@nisaa_yazar_1
|
"Biraz güler misin ? Sen üzgün olunca biri daha üzülüyor?" Cem'e bakıp "Yaa. Kim üzülüyor?" dedim. Parka gelmiştik. On dakikadır boş gözlerle karşıya bakıyordum. Üzülmek istemiyorum ama elimde değil.
Sürekli üzülen, kırılan olmaktan bıktım.
"Seni çok seven biri." deyince gülümsedim. Ben gülümseyince o da gülümseyip yanağımdan öptü.
Ayağa kalkıp "Hadi geç olmadan biraz eğlenelim. Gereksiz 2 kişi yüzünden keyfimizi bozamayız." dedi. Ayağa kalkıp "Tamam...nereye gideceğiz?" diye sordum. Olanlardan sonra keyfim yoktu ama Cem' i üzmek istemiyorum.
"Sürpriz."
Elimden tutunca yürümeye başladık.
🧚🏻♀️
"PERİ BU ÇOK YÜKSEK!"
Hız treninin en üst noktasına çıkınca kollarımı iki yana açtım. Kahkaha atıp "SEN BİNMEK İSTEDİN ! CEM GÖZLERİNİ AÇ VE MANZARAYA BAK!" diye bağırdım. Lunaparka gelip bir sürü oyuncağa binmiştik. Beraber pamuk şeker yiyip çilekli süt içmiştik. Benim sayemde Cem'de çilekli sütü seviyordu.
Eve gideceğimiz sıra Cem hız trenine binmek istedi ama şimdi de korkuyordu. "Peri'm ben bayılac-" Sözünü bitiremeden hız treni hareket etmişti.
"BUNA BİNELİM DİYEN DİLİME EŞEK ARISI SOKSUN ! "
"BU ALETİ İCAT EDENİ-" Çığlık atınca sözü yarıda kaldı.
"ALLAH'IM BU NE ZAMAN DURACAK? BİR DAHA KAAN'A LAF ATMAYACAĞIM ! "
"KARDEŞİM İLE HER ZAMAN EVCİLİK OYNAYACAĞIM ! YETER Kİ DURSUN!"
Cem koluma sıkıca sarılmıştı. Sonunda tren durunca Cem hızlıca inmişti. Sarsak adımlarla banklardan birine oturdu. Koşarak yanına gittim."Bir şey yok. Bir şey yok !" deyince dayanamayıp güldüm.
Çantamdan su şişesini çıkarıp ona uzattım. Cem suyu içtikten sonra bana döndü.
"Çok korkmadım ya. Sadece senin tepkini merak ettim." dedi ve ayağa kalktı. Şaşkınca ona bakıyordum.
"Bakma öyle güzel Peri'm. Ben sen korkma diye korkmuş numarası yaptım." deyince kahkaha attım. Cem gülümseyip "Böyle güleceksen tekrar trene binebilirim." deyince yanaklarımın kızardığını hissettim .
Ayağa kalkıp koluna girdim. "Sen çok değiştin ya. Geçen sen böyle değildin. " dedim. Çıkışa doğru yürürken "Bilmem. Sevgilim yanımda olunca bende devreler yanıyor. Ne yaptığımı bilmiyorum." dedi.
"Cem...Seni seviyorum. "
"Ben seni daha çok seviyorum Peri'm."
🧚🏻♀️
Cem ile vedalaştıktan sonra eve gelmiştim. Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Yerde gördüğüm ayakkabılar ile evden kaçma isteğim arttı.
Burada kaç tane ayakkabı var ? İstemeye istemeye içeriye girip kapıyı kapattım. Arkamı döndüğüm an yüzüme su atılmıştı. Daha doğrusu su balonu...
"Ben siz uslu uslu oturun demedim mi? Peri ?" Özgür abimin sesi ile kapattığım gözlerimi açtım. "Abi ? Ne oluyor?"Bana su atan 2 küçük çocuk salona kaçmıştı.
"Bir şey yok abiciğim. Sadece baba tarafı geldi." dedi. Ayakkabılarımı çıkarıp yerine bıraktım. Montunu asıp yüzüme yapışan saçlarımı geriye attım.
"Baba tarafı mı ? Ben geri mi gitsem ? Sen beni görmedin olur mu ?" Abim gülüp koluma girdi. Beni salona doğru götürürken "Merak etme. Anne tarafı gibi değiller. Çok daha iyiler." dedi.
