Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm 🧚🏻‍♀️

@nisaa_yazar_1

2 gün sonra

 

Yorgun adımlarla banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Bugün okula gidecektim. İki gündür okula gitmeyip evde dinleniyordum. İlk güne göre daha iyiyim ama ailem ile aramda bir soğukluk var. İki günde doğru dürüst konuşmuyorum bile. Doğan Bey ve Serpil Hanım sürekli nasıl olduğumu sorup benimle sohbet etmeye çalışıyorlar.

 

Ömer abim ve Barış benden kaçıyor. Özgür sohbet etmeye çalışıyor. Kaçmalarını istemiyorum. Eğer yanıma gelseler onlarla konuşurum ama gelmiyorlar.

 

Bartu ve Batu ise sürekli eğlenmem için uğraşıyorlar. Dün akşam film izlemiştik. Filmin yarısında odama kaçmıştım ama yine iyiydi. Bugünde evde kalmamı istediler ama ben gitmek istiyorum. Ev artık üstüme üstüme geliyor. Zaten sınıftakiler iki gündür sürekli mesaj atıyor. Konuşmak istemediğim için sadece mesaj atıyorlar.

 

Konuşursam ağlarım.

 

Bu yüzden Kaan'ın aramalarını bile açmamıştım. O da zaten beni zorlamayıp sadece mesaj atmıştı. Odaya geçip okul formamı giydim. Çantama eşyalarımı da koyduktan sonra aşağıya indim. Çantamı köşeye bırakıp yemek odasına geçtim. Özgür dışında herkes buradaydı. Bartu ve Batu'nun ortasına oturunca Özgür'de gelmişti. Doğan Bey'in afiyet olsun demesi ile kahvaltı yapmaya başladık. Pek iştahım yoktu ama birkaç lokma bir şey yemeye çalıştım.

 

Kahvaltıdan sonra arabaya bindik. Barış bizi götürüyordu. Kimseden ses çıkmıyordu. On beş dakika sonra okula gelmiştik. Arabadan inip okula doğru yürümeye başladım. Neyseki olayı sınıftakiler tek biliyordu. Hocalara ve diğerlerine söylememişlerdi. Bu yüzden biraz daha rahattım.

 

Bartu ve Batu'ya dönüp " Ben bir lavaboya gideceğim. " dedim. İkisi beni onayladıktan sonra lavaboya doğru yürüdüm. İçeriye girince kimse yoktu. Soğuk suyu açıp elimi yıkadım. Biraz da yüzüme su çarpıp çıktım. Sınıfın önüne gelince derin bir nefes alıp içeriye girdim.

 

"Allah'ım şükür yarabbi. Gelmişsin. Bir an gelmeyeceksin diye ödüm koptu." Kaan'ın bağırarak konuşması ile yüzümü buruşturdum. "Biraz daha bağır Kaan. Belki müdüre kadar sesin gider." dediğime burun kıvırdı. "Hain arkadaş. Susta gel buraya."

 

Yerime oturduktan sonra sınıftakiler nasıl olduğumu sordu. Kısa kısa cevaplar verdim. Neyseki konuyu açmıyorlardı.

 

Önüme çilekli süt konulması ile irkilip getirene baktım. Selimdi. Aramızda iki adımlık mesafe vardı. "Senin moralini sadece bu yerine getirir. İç ve enerjin gelsin. Sen yokken Kaan sınıfta yas ilan etmişti. Kaç gündür Müslüm Gürses dinleye dinleye artık rüyamda görüyorum. " deyince kıkırdadım. Sınıftakiler gülerken Kaan "Kes lan. Boş konuşma. Ateş perimin olmadığı her gün benim için yastır." dedi.

 

Betül hoca içeriye girince Selim yerine geçti. Geçmeden önce teşekkür etmiştim. Çantamdan defter ve kalemimi çıkarıp masaya bıraktım. "Kaçışın yok konuşacağız. Kaç gündür yoksun. Hepsini içine attığını biliyorum. Bu yüzden oturup konuşacağız. Konuşmasan bile oturup sessizliği paylaşırız. Öğle arası kaybolma. " Kaan'ın fısıldadıkları ile yutkundum. Kaan ile yan yana oturmamıza rağmen aramıza mesafe koymuştu. Hatta biraz daha kaysa yere düşecekti. Böyle düşünceli davranması... Kaan hayatımdaki en büyük iyiliklerden biri. Başımı sallayıp hocaya döndüm.

 

🧚🏻‍♀️

 

Öğle ardından önceki teneffüsteydik. Önceki teneffüs kızlarla biraz konuşmuştuk. Diğerleri pek yaklaşmıyordu. Sanırım Bartu ve Batu onları bu konuda uyarmıştı. "Pericik ?" Cem'in sesini duymam ile kafamı kaldırdım. Yanıma gelmişti. Sınıfta ben , Kaan , Yağız ve Bartu vardı. "Artık selam vermekte mi yok güzel kız ?" deyince ellerim titredi. Sanırım olaydan haberi yoktu.

 

Birkaç dakikan kaldı güzel kız...

 

Onun sesi kulağımda yankılanıyordu. Kalbim sıkışınca ayağa kalktım. Derin nefes alırken "Peri? Ne oldu ? " Bartu endişeyle yanıma gelmişti. Kaan "Peri sakin ol. Bak biziz." demişti. Birkaç adım onlardan uzaklaştım. "İy...iyiyim. " dedim. " Peri yüzün bembeyaz oldu. Yanlış bir şey mi dedim ?" Cem korkuyla bana bakarken kafamı iki yana salladım.

 

"Benim lavaboya gitmem gerek. " deyip hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Direkt lavaboya girdim. Tanımadığım iki kız vardı.

 

Umursamdan soğuk suyu açtım ve yüzümü yıkamaya başladım. Soğuk su iyi gelmişti. İki kız çıkınca derin bir nefes aldım. İki kelimeyle bile kötü oluyordum. Ben nasıl düzeleceğim ?

 

Zil çalınca son kez yüzüme ve boynuma şu attım. Dışarıya çıkınca Bartu, Batu ve Kaan'ı gördüm. Beni görünce aramızda iki adımlık mesafe kalacak şekilde yanıma geldiler. "Daha iyi misin ?"

 

Bartu' ya gülümseyip " Evet. Aniden oldu. Şimdi iyiyim. " dedim. Batu ise elindeki suyu bana uzattı. Ona minnetle gülümseyip aldım. Birkaç yudum içip kapağını kapattım.

 

"Sınıfa gidelim. Hoca gelecek." deyince beni onayladılar. Sınıfa girince sırama geçip oturdum. Yağız"İyi misin ? Yardım edebileceğim bir şey var mı ?" deyince hafif gülümseyip "Yok. Sağ ol. " dedim.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Sen susuyorsan. Ben anlatayım sen dinle."

 

Öğle arasına girince Kaan ile bahçeye çıkmıştık. Ben bankta oturuken o çimenlere oturmuştu ve konuşmamı bekliyordu.

 

"Tamam o zaman. İlk karşılaşmamızı anlatayım. Eski günleri hatırlarız." deyince geçen seneyi düşünmeye başladım.

 

Flashback

 

Sinirle kafamı masaya yasladım. Soruyu bir türlü çözemiyordum. Bir haftadır okul açılmıştı ve ben on birinci sınıf olmuştum.

 

Eşit ağırlık sınıfındaydım ve tanıdığım sadece üç kişi vardı. Onlarla da pek samimi değilim.

 

Cam kenarında ikinci sırada tek başıma oturuyorum. Pek sosyal biri olmadığım için arkadaşım da yok.

 

Ben düşüncelere dalmışken biri "Selamünaleyküm mümin kardeşim. Yanına oturabilir miyim ?" dedi.

 

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Saçları iç içe geçmiş, koşmaktan yanakları kızarmıştı. Elinde de test kitapları vardı.

 

"Oturabilirsin." deyince "Allah razı olsun." deyip oturdu. Testlere iğrenç bir şeymiş gibi bakıp "Bu testlerin de Allah belasını versin. Bana bu kadar ödev veren Salim hoca da inşallah serçe parmağını sehpaya çarpar. Çorapla ıslak terliğe basar. " dedi. Dayanamayıp güldüm .

 

"Bu arada ben Kaan. Okula bu yıl geldim. Normalde diğer sınıftaydım ama orada küçük bir tartışma yaşadım. Öyle bakma okulun ilk haftasından tanımadığım biri ile tartıştığım doğru. Neyse bunan sonra buradayım. Kimseyi tanımadığım için seni kankam ilan ettim. " şaşkınca ona baktım.

 

"Bende Peri. Memnun oldum. " dediğimde gülüp "İsmin çok hoş ama eksik bir şeyler var. Hmmm. Buldum sana çiçek perisi diyebilirim." deyince tebessüm ettim.

 

Kafa dengi biriydi.

 

O günden sonra Kaan ile çok iyi anlaştık. Arkadaştan öteydik. Onun tabiri ile kardeş gibi...Bana hep önemli olan kan bağı değil. Can bağıdır derdi. Yani birine kardeş diyorsam aramızda kan bağı olmasa da olur demişti. Bu sözünü asla unutmam. "İyiki o gün yanıma oturdun. "

 

"Ya da iyiki diğer sınıfta o çocukla tartıştım." deyince tebessüm ettim.

 

Derin bir nefes aldım. "Ben...Korkuyorum. Ailemin bana zarar vermeyeceğini biliyorum ama korkuyorum. Cem'in bir sözü ile nasıl oldum. Kaan...Ne zaman bitecek ?" sesim kısık ve titreyerek çıkmıştı. Kaan bana üzgün gözlerle bakarak "Biz senin ne yaşadığını bilmiyoruz. Bartu ve Batu'nun anlattığı kadarıyla... ama zor şeyler yaşamışsın. Benim yanıma otururken bile çekiniyorsun. Peri , bizden korkma. Ailenden korkma. Bunu demek kolay ama senin için..." Konuşamayıp başını elleri arasına aldı.

 

"Peri?" Cem'in sesi ile sağa döndüm. O da Kaan'ın yanına geçip oturdu. "Ben özür dilerim. " deyince kafamı iki yana salladım.

 

"Senlik bir durum yok Cem. " Kaan'a dönüp "Biliyor mu ? " dedim. Olumsuz anlamda başını salladı. "Ben...birkaç gün önce... kaçırıldım." Konuşmakta zorlanıyordum. Ayağa kalkıp derin bir nefes aldım. "Kaan sen anlatır mısın ? Benim biraz dolaşmam gerek . " Elim kalbimde derin nefes alıyordum.

 

"Geleyim mi ?" deyince başımı iki yana salladım. Onlardan uzaklaşıp yürümeye başladım. Derin nefesler alırken okula girmiştim. Biraz daha iyiydim.

 

"Peri ne oldu ? İyi misin ?" Batu'nun endişeli sesi ile ona döndüm. Yanıma gelmek istiyor ama korkuyor gibiydi.

 

"İyiyim. "

 

"Şu an sana sarılmak istiyorum ama korkuyorum. Koruyorsun. Peri..." Konuşamayıp başını eğdi. Gözleri dolmuştu. "Batu..."

 

"Bu günlerde geçecek kardeşim. Biz yanındayız. " deyip gülümsedi. Bende ona gülümsedim.

 

Geçecekti. Bunları da atlatacaktım.

 

🧚🏻‍♀️

 

Okul bitmişti. Özgür bizi almaya gelmişti. Arkaya geçip oturdum ve dışarıyı izlemeye başladım.Telefonuma mesaj gelince cebimden çıkardım. Mesaj sayfasına girince numara olduğunu gördüm. Bu numara bir yerden tanıdık geliyordu. Mesaja tıklayınca fotoğraf olduğunu gördüm. O adam ve Burcu'nun fotoğraflarıydı. Bir mesaj daha geldi.

 

0533***: Babamla ne kadar mutlu olduğumuza bak. 17 yıl boyunca senin yüzünden adamın yüzü gülmüyormuş ama ben yanında olunca ne kadar da mutlu. Eminim şimdiki ailene de hayatı zehir ediyorsun.

 

Mesajı okumam ile gözlerim doldu. Benim yüzümden mutsuz muydu ? Oysa ben o gülsün diye her şeyi yapıyordum. Ailemde benim yüzümden mutsuz...Sanırım haklı. Onları da üzüyorum.

 

"Peri iyi misin?" Özgür'ün konuşması ile irkilip ona döndüm. Kaşlarını çatıp arabayı durdurdu. "Gözlerin dolu dolu. Ne oldu güzelim ?" Sesi ılımlı çıkıyordu.

 

Bartu "Peri mesajı okuduktan sonra böyle oldun. Ne oldu ?" dedi. Derin bir nefes alıp dolu gözlerimi sildim. Sinirle numarayı engelledim ve telefonu kapattım.

 

"Ben sizi üzüyorum değil mi ?" Sesim kısık çıkmıştı. "Hayır hayır. Ne alakası var ? " Özgür endişeyle konuşuyordu. Bir şey demeyip arabadan indim. Kapı sesi gelince onlarında indiğini anladım. Elimi kalbime koyup derin nefesler aldım. İleride gördüğüm banka geçip oturdum. Diğerleri de yanıma gelmişti.

 

"Peri sen bizi asla üzmüyorsun. Asıl biz seni çok üzdük. Sakın öyle düşünme." Batu şefkatle söylemişti. Özgür önümde diz çökerken derin bir nefes aldım. "Burcu...mesaj atmıştı. Önceki ailemdeki babam benim yüzümden mutsuzmuş. İşte sizde benim yüzümden mutsuzsunuz. Ben sizi üzmek istemiyorum ki." dedim. Gözlerimden yaşlar düşünce ellerim ile yüzümü kapattım.

 

Aniden birinin sarılması ile irkildim. Islak gözlerimi açınca Özgür olduğunu gördüm.

 

"Hayır. Hayır. Sakın öyle düşünme. Peri. Kardeşim. Sen bizi üzmüyorsun. Aksine sen gelince ailemiz birleşti. Sen evimize huzur getirdin. İlk gün dediklerim için özür dilerim. Ben salakça konuştum. Lütfen Burcu yüzünden ağlama. Göz yaşlarını değmeyen kişiler için dökme. Bak bizde Burcu ile anlaşamazdık. Onun mutlu olması için elimizden geleni yaptım ama o sürekli bizi itti. Bizde bir saatten sonra onunla iletişimimizi kestik. "

 

Kalbim hızlı atıyordu. Nefesim kesiliyordu ve titriyordum. Düşünüyorum ama bir türlü neden bulamıyorum. Benden bu kadar nefret ederken Burcu'yu hemen kabuk etmişti. Niye ? Oysa ben ona bir şey yapamamıştım. Konuşacaktım. Kendimi iyi hissettiğim bir gün gidip onunla konuşacaktım.

 

Özgür saçlarımı okşayıp "Korkma. Ben yanındayım." diyordu. Gözlerimi tekrar kapattım. İlk başta rahatsız olsam da şimdi iyiydim. Ellerim titriyordu. Umursamadan kollarımı beline doladım. Kasıldığını hissettim.

 

Daha sıkı sarıldı. Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Titremem ve göz yaşlarım durmuştu. Sarılması güven vericiydi.

 

"Teşekkür ederim." diye fısıldadım.

 

Bölüm sonuuu

 

Düşünceleriniz ?

 

Özgür?

 

Kaan ve Peri'nin ilk tanışması?

 

Cem ? 

 

 

Bartu ve Batu?

 

Son sahne?

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

 

İnstagram Hesabım : nisaa_yazar_1

 

Diğer bölümde görüşmek üzere

 

Loading...
0%