Yeni Üyelik
36.
Bölüm

36. Bölüm 🧚🏻‍♀️

@nisaa_yazar_1

Birkaç gün sonra

 

"Sıkıntıdan öleceğim." Cem kafasını masaya yaslayıp ofladı . Öğle arasındaydık ve kantinde oturuyorduk. Çok sıkıcıydı. Batu , Bartu , Esnad ve Eylül basketbol sahasına gitmişlerdi. Bartu 1 haftanın ardından Eylül' e hislerini açıklamıştı. İşin komik tarafı Eylül'de Bartu'dan hoşlanıyormuş ama utanıyormuş.

 

Utangaç bir çiftimiz var.

 

Kaan ise ilerdeki masada Efsa ile konuşuyor. 3 gündür başımın etini yiyordu. Hoşlanıyor muyum ? Hoşlanmıyor muyum ? Peri bence ben aşık oldum ama haberim yok. Acaba konuşmayı kessem mi ? Hem benim aşka alerjim var. Ve daha nicesi. En sonunda kafasına vurup Ebru'nun yanına oturmuştum ama bir ders sonra yine yanına geçmiştim ve Efsa ile konuşmaya devam etmesini söylemiştim.

 

"Benimde canım sıkılıyor. Ne bitmez günmüş arkadaş!"

 

"Naber çifte kumrular ?" Oğuz ve Şilan yanımıza gelmişti. Cem kafasını kaldırıp "Merhaba." dedi ve eski haline geri döndü. "Hayırdır ? Ne bu haliniz?" Şilan'a omuz silktim. "Bir şey yok. Sıkıcı bir gün ve canımız sıkılıyor." dedim.

 

"Bugün kız isteme var . Heyecanlı değil misin?"

 

Oğuz'un dediği ile ona döndüm. "Ben onu unuttum ya !"

 

"Balık hafızalı kuzenim." deyip göz devirdi.

 

"Akın abin mi ?"

 

Cem'i başım ile onayladım. Akşam Defne ablayı istemeye gidecektik. Zaten abim ve Deniz abi kaç gündür birbirlerine laf atıp sataşıyorlar. Deniz abi beni sürekli ortaya atınca Akın abim de sinirleniyor. Dün akşam beni yanına çağırıp "30 yaşına kadar evlilik falan yok tamam mı ? Önce kariyer. Sonra düşünürüz." demişti.

 

Deniz abi nasıl aklına girmişse benim Cem ile kaçıp 17 yaşında evleneceğimi düşünüyor.

 

Hatta Batu ve Bartu'ya "Okulda Peri' nin yanından ayrılmayın." demişti.

 

O sırada beni unutup sevgilileri ile vakit geçiren üçüzlerim.

 

"Ben aşık oldum." Oğuz'un sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm. Cem'de kafasını kaldırıp ona bakmıştı. Baktığı yöne bakınca tek başına oturan ve test çözen Rümeysa'yı gördüm. Yuh! Ne ara aşık oldun?" Şilan'ın sorusu ile ayağa kalktı.

 

"Tam şu an da aşık oldum. Gidip konuşmam lazım." Yanımızdan ayrılıp o tarafa doğru yürümeye başladı. Cem , Şilan'a bakıp "Alınma ama abin çok tuhaf." dedi. Güldüm. Şilan' da gülüp " Aynı fikirdeyiz ve ben onunla yaşıyorum. Ayy olmayan tansiyonum düştü. Ben sınıfa çıkıyorum." dedi ve ayağa kalktı. Yanımızdan ayrılınca Cem ile güldük.

 

"Güzel Peri'm bahçeye çıkalım mı ? Hava alırız."

 

"Olur."

 

Ayağa kalkıp bahçeye çıktık.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Anne ! Özgür abim beni dövüyor!" Merdivenlerden koşarak inerken bağırıyordum. "Dokunmadım bile !" Özgür abim de peşimden geliyordu ."BABA YARDIM ET ! EN SEVDİĞİN ÇOCUĞUNU DÖVÜYORLAR." Salona girip annemin arkasına saklandım. Annem ise terliğini çıkarıp abime attı.

 

Tam isabet ! Kafasına gelmişti.

 

"Bir kere de ıskala be ! Hep mi tutar ? Ah ! Kafam." Kahkaha atınca babam kolumdan çekip yanına oturttu. "Abin ne yaptı ?"

