"Şu an çok strese girdim. 4 ay kaldı ya." Stresten saçlarım dökülmeye başlamıştı. Yüzümde birkaç sivilce çıkmıştı ve kilo kaybediyordum. Abimin düğününün üstünden 1 ay geçmişti. Başlarda çok üzülüyordum. Evde onu göremeyince sürekli arıyodum ama alıştım. Hem Defne yenge ile çok mutlu. Yenge diyordum ve daha hoşuma gidiyor.

" Güzel Peri'm sakin ol. Daha 4 ay var. Hem sen emek verip çalışıyorsun. Sınavın çok güzel geçecek. " Elimdeki kalemi bırakıp Cem'e döndüm. Ders çalışmak için kütüphaneye gelmiştik. Batu ve Esnad başka masada , Eylül ve Bartu başka masada , Yağız ile Ecrin yanımızdaki masada ve Oğuz ile Rümeysa ilerideki masada çalışıyordu. Efsa ve Kaan ise üst kattaydı.

"Bilmiyorum Cem. Çalışyorum ama içimde olmayacak gibi bir his var. Korkuyorum." Cem uzanıp elimi tuttu. "Sen sadece sakin ol. Ben sana güveniyorum. Her şey çok güzel olacak. Hem ikimiz aynı yere gideceğiz. Özgür abinden gizli tercih vermem lazım ama." deyince kısıkça güldüm. Cem tıp istiyordu. Geçen seneden beri düzenli olarak çalışıyordu ve ikimizde İzmir'de okumak istiyoruz.

Özgür abim bunu duyunca birazcık çıldırdı. Hem uzak bir yere gideceğim için üzgündü hem de Cem ile gideceğim için sinirliydi. Daha hiçbir şey belli bile değil. Belki mezuna kalacağım. Belki Cem ile aynı yere gidemeyeceğiz.

"Annem mesaj atmış. Kalkalım mı ?" Başım ile onaylayıp eşyalarımı toplamaya başladım. Bartu'ya da gideceğim diye mesaj attım. Saat 17.48 olmuştu. 5 saattir kütüphanedeydik. Çok yorgundum.

Bartu'ya çıkacağına dair mesaj atınca dışarıda onu beklemeye başladım. Herkes çıkmıştı. "Beynimi hissetmiyorum. 4 saat organik kimya çalıştım ve beynimi masada bıraktım. " Oğuz'un dediği ile güldük. "Bende çok yorgunum. Bir an önce sınava gelse de kurtulsak." Esnad bıkkınca konuşmuştu.

"O kadar haklısın ki. Bir an önce sınava girmek ve bu stresten kurtulmak istiyorum. " Eylül çantasını sırtına alarken söylendi."Sınavdan sonra bol bol vakit geçirelim." Yağız'ın dediğini Rümeysa onayladı. "Evet...sizinle geç tanıştım ama çok sevdim. Daha çok vakit geçirmek isterim."

"Birkaç aydır tanışıyoruz ama 10 yıllık arkadaşım gibisiniz. İyiki tanışmışız." Efsa'nın dediklerinden sonra Kaan onu kolunun altına aldı. "Ben arkadaşın değil birtanecik sevgilinim ama. " Sonunda birbirlerine hislerini itiraf etmişlerdi. Biraz sohbet ettikten sonra herkes evlerine dağıldı. Eve gelince koşarak odama çıktım. Çantamı köşeye atıp kıyafetlerimi değiştirdim.

Odadan çıkıp Özgür abimin odasının önüne geldim. Kapıyı açıp içeriye girince yüzüme yastık geldi. Yere düşen yastığı alıp bu sefer ben ona attım. Kafasına gelince kahkaha sesi kesildi. "Kaç yaşına gelmişsin şu yaptığına bak! Mihrimah abla seninle nasıl sevgili oldu ya?"

Benim sayemde sevgili oldular desem daha doğru. Mihrimah abla ile 2 hafta önce tanışmıştık. Abim gibi avukattı ve çok tatlı biriydi. Abim ile sürekli tartışıyorlardı. Barış abim ile plan kurup ikisini bir odaya kapatmıştık ve kapının önünde nöbet tutmuştum. Yine tartıştılar ama 1 saat sonra Mihrimah abla ondan hoşlandığını itiraf etmişti. İşin komik tarafı abim aldığı aşk itirafından sonra bayılmıştı.

