Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40. Bölüm 🧚🏻‍♀️

@nisaa_yazar_1

Küçüklüğümden beri ailem ile doğum günümü kutlamanın hayalini kurardım. 12 yaşıma kadar hep bekledim. Belki sürpriz yaparlar dedim ama olmadı. Ben her 23 Şubat umutla bekledim ama ailem doğum günüm olduğunu bile hatırlamıyordu. 12 yaşımdan sonra umudum tükendi. Ben bile doğum günümü unutmaya başladım. Hayatımda ilk defa 16 yaşında doğum günüm kutlandı.

 

Kaan...Bana kardeşliği, dostluğu hissettiren kişi. Küçük bir pasta almıştı ve üstüne iyiki doğdun çiçek perisi yazmıştı. Ağlamıştım...evet pastayı gördüğüm gibi ağlamıştım. İlk defa biri beni önemsemişti. İlk defa mum üfleyip dilek tutacaktım ve hayatımda ilk defa hediye almıştım. Onun gibi bir dostum olduğu için çok şanslıydım. İyi anımda kötü anımda olan tek kişiydi.

 

"Peri gözlerin doldu. Ne oldu ?" Bartu koluma dokununca irkilip ona döndüm.

 

Ailem ile doğum gününü kutladıktan sonra Kaan aramıştı ve bizi Azat abinin mekanına çağırmıştı. "İyiyim...Eski anılarım aklıma geldi ve şu an çok şanslı olduğumu fark ettim. Sizi çok seviyorum." Batu ve Bartu'ya sarıldım.

 

"Oyyy benim güzel Peri'm." Batu saçımı okşayınca gülümsedim. "Asıl biz şanslıyız. Senin gibi tatlı mı tatlı üçüzümüz olduğu için. Biz seni daha çok seviyoruz." Geri çekilince Batu sağ yanağımdan Bartu sol yanağımdan öptü. Güldüm. "Hadi geç kalacağız." yürümeye devam ettik.Azat abinin mekanına giriş yaptık. Etraf karanlıktı. Işıklar niye kapalı ki ?

 

"Burası niye karanlık?" Bartu sormuştu.

 

"Kaan bizi organ mafyalarına mı sattı acaba ? Ama öyle olsa Peri'yi çağırmazdı . Bizi tek çağırırdı. " Batu'nun dediği ile güldüm.

 

"Aşk olsun. Ben öyle biri miyim? Organ mafyasına satsam niye tanıdık mekana çağırayım? Yazıklar olsun size. " Kaan'ın sesininden sonra gülme sesleri yükseldi. Işıklar aniden açıldı.

 

"DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN ÜÇÜZLER."

 

Herkes buradaydı. Kaan , Cem , Yağız, Oğuz, Şilan, Efsa , Ecrin , Eylül, Esnad , Rümeysa. Etrafta renkli balonlar vardı. Kafalarında parti şapkaları ve masanın üstünde pasta ve meyve suları vardı.

 

"Siz..." dedim şaşkınlıkla. Kaan yanıma gelip kolunu omzuma attı. "Çiçek Peri'm, ben ve Cem'in organizasyonu. Nasıl olmuş? Aslında meşale getirecektim ama Cem izin vermedi. Yangın çıkar dedi. " Batu kahkaha attı. "İnanamıyorum size. Esnad'ım...Sevgilim." Esnad'a sarılınca Eylül'de Bartu'nun yanına geldi ve sarıldı.

 

Daha sonra üçümüz yan yana geçip mumları üfledik. Herkes ile sarıldıktan sonra en son Cem yanıma geldi. Beni kenara çekmişti. Şimdi kimse bizi duyamazdı. Yüzüme düşen saçları kulağımın arkasına sıkıştırdı ve gülümsedi. "İyiki doğdun güzel Peri'm. Seni çok seviyorum. " Yanağımdan öpünce gülümseyip ona sarıldım.

 

"Cem...İyiki varsın. Seni çok seviyorum. "

 

"Affet beni akşamüstü

Gölgem uzarken

Öğleden sonra affet

Ne zaman istersen"

 

Kaan'ın bağırarak şarkı söylemesi ile ona döndük. Sandalyeye çıkmış ve Efsa'ya bakarak şarkı söylüyordu.