 

"Şimdi babacım. Ben gayet sakin bir şekilde odasına girdim. Nasıl oldu anlamadım ama ayağı kayıp düştü." dedim ve gülümsedim.

 

"Sakin mi ? Lan alacaklı gibi kapıyı çalıp içeriye girdin. Korkudan elimdeki su şişesini düşürdüm ve yerler ıslandı. Bende seni dövmek yani sana sarılmak için yanına gelecekken ayağım kaydı ve düştüm."

 

Aynen aynen sarılacaktın. Kim sopa ile sarılmaya gelir.

 

Batu ve Bartu onun hep rahatsız ettiği için odasına sopa bulunduruyormuş. Batu'nun dediğine göre az dayak yememişler. Ben daha dayak yemedim. Sürekli kaçmayı beceriyorum. "Kızım abin ne diyor?"

 

"Aaaa Akın abim geldi ? Şu yakışıklılığa bak ! Abimmm harika görünüyorsun." Koşarak Akın abime sarıldım. Babamın güldüğünü duydum. Özgür abim ise söyleniyordu.

 

"Sende çok güzel olmuşsun fıstığım."

 

Kırmızı bir elbise giymiştim. Saçlarımı da düzleştirip hafif bir makyaj yapmıştım.

 

"Heyecanlı mısın abi ?" Özgür abi sormuştu. "O da soru mu abi ? Sevdiği kadını istemeye gidiyoruz. Yakında düğün de olacak. Ben bile strese girdim şu an." dedim.Bu halime güldüler. "Diğerleri nerede ? Geç kalacağız."

 

"Geldik baba geldik." Barış abinin sesi ile kapıya döndüm. Herkes gelmişti. Babam ayağa kalkınca salondan çıktık.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Ne iş yapıyorsun?"

 

"Savcıyım."

 

"Sigara kullanıyor musun ?"

 

"Hayır."

 

"Alkol?"

 

"Hayır. "

 

"Pasaportun var mı ?"

 

"Var."

 

"Alerjin var mı ?"

 

"Yok."

 

"Hastalığın ?"

 

"Yok."

 

"Kaç yaşındasın?"

 

"29."

 

"Çok yaşlısın. Kardeşim ile evlenemezsin."

 

Batu ile kahkaha atmamak için zor duruyorduk. Geldiğimizden beri Deniz abi sorular soruyordu. Aile büyükleri ise şaşkınca ikisine bakıyordu. "Yok artık! " Abim bile ne diyeceğini bilmiyordu. Daha doğrusu aileler burada olduğu için kötü laf söylemek istemiyordu.

 

"Hayatım. Sende 29 yaşında evlenmedin mi ?" Hülya ablanın sorusu ile salonda kahkaha sesleri yükseldi. Deniz abinin yüz ifadesi daha komikti. Defne abla elinde kahveler ile içeriye girdi. Bartu'da arkasından gelip sağ tarafıma oturdu.

 

"Batu kamerayı ayarla."

 

Abimin kahvesine tuz atmıştı. Dikkat çekmeyelim diye sadece o mutfağa gitmişti. Özgür abi bizi duymuş olacak ki sırıtarak abime döndü. Defne abla son olarak abime kahveyi uzatıp yerine oturdu.

 

Pür dikkat abimi izliyorduk. Abim kahveden bir yudum alınca yüz ifadesi değişmemişti. Bartu'ya dönünce "Kahveye atmadım. Defne abla suya atmama izin verdi. Kahveyi çikolatalı yaptı bir de. Böyle aşk görülmedi." deyince gülümseyerek abime döndüm. Birbirlerini çok seviyordu. Deniz abi de bunun farkındaydı ve kardeşi gülünce onun da yüzünde tebessüm oluşuyordu.

 

Abim gülümseyerek Defne ablaya döndü ve bir şey söylemeye başladı. Kısık sesle konuştuğu için biz duymuyorduk. Abim bu sefer sudan içince öksürmeye başladı. Deniz abi keyifle gülümserken Özgür abim kısıkça güldü. Ömer abim ve Barış abim ise gülmemek için zor duruyordu. "Oğlum iyi misin ?" Gül teyze sormuştu.

 

"İyiyim iyi. Eline sağlık canım." Sonda Defne ablaya dönmüştü.

 

Bize dönünce kaşlarını çattı. Batu'nun elindeki telefonu görünce tuzun bizim başımızın altından çıktığını anladı. Gülüp önüne döndü. "Sebebi ziyaretimize gelelim. Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Defne'yi oğlumuz Akın'a istiyoruz." Abdullah amcanın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Onun için zordu. Biricik kızı evlenecekti.

