@nisaa_yazar_1
|
Ömer
"Ağrın var mı oğlum?"
"Yok anne. İyiyim. Ela'yı görmek istiyorum."
Uyanmamın üstünden iki gün geçmişti. Üçüzlere ne kadar söylesem de eve gitmek istemediler ve odadaki koltukta yan yana uyuyakaldılar. Ben hastaneden çıkmadan eve gitmemekte kararlılar. Yüzümdeki tebessüm ile uyuyan üçlüye baktım. Abimin anlattığına göre Peri kabus görüp kriz geçirmiş. Benim güzel kardeşim...kıyamam ona.
Batu ve Bartu...ikiside güçlü durmaya çalışsa da kötü görünüyorlardı. Göz altları morarmıştı. Yorgun görünüyorlar. Üçünün bende ayrı bir yeri var. Çok seviyorum. Rabbime şükürler olsun beni onlardan...sevdiklerimden ayırmadı.
"Ela da senin yanına gelecekti ama doktor izin vermemiş. Bizim burada olmamız bile yasak ama." Barış'ın sözlerini Özgür tamamladı. "Ama benim polis abim bizi görünce daha hızlı iyileştiği için yanından ayrılmıyoruz. 2 gün geçti ve daha iyi. "
"Özgür yine formunda." Babamın dediği ile kısıkça güldüm. "Doğru diyor. Siz varken daha iyi hissediyorum ama Ela'yı görmeden içim rahat etmeyecek. Anne sen yardım et bari ." Annem gülümseyip tamam demişti.
Ela omzundaki yara yüzünden fazla hareket edemiyordu. Sağ ayak bileği de burkulduğu için ayağa kalkamıyordu. Çatışma anında fark etmemişti. Ailesi de dikkat ediyordu. Benim yaram kalbime yakın olduğu için ayağa kalkmama bile izin vermiyorlardı. Tuvalet ihtiyacı dışında ayağa kalkmam yasaktı. Annem ve Peri'de başımda resmen nöbet tutuyorlardı. Sürekli odadan kaçmaya çalıştığım için Peri en sonunda Ela ile görüntülü konuşma yaptırmıştı.
Yüz yüze kadar olmasa da onu görmek iyi gelmişti. Babamın yardımı ile odadan çıkıp Ela'nın kaldığı odanın önüne geldim. İçeriye girince koltukta oturan Tahsin amca ve Dilek teyze ayağa kalktı. Ela ise uyuyordu. "Ömer iyi misin evlâdım?"
"İyiyim Tahsin amca. Ela'yı merak ettim." Canım yanıyordu ama umursamadım. Onlarla biraz konuştuktan sonra odadan çıktılar. Yatağın yanındaki sandalyeye oturup Ela' nın elini tuttum. Baş parmağım ile elini okşarken onu izliyordum.
Gützek sevgilim...Kahverengi saçları yastığa dağılmıştı. Beyaz teni biraz daha soluklaşmıştı. Sol omzu sargıdaydı. Yarama dikkat ederek uzanıp avuç içini öptüm. "Ö...Ömer." Uykulu sesi ile ona baktım.
"Uyandırdım. Özür dilerim. " Yatakta doğrulmaya çalışınca yardım ettim. "Yok. Sorun değil de niye geldin ? Senin dinlenmen lazım." Elini tutup tekrar öptüm. "Kaç gün oldu yanına gelemedim. Artık yeter. Seni görmek istiyorum." yüzünde tebessüm oluştu.
"İyi misin peki ? Ağrın var mı ?"
"İyiyim iyi. Ağrım var . O da normal zaten." dedim.
"Sen nasılsın? "
"Ayak bileğim daha iyi durumda. Omzum kötü. Hareket edince ağırıyor."
"Doktor ağrısı birkaç gün sürer dedi. İlaçlarını aksatma güzelim. Daha kısa sürede iyileşir."Gülümseyip tamam demişti. On dakikaya yakın Ela ile konuştum. Sesi bana huzur veriyordu. Sabaha kadar konuşsa dinlerim.
"Ela.."
"Efendim."
"Seni çok seviyorum. " deyince yanakları kızardı. "Bende seni çok seviyorum Ömer. İyiki hayatımdasın." Dayanamadım ve uzanıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Geri çekilince keyifle güldüm çünkü Ela'nın yanakları daha da kızarmıştı. "Ya Ömer aniden öpmesene."