 

"Affet beni gece vakti

Ay doğmuş süzülürken

Sabaha kalmadan affet

Tam ayrılık derken"

 

Efsa gözlerini devirirken diğerleri bu haline gülüyordu.

 

"Çünkü sen çölüme yağmur oldun

Sen geceme gündüz oldun

Sen canıma yoldaş oldun

Sen kışıma yorgan oldun."

 

Sandalyeden atlayıp Efsa'nın yanına geçti ve sağ elini tutup öptü.

 

"Eğer seni kırdıysam

Darıl bana

Ama bir gün beni ararsan

Bak ruhuna"

 

Cem kolunu belime dolarken başımı omzuna yasladım.

 

"Birden gecem tutarsa

Güneşi çevir bana

Sevgilim bağışla

Biraz zor olsa da"

 

Efsa'yı bir tur kendi etrafında döndürdü. Şarkı bitince "Affet beni Efsa'm. Eşeklik ettim. Tam bir malım. Bilip bilmeden yargıladım. Sana olan aşkım gözümü kör etti. Kıskançlığım tuttu. Yemin ederim bir daha olmayacak." dedi. Diğerleri "Affet affet affet." diye bağırırken Efsa kollarını göğsünde birleştirdi. "Bir daha olursa gözünün yaşına bakmam ayrılırım."

 

"Yaparsam vurun beni. Ben seni tanımadan önce aşkı bilmezdim. Alerjim vardı yahu!" deyince güldük. "Ama seninle tanıştıktan sonra ne kadar güzel bir duygu olduğunu anladım. Seni seviyorum Efsa'm." Efsa gülümseyip ona sarıldı. Alkış sesleri yükselirken gülümsüyordum . Batu eliyle ıslık çalarken Oğuz " HADİ PASTA YİYELİM." diye bağırdı.

 

17 yılım iyi geçmemişti ama 18. Yaşım bana iyi gelecekti. Mükemmel bir aile ve harika dostluklar kazanmıştım. Yüzümdeki tebessüm ile Cem'in beline sarıldım.

 

Mezuniyet gecesi

 

"İyisiyle, kötüsüyle dört yılı beraber geçirdik ve artık mezun olma vaktiniz geldi. Dile kolay dört yıl. Güldünüz , eğlendiniz , yeri geldi sınavlara isyan ettiniz, hocaları çileden çıkardınız" Müdürün sözlerine güldük. O gün gelmişti. Tam anlamıyla mezun oluyorduk. İçimde tarif edemediğim bir duygu oluşmuştu.

 

Sağımda Bartu solumda Batu vardı. Üstümde siyah dizlerimin üstünde biten bir elbise vardı. Saçlarımı düzleştirip makyaj yapmıştım. Güzel görünüyordum. "Sizi tanıdığıma çok sevindim çocuklar. Şimdi mezun oluyorsunuz ama bu kapı size hep açık. Bizi unutmayın lütfen. "

 

Üç yıl bu okulda okumuştum ve çok güzel geçmişti. Harika dostluklar edinmiştim. Şimdi kep atma töreni olacaktı. Daha sonra eğlence başlayacaktı. Heyecanlıydım. Mutluydum.

 

"3 2 1 " Kepleri havaya atınca gülümsedim. Umarım hukuk fakültesinden mezun olunca da atarım. Herkes yere düşen Kepleri alırken Cem yanıma gelmişti. "Bu okulu seviyorum. Seninle tanışmamı sağladı." dedikleri ile gülümsedim. "Bende seviyorum. Harika dostluklar, hocalar ve mükemmel bir sevgili edinmemi sağladı. " Cem gülümseyip bana sarıldı.

 

Seviyorum. Cem'i seviyorum. Hayatımda olduğu için de çok şanslıyım.

 

"O zaman başlasın eğlenece !" Bütün ekip yanımıza gelince Kaan bağırmıştı. Güldük. Gecenin geri kalanı daha güzel geçmişti.

 

 

 

Sınav günü

 

"Abi ben çok strese girdim. Olmayacak gibi." Batu stresle sağa sola giderken ben sınav için gerekli eşyaları son kez kontrol ettim. O büyük gün gelmişti. İki saat sonra sınava girecektik ve üçümüz de çok stresliydik. Batu ile aynı okulda giriyordum. Bartu ise farklı okulda girecekti.