Bu sırada salona girmiştik. Bizi ilk fark eden annem oldu. "Kızım hoş geldin . Niye ıslaksın?" Salondaki herkes bize dönmüştü.
"BİZ ISLATTIK!"
Nasıl gururla söylüyorlar. Ödül falan mı verelim?
"Hamza ve Bora , Peri ablanızdan özür dileyin. Hemen!"İkisi bana bakıp "Özür dileriz Peri abla." dediler. "Önemli değil. Bir daha ıslatacaksanız Bartu'yu ıslatın." deyince salondakiler gülmeye başladı.
Tekli koltuklarda oturan babaannem ve dedemin yanına adımladım. Önce dedemin elini öptüm. Gülümseyip saçımdan öpmüştü. Babaannemi de öpünce diğerleri ile de selamlaştım. Babamın yanına oturunca salondakileri tanıtmaya başladı.
"Deden Abbas. Babaannen Neriman." Aralarında en büyük duran kişiyi gösterip "Kızım Bahri amcan. Yanındaki eşi Sultan ve yanındaki en küçük çocukları Ege. 10 yaşında. Buğra ve Atakan iş için şehir dışındalar. Buğra, Akın ile yaşıt. Atakan da Ömer'den 1 yaş küçük. Bir de Gül ablan var. O da yurt dışında. Onlarla başka sefere tanışırsın. " dedi. Özgür abinin yanında oturan adamı gösterip "Nihat amcan ve eşi İrem. Çocukları Oğuz , Şilan ve Hamza. Oğuz sizinle yaşıt. Şilan 2 yaş küçük ve Hamza 7 yaşında." dedi.
Son olarak Batu'nun yanında oturan kadını gösterdi. "Öznur halan. Çocukları Efe ve Bora. Efe 10 yaşında Bora 7 yaşında." Beni ıslatan bücürler Hamza ve Boraymış.
"Torunum nasılsın ? Doğan bir türlü gelmemize izin vermedi. Alışman için bizde ısrar edemedik." Dedem konuşmuştu. "İyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?" diye cevap verdim.
"Siz ne ? Dede de bakayım?" Sahte sinirle konuşunca diğerleri güldü. Tebessüm edip "Nasılsın dedeciğim?" dedim. Sözüme gülüp "Ha şöyle. Daha iyi oldum." dedi.
"Güzel torunum oğlanlar seni üzmüyor değil mi ? Üzüyorsa kulaklarını çekerim."
Babaanneme gülümseyip "Yok. Kimse üzmüyor. Çok mutluyum." dedim.Yarım saat sohbet ettikten sonra abimler de gelmişti. Korktuğum gibi değildi. Aksine amcalar ve kuzenlerle çok eğleniyorduk.
Akşam yemeğinden sonra Batu , Bartu , Oğuz ve Şilan ile benim odama çıkmıştık. Seval'in aksine Şilan ile çok iyi anlaşmıştık .
"Eee ne yapalım? Canım sıkılıyor." Bartu'nun sözlerini diğerleri onayladı. Oğuz sırıtıp "Numara sallayıp birilerini işletelim. " dedi.
"Saçm-" Sözümü bitiremeden diğerleri evet diye bağırmıştı.Göz devirip "Başımız derde girecek." dedim.
"Yok ya girmez. Bilinmeyen numara yapacağım. Hem amca , teyze çıkar. Hadi çember oluşturun."Bartu'yu onaylayıp yere oturduk. Sağımda Şilan solumda Batu vardı. Onun yanında Oğuz ve Şilan'ın diğer tarafında Bartu. Oğuz telefonunu çıkarıp "Hazır mısınız ? İlk numarayı sallıyorum." dedi.
Numara yazıp aradı. Üçüncü çalışta telefon açılmıştı."Alo ?" Kadın sesi geliyordu.
"İsmail? Kuzen sen ne zaman kadın oldun ?" deyince gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Yanlış numara."
"Yoo. Sen benim en sevdiğim kuzenim İsmailsin. İnkâr etme." Telefon yüzüne kapanınca Bartu kahkaha attı. "Bende yazacağım." Şilan telefonu aldı.
