Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm 🧚🏻‍♀️

@nisaa_yazar_1

"Bırakacaktınız o Anıl'ı dövecektim."

 

"Batu sende sus kardeşim. "

 

"Yüzü çok solgun. Abi kötü bir şey yoktur değil mi ?"

 

"Özgür doktor ne dedi? Çarpma etkisiyle bayılmış. Merak etme bir şey yoktur."

 

Sesleri duyuyordum ama gözlerimi açamıyordum. Kirpiklerim birbirine yapışmış gibiydi ve başım ağırıyordu. Zor da olsa gözlerimi açmıştım. Beyaz ışık görmem ile yüzümü buruşturdum. Neredeyim ya ? Ne olmuştu?

 

"Aha uyandı. Peri ?" Bartu'nun sesi ile o tarafa döndüm. Hastanedeydim. Tabi ya bayılmıştım. Selin beni itince kafamı çarpmıştım. "Abiciğim iyi misin? Ağrın var mı ?" Ömer abim yanıma gelip oturmama yardım etmişti. "Annemle babamı çağırayım. Doktorun yanına gitmişlerdi." Özgür odadan çıkacakken kapı açıldı. Serpil Hanım beni gördüğü an yanıma gelip sarıldı. "Uyanmışsın. Ağrın var mı kızım?" Bende ayrılınca Doğan Bey saçımdan öpüp sarılmıştı.

 

"Başım biraz ağırıyor. Onun dışında iyiyim."

 

"Peri tam olarak ne oldu ? " Barış sorusu ile ona döndüm. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. Batu ve Özgür de öyle bakıyordu. Benim için mi endişelendiler ? Niye ki ? Barış ve Bartu tamam da Batu niye endişeyle bakıyor. Beni merdivenden iten de kendisi değil miydi ? Ve şimdi bayıldım diye endişelendi mi ?

 

"Ben telefonda konuştuktan sonra arkamı döndüm. Selin oradaydı. Bana işte seni sevmiyorlar. Sen 18 olunca kapının önüne koyacaklar falan dedi." demem ile kaşları çatıldı. "Bende umrumda değil dedim. Ben senin gibi yapışmıyorum dedim. O da sinirlendi." Sonda sesim istemsiz kısık çıkmıştı. " Ben kötü anlamda demedim ki. Sanırım benim suç-" Cümlemi bitirmeme izin vermeden araya girdi. "Saçmala. Senin suçun değil. Zaten onlara gereken cevabı verdik. Bir daha evimize adım atmazlar. " Barış'a daha fazla bakmayıp kafamı eğdim.

 

"Peri'm sen o kızı takma tamam mı ? Biz seni asla bırakmayız. " Serpil Hanım tekrar bana sarılınca tebessüm ettim. "Tabikide bırakmayız. Seni geç bulmuşken bırakır mıyız? Şu gereksizleri atarım. Seni asla bırakmam." Doğan Bey gülerek erkekleri işaret etmişti. Bu dediğine bende gülmüştüm.

 

"Aşk olsun baba. Best çocuğunu nasıl atarsın?" Batu'nun tripli sesi ile Bartu ensesine vurmuştu. "Kes lan. Best çocuğu benim." dedi.

 

"İkiside gerizekalı. Baba bence Peri ve şu ikisi ile de test yap. Şu zeki kız bunlarla üçüz olamaz. " Özgür'ün dediğine Bartu ve Batu hariç herkes gülmüştü. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Aşk olsun abi." İkiside aynı anda konuşmuştu. Yorgundum. Başımdaki ağrı da eklenince saattlerce uyumak istiyorum.

 

Onlar konuşurken ben Serpil Hanım'a "Ne zaman eve gideriz ?" diye sordum. "Birazdan çıkarız canım. Uykun varsa uyu güzelim." Tebessüm edip tekrar yatağa uzandım. Yorgunlukla gözlerim kapanınca en son birinin alnımdan öptüğünü hissettim.

 

Yazardan

 

Ömer uyuyan kardeşini kucağına alıp odadan çıktı. Bahçeye inince arabasının arka koltuğuna oturtup kemerini taktı. Uyuyan kardeşine son kez bakıp arabaya bindi.

 

Ailenin diğer üyeleri ise Barış ile gidecekti. Ömer arabayı sürerken arada uyuyan kardeşine bakıyordu. Bayıldığı an çok korkmuştu. Selin' in ailesine bağırıp bir daha bu eve adım atmamaları konusunda uyarmıştı. Zaten Serpil Hanım ve Doğan Bey'de tartışmıştı. Kızlarını Bartu'nun kucağında baygın görünce zaman onlar için durmuştu. Yeni kavuştukları kızlarını kaybetmekten korkuyorlar.