 

Babam , ve Barış abim bizimle geliyordu. Özgür abim ve annem ise Bartu ile gidecekti. Ömer abi acil göreve gitmişti ama bize bol bol dua edeceğini söyledi. Yengem hamile olduğu içinde Akın abim onun yanındaydı. Düşük riski varmış. Bu yüzden çok dikkat ediyorduk. Hatta 2 aydır bizimle kalıyorlardı.

 

Yengemin hamile olduğunu söylediği anı hatırlayınca gülümsedim.

 

Flashback

 

"Abi rahat dur ya." Özgür abim beni umursamayıp saçımla oynamaya devam etti. Oynamak denirse. Bildiğin yoluyor. Birazdan abim ve yengem yemeğe gelecekti. Defne yenge biraz rahatsızdı. Midesi bulanıyor ve başı dönüyordu. Midemi üşüttüm demişti. Umarım daha iyi olmuştur .

 

"Barış abi yardım et ! " Bartu test ile koşarak salona girdi. Abimin yanına koşup testi kucağına bıraktı. "3 , 5 ve 8. Soruyu anlat. Hemen!" abim kalemi eline alıp sorulara bakmaya başladı. Özgür abim saçımı çekince ona baktım.

 

"3 sorun kaldı. Onları çöz çabuk. " Göz devirip tarih sorularına geri döndüm. Batu'da coğrafya denemesi çözüyordu. Sınav yaklaştıkça stres artıyordu.

 

Batu savcı olmak istiyordu. Bartu ise Kaan gibi psikoloji okumak istiyordu. Ben Özgür abim gibi avukat olmak istiyorum. Geçen akşam oturup konuşmuştuk. Bana avukatlık ile ilgili her şeyi anlatmıştı. Cem zaten tıp istiyor. Efsa dışında diğerlerini bilmiyorum. Efsa MSÜ sınavına girmişti ve askeri pilot olmak istiyor. Küçüklüğünden beri hayaliymiş . Sınavı çok güzel geçmişti. Umarım hayalini gerçekleştirir. Kaan sürekli ona destek oluyor. Beraber hayaller kuruyorlar. Çok tatlılar.

 

"Biz geldik." Akın abim ve yengem el ele içeriye girince yerimde doğruldum.

 

Abimler içeriye girince koşup ikisine sarıldım. Yengem yanağımdan öpünce gülümsedim. Annemler de sarılınca yerlerimize geçtik. "Kızım sen nasıl oldun? Daha iyi misin ?" Yengemin eli karnına gitmişti. Gülümseyip "İyiyim. Hatta çok iyiyim." dedi.

 

Bir dakika...Yoksa düşündüğüm şey mi ?

 

"Size güzel bir haberim var." deyince Akın abim ona döndü.

 

"Hayatım ne oldu?" Yengem abimin elini tuttu. "Hepinize aynı anda söylemek istedim. Ben bugün hastaneye gittim ve..." Yengemden önce Özgür abim ayağa kalkıp bağırdı.

 

"HAMİLESİNİZ!"

 

Batu kahkaha atmıştı. Ömer abim eliyle alnına vurdu. Annemler ise şaşkınca duruyordu. Abim gözlerini kırpıştırıp "Ne ? " dedi.Yengem dolu gözlerle bakıp kafasını salladı. " Baba oluyorsun. Hamileyim."

 

Özgür abim kendini kanepeye atıp "Allah'ım velet Akıncık ya da Defnecik geliyor. Ben amca olmaya hazır değildim." dedi.

 

Akın abim ayağa kalkınca yengem de kalktı."Baba oluyorum. Allah! " yengeme sarılınca bizde ayağa kalktık. Abimin gözleri dolmuştu. Annem ve babam burada olduğu için fazla tepki vermiyor gibiydi. "20 tane koyun kesip dağıtacağım. Baba oluyorum! Baba ! "

 

Vaz geçtim. Tepki veriyormuş.

 

Annem , babam ikisine sarılmıştı. Mutlulukları yüzüne yansımıştı. Özgür abim dışında bizde sarılıp tebrik ettik. Sanırım bende hala olmaya hazır değilim. Ya da hazırım. Tek bildiğim çok mutlu olduğum .Özgür abim bayılıp ayılıyordu. Ömer abim dayanamayıp kafasına vurdu.

 

"Kalk lan ! Sanki sen hamilesin ! Ne bu tripler?"

