Ayy sonunda özel bölüm yazabildim. Bu bölüm Cem ve Peri'yi bol bol okuyacağız. Tabiki Kaan'ı da unutmayalım. Özlemişim onları yazmayı:( o zaman bölüme geçelim.

Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar ♡♡

"Cem hadi ama ! "

Oflayarak çimenlere oturdum. Cem bu tavrıma gülüp yanıma oturdu ve yanağımdan öptü. "Benim minik sevgilim bana küstü mü ?" Elimle onu itip kafamı çevirdim.

Aylardan kasımdı. Üniveriste sandığımdan daha zormuş. İkimiz de zorlanıyorduk ama bölümlerimizi sevdiğimiz için çabalıyorduk. Bugünde ikimizin dersi erken bitmişti ve Cem ile bayağı vakit geçirmiştik.

Üniversiteye geldiğimizden beri İzmir' i fazla gezememiştik. Bu yüzden çoğu yeri gezip eğlenmiştik. Şimdi de akşamki konsere gitmek için ısrar ediyordum ama beyefendi kabul etmiyordu.

"Sus ! Sen gelme. Ben Kaan ile giderim." dedim tripli sesimle. Cem yine gülmüştü. "Yaa ben şaka yapmıştım ama. Sen iste ben her yere gelirim." Göz ucuyla ona baktım. Kanma Peri. Yelkenleri hemen suya indirme.

"Umrum dışısın." Kollarını bana sarınca daha fazla dayanamayıp güldüm ve sarıldım. Seviyordum ne yapayım? Kıyamıyorum.

"Geleceksin değil mi ?" Güldü. "Geleceğim. Mavi Gri grubunu bende seviyorum." Gülümsedim. Telefonum çalınca benden ayrılmıştı. Arayana bakınca Özgür abim olduğunu gördüm. Gülümseyip aramayı yanıtladım.

"Abimm." dedim neşeyle. Her gün ailem ile konuşsam da özlüyordum.

"Minik avukat naber ? Nasılsın ?" Güldüm. Artık ergen yerine minik avukat diye sesleniyordu.

"Sesini duydum daha iyi oldum abiciğim. Sen nasılsın? Neler yapıyorsun?" Cem telefonundan biri ile mesajlaşırken abim esnemişti.

"Bir dava ile uğraşıyorum. Yorgunum ama sesin iyi geldi. O tıpçı senin yanında mı ?" Cem ile yan yana olmama bir türlü alışamadı.

"Yanımda. Sana sevgilerini yolluyor." Cem ve abim dediğime gülmüştü. "O niye sürekli yanında. Ayrılın biraz. Orada ev tutmamak için zor duruyorum." Her zamanki Özgür abim işte.

"Abartma abi. Annemler nasıl ? "

"Her zamanki gibi çok iyi. Evde üç tane bücür yok. Kafa dinliyor kadın." Her aramada bunu demese içi rahat etmiyor. "Aynen abi aynen. "

Özgür abim ile biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapatıp çantama attım. Cem bana dönüp "Kaan birazdan burada olur. Dersi bitmiş. " dedi.

Üçümüzün yan yana olması güzel bir şeydi ama Bartu ve Batu'yu özlüyordum. Üçümüz de farklı yerlerdeydik. Uzaktaydık. Hayallerimiz, geleceğimiz için. Her gün görüntülü konuşsak da yan yana olmanın hasreti vardı. Bu yüzden bir an önce tatilin gelmesini istiyorum.

"Gelince hazır ol. Yine dert yanmaya devam edecek." Efsa'dan ayrı olduğu için her gün yanımızda depresyona giriyordu.

Piskoloji öğrencisiydi ama bizim psikolojimizi bozmuştu resmen.

"Akşam konsere götüreceğiz. Belki kafası dağılır." Pek sanmıyorum. Aradan geçen yirmi dakikanın ardından Kaan gelmişti. Elindeki poşeti ortamıza bırakıp yere oturdu.

"Naber çifte kumrular?"

"Biz iyiyiz de inşallah sende iyisindir." Kahkaha atmıştı. "İyiyim iyi. Sevdiceğim ile konuştum. " Yere attığı poşeti açıp içindeki çıkardı. Kolaları bize uzattıktan sonra aldığı cipsi açtı.

"Tıp öğrencisi , inşallah bunlar sağlıksız diye kafamızı ütülemezsin." Cem gülüp elindeki kutu kolayı açtı. "Söylemem söylemem. "

"Akşam konsere geliyorsun." dedim Kaan' a ithafen. "Eeee peki bundan şeyin haberi var mı ? Benim ?" Evet ona haber vermeden geleceğini kesinleştirmiştik.

"İşte şimdi oldu." deyip cipsi ağzıma attım. "Bazen sizi terk etmek istiyorum ama içimdeki insan sevgisi buna engel oluyor." Cem ile gülerken o kölesini içiyordu.

🧚🏻‍♀️

"Dünyanın en güzel kızı

Hem kalpsiz hem kalp hırsızı" Cem'in bana bakarak şarkıya eşlik etmesi yüzümde tebessüm oluşmasını sağlamıştı.

"Göremezsem o güzel yüzünü öleceğim." Elini kalbine koyması ile kahkaha atıp boynuna sarıldım. Kaan bizim fotoğrafımızı çekerken ben Cem' den ayrılmamıştım.

Çok eğleniyordum. Sevdiğim grubun konserine sevdiğim kişiler ile gelmiştim. Daha ne olsun ki ?

"Dünyanın en güzel kızı. Hem kalpsiz hem kalp hırsızı. " Cem ile yan yana dururken elini belime koymuştu. Beraber şarkıya eşlik etmeye başladık. " Göremezsem o güzel yüzünü öleceğim. " Arka tarafta olduğumuz için rahatça dans edebiliyorduk. Kaan'ın telefonu kulağına yaklaştırıp uzaklaştığını gördüm.

"Eteğinde kırmızı çiçekler , göğsünde açan kelebekler. Sen beni öptüğünde hayata döneceğim." Cem'e döndüğüm an beni öpmüştü.

Cem beni öpmüştü.

Birkaç saniye içinde geri çekilmişti ama yüzümdeki şaşkın ifade duruyordu. Cem beni öpmüştü! Yanaklarımın kızardığını hissediyorum. Önüme dönünce kahkahasını işittim. Herkes bağırarak şarkıya eşlik ediyordu ama ben oradan soyutlanmış gibiydim. Nedense utanmıştım.

"Ne bu durgunluk? Coşun !" Kaan yanımıza gelince yeni şarkı çalmaya başlamıştı.

"Olmaz ki böyle güzellik

Dursan da bi' ben baksam

Dengemi sarsan kokun hep üstümde kalsa

Beni bağlasan da hiç kaçamasam" Az önceki olayı sineye çekip bağırarak şarkıya eşlik ettim.

"İplerin sağlamsa uzat kalbinden

Dokunulmayacak kadar sıcak teninden

Teslim olmaya hazır bulmuşsan eğer

Bu gece nefesimizi son kez tutmuşsak eğer" Cem beni kendi etrafımda döndürdü. Bana bakıp şarkıyı söylerken kahkaha atıyordum.

"Aklımı kaçırdım senle güzelim

Nerede bulsam

Düşüp yoluna kollarında gezeyim

Nerede olsan gelirim"

Çok güzeldi. Harika bir geceydi ama daha fazla konser alanında kalmadık. Cem ve Kaan beni yurda bırakınca onlar da geri dönmüşlerdi. Kıyafetlerimi değiştirip direkt dersin başına geçtim. Öğrencilik zor. Kaç yaşına gelirsen gel ders çalışmak zorundasın.

Hukuk zaten zor bir bölümdü. Ne kadar bölümü sevsem de zordu. Sürekli ders çalışmak zorunda hissediyorum. Yurt odamda üç tane daha arkadaşım vardı. Hepsiyle iyi anlaşıyoruz. İki tanesi diş okurken diğer arkadaşım ilahiyat okuyordu.

Saat bire gelince önümdeki kitabı kapatıp yatağa geçtim. Telefonumu elime alınca Cem'den mesaj olduğunu gördüm. On dakika önce atmıştı.

Cem'im 🤍 : Uyu güzel Peri'm.

Gülümsedim. Geceleri ders çalıştığımı bildiği için sürekli mesaj atıp uyumamı istiyordu.

Siz : Bıraktım dersi. Uyuyacağım.

Anında aktif olup cevap yazmaya başlamıştı.

Cem'im 🤍 : O zaman sana iyi uykular. Seviyorum seni.

Cem'im 🤍 : Yanakların kızarınca çok tatlıydın. Kaan olmasaydı yine öperdim.

Yazdığı mesaj yine yanaklarımın kızarmasına neden oldu. Böyle konuşması utandırıyordu . Beni öpmüştü. Beni gerçekten öpmüştü.

Siz : Utandım , deme öyle

Güldüğünü eminim.

Cem'im 🤍 : Yarın görüşelim güzelim :) Şimdi uyu ve seni sevdiğimi unutma

Siz : Bende seni seviyorum. İyi geceler sevgilim

Telefonu yanımdaki komodinin üstüne bırakıp gözlerimi kapattım. Yüzümdeki tebessüm silinmezken uyumaya çalıştım.

🧚🏻‍♀️

"Sizi çok özledik üçüzler. " Ömer abimin dedikleri ile gözlerim doldu. Bende onları özlemiştim. "Bende olsam kendimi özlerdim." Batu'nun dediği ile Bartu ile kahkaha attık. Ömer abim ve onlarla görüntülü konuşuyorduk. "

"Finallerden sonra geleceğim. İnşallah hepimiz bir araya geleceğiz.Hem yeğenimi de çok özledim. Bir an önce ona kavuşmak istiyorum." Ben hala da olmuştum değil mi ? Arada unutsam da yengem Poyraz'ın fotoğraflarını atınca hala olduğumu ve aşırı tatlı bir yeğenimin olduğunu hatırlıyorum.

"Özgür sürekli peşinde dolanıyor. Minik Özgür diye sesleniyor. " Kahkaha atınca abim de gülmüştü. "Akbulut ailesine bir tane Özgür yeter. Lütfen Akın abimi uyarın. Yeğenimi saklasın." Bartu'nun sözlerinden sonra Barış abimin sesi geldi. Ömer abim annemlerin yanına gitmişti anlaşılan.

"Vay vay vay. Üçüzler uzaktan bir araya gelebilmiş. Nasılsınız? " Barış abim ile sohbete başladıktan sonra ailenin diğer üyeleri de gelmişti. Annem bizi görünce gözleri dolsa da kendini hemen toparlayıp gülümsemişti.

Annem , babam , abilerim , yengelerim , minik yeğenim ve üçüzlerim. Hepsini çok özlemiştim. Burnumda tütüyorlardı resmen. Dersim başlayana kadar kahkahalar eşliğinde sohbet etmiştik. Özgür abim sağ olsun yine iş başındaydı. Poyraz'ı , kucağına alıp kulağına sürekli minik Özgür diye sesleniyordu.

Defne abla kızınca mecbur istemeye istemeye bırakmıştı ve bu sefer Ela yengeye sarmıştı. Kız yeğen istiyorum diye kadının başının etini yedi resmen. Ela yenge daha fazla dayanamayıp kafasına vurunca Ömer abim kahkaha atıp yengemin alnından öpmüştü.

Bir an önce yanlarına gitmek istiyorum. Hepsine sarılmak istiyorum.

Dersim başlayacağı için onlarla vedalaşıp fakülteye girmiştim. Bugün daha fazla dersim vardı ve bu yüzden Cem ile Kaan'ı görememiştim. İki saatin ardından dersim bitince eşyalarımı toplayıp fakülteden çıktım. Saat beş buçuk olmuştu.

Durağa doğru yürürken Cem aniden yanıma gelip elindeki papatyaları bana uzattı. Âni gelişi ile irkilsem de hemen toparlanıp papatyaları aldım. "Cem bunlar çok güzel." dedim çiçekleri sıkıca tutarken.

"Senin kadar olmasa da güzeller." Kocaman gülümserken koluma girip ilerideki boş alana yürümeye başladı. Kasım ayında olsakta hava çok soğuk değildi. Cem ile yere , çimlere, oturup çiçekleri kucağıma bıraktım.

"Yarın dersim yok. Bütün gün kütüphanede olacağım." dedi saçlarım ile oynarken. "Benim var maalesef. Sonra direkt yurda geçerim." diye açıkladım. "Barış abin beni aradı." Şaşkınlıkla ona baktım.

"Niyeki ?"

"Klasik abinler işte. Seni üzecek bir şey yaparsam olacaklardan bahsetti. Biraz hâlimi , hatrımı sordu. Sonra da kapattı." Kahkaha atarken Cem gülümseyerek bana bakıyordu. "Seninle evlenince ne yapacaklar merak ediyorum." Sözlerinden sonra gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.

"Bakma öyle şaşkın şaşkın. Tamam daha yaşımız çok küçük. İleride ne olur bilemem. Kader bu ama ben mesleğimizi elimize aldıktan sonra geri kalan ömrümü seninle geçirmek istiyorum." Evet bunları konuşmak için çok çok erkendi. Benim önceliğim hep kariyerim olmuştu ve öyle de devam edecek. Cem'de benimle aynı hedefte.

Ama ileride evleneceğim kişinin ilk aşkım olmasını isterim. Cem'den başkasını düşünemem. Cem benim sadece sevgilim değil. Yeri geldiğinde bana dost olan , düştüğümde elimden tutan , arkamda değil yanıma olan biriydi ve onu çok seviyorum.

Aşkın nasıl bir duygu olduğunu onunla öğrendim. Yaşımız küçük ama ona olan sevgim büyük. Bilmiyorum...Cem benim için çok ayrı.

"Dediğin gibi erken ve daha küçüğüz ama ömrümün sonuna kadar seninle olmak istiyorum. Yüzlerimiz buruş buruş olunca , elimizde bastonlar ile gezerken yanımda senin olmanı istiyorum." Dediklerime kahkaha atıp bana sarıldı. "Çok tatlısın." Ona sarılırken gülmüştüm.

"O zaman söz verelim."

"Ne sözü?"

Cem cebinden mavi bir ip çıkardı. Dişiyle ikiye bölüp "Ayrılmama sözü." dedi ve sol elimi uzatmamı istedi. Elimi uzatırken dikkatle onu izliyordum. Yüzük parmağıma ipi bağlayıp bana baktı. "Sende benim parmağıma bağla." Elindeki ipi alıp yüzük parmağına bağladım.

"Mavi bizim rengimiz olsun o zaman." dedim gülümserken. Gülümsedi. "Olsun. Bu ipte bizim ayrılmama simgemiz olsun." Yüzümdeki tebessüm büyürken "Olsun ." dedim.

"Seni seviyorum Peri'm ."

"Seni seviyorum Cem'im."

Bitti

Ağlamak istiyorum 🥺 onları çok özlemişim.

Beğendiniz mi ?

Özel bölümlerin devamı olacak ama hemen gelmez.

En sevdiğiniz sahne hangisi oldu?

Sizleri kocaman öpüyorum ❤️ Kendinize iyi bakın 🧚🏻‍♀️