İlk yazdığı numara açmamıştı. Başka numara yazınca ilk çalışta açtı.
"Ha ?" Yaşlı bir amca bağırmıştı. "Amca seni istemeye geliyoruz. Kahve yap."
"NE? ULA BEN ZATEN EVLİYİM !" deyip telefonu kapattı.Kahkaha sesleri yükselince kapı aniden açıldı. Hamza ve Bora gelmişti.
Elindeki yastıkları bize atıp üstümüze atladılar. Gülüp Hamza'yı kucağıma aldım. Onu gıdıklayınca kahkaha atıp benden kaçmaya çalışıyordu.Gülüp yanaklarından öptüm.
Ege ve Efe'de bize katılınca beraber oyunlar oynayıp dans ettik. Annem uyumamız için odamıza gelince Şilan dışında herkes odalarına dağılmıştı. Şilan ile beraber uyuyacaktık. Oğuz'da Batu ile kalacaktı.
Pijamalarımı giyip yatağa geçtim. Şilan'da yanıma uzanıp "Nasıl gidiyor? 17 yıl sonra hayatın değişti. Zor bir durum." dedi.
"Zor.ama aileme alıştım. Şu an çok mutluyum. " dedim. Şilan bana bakıp gülümsedi . "Senin adına sevindim. " Şilan ile biraz konuştuktan sonra ışıkları kapatıp uyuduk.
🧚🏻♀️
"Oğuz öyle olmaz ! " Batu'nun bağırması ile Oğuz yerinden sıçardı. "Ödümü kopardın lan! Hem niye olmaz ? Oluyor işte." Yapboz parçasını zorla takıyordu. Bartu dayanamayıp onun kafasına vurdu.
"Mal ! Aynı parçalar mı sence ? Bak bu doğrusu." Elindeki parçayı ona uzattı. Oğuz parçayı yerine takıp "Aaaa oldu." dedi.
"Abi 2 saattir sana ne diyoruz ? O parça olmaz dedik. " Oğuz, Şilan'a yastık atıp "Abiye laf söylenmez. Ben ne yapsam doğru." dedi.
"Sıkıldım ya ! Hadi dışarıya çıkalım. " Batu'yu onaylayıp ayağa kalktık.Odama çıkıp pantolon ve tişörtümü giydim. Üstüme hırka da alıp çantamı sırtıma attım.
Telefonumu da alıp odadan çıktım.Evde biz tek vardık. Herkes bir yere gitmişti. Salona inince diğerlerinin de hazır olduğunu gördüm. Evden çıkıp yürümeye başladık.
🧚🏻♀️
"İşte böyle kuzen. Sonra bizim mahalleden taşındılar." Oğuz bir yandan çekirdek çitleyip bir yandan mahallesindeki olayları anlatıyordu. Marketten birkaç abur cubur alıp parka gelmiştik. "Vay be ! Bizim buralarda hiç olay yok. Aşırı sakinler." Batu üzüntüyle konuştu.
"Evet ya. Azıcık olay olsa ne olur ki ? " Bartu'ya göz devirdim. "Sizin bu kaos sevginiz bir gün başınıza bir iş açacak."
"Sorma sorma. Abim de bunlar gibi. Nerede kavga , olay varsa abim orada." Şilan'ın isyanı ile omzunu sıktım. "Allah yardımcın olsun." Diğerleri bizi umursamıyordu.
"Ay kendimi Cennet Mahallesi Pembe gibi hissettim. Hadi kalkın. Bu kadar çekirdek yeter. " Batu ayağa kalkınca bizde eşyaları toplayıp kalktık.
Eve doğru yürürken telefonum çaldı. Özgür abim arıyordu. Açıp kulağıma yaklaştırdım. "Favori ergenim ne yapıyorsun?" Göz devirdim. "Dışarıdayız abi. Parka geldik biraz oturduk. Şimdi eve gidiyoruz. Sen ne yapıyorsun?"
"Ne olsun işte. Duruşmam var onunla ilgileniyorum."
"Kolay gelsin abiciğim."
"Sağ ol çiçeğim. Ben kapatıyorum. Evde görüşürüz." Abimle vedalaştıktan sonra telefonu kapattım. Çantaya atıp diğerlerine ayak uydurdum. "Oha ileride kavga var!" Oğuz'un sesi ile baktığı yöne döndüm.