Batu ve Bartu da yanıma gelmişti. Abimin bayıldığını görünce kahkahalar ile gülmeye başlamışlardı. Mihrimah abla buz gibi suyu yüzüne atınca ayılmıştı. Meğerse abim de ondan hoşlanıyormuş ama kendine bir türlü itiraf edemiyormuş. Aşk itirafını aldıktan sonra aklı başına gelmiş.

"Kes be ! Ergen velet. Biz çok güzel bir çiftiz bir kere." dedi ve yastığı yine bana attı. Kenara çekilince yastık kapıya çarpmıştı. "Aynen aynen. Kusura bakma ama en güzel çift Akın abim ve Defne yenge. Sonra Ömer abim ve Ela abla geliyor. Sen ve Barış abim odunsunuz. " Yatağa oturunca Özgür abim üstüme atladı.

"A...abi nefes alamıyorum."

"Sus. Hem Barış abim ve Emel bizden daha kötü. Biri matematik öğretmeni biri edebiyat. Çok zıtlar."

Bartu ve benim yüzümden Barış abim Emel hocanın ondan hoşlandığını öğrenmişti. Bir akşam Batu ve Bartu ile konuşurken meğerse kapı açıkmış ve Barış abim bizim yanımıza geliyormuş. Bende Emel hocanın abimden hoşlandığını söylemiştim ve Bartu bağırarak EMEL HOCA MATÇI ABİMİZDEN Mİ HOŞLANIYOR ? diye bağırmıştı.

Abim odama girip bizi sorguya çekmişti. Ondan sonra ne oldu bilmiyoruz ama abim ile Emel hocayı 1 hafta sonra el ele gördük. Tabi ondan önceki akşam abim yanıma gelip benimle konuşmuştu. Daha önce sevgilisi olmamıştı ve ilk defa böyle bir duygunun içinde olduğunu söyledi.

"Zıt kutuplar birbirini çeker abiciğim."

Abim saçımı çekince kolunu ısırdım. O da burnumu çekmeye başladı. Tırnaklarımı koluna batırınca beni yataktan attı. Acıyla inleyip "Allah belanı vermesin abi ! Belimi kırdın." diye bağırdım.

Özgür abim ise kahkaha atıp " Artık ezik bir perisin ." dedi.

Ayağa kalkıp "Seni anneme söyleyeceğim." deyip koşarak odadan çıktım.

Abimin bağırdığını duyuyordum. "ANNE ÖZGÜR ABİM BENİ DÖVDÜ." Salona girip annemin yanına koştum. Sarılıp "Saçımı ve burnumu çekti. Sonra da yataktan attı. Belim ağırıyor." diye ağlamaklı bir sesle konuştum.

"ÖZGÜR KARDEŞLERİNİ DÖVME DEMEDİM Mİ ?" Babamın bağırması ile yerimden sıçradım. O nasıl ses ? Ödüm koptu. "Anne önce ergen kızın da beni dövdü. " Özgür abim tekli koltuğa oturunca ona bakıp dil çıkarttım.

"Ben ne yaptım ya ? Alt tarafı kolunu ısırdım, tırnaklarımı batırdım, kafana yastık attım. " Babam gülmüştü.

"Kızım sanki sende biraz suçlusun." Anneme bakıp "Aşk olsun Serpil Sultan. Beni beni kızını suçluyorsun . Tamam öyle olsun." Ayağa kalkıp "ÖMER ABİM BENİ İSTEMİYORLAR. GEL ÖZGÜR ADLI KİŞİYİ TUTUKLA." diye bağırdım.

"Güzelim niye bağırdın?" Koşup abime sarıldım. Beni kucağına alıp bir tur etrafına döndürdü. "Sende olmasan koca adam...yaşayamazdım." deyince annem ve babam güldü. "Ben ne yaptım küçük peri ? " Barış abim içeriye girip kafama vurdu. Ömer abi ona tekme atınca kaçıp annemin yanına oturdu. Ben abimin kucağındayken Batu'nun bağırmasını duyduk.