"Sende bu kadar tatlı olma." dedim ve tekrar öptüm. Biraz geri çekilip "Seni çok seviyorum Ela'm. Şükürler olsun iyisin. Yanımdasın." dedim. Yüzlerimiz çok yakındı. Sağ eliyle yanağımı okşayıp "Şükürler olsun. Yanımdasın...yanındayım. " dedi ve o dudaklarımızı birleştirdi.
"LAN ! OHA !" Özgür'ün sesi ile geri çekildim .
"Ben bir şey görmedim. Siz devam edin." dedi ve odadan çıktı.
"Hayır ya ! Off! Rezil olduk. Kapı sesini duymadım da. Sen niye geri çekilmedin ?"
"Yavrum sen aklımı başımdan alıyorsun. Duymadım ki. Özgür bittin sen. En güzel anların içine sıçmasa olmuyor." diye sinirle söylendim.
Peri
Boynumun ağrısı ile yüzümü buruşturdum. Koltukta uyumak çok zor. Her yerim tutulmuş. Esnerken odaya göz attım. Kimse yoktu. Herkes nereye kayboldu? "Peri?" Bartu'nun uykulu sesi ile ona döndüm.
"Saat kaç ?" diye sorunca telefonu elime aldım. "16.25. Abim sanırım Ela ablanın yanına gitmiş.* Diğerleri nerede ? Batu'da uyanınca ayağa kalktım. "Bahçede olabilirler. Ya da kantinde."
Batu'ya cevap verecekken kapı hızla açıldı ve içeriye Özgür abim girdi. Derin nefesler alırken kapıya yaslandı. "Abi ne oluyor?"
"Velet Ömercikler ve Elacıkların olmasını yanlışlıkla engellemiş olabilirim. Bu yüzden abim beni öldürmeden benim yok olmam lazım. Yardım edin bana."
Anlamsızca ona bakarken ne dediğini almaya çalışıyorduk. Abim bize göz devirip "Siz bu kadar salak mıydınız ya ? Abim ve Ela'yı dip dibe , yüz yüze bir şekilde..." Abim sözünü bitiremeden Batu bağırdı. "Oha! Ben amca olmaya hazır değilim. Kabul etmiyorum."
Bartu "Batu'ya katılıyorum. Hem evlenmeden olmaz. Ayıp." deyince Özgür ve Batu güldü.
Elimle alnıma vurup " Siz ne anlatıyorsunuz ya? Çekil kapının önünden abi. Dışarıya çıkacağım. " dedim. Abim kapının önünden çekilince dışarıya çıktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve Defne yengemin yanına gitmek için kantine indim. Umarım oradadır.
2 gün sonra
İki günün ardından abim ve Ela abla hastaneden çıkmıştı. Günlerden Salıy'dı. Öğle arasına girmiştik ve bahçede oturuyorduk. Özgür abim iki gündür Ömer abimden kaçıyordu. Diğerleri neden böyle davrandığını bilmediği için şaşkınca abimi izliyordu.
"Aylar oldu gelmedin Senin kadar hiç kimseyi sevmedim Bir gün olsun kıymetimi bilmedin Ahhhhhhh özledimmmm."
Şu an ne mi oluyor? Kaan , bir elinde mendil bir elinde çikolata başı Cem'in omzunda şarkı söylüyor. Efsa'dan ayrılmış ve neden ayrıldığını anlatmıyor. Tek yaptığı şarkı söyleyip çikolata yemek. "Aylar mı ? 1 saat önce olmadı mı ?" Ecrin'in dediği ile gülüp " Sen boş ver onu." dedim.
"Bak bak kıymetimi bilmedin diyor. Efsa ne yapmış ki ?" Rümeysa'nın sorusu ile omuz silktim.
"Bir bilsem..."
"Gülmedi şu bahtım. Her gün ağladım Söyle de bileyim. Sana ne yaptım ? İçimde sönmeyen ateş bıraktın "
Gülmemek için başımı eğdim. Çok komik görünüyordu. Bir de seçtiği şarkı...Sanki Efsa çok kötü bir şey yapmış gibi davranıyordu.
"Gidecek bir sebep bulamıyorum Ayrılığa bir sebep bulamıyorum."
Cem ise onun sırtını sıvazlayıp "Bize artık anlatacak mısın ? " dedi. "Ay evet ! İçim şişti." Esnad'ın isyanı ile Batu onu kolunun altına aldı. Kaan , Esnad' a ters ters bakıp "Sus be ! Burada aşk acısı çekiyorum. Azıcık saygı lütfen." diye çıkıştı. "Senin aşka alerjin yok muydu ?" Oğuz'un sorusu ile Kaan iç çekti.
"Vardı. Efsa'yı tanımadan önce vardı. " Peçete ile burnunu silip Cem'e sarıldı. "Cemmmm beni anlayan tek kişisin. Hain Peri'm umursamıyor beni." deyince göz devirdim.
"Seni döverim Kaan. Sana olayı anlat diyoruz. Sen sadece ağlayıp şarkı söylüyorsun. Efsa ne yaptı?" Kaan ayakkabısını çıkarıp bana atınca Cem kafasına vurdu. "Karışma lan güzelime."
Kaan onu itip ayaya kalktı. "Hiçbiriniz beni anlamıyorsunuz. Gidiyorum ben."
Yanımızdan uzaklaşınca ayağa kalkmak için hareketlendim. Bartu kolumu tutup "Gitme gitme. Sakinleşsin geri gelir zaten." dedi. Efsa'da yoktu. Onunla konuşmak istiyorum ama etrafta görünmüyordu .
"LAN! O herif kim ? Kardeşim niye ona gülümsüyor?" Oğuz ayağa kalkınca baktığı yöne döndük. Şilan bir erkek ile konuşup gülüyordu. "O mu ? O Metin. Aynı sınıftalar." Eylül'ün dediği ile Oğuz omuzlarını dikleştirdi.
"Demek öyle. Gidip bir tanışalım." Hızla yanımızdan ayrılınca Rümeysa "Yine kıskançlığı tuttu. Ah ! ah ! Bende gideyim. Kavga çıkarmasın." dedi ve o da gitti. Yavaş yavaş herkes yanımızdan ayrıldı ve Cem ile tek kaldık. Yanıma gelince başımı omzuna yasladım.
"Kaan'ın neden senin omzunu ele geçirdiğini anladım. Çok rahat ." demem ile güldü.
Barış
"Güzelim bu akşam boşsan yemek yiyelim mi ?" Emel gülümseyerek bana döndü. Sınıfta sınav kağıtlarını inceliyorduk. Öğle arası olduğu için kimse yoktu. "Olur. "
O sınav kağıtlarını incelemeye geri dönerken ben elim çenemde onu izlemeye başladım. Bu yaşıma kafar aşık olmamıştım ve hayatımda ilk defa bu duyguları Emel sayesinde hissediyorum. Yüzüne düşen saçını alıp kulağının arkasına sıkıştırdım. Emel bana dönüp "Niye öyle bakıyorsun? Kağıtlara bak. " dedi.
"Bir kere öpsem kağıtlara geri dönerim. " deyince öksürdü. Yanakları kızarmıştı. "Barış saçmalama. Okuldayız." Ona yaklaştım. " Küçük bir öpücük. Kimse yok." Dudaklarına doğru fısıldadım. "Olm-" Sözünü bitiremeden öpmüştüm.
"Yuh ! Ben bir şey görmedim." Kaan'ın sesi ile gözlerimi sinirle açıp kapattım.
Geleceği zamanı...
Emel gözlerini şokla açıp ayağa kalktı. "Ya Barış ben dedim ama. Off!" eliyle yüzünü kapatınca ayağa kalktım. "Bir saniye tek öptüm. Geleceği zamanı si-" eliyle ağzımı kapattı. "Rezil olduk. Gidiyorum ben ! Okulda yanıma yaklaşma." Sınıftan çıkınca gülümsedim. Utangaç sevgilim.
Peri
Zil çaldığı için sınıfa çıkmıştık. Kaan sınıftan içeriye girince hızla yanıma oturdu. Bana yaklaşıp kısık sesle "Ben okuldan ayrılamaya karar verdim." dedi. "Ne ? Niye ? Hayır gidemezsin. " Korkuyla ona bakarken koluma sarıldı. "Ben gitmezsem abin beni öldürecek."
"Ne alaka ?"
Kulağıma yaklaşıp "Abini Emel hocayı öperken gördüm . Azıcık bağırmış olabilirim. Abin beni öldürecek kesin." dedi. Gözlerim şokla açıldı. Ah abilerim ! Önce Ömer abim şimdi Barış abim. Sırada kim var ? "Sen sakin ol. Bir şey olmamış gibi davran. Ben seni korurum merak etme." Kaan olmayan göz yaşlarını silip " Kurtarıcı Peri'm. İyiki varsın." dedi.
Coğrafya hocamız içeride girince sustuk.
🧚🏻♀️
"Kaan ?"
Okul bitmişti. Bahçede Kaan ve Cem ile dururken Efsa yanımıza geldi. Zaten Kaan sürekli abimden kaçıyordu. Bakalım nereye kadar kaçabilecek.
"Kimsiniz ?" Kaan'ın dediği ile Efsa göz devirdi. Bize neden ayrıldığını anlatmamıştı. "Gerizekalı niye dinlemeden havalara giriyorsun. Konuştuğum kişi kuzenimdi ve benden küçük. "
Kaan hızla Efsa'ya dönüp "Ne ?" dedi. "Hayır sırf bebeğim dedim diye neler yaptın? Sağ ol bu arada. Bana güvenmediğini belirttin. " Efsa yanımızdan ayrılınca Kaan'a döndüm. Benim çılgın kankam yine olayı yanlış anlayıp depresyona girmişti.
Aniden Cem'in yakasına yapışıp " Ben ne yaptım lan? Cem döv beni. Ağzımı burnumu kır. Saçlarımı yol. Çatıdan sallandır. " diye bağırdı. "Kaan beni bırakıp Efsa'nın yanına gitsen daha mantıklı ." Kaan , Cem'i bırakıp "Doğru..EFSA'M. " dedi ve koşarak Efsa'nın yanına gitti.
"Yarın bir planın var mı ?" Cem'in sorusu ile ona döndüm. "Bilmem. Yarın okula gelmem. Önemli dersler yok. Test çözüyoruz zaten. Sabah kütüphaneye giderim. Sende okuldan sonra gelirsin. Olur mu ?" dedim. "Yarın bütün gün ders çalışacaksın yani ?"
Omuz silkip "Evet. Niye ki ? Bir şey mi var?" dedim.
"Yok...Yarın görüşürüz o zaman. Seni seviyorum." yanağımı öpünce gülümsedim. Bartu ve Batu'da gelince servise bindik.
🧚🏻♀️
"Özgür dua et seni dövecek güçte değilim. Yoksa ölmüştün." Ömer abinin dediği ile Özgür abim "Ya benim suçum yok ki ! Ben nereden bileyim? Hem hastanede olacak iş mi ? Ayıp ." dedi.
Bartu ve Batu kahkaha attı. Barış abim , Emel hoca ile yemeğe gitmişti. Akın abim zaten yoktu. Annemler de odasındaydı. Saat 22.45 olmuştu. Ömer abim göz devirip koltuğa oturdu. "Sanane lan ! Seni ne alakadar ediyor?"
Özgür abim yakalarını düzeltip omuzlarını dikleştirdi. "Amca olmak için daha gencim. Bu yüzden beni ilgilendiriyor." "Ulan ! Ulan ! Elimde kalacaksın." Biz üçümüz kahkaha atarken abim yastığı kafasına atmıştı.
"Gülmeyin lan veletler. Şerafettinim ile döverim sizi."
Batu ayağını masaya uzatıp "Aynen abi aynen." dedi. "Yarın okula gitmiyorsunuz değil mi ? " Ömer abime dönüp "Evet abi. Kütüphaneye gideceğiz." dedim. Bartu ayağa kalkıp "Sizi izlemek güzeldi ama biraz ders çalışıp uyumamız lazım. " dedi ve bizi de ayağa kaldırdı.
Abimleri öpüp iyi geceler dedikten sonra odama çıktım. Masamın başına geçip testimi açtım.
🧚🏻♀️
"Uykucu uyan artık." Barış abimin sesi ile gözlerimi açtım. Esnedim. "Saat kaç abi ? Okula gitmedin mi ?" "Saat 11.46 ve sabah dersim vardı. Girdim geldim. Son 2 dersim sizeydi zaten. " Yataktan hızla kalktım. "NE ? Ben geç kaldım. Alarm da çalmadı. Off!"
"Sakin ol. Şimdi annemin senin için çıkardığı elbiseyi giyip aşağıya gel. Hadi seni bekliyoruz." Konuşmama izin vermeden odadan çıktı. Elbise ne alaka ? Sandalyenin üstündeki elbiseyi elime aldım. Şubat ayında bu kısa elbise mi ? Annem... hasta olsam sen bana bakmak zorundasın. Banyoya gidip işlerimi hallettim. Elbiseyi giyip saçımı taradım. Elbiseye uygun tokamı da takınca hazırdım. Kahverengi uzun kollu bir elbiseydi. Gerçekten çok güzeldi.
Odadan çıkınca Batu ve Bartu'yu gördüm. İkiside gömlek ve pantolon giymişti."Biri alarmı kapatmış. Uykuda kaldık." Bartu'nun dediğini onayladım. "Benimde öyle. Ne oluyor ? Annem elbise giymemi istedi. Biri mi geliyor?" diye sordum.
"Bilmem. Aşağıya inince öğreniriz." Batu'ya şüpheyle baktım. Sanki ikisi ne olduğunu biliyor gibiydi. Batu koluna girip merdivenden inmeye başladı. Salona girmeden önce "Anne biri mi geliyor? Elbise niye giy-" Gördüğüm görüntü ile sözüm yarıda kaldı.
Bugün 23 Şubattı...Bugün bizim doğum günümüzdü.
"İYİKİ DOĞDUNUZ! DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN !"
Annem , babam , abilerim ve yengem hep bir ağızdan bağırmıştı. Gözlerim dolmuştu. Ailem ile kutlayacağım ilk doğum günüydü. İlk defa doğum günümü geçen sene Kaan kutlamıştı. Ben onun dışında hiç kutlamadım ki....
"Seninle olan ilk doğum günümüz." Bartu'nun kulağıma fısıldaması ile sağ gözümden bir yaş düştü. Batu "Sana belli etmemek için çok uğraştık ama sen unutmuşsun zaten." dedi. Yavaş adımlarla aileme doğru yürüdüm. Herkes sırayla bize sarıldı.
Annem ve babama sıkıca sarıldım. En son Akın abinin önüne gelince eliyle göz yaşımı silip alnımdan öptü. "Ağlama güzelim. İyiki doğdun." ona da sarılınca Bartu'nun sitemli sesini duydum.
"Özgür abi ya ! Bunu sen mi yaptın?" Bartu'nun baktığı yere bakınca dayanamayıp güldüm. Benimle beraber diğerleri de gülmüştü. "Evet. Beğendiniz mi ? " deyip astığı pankartın önüne geçti.
Ergen veletlerim 18 yaşında
Yazının altında da üçümüzün karikatür resmi vardı. Babam yanıma gelip saçımdan öptü. Ağlamamak için zor duruyordum. Çok mutluyum...böyle bir ailem olduğu için çok şanslıyım. Ömer abim ile göz göze gelince gülümseyip göz kırptı. Yengem pastanın mumlarını yakınca üçümüz masanın arkasına geçtik.
Barış abim bizi videoya alırken annem "Dilek tutmayı unutmayın." dedi. Bartu ve Batu'nun ortasındaydım. İkisi elime tuttu. Gözlerimi kapattım ve Dilek tuttum.
Ömrümün sonuna kadar ailem ve sevdiklerim ile mutlu bir hayat diliyorum.
Mumları üfledik. Özgür abim mumları tekrar yakıp yanımıza geldi ve bu sefer o üfledi. "Abi ne diledin ?" Özgür abim , Ömer ve Akın abime bakıp "Erken yaşta amca olmamayı." deyince salonda kahkahalar yükseldi.Akın abim onu kolunun altına alırken yengemin yanakları kızarmıştı. Barış abim fotoğraflarımızı çekiyordu. Yüzümdeki gülümseme ile aileme baktım.
Ailem ile kutladığım ilk doğum günüydü ve son olmayacaktı...
Bölüm sonu
Ve bitti
Nasıldı
Ömer ve Ela'yı basan bir adet Özgür???
Barış ve Emel' i basan bir adet Kaan ???
İki sahneyi yazarken hem utandım hem kahkaha attım. Çok iyiydi skfhlajlaak
Kaan bebeğim depresyona girip çıktı zaten
En sevdiğiniz sahne hangisi oldu ?
Son sahnemiz ?
Diğer bölümde görüşmek üzere sizleri seviyorum ♡♡♡♡
|
0% |