 

Salonda kahkaha sesleri yükselince abim ayağa kalktı. "Sen yaşlısın amca olabilirsin. Ben daha genç, çıtır bir avukatım." Ömer abim onu dövmeden Akın abimin önüne geçti. Onu tebrik ettikten sonra yengeme sarıldı.

 

"Yengeciğim erkek olsa adı Özgür olsun. Benim gibi yakışıklı, yetenekli, harika biri olur." yengem gülmüştü.

 

"Sakin olun çocuklar. Siz elinizden geleni yaptınız. Dünyanın sonu değil. Seneye tekrar denersiniz." Babamın sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. "Babam haklı. Sakin ol Batu. Tamam mı abiciğim?" Barış abi Batu'yu kolunun altına alıp saçından öptü .

 

"Hadi çocuklar çıkalım. " Annem üçümüze okunmuş pirinç yutturduktan sonra dışarıya çıktık.

 

Çok heyecanlıydım. Umarım güzel geçer.

 

Birkaç gün sonra

 

Günlerden cumartesiydi. Sınav bitmişti. Kurban Bayramı'nı atlatmıştık. Şimdi de salonda uzanmış tavanı izliyordum. Sınavım güzel geçmişti. Hukuk kazanır mıyım bilmiyorum ama beklediğimden iyi geçmişti. Batu ve Bartu'da zorlanmadıklarını söyledi. Diğerleri ile de konuşmuştuk. Geneli iyi demişti. Bakalım sonuçlar nasıl gelecek.

 

"Karadeniz'de gemilerin mi battı? " Barış abim içeriye girince uzandığım yerden bağırdım.

 

"ÇOK SICAK! ERİYORUM RESMEN !"

 

Abim tepkime gülmüştü. "Haklısın ama yapacak bir şey yok. Bartu ve Batu nerede ?"

 

"Sevgilileri ile buluşmaya gittiler. " Abim tekli koltuğa oturup ayaklarını sehpaya uzattı."Hayırdır? Sen niye Cem ile buluşmadın ? Ayrıldınız mı?" Uzandığım yerden kalkıp oturur pozisyona geldim. "Tabiki de hayır. O ailesi ile tatile gitti."

 

Kaşlarımı çatıp "Siz doğum günü hediyesi olarak istediğim ülkeye götürecektiniz ? Hani nerede ?" dedim.Barış abim "Ömer abinin düğününden sonra götüreceğiz güzelim." deyince bir aydınlanma geldi. Yarın isteme vardı.

 

Ömer abim de yuvadan uçuyordu. Bir duygulandım. Canım abim.

 

Ayağa kalkıp "Sana güveniyorum abiciğim ve buz gibi suyla duş almaya gidiyorum. " dedim ve koşarak salondan çıktım. "Hasta olursun." Arkamdan bağırsa da umursamadım ve odama çıktım.

 

Ertesi gün

 

"Şu tatlılığa bak. Şu güzelliğe bak. Yeğenim İnşallah sana benzer yengeciğim." Batu'nun dedikleri ile yengem güldü. Akın abim göz devirip ensesine vurdu. "Benim neyim varmış?"

 

Batu baştan aşağı abimi süzüp "Yani abiciğim yakışıklı falansın ama yengem dururken sana mı benzesin. Zaten cinsiyetini bir türlü öğrenemedik. 4 ay olacak neredeyse. Ne inatçı çıktı yeğenim." dedi. Biz tepkisine gülerken Ömer abim stresle kravatını bağlamaya çalışıyordu. Annem dayanamayıp elinden aldı ve o bağlamaya başladı.

 

"Abiciğim sakin ol. Hem Ela'nın abisi yok. Akın abimdeki gibi saçma sorular sana sorulmayacak." Özgür abimin dediği ile Akın abim yine göz devirdi. Deniz abi ile iyi anlaşmaları dışında sorun yok. Bir de yengem hamile olunca Deniz abi Özgür abim gibi tepki vermişti sonra halay çekmişti. O da değişik biri ama şu an abim ile çok iyi anlaşıyorlar.