 

Babamın dediği gibi kaç yaşına gelirsek gelelim biz onlar için hep küçük kızları olacaktık.

 

"Gençler birbirini sevmiş , anlaşmış. Bize de evet demek düşer. Bir ömür boyu mutluluklar diliyorum." Üçümüz alkışlamaya başlayınca tepkimize gülüp ayağa kalktılar. Yüzük takılacaktı. Hülya abla yüzük tepsisini tutarken Abdullah amca kurdeleyi kesecekti. Bu anları videoya alıyorduk.

 

Deniz abiye bakınca yüzünde küçük bir gülümseme olduğunu gördüm. Göz göze gelince göz kırptı. Gülüp abime döndüm. İkisi de çok mutluydu. Mutlulukları yüzlerine yansımıştı. Kurdele kesildikten sonra büyüklerin ellerinden öptüler.

 

"Kardeşimi üzersen savcı demem ayağına taş bağlayıp denize atarım." Deniz abinin sözleri ile gülmeye başladılar. "Onu asla üzmem. Eğer öyle bir şey olsa bile senden önce ben kendimi öldürürüm. " Akın abinin sözlerinden sonra Deniz abi gülümsedi.

 

Düğün günü

 

"Peri kızı gibi olmuşsun. Çok çok güzel olmuşsun." Cem hayranlıkla bakarken yanaklarım kızardı. "Annem olmasaydı abimler bu elbise ile gelmeme izin vermiyordu. Deniz abi Akın abime hep Peri evlenecek diyor ve Özgür abimin dediğine göre bugün bana görücü çıkacakmış."

 

Üstümdeki elbiseyi gördükleri an abilerim , Bartu ve Batu'nun ağzı açık kalmıştı. Yeşil bir elbiseydi. Kolları tülden ve askılıydı. Bel kısmındaki çiçekler ile mükemmel görünüyordu. Babam yanıma gelip çok güzel olduğumu söylerken Barış abim ceketini bana giydirmeye çalışıyordu. Özgür abim ise odaya kilitlemeye çalışmıştı.

 

Akın abim evde yoktu zaten. Evde küçük bir kaos çıkmıştı. Neyseki annem müdahale etti ve düğün yerine gelebildik. Cem'in aldığı kolyeyi de takmıştım. Çok güzel görünüyordu.

 

Cem , Kaan , Esnad ve Eylül'de gelmişti ve Cem hariç diğer erkekler ortadan kaybolmuştu. Düğün bayağı kalabalıktı. Hava soğuk olduğu için kapalı bir salondaydık. Akrabaların hepsi gelmişti. Anneannem , Özlem yenge ve Seval ile hiç konuşmadım . Diğerleri ile sarılıp selamlaştım. Şu an herkes farklı yerlerde oturmuş gelin ve damatın gelmesini bekliyor.

 

"Ne görücüsü ? Döverim onları." Cem biraz daha yanıma yaklaşınca güldüm. "Sakin ol. Hem ben seninle daha dans edeceğim. Umarım Özgür abim rahat bırakır."

 

"Ergenler ?" Bu adam cidden hissediyor. Özgür abi aramıza girip kolunu Cem'in omzuna attı. "Abi ?"

 

"Siz niye yan yanasınız ? Batu , Cem'i arıyordu. "

 

"Öncelikle abiciğim konuşuyorduk. Ayrıca onlar ne işler çeviriyor ?"

 

Cem'in yüz ifadesinden anladığım kadarıyla abim onun omzunu sıkıyordu. Özgür abimin koluna girip "Abiciğim Cem onların yanına gitsin. Gel seninle biraz konuşalım." dedim. Abim kolunu gevşedince Cem hızlıca yanımızdan ayrıldı.

 

"Ne konuşalım ?"

 

Etrafa bakınca gördüğüm kişiler ile şaşkınca ikisine baktım. Abime dönüp "Emel hocanın burada ne işi var?" diye sordum. Emel hoca ve Barış abim köşede konuşuyorlardı.

 

"Ergen peri. Abim okuldaki hocaları düğüne çağırdı ya." Ben onu unutmuşum ya. Şöyle bir baktım da yakışıyorlar. "Abiciğim bir sen sap kaldın." deyince kafama vurdu.