Bir grup genç yumruk yumruğa kavga ediyordu. "Sakın! Üçünüz de rahat duruyorsunuz." diye uyardım. "Lan ! Bunlar bizim kavga ettiğimiz kişiler değil mi?" Batu'nun sözlerini Bartu onayladı.
"Evet kardeşim onlar. "
"Siz ne ara kavga ettiniz? " dedim şaşkınca. Olaysız bir günleri yok resmen. "Periciğim uzun zaman oldu. Geçen seneydi. Umarım bizi hatırlamıyorlardır. Çünkü son ayrılmamız da bize karşı bayağı nefret doluydular. " Batu'nun dedikleri ile derin bir nefes aldım. "Tamam o zaman. Sakince eve doğru gidelim." Şilan'ı onaylayıp arkamı döndüm.
Arkamı dönmem ile bize sırıtarak bakan bir çocuğu gördüm. "Vay vay vay! Bartu ve Batu. Uzun zaman oldu. Umarım bizi unutmadınız."
"Hafızam şerefsizleri siliyor. Kimdin acaba ?" Batu'nun dediği ile koluna vurdum. Çocuk ıslık çalıp aramızdaki kişilere burayı işaret etti. "Hesabımız kapansın."
"Şilan ve Peri. Siz köşeye geçin. Burası karışacak. " Oğuz bizi köşeye itince diğerleri de gelmişti. "Ömer abiyi ara." Şilan'ın dediği ile telefonunu çıkardım. Bu sırada Oğuz o çocuğa kafa atmıştı.
Onlardan uzaklaşıp Ömer abiyi aradım. Kahretsin! Telefonu kapalı. "Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?" Kolumdan tutunca bacak arasına tekme attım. Acıyla bağırıp yere düştü.
Şilan'da diğerine yumruk atmaya çalışıyordu.Biri saçımdan tutunca dirseğim ile karnına vurdum.Siren seslerini duymam ile ofladım. Bir bu eksikti.
🧚🏻♀️
"Beğendiniz mi yaptığınızı? Annemlere ne diyeceğiz?" Beni takmayıp arkalarına yaslandılar. Hayatımda nezarethaneye de düşmedim demem artık. Polisler gelip bizi almıştı. Babamlara ne diyeceğim? Benim dışımda herkes rahattı.
Ömer abi de karakolda değildi. Akın abimi aramıştık . "Siz ? Çıkıyorsunuz ." Polis kapıyı açınca derin bir nefes alıp hızlıca çıktım.
Akın abimi görmem ile koşar adım yanına gittim. Direkt bana sarılmıştı. "İyi misin güzelim ?" Başım ile onayladım. Diğerlerine de sorular sorarken karakoldan çıktık.
Akın abinin arabasının önüne gelince Ömer abiyi gördüm. Bizi görünce şaşkınca baktı. "Siz niye buradasınız?"
"Bücürler kavgaya karışmış. Evde konuşuruz. " Ömer abim daha da şaşırırken Oğuz "Yani bücür demesek... Peri ve kardeşime diyebilirsin ama ." dedi. Tek sorun bücür demesi zaten.
"Sorun bücür demem öyle mi ?" Akın abi kaşlarını çatmıştı.
"ÖMER !"
Bağıran kişi ile yerimden sıçardım. O nasıl sesti ? Polis üniformalı bir kadın abimin önünde durdu. Karnına yumruk atınca abim acıyla inledi. "Evlenecekmişsin. Zahmet edip önce benden ayrılsaydın keşke. "
"Ela' m ne diyorsun ?"
Ela' m mı ? Ayrılmak mı ? Evlenmek mi ? Ne oluyor? Hepimiz şaşkınca ikisine bakıyorduk "NE mi diyorum? Diyorum ki...Kardeşin Özgür bana evleneceğini söyledi. Hemde en kısa sürede. "
Özgür abim sen bittin.
Ömer abi burun kemerini sıkıp "Özgür... bittin oğlum sen !" dedi.
Huh bitti!
Nasıldı ?
Uzun zaman oldu ;(
Cem nasıl??
Baba tarafı??
Özgür naneyi yedi
Yeni karakterimiz Ela :)
Diğer bölümde görüşmek üzere sizleri seviyorum
|
0% |