 

"Tamam bu kadar gevezelik yeter. Çıkalım yoksa geç kalacağız." babam bizi salondan kovunca bahçeye çıktık. Ben koşarak Özgür abimin motoruna bindim. "Yaşlı kurtlar hızlı gelmeye çalışın. Çünkü biz uçacağız." Özgür abim motoru çalıştırdı ve son hızla sürmeye başladı. Elibesmin altına siyah şort giydiğim için kendimi tebrik ediyorum. Elbisem mavi renkliydi ve üstünde yıldızlar vardı. Uzun bir elbiseydi ve çok çok güzeldi.

 

Abimin beline sıkıca sarıldım. Saçlarım rüzagrda uçuşurken "UÇUR BİZİ AVUKAT!" diye bağırdım. Abim tepkime kahkaha atıp daha hızlı sürmeye başladı.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Ela abla hatta Ela yenge izin ver tuz koyalım." Ela abla elini beline koyup bize döndü. "Sadece tuz mu ?" deyince güldük. "Kahveye koymayın ama. Eski adetlere göre kahveye tuz atmak damatı istemiyorum anlamına geliyormuş ve ben Ömer'i istiyorum . Bir an önce düğün olsun hatta."

 

"Iyy Defne yengem gibisin. Kocamcılar sizi. Tamam yine suya katarız." Batu'nun yüzünü buruşturup dedikleri ile güldük. "Bence su olmasın. Akın abi de öyle yaptık. Abim suya atacağımızı anlar. Kahvenin yanındaki şekere koyalım. Siz bana bırakın." Bartu şeker ile ilgilenince Ela abla kahveyi hazırlamaya başladı.

 

Çok mutlu ve heyecanlıydı. Öz babası hayatından tamamen çıkmıştı ve rahat bir nefes alıyordu. Abim ile bir ömür boyu mutlu olurlar inşallah.

 

 

 

🧚🏻‍♀️

 

"Çekiyor musun ?" Batu'yu kafamla onayladım. Abim önce kahveyi alıp içti. Sanırım tuzlu bekliyordu. Yüzünde şaşkın bir ifadeyle Ela ablaya dönüp gülümsedi. Kahveyi bitirince suyu almayıp şekeri ağzına attı. Yüzünü buruşturup direkt bize döndü. Zeki adam. Bizim yaptığımızı anlamıştı. Diğerleri de abimin tepkisine gülüyordu.

 

"Abiciğim su iç. Su iç ." Özgür abimin dediği ile bu sefer suyu tek seferde içti ve öksürmeye başladı.

 

"Ona tuz atmadık ki." deyince Batu sırıttı.

 

"Ben sonradan attım." Salonda kahkaha sesleri yükselince Ela abla abime tekrardan su getirdi. Suyu içtikten sonra ona bir şeyler söyledi ama biz duymadık. "Gelelim sebebi ziyaretimize." babam boğazını temizleyince hepimiz ona döndük.

 

"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Ela'yı oğlumuz Ömer'e istiyoruz."

 

Tahsin amcanın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Ela abla öz kızı olmayabilirdi ama hep öz kızı gibi davranmıştı. Öz babasının yapmadığı babalığı o yapmıştı. "Birbirlerini sevmişler...Bir kız babası olarak benim için zor olsa da bize sadece evet demek düşer. Ömer'in kızımı üzmeyeceğini biliyorum. Bu yüzden gözüm arkada kalmayacak. Mutlu olsunlar. Tek isteğim bu." Ela ablanın gözleri dolmuştu.

 

Konuşmadan sonrası klasik şeylerdi. Büyüklerin ellerini öptüler ve yüzükler takıldı.

 

İkisinin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Biz tam bilmesek de ikisi de zor şeyler atlatmıştı. Mutlu olmayı sonuna kadar hak ediyorlar. Yüzükler takıldıktan sonra ailecek fotoğraf çekildik.

 

Ailem günden güne genişliyordu. Çok mutluyum...Yüzümüzdeki gülümseme hiç solmasın...

 

Bölüm sonu

 

Bitti...

 

Bölümü yazarken hem duygulandım hem kahkaha attım

 

Diğer bölüm final olacağı için üzülüyorum ama her hikaye bir gün bitecek...

 

 

En sevdiğiniz sahne hangisi oldu

 

Özgür yine formunda

 

Aileye küçük bir Akbulut katılacak

 

Sonunda Ömer ve Ela evleniyor

 

Doğum günü

 

Kaan ve Efsa

 

Son bölümde görüşmek üzere sizleri seviyorum ♡♡♡

 

Loading...
0%