"SEN NİYE BENİM ÇORAPLARIMI GİYDİN ? ONLAR EN SEVDİĞİM ÇORAPLARDI. SENİN YÜZÜNDEN ÇORABIM KALMADI!"

Bartu koşarak içeriye girdi ve arkasından elinde sopa ile Batu girdi. "Hey hey hey ! Benim şerafettinim niye sende ?" Özgür abimin dediği ile güldüm. Sopasına isim vermişti.

"Çocuklar size ne oluyor?"

"Anne üvey üçüzüm benim çoraplarımı giymiş."

"Anne onun olduğunu bilmiyordum. Gördüm aldım. Hem biz aynıyız. Giysem bir şey olmaz."

Abimin kucağından inip Bartu'yu kovalayan Batu'yu izlemeye devam ettim. Anneme bakınca benim çocuklarım niye böyle der gibi bakıyordu. Barış abim ayaklarını masaya uzatmış gülerek biri ile mesajlaşıyordu. Özgür abim ise yastık atıyordu. "Hayatım Ömer dışında hepsini evden atsak mı ?" Ben ne yaptım ya ? Özgür abim olmasa çok akıllı biriyim bir kere.

"Güzel fikir. 10 SANİYE İÇİNDE DURMAZSANIZ EVDEN ATARIM BIR DAHA DA ALMAM. 18 YAŞ ALTINDAKİ CANAVAR ÜÇLÜ BUNA SİZ DE DAHİLSİNİZ !"

Annemim bağırması ile salonda sessizlik oluştu.

"Anne ne oldu ? Niye bağırdın?"

Akın abimin sesi ile arkamı döndüm. Defne yenge ile şaşkınca bize bakıyordu. Ömer abi içeriye girince kapının onun açtığını anladım.Gürültüden kapı sesini duymamıştım. Annemler ayağa kalkarken ben koşarak abime sarıldım.

"Abimmmm seni çok özledim." deyince saçımdan öptü."Bende seni özledim fıstığım."

"Hoş geldiniz çocuklar." Annem abime yaklaşırken bu sefer Defne yengeye sarıldım. "Yengemmm hiç gelmiyorsun bak. Özlüyorum." Yengem gülüp "Bende özlüyorum ama işler çok yoğun. Biraz hafiflesin beraber vakit geçireceğiz." dedi ve yanaklarımdan öptü.

Annemler de sarılınca koltuklara oturduk. Barış abim saçımla oynarken Akın abim "Anne niye bağırıyordun?" diye sordu. Annemden önce Özgür abim "Şu ergen üçüzler yaramazlık yapıyor. Annem de evden atarım diyordu. O sıra siz geldiniz zaten." dedi. Akın abim gülüp "Yine ne yaptın Özgür?" dedi ve gülmeye başladım.

Abim sopasını eline alıp bacağıma vurdu. "Ben bir şey yapmadım ki. Hep Peri' nin suçu." Ona kötü kötü bakıp "Valla bu sefer ben bir şey yapmadım. " dedim. "Önceden yapıyordun yani?" yengemin dediği ile abim kapak işareti yapmıştı. Barış abim onun kafasına vurup "Ayıp ayıp. Aile var. " dedi.

Salonda kahkaha sesleri yükselirken sağ tarafımda oturan Ömer abi beni kendine çekti ve saçımdan öptü. Gülümsedim.

Ömer abimin yeri bende hep ayrı olacaktı. Bu eve geldiğim ilk günden beri yanımda olmuştu. Benim için kaç defa diğerlerinin karşısında durmuştu. Her gece yanıma geldiğini de görüyorum. Uyuduğumu sanıyordu ama uyanıktım. Her gece saçlarımı okşuyordu. Konuşmuyordu. Saçlarımı okşayıp avuç içlerimden öpüyordu. Ne zaman yanımdan ayrıldığını görmüyordum. Abimin dokunuşları ile uykuya dalıyorum. Akın abim de geldiği gün bana kötü davranamamıştı ama Ömer abi benim için her zaman ayrı olacak.