 

Hastaneye bile ne zaman geldiklerinin farkında değillerdi. Sadece onlar değil diğerleri de...Ne kadar başta istemiyorum deselerde Barış ve Özgür çok pişmandı. Özellikle Barış okulda ona sert davrandığı için pişmandı. Anlık bir sinirle babasını arayıp Peri hakkında saçma şeyler söylemişti ve pişman olmuştu. Peri'nin canının nasıl yandığından haberi yoktu.

 

Batu ne kadar inkar etsede o da Peri'yi kabullenmişti. Hemde ilk gördüğünde. Sadece kendine itiraf edemiyordu. Hastanede gözünü ondan ayırmayıp uyanmasını beklemişti.

 

Ömer evin önüne gelince arabayı park edip kardeşini tekrar kucağına aldı. Doğan Beyler de arabayı park edip eve doğru gelmişlerdi. Barış hemen anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Ömer ayakkabısını çıkarıp direkt yukarıya Peri'nin odasına çıktı. Odaya girince Periyi yatağa yatırdı. Yatağın yanında aldığı hediyeyi görünce yüzünde tebessüm oluştu. Kardeşinin üstünü örtüp alnını öptü. Yatağa oturup her akşam yaptığı gibi saçını okşamaya başladı.

Biraz daha kardeşi ile kaldıktan sonra odadan çıktı. Peri'yi çok seviyordu. Onun saçına zarar gelse canından can gidiyordu. Bugün de baygın görünce biri kalbini sıkıyor gibi hissetmişti. Hastanade uyanmasını beklerken nefes alamıyordu. Ömer odasına girip kendini yatağa atınca düşünmemeye çalıştı.

 

Bu sefer Serpil Hanım kızının yanına geldi. Yanına uzanıp yüzüne gelen saçları çekti. 17 yılın ardından kavuştuğu kızına doya doya baktı. İçine attığı, paylaşmadığı şeyler vardı ve bu Serpil Hanım'ı üzüyordu. Kızının yanında olmak , yaralarını sarmak istiyor ama Peri onlara bir adım atmadığı sürece geçmişini hatırlatmak istemiyor. Kızının elini sıkıca tuttu. Yanındayım der gibi. Elini okşadı. Seni asla bırakmam anlamında.

 

Peri 

 

Gözlerimi açınca karnımda bir baskı hissettim. Bakışlarım yana dönünce Serpil Hanım'ı gördüm. Bana sarılarak uyumuştu. Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Geçen gün Doğan Bey bugün de Serpil Hanım. Yanımda uyumaları mutlu ediyordu. Serpil Hanım'ı rahatsız etmeden komodinin üstündeki saatte baktım.

 

Saat altıydı. Bir daha uyuyamazdım. Kalkmak da istemiyorum. Çünkü şu an çok iyi hissediyorum. Serpil Hanım'ın elini tutup gözlerimi kapattım. Uyuyamazdım ama böyle durabilirim.

 

Yaşanan olaylar vardı ama bu evde mutluyum. Serpil Hanım 'ın bana gülümseyerek bakması , Doğan Bey' in benimle sohbet etmesi ve Ömer abimin her zaman yanımda oluşu beni mutlu ediyordu.

 

"Baba , sana şarkı söyleyeyim mi ?"

 

"Ne şarkısı ? Sana saçma işlerle uğraşma demedim mi ? Ders çalış. Senin tek görevin ders."

 

"Ama baba şarkı söylemeyi seviyorum." Ve sağ yanağımda sızı.

 

"Git gözüm görmesin seni. Bu akşam yemek yok. Test çözeceksin. Gelip kontrol edeceğim."

 

Sol gözümden bir yaş düşünce hemen sildim. Şarkı söylemeyi seviyorum. Şarkı söyledikçe her şeyden soyutlanıp mutlu hissediyorum. Yarışmalara katılmak istesem de babamın korkusundan katılamıyordum. Geçen sene Kaan sesimin güzel olduğunu söyleyince hemen hemen her teneffüste beraber şarkı söylemeye başlamıştık. Onun da sesi güzel olunca gerçekten iyi bir ikili olmuştuk. Bana sürekli yarışmaya katılmamı söylüyordu ama ben korkudan katılamıyordum. Birkaç ay önce ilçeler arası bir yarışma broşürü görmüştük. Her ilçeden katılan öğrenciler ile düzenlenen bir yarışmaydı. Kaan'ın ısrarları ile gizlice kayıt yapmıştım. Bilgilendirmek için Kaan'ın numarasını vermiştik çünkü babam bazen telefonumu alıyordu ve ona yakalanmak istemiyordum. Sanırım bu ay içinde bize haber verecekler.

 

Yanımda hareketlilik hissedince sola döndüm. Serpil Hanım uyanıyordu. Gözlerimi kapattığım için uyuduğumu düşünüyordu. Elini tuttuğum elimi öpünce içim kıpır kıpır oldu. Birkaç saniye sonra da yanağımdan öptü. Adım seslerinden sonra kapının açılmasını duydum. Kapı kapanınca gözlerimi açtım. Direkt saate baktım. Yedi buçuktu. O kadar oldu mu ya ? Düşüncelerim ile boğuşurken zamanın hızlı geçtiğini fark etmemişim.

 

Yataktan kalkıp banyoya girdim. Kısa bir duşun ardından odaya geçip okul kıyafetlerimi giydim. Saçımı tarayıp önden iki tutamını alıp papatyalı toka taktım. Çantama gerekli eşyaları koyup odadan çıkınca saat sekiz olmuştu bile. Dersimiz sekiz buçukta başlıyordu ve ilk ders matematikti. İğrenç.

 

Çantamı kapının yanına koyup yemek odasına geçtim. Doğan Bey beni görünce kaşlarını çattı. "Kızım bugün dinlenseydin. " dedi. "Baban haklı kızım. Bugün evde kalsan."

 

Bartu ve Batu'nun arasındaki boş yere oturup "Kendimi iyi hissediyorum. Gitsem daha iyi." dedim.Sessiz bir kahvaltıdan sonra arabaya bindik. Maalesef Barış ile gidiyorduk. Kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Okulun önüne gelince indim. "ÇİÇEK PERİSİ." Kaan'ın ilerdeki banktan bağırması ile oraya doğru yürümeye başladım. Batu ve Bartu ise bir çocukla konuşmaya başlamıştı. Barış ise okula girmişti.

 

Kaan'ın yanına oturunca saçımı karıştırdı. Eline vurup "Ya bozuldu hep. " dedim. O ise gülüyordu.Kaan ile bankta oturup biraz sohbet etmiştik. Zil çalınca sınıfa çıktık. Sırama oturunca Kaan kulağıma yaklaşıp "Periyem sana güveniyorum. Sen Selim ve Hakan'ı dans konusunda ikna edersin. Ayşe ve Ebru zaten kabul etti. Bir o ikisi kaldı. " dedi.

 

Bir de bu konu vardı. Biz şarkı söyleyip dans ederken Ebru , Ayşe , Selim ve Hakan'ında dans etmesini istiyordu. Ah Kana ah !

 

"Ben halledeceğim." Hoca gelmeden önce Selim'in yanına geçip oturdum. Azıcık duygu sömürüsü yapacaktım. "Hayır." Ben daha konuşmadan hayır demişti.

 

"Şimdi Selimciğim niye hemen hayır diyorsun? Hem beni kıracak mısın ? Bu yarışma benim için önemli. Barış hoca videoya alıp aileme izletecek. Biliyorsun önceki ailem ile aram kötüydü ama şimdi..." Konuşamadım. Yüzüm istemsizce düşmüştü. Duygu sömürüsü yapacakken gerçekten duygulandım.

 

 

"Yaa kıyamam sana. Tamam ya dans ederim ama beni Ayşe ile eş yapacaksınız. Ayrıca Hakan'ı dert etme. Ben hallederim." Sevinçle ona sarıldım. "Sen harika birisin. O iş bende merak etme." Ben konuşurken içeriye Bartu , Batu, Barış ve yeni bir öğrenci girdi. Dördünün de bakışları bana dönerken ben Selim'den ayrıldım. "Sonra konuşuruz." deyip yanından kalktım ve Kaan'ın yanına oturdum. Bartu ve Batu yerine geçince Barış boğazını temizleyip yanındaki kişiyi gösterdi. "Yeni sınıf arkadaşınız Yağız. "

 

 

"Her gelen buraya geliyor. Olmaz ki böyle. " Kaan'ın isyanı ile Yağız kaşlarını çattı. "Okulda iki eşit ağırlık sınıfı var Kaan. Ve mevcudu az olan sınıf burası. Neyse Yağız boş sıralardan birine geç. Testlerinizi çıkarın. Bu ders soru çözüm saati."

 

Yağız , Selim'in yanına , arkamıza geçince bizde testlerimizi çıkardık. Ben soru göstermek istemiyorum. Daha doğrusu onunla konuşmak istemiyorum ama mecburum. Listeye göre çağıracağı için rahattım. Benim adım sonlardaydı. Önce Ayşe testini alıp hocanın yanına geçti. Geri kalanımız ise test çözmeye başladık.

 

🧚🏻‍♀️

 

Dersin bitmesine on dakika kalmıştı ve maalesef sıra bana gelmişti. Benden sonra da Kaan , Yağız ve Seren vardı. Testimi alıp onun yanına geçtim. Çözemediğim polinom sorusunu gösterdim. O bana anlatırken ben dikkatle dinliyordum.

 

Son sorumu gösterince yerime geçtim. Beş dakika da çözmüştü sorularımı. Sıra Seren yanına gitti. Zil çalınca bize dönüp "Kaan , Yağız ve Seren sizin sorular kaldı. İkinci ders sizin soruları çözeriz." dedi. O sınıftan çıkınca bende ayağa kalktım. Erkekler Yağız ile konuşmaya başlamıştı. Kaan'a dönüp "Ben Selma hocanın yanına gidiyorum. Yarışma hakkında bir şey soracağım." dedim.

 

"Tamamdır. Ben buradayım. Şu soruyu çözmem lazım. " Onu onaylayıp sınıftan çıktım. Selma hocanın odasına gelince kapıyı tıklatıp içeriye girdim.

 

"Hocam ben şarkı yarışması ne zaman olacak diye sormak için gelmiştim. " Elindeki kağıtları masaya bırakıp bana döndü. "İki gün sonra canım." Selma hocayı onayladıktan sonra odadan çıktım. İki günde hallederdik. Yani inşallah. Sınıfa gitmeden önce Serpil Hanım'a mesaj attım. Okuldan sonra prova yapmak için Azat abinin yanına gidecektik. İzin verince sevinçle gülümseyip sınıfa girdim.

 

Hemen Kaan'ın yanına geçip "Çıkışta bir yere kaybolma Azat abinin yanına gidip prova yapacağız. Yarışma iki gün sonra." dedim.

 

Kaan sınıfa dönüp "Ayşe, Ebru , Selim ve Hakan. Çıkışta bir yere kaybolmayın. İşimiz var. Gelmeyen olursa ayakkabımı kafanıza atarım. Kızlar siz hariç tabi." dedi şirince gülümseyip.

 

Kızlar onaylarken Hakan'ın yanında oturan Selim "Valla Peri bana çikolata almasa gelmem. Bana sözü vardı. " dedi."Öyle mi Selim Bey ?" dedim kaşlarımı kaldırarak. Ben söz verdiğimi hatırlamıyorum. Selim cevap verecekken Kaan kafasına çikolata almıştı. "Al lan. Işık perime bulaşmayın." dedi.

 

 

Bartu, Batu ve Yağız kaşlarını çatmıştı. Selim ise gülerek çikolatayı aldı. Yağız sen ne alaka?

 

"Eyvallah kardeşim. " Çikolatayı açıp ikiye böldü ve yarısını önünde oturan Ayşe'ye uzattı. Ayşe gülümseyip çikolatayı almıştı.

 

"Evlilik görüyorum." Kaan'ın bağırması ile gözlerimi devirdim. "Saçmalama lan. " Selim ciddi bir sesle söylemişti. Ardından "Önce okul. Sonra düşünürüz." deyip gülmüştü. Ayşe'nin yanakları kızarınca sınıfta ooo sesleri yükselmeye başlatmıştı bile. Ooo demesler olmaz zaten. Bizim sınıfın normal halleri.

 

"Sessiz olun. Herkes yerine." Barış'ın sesi ile herkes susup yerine geçmişti. "Bu adamı da hiç sevmiyorum. " Kaan kulağıma fısıldamıştı. "Bende. Bende." deyip testimi açtım.

 

🧚🏻‍♀️

 

Sonunda okul bitmişti. Bahçeye çıkınca adımlarım gördüğüm kişi ile yavaşladı.

 

Bartu, Batu ve Yağız beraber yürürken ben ve Kaan onların arkasında beraber yürüyorduk. Diğerleri ise önce eve gidip sonra Azat abinin yanına geleceklerdi.

 

Adımlarının yavaşladığını gören Kaan baktığım yere döndü. Gördüğü kişi ile ağızından bir küfür çıktı. "Bunun ne işi var?"

 

 

"Bilmiyorum." diyebilmiştim. Niye gelmişti ki ?

 

Bölüm sonu

 

Düşünceleriniz

 

Acaba gelen kim ?

 

Ev sevdiğiniz sahne?

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

 

Diğer bölümde görüşmek üzere

 

Loading...
0%