 

"Benim gibi mükemmel biri sap kalmaz. Sadece sevgili istemiyorum o kadar. Yoksa tam benim kafadan kızlar var. Mesela Mihrimah. Tatlı, güzel, zeki ve en önemlisi motorlara bayılıyor." Sesinde hayranlık vardı ama bunun farkında değildi. "Abi sanki ondan hoşlanıyor gibisin ?"

 

"Saçma-" Sözünü kesen alkış sesleriydi.

 

Abimler salona giris yapıyordu. Hızlı adımlarla onlara yaklaştım. Mutlulukları yüzlerine yansımıştı. Defne abla çok güzel olmuştu. Abim çok iyi görünüyordu. Alkış sesleri devam ederken dans müziği çalmaya başladı.

 

Sahnenin ortasına geçtiler. İlk önce onlar dans edecekti ve sonra diğer çiftler sahneye geçecekti. Annemlere bakınca gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm ama yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ömer abim ile göz göze gelince bana göz kırptı. Gülümsedim. Yanımda Ela abla vardı. Onunla geçen gün konuşmuştuk ve çok tatlı biriydi. Ciddi bir yapısı vardı ama benimle konuşurken güler yüzlü ve samimiydi.

 

İleride Oğuz ve Rümeysa'yı gördüm. Oğuz zorla düğüne davet etmişti. İyi anlaşıyorlardı. Oğuz ondan gerçekten hoşlanmıştı ama Rümeysa da şu anlık bir şey yok. Zaten tanışalı 2 ay olmuştu. Şubat ayındaydık ve sınava da az kalmıştı. Hepimiz elimizdeen gelen bütün gayreti veriyorduk. Konuların çoğunu halletmiştik zaten. Daha çok deneme çözüyorduk.

 

"Peri'm." Cem yanıma gelmişti. "Benimle dans eder misin ?" Çiftler yavaş yavaş sahneye gelmişti. Anneannem ve Seval' in gözü sürekli bendeydi. Cem'e gülümseyip uzattığı elini tuttum. "Tabikide." Bizde dans etmeye başlamıştık. Batu ile Esnad , Bartu ile Eylül, Ömer abim ile ela abla , Oğuz ile Rümeysa ve Barış abim ile Emel hoca dans ediyordu.

 

Özgür abim ise elindeki kola ile bizi izliyordu.

 

"Batu ne iş çeviriyor?"

 

"Sakın Peri'ye söyleme dedi. Sana söylesem planı bozarmışsın ama söyleyeceğim."

 

Ah Batu ah! Kim bilir yine ne işler çeviriyor? "Nikah memuru Akın abiye soru soracağı an son pişmanlık neye yarar şarkısını açacaklar ve Kaan , Bartu , Batu , Oğuz şarkıya eşlik edecek. Ben ise kameraya çekeceğim. Bu fikir Deniz abiden çıkmış bu arada. " Gülünce o da güldü.

 

"Deniz abi her yolu deniyor. "

 

Dans müziği bitince ayrıldık. Herkes yerlerine geçince Cem ile köşeye geçtik.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Sayın Akın Akbulut. Hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan kendi özgür hür iradenizle iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta Defne Kaymaz'ı kendinize eş olarak kabul ediyor musunuz ?" Abim cevap vercekken salonda müzik sesi yankılandı.

 

Son pişmanlık

 

neye yarar

 

herşeyin

 

bedeli var

 

olmadı yaaaaaaar

 

Batu, Bartu, Kaan ve Oğuz sözlere eşlik ederken kahkaha sesleri yükseldi. Abim ve Defne abla da gülüyordu.

 

Son pişmanlık

 

neye yarar

 

herşeyin

 

bedeli var

 

olmadı yaaaaaaar

 

 

"Bu ergenler benim kardeşim olamaz. Cem seni bir süre kardeşlik mi alsam ?" Özgür abi şarkıyı söyleyen dörtlüye bakıp göz devirdi.

 

"Kardeşlik?"

 

"Evet. Şimdi evlat edinene evlatlık deniliyorsa kardeş edinene kardeşlik denir."

 

Cem ile gülmeye başladık. Şarkı bitince abim mikrofona uzandı ve " Verdiğim karardan pişman değilim. Tekrar dünyaya gelsem Defne ile evlenirim. Hayatımın geri kalanını onunla yaşamayı kabul ediyorum. Ve evet diyorum." dedi. Tekrardan alkış sesleri yükseldi. Mutluluktan gözlerim dolmuştu.

 

"Sayın Defne Kaymaz. Hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan kendi özgür hür iradenizle iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta Akın Akbulut'u kendinize eş olarak kabul ediyor musunuz ?"

 

Defne abla mikrofona yaklaşıp abime döndü. "Akın'ın dediği gibi. Tekrar dünyaya gelsem yine Akın'a aşık olup evlenirim. Son nefesime kadar onun yanında olmak istiyorum. Evet evet evet." Şahitler ise Ömer abi ve Defne ablanın kuzeniydi.

 

İmzalar atıldı , nikah cüzdanını Defne abla alıp kalktılar. Çok güzel görünüyorlardı."Çok yakışıyorlar. Bir ömür boyu mutlu olurlar inşallah." Cem'in dediği ile gülümseyip"İnşallah." dedim.

 

"Hadi pasta yiyelim." Kaan aniden arkamızdan çıkınca irkildim. "Yuh ! Daha pastaya var." Cem söylemişti."Off ! Bende gidip Oğuz ve Rümeysa ile uğraşayım. Romantik romantik dans edip gülüyorlardı. Şimdi de konuşuyorlar. Rahatsız etmem lazım." yanımızdan ayrılınca Cem ile güldük.

 

"Hem aşka karşı hem de Efsa'dan hoşlanıyor."

 

"Efsa'da öyle. Tam birbirlerini bulmuşlar." dedim.

 

🧚🏻‍♀️

 

Düğün bitmişti . Misafirler , akrabalar gitmişti. Sadece bizim aile ve Defne ablanın ailesi kalmıştı. "BARTU AÇ MÜZİĞİ!" Özgür abinin bağırmasından sonra müzik sesi yankılandı.

 

Erik dalı gevrektir

Erik dalı gevrektir

Amanın basmaya gelmez

Haydi, basmaya gelmez

 

Elin gızı naziktir

El gızı naziktir

Amanın küsmeye gelmez

Haydi, küsmeye gelmez

 

Zaten bunu açıp oynamıştık. Özgür abime yetmemiş anlaşılan.

 

Eller oynasın, eller

Diller gaynasın, diller

Eller ne derse, desinler

O dillerini yesinler

 

Aileler de ortaya geçince herkes ellerini kaldırıp oynamaya başladı. Barış abim de beni kolumdan tutup ortaya çekti ve karşılıklı oynamaya başladık.

 

Amanın oynasın, eller

Diller gaynasın, diller

Eller ne derse, desinler

O dillerini yesinler

 

Bartu ve Batu bağırarak eşlik ediyordu.

 

Erik dalı gevrektir

Erik dalı gevrektir

Amanın eğmeye gelmez

Haydi eğmeye gelmez

 

Elin gızı naziktir

El gızı naziktir

Amanın değmeye gelmez

Haydi, değmeye gelmez

 

Bu sefer Akın abim karşıma geçti ve beraber oynamaya başladık. Çok eğleniyorduk.

 

Eller oynasın, eller

Diller gaynasın, diller

Eller ne derse, desinler

O dillerini yesinler

 

Özgür abim , Batu'nun alnına para yapıştırınca kahkaha attım. Batu sırıtıp alnındaki parayı aldı. 10 TL olduğunu görünce göz devirdi. "Cimri avukat. 10 lira takmaya utanmadın mı ?" Abim gülüp "Ben mi cimriyim ? Yengeme bilezik taktım lan ? Hem de en altınından." diğerleri gülerken Defne abla abimin taktığı bileziği Batu'ya gösterdi.

 

"Gözlerim yaşardı. Abim paraya kıymış." Bartu'nun dediği ile Ömer abi "Benim düğünümde bana Cumhuriyet altını takacakmış." dedi ve güldü. Özgür abim gaza gelip "Sana feda olsun be abim! " diye bağırdı. Bu hâline güldük.

 

Bölüm sonu

 

Huh sonunda bitti

 

Umarım beğenirsiniz

 

Akın yuvadan uçtu. Sırada Ömer var

 

İsteme?

 

Deniz ?

 

Düğün?

 

Muhteşem dörtlünün şarkısı shsjwhdjs o da Deniz'in fikriydi

 

Özgür???

 

Son sahne

 

Buradan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. İyiki varsınız 🥺🤍

 

Neyse çok konuştum. Sizleri seviyorummmm kendinize iyi bakın 🧚🏻‍♀️

 

Loading...
0%