Akın abimler ile sohbet edip tatlı yemiştik. Çok güzel bir akşam olmuştu. Abimler evine gidince bende uyumak için yukarıya çıktım. Tek uyumak istemiyorum. Ömer abimin odasının önüne gelince kapıyı çalıp içeriye girdim. Barış abim , Özgür abim , Bartu ve Batu'nun odasına pat diye girerken Ömer abimin odasına girmeden önce kapıyı çalıyorum. Alışkanlık olmuş. Kapıyı kapatıp içeride girdim. Abim yatakta uzanmıştı. Beni görünce kollarını açtı. Koşarak yanına uzandım. Kollarını bana sardı.

"Küçük bir peri kollarıma kondu." deyince güldüm.

"Abi?"

"Efendim güzelim."

"Beni hiç bırakma olur mu ? "

"Seni asla bırakmam güzel kardeşim. Son nefesime kadar yanında olacağım. Seni çok seviyorum. " Kollarımı beline sarıp "Bende seni çok seviyorum abi." dedim.

Gözlerimi kapatıp abimin kollarında uykuya daldım.

🧚🏻‍♀️

"Al bakalım." Cem pamuk şekeri bana uzatınca gülümseyip aldım. Yerlede kar vardı. Hava soğuktu ama biz umursamıyorduk. Kütüphanenin boğucu havasından kaçıp parka gelmiştik. Kafamı Cem'in omzuna yasladım.

"Geçen sene biri gelip Cem ile sevgili olacaksın. Onunla parkta oturup pamuk şeker yiyeceksin deselerdi gülerdim ama şu an gerçek. Yanımdasın , pamuk şeker yiyoruz ve mutluyum."

"Eğer Kaan olmasaydı bu durumda olmayacaktık. Onun sayesinde hislerimi itiraf etmiştim ve hayatımın en güzel günlerinden biriydi." dedi. Güldüm. "Akın abimin tehditlerine rağmen mi ?"

O da güldü. "Evet. Ben abilerini ilk günden beri seviyorum. Hem tehdit falan ettiler ama bana abilik de yaptılar. Yapıyorlar da. Çok iyiler. Alıştılar zaten. " Özgür abim Cem'i diğer abilerime göre bir tık daha fazla seviyor . Akşamları görüntülü konuşuyoruz. Mesaj atıp durumunu soruyor. Onları çok seviyorum. İyiki hayatımdalar.

Cem ile konuşup pamuk şeker yemeye devam ettim. Saat 17.28 olunca Ömer abimi aramak için telefonumu çıkardım. Ayağa kalkınca Cem'de kalktı. Yürümeye başlarken abimi aramıştım. Üçüncü çalışta açılmıştı.

"Abi ?"

Siren sesleri gelince adımlarım durdu.

"Peri ben abinin arkadaşıyım. Abin ve Ela silahlı saldırıya uğradı. Hastaneye gidiyoruz. Durumları ağır. "

Duyduklarım ile nefesim kesildi. Telefon elimden düşerken Cem'in sözlerini algılayamıyordum. Kaza...Durumları ağır. Gözlerimden yaşlar düşerken Cem'e döndüm.

"Cem...abim ve Ela abla...silahlı saldırıya uğramış." Titriyordum.

Abim ölemez ki...bana söz verdi. Seni asla bırakmam dedi. Beni bırakamaz.

Öhm öhm bölüm bitti

Finale birkaç bölüm kalmışken kaos yazmasam olmaz dedim 💅🏻

Şey Ömer ve Ela ölüyor gibi 👉🏻👈🏻

İnstagram da Akın ve Ömer'in düğünü tek olacak demiştim ama Ömer gidici gibi

Kısmet buymuş. En azından beraber ölecekler 👉🏻👈🏻

Beğendiniz mi ????

Şerafettin adlı sopası Özgür abimiz ???

Matçı Barış abimiz ????

Yuvadan uçan Akın abimiz ???

Vee akıbeti belli olmayan Ömer abimiz???

Cem aşkım???

Sevdiğiniz sahne???

Diğer bölümde görüşmek üzere sizleri seviyorum ♡♡♡♡♡