@nisaa_yazar_1
|
Üçümüz şaşkınca babama bakıyorduk . Böyle bir şey nasıl olur ? Bebekler karışmış ve bu 17 yıl sonra mı ortaya çıkıyor? Aklım almıyor. Ne tepki vereceğimi bile bilmiyorum.
"Baba bu...bu nasıl olur ? " Ateş'in sorusu ile babam burun kemerini sıktı. "Bilmiyorum. Bende sizin kadar şaşkınım. Daha kesin bir şey yok ama..." Devamını getiremedi. Çünkü doğru olduğunu biliyordu. Saç rengimiz dışında onlara benzemiyorduk. Açıkçası bunu hiç umursamamıştım. Hele ki karışma olacağını asla düşünmezdim.
"Yemek yediniz mi ?" Annem konuyu dağıtmak için sormuştu. "Evet...neyse biz odaya çıkıyoruz. Yarın her şey açıklığa kavuşur zaten. Size iyi geceler." Berk ikimizin kolundan tutup kaldırdı.Salondan çıkıp Ateş ve onun odasına girdik. İkisi aynı odada kalırken ben karşı odadaydım.
Ateş ile yatağa otururken Berk sandalye alıp karşımıza oturdu. Stres anlarında yaptığı gibi yine saçını karıştırmaya başladı. "Ben ne tepki vereceğimi de şaşırdım. Tamam karıştık. 17 yıl sonra mı fark edilir? Bizim bir düzenimiz var. Diğer ailenin bir düzeni var. Ne olacak?" Ateş'in konuşması ile kafamı omzuna yasladım. "Ne desen haklısın. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Reşit de değiliz. " deyip ofladım.
"İkinizde sıkmayın canınızı. Bir yarın olsun. Test falan yapılsın. