@nisaa_yazar_1
|
"Oha kavga mı var? En sevdiğim." Cem'in sesini duymam ile irkilip oraya döndüm. O ben ve Kaan'ın arasına girip elini bana uzattı. Bakışlarım eline kayınca fındık olduğunu gördüm. "Çekirdeğim yoktu. Bununla idare edeceğiz." deyince elimle alnıma vurdum. Bundaki rahatlıktan istiyorum.
Kaan ise birkaç fındık alıp yemeye başladı. "Uff fena vurdu yalnız." Kaan'ın konuşması ile o tarafa geri döndüm. Bartu birine yumruk atınca müdürün sesi kantinde yankılandı. "Ne oluyor burada ? Hemen ayrılın. " Bağırıp onların yanına gitmişti. Bende koşar adım yanlarına gittim. Batu ve Bartu sinirle ikiliye bakıyordu. Diğerleri ise sırıtıyordu.
"Dördünüzde odama. Hemen." Müdür önden giderken ikisinin önüne geçtim. " Niye kavga ettiniz? Yüzünüze bakın. " Yüzümü buruşturup cebimden peçete çıkardım. Bartu'nun kanayan dudağına bastırdım. Batu "O şerefsizler hak etti. " dedi. Bartu bana gülümseyip "Tamam. Acımıyor zaten. Biz bir müdürün yanına gidelim. Sonra konuşuruz. Sen burada kal. Biz geleceğiz. " dedi.İkisi yanımdan ayrılınca Cem ve Kaan yanıma geldi. Fındık yiyorlardı. Onlara göz devirdim.
"Gözün çıkacak gözün." deyip elime fındık koydu. Cem'e kötü kötü bakınca o sırıttı. "Tamam. Biz geçip oturalım. Elimizden bir şey gelmez zaten." Kaan'ı onaylayıp masalardan birine geçtik. "Offf sabah Akın kimseye karışmayın demişti. Al işte. Kavga ettiler." Oflayıp elimdeki fındıkları yemeye başladım.
"Akın kim ?" Cem sormuştu. "Ben anlatmadım değil mi ? Akın en büyük abim." deyince Kaan öksürmeye başladı. "Kaç tane abin var lan ?" Bağırması ile Cem ensesine vurdu.N"Bağırma lan. Peri sen düzgünce anlatsana. " deyince derin bir nefes alıp dün olanları anlatmaya başladım.
"Yuh! Pericik başka abinde kıytı köşede çıkmaz değil mi ?" Cem'in dediğine omuz silktim.
"4 abi , üçüzlerin de var. Evde 7 erkek var. Allah annene yardım etsin. Şahsen annem 3 erkek ile baş edemiyor. Seninki ohoo." Kaan'ın abarta abarta konuşmasına Cem kahkaha attı."Peri." Yağız'ın sesi ile sağa döndüm. "Bartu ve Batu'yu gördün mü ?" dedi.
"Sorma ya. Kavga ettiler. Şimdi müdürün yanındalar. " deyince şaşkınca bana baktı. "Kiminle? " deyince bilmiyorum anlamında omuz silktim. "Tamam. Sağ ol." deyip yanımdan ayrıldı. "Buna da hiç ısınamadım." Cem'in dediğine göz devirdim.
"Bizede aynısını demiştin." deyince sırıttı. "O hataydı bir kere. Eşeklik ettim." dedi. Oflayıp arkama yaslandım. "Sözde yemek yiyecektik. Neyse ben bir şeyler alacağım. Siz bir şey istiyor musunuz ?" Kaan ayağa kalkınca Cem'de kalktı. "Benim gitmem gerek. Semra hocanın yanına gidecektim. Sonra yanınıza uğrarım." deyip yanımızdan ayrıldı. Bende Kaan ile gidip tost ve meyve suyu aldım. Tekrar masaya geçip yemeğe başladık.
🧚🏻♀️
"Niye kavga ediyorsunuz ? Şu halinize bakın. Evdekiler öğrenince ne diyecek? Biliyor musunuz? " Barış sitemle konuşmasını pek takmadılar. Öğle arasından sonra Bartu ve Batu'nun yanına gitmiştim. Barış yanlarındaydı. Uzaklaştırma alacakken iki tarafta birbirinden özür dileyip müdüre bir daha yapmayacağız demiş.
Şahsen ben hiç inanmadım.
Şimdi de öğretmeler odasına dördümüz vardık. Dersimiz zaten boştu. Etüt yapacaktık. Bende yanlarına gelmiştim. "Ama abi Peri hakkında ileri geri konuştular. O çocuklarla önceden tanışıyoruz. O zamanda kavgalıydık zaten. "
Bartu'nun dediği ile şaşkınca ona döndüm. "Nasıl ya ? İyide ben onları tanımıyorum. Niye benim hakkımda konuşuyorlar?" Batu sinirle yüzünü sıvazlayıp "O şerefsiz biz dokuzuncu sınıftayken Burcu' ya yavşamıştı. Eee Burcu da onun gibiydi zaten. Şimdi senin bizim kardeşimiz olduğunu öğrenmiş. Saçma sapan konuştu işte. Zaten geçen sene bu okula gelmiş ama dönem başından beri başka şehir de olduğu için onlarla karşılaşmadık. Bugün öğle arası karşılaşınca olanlar oldu zaten." dedi.
"Benim kardeşim hakkında ileri geri konuşmuş. Ben onlarla bir konuşayım. " Barış'ın sesi sinirliydi. Yanımızdan ayrılacakken kolundan tuttum. "Gitme. Boş ver. Sonra sana iftira atarlar. Mesleğin tehlikeye girer." deyince şefkatle bana baktı. "Beni boş ver. Önemli olan sensin." Kafamı iki yana salladım. "Lütfen. Geç otur." Tebessüm edip saçımı karıştırdı. Sandalyelerden birine oturup yüzünü sıvazladı.
"Annem ve Akın abim çok kızacak. " deyince Batu "Bence Peri bize yardım eder ve onları sakinleştirir." dedi."Sen Akın abimin dünkü hallerine bakma. Ağzımıza sı- yani şey çok kızar." Barış'ın bakışları ile cümlesini değiştirdi.
"Normalde ciddi biridir. Seni görünce adamın devreleri yandı. Savcı adam sonuçta." dedi. Mesleğini şimdi öğrendim. Demek savcı. Çok güzel meslek. "Bunu evde konuşuruz. Sizde sınıfa gidin. Zil çalacak zaten." Üçümüz çıkacakken benim kalmamı istemişti. Karşısına geçip konuşmasını bekledim.
"Nasılsın?" deyince omuz silktim. "İyiyim. Sen nasılsın?" dedim. Gülümseyip "İyiyim. Bakıyorum aramızdaki soğukluk kalkmış." dedi.
Derin bir nefes alıp " Yani sonuçta yüz yüze bakıyoruz. " dedim.
Gülümseyip "Abi dersen aramızdaki soğukluk tamamen kalkar gibi."dedi. Kısıkça güldüm. "Ona daha var gibi. Bilemiyorum ama biraz düşündüm. " dedim. "Onca şeye rağmen size alıştım. Sizlerle konuşunca gerçekten iyi hissediyorum. İyi geliyorsunuz. Bu yüzden bazı şeyleri unutmaya karar verdim." deyip ona baktım.
Yüzünde buruk bir tebessüm vardı. "Peri asıl sen bize iyi geliyorsun. En basit örneği; Akın abim. Normalde gülmeyen adam senin yanında nasıl davranıyor. Normalde konuşkan biri de değil ama konu sen olunca susmuyor. Biz bir iki defa telefonda konuştuk hep senin hakkında konuştu. Abim ameliyattan sonra çok değişmişti. Daha bir durgunlaştı. Sonra seni öğrendi. Senin geldiğin gün gelecekti ama gelmeye çekindi. Senin karşına iyi bir şekilde çıkmak istedi. Bu süre zarfında arayıp seni sordu. Senden bahsedince gülüyordu. Tekrardan yaşam enerjisi geldi. Sen bize ilaç oldun güzelim. Farkında değilsin ama çoğu yaramızı sardın. İyiki varsın. " dedi.
Burnum sızladı. Şu an ağlamak istiyorum ama ağlamayacağım. Yüzümde içten bir tebessüm oluştu. Ben gülümseyince o da gülümsedi. "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum." diye mırıldandım. "Bir şey demene gerek yok. Sen gülümsesen bile yeter." dedi.
Ona karşı ördüğüm duvarlar kırılıyordu. Böyle konuşunca mutlu oluyordum. Sanırım bazı şeyleri göz ardı etsem daha iyi.Ayağa kalktım. İçimden geleni yapıp yanağından öptüm ve kaçtım. Evet öpüp koşar adım odadan çıktım. Çıkmadan yüzüne bakınca şaşkınca karşıya baktığını gördüm. Bu haline gülüp sınıfa doğru yürümeye başladım.
🧚🏻♀️
"Sonunda hafta sonu geldi. İki gün kış uykusuna yatmayı planlıyorum." Kaan'ın dediğine gülüp "Bende uyumayı çok isterdim ama anne tarafı geliyor. " dedim. "Allah yardımcın olsun çiçek perim. İşin zor." Kaan'a güldüm. Bahçeye çıkmıştık. Batu ve Bartu yanımıza gelmişti. Batu "Babam gelmiş. Sen onunla gidecekmişsin. Bizde Barış abim ile." dedi.
"Niye ki ?"
"Bilmiyorum. Söylemedi." deyince başım ile onayladım. Kaan ve onlarla vedalaşıp dışarıya çıktım. Doğan Bey arabanın önünde bekliyordu. Beni görünce gülümsedi. Yanına yaklaştım. "Baş başa vakit geçirelim dedim. İşin yok değil mi ?" deyince kafamı iki yana salladım.
"Süper. Hadi arabaya bin." dedi. Ön koltuğa oturunca o da arabaya binmişti. "O zaman baba kız günü başlasın. " deyip arabayı çalıştırdı.
Heyecanlanmıştım. İlk defa babam ile vakit geçirecektim.
2 saat sonra bir
"Biraz sağa...evet evet. Azıcık aşağıya...işte bu." Sevinçle elimi çırptım. Doğan Bey oyuncağı alıp bana uzattı. Önce yemek yemiştik. Sonra lunaparka gelmiştik. Bu kafar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Bir sürü oyuncağa binmiştik ve pamuk şeker yemiştik.
Şimdi de bir makineden oyuncak ayı kazanmıştı. Ben oyuncağa kollarımı sararken o da saçımı öpmüştü. "Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim. Çok güzeldi."
Doğan Bey'i onayladım. "Çok...çok güzeldi. Çok teşekkür ederim. " dedim. Bana şefkatle baktı. "Asıl ben teşekkür ederim güzel kızım. Bunu tekrarlayalım." dedi. İçten bir şekilde gülümseyip yürümeye devam ettim. Arabaya binince yorgunlukla kafamı cama yasladım.
Mutluydum...Ailemle gerçekten mutluydum. Hatalar oldu. Kalp kırıklıkları oldu ama onları unutuyorum. 16 yıl boyunca kimsesizdim. Mutsuzdum. Sonra Kaan ile tanıştım. Bana yeri geldi abi oldu. Kardeş oldu. Dost oldu. Geçen sene onun sayesinde gülüyordum.
Şimdi de ailem...Her şeyi silip baştan başlamaya karar verdim. En iyisi bu. Daha fazla üzülmek istemiyorum. Ben düşüncelere dalmışken eve gelmiştik bile. Elimde oyuncağım ile arabadan inip yürümeye başladım. Doğan Bey anahtar ile kapıyı açıp geçmem için kenara çekildi. Tebessüm edip içeriye girdim. Ayakkabılarımı çıkardım.
"Ben annene bakayım. Sende kıyafetlerini değiştirip aşağıya gelirsin." Onu onaylayıp yukarıya çıktım. Odama geçip çantamı sandalyeye bıraktım. Oyuncağımı yatağın üstüne bırakıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü soğuk su ile yıkadım. Tekrar odaya geçip formamı çıkardım.
Beyaz bir tişört ve siyah bir pijama giydim. Saçımı açık bırakıp odadan çıktım. Ömer abinin odasının önünden geçerken bir şeyin kırılma sesini duydum. Adımlarım dururken Akın'ın sesini duydum. "Nasıl olur ? Nasıl ? Benim kardeşim kaçırılıyor. Taciz ediliyor ve benim haberim yok. " Sesi sinirli geliyordu.
"Abi zaten Peri iyi değildi. Sende uzaktaydın. Haber versek hemen gelirdin. Peri bizden korkuyordu. Yaklaşamıyorduk. Sen gelseydin daha kötü olurdu. " Özgür konuşmuştu. Yutkundum. Olanları düşünmeyecektim.
"Bu yüzden mi bana korkarak bakıyor. Ona sarılıncada nefes alışverişleri hızlandı. Kalbi hızlı atıyordu. Korktu değil mi ?" Akın'ın dedikleri ile bir adım geriye gittim. Hissetmiş... Oysa belli etmemeye çalışmıştım.
"Abi zaman ver. Yaşadıkları kolay değil." Ömer abi bu sefer konuşmuştu. "O adam nerede ? Kardeşime bunu yapanı kendi ellerimle öldüreceğim." Gözlerim şokla açıldı. Hayır...Hayır. Bunu yapmaz değil mi?
"Hapisteydi..."
Nasıl yani ? Şimdi hapiste değil mi?
"Hapisteydi derken ? Şimdi nerede?" Ömer abinin sıkıntıyla nefes aldığını işittim.
"Ölmüş."
Gözlerim şokla açılırken ellerim ağzıma gitti.
Ölmüş mü ?
Bölüm sonu
Düşünceleriniz????
Akın ?
Cem ?
Baba kız vakit geçirdiler....
Son sahne ?
Barış ve Peri ?
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
Diğer bölümde görüşmek üzere
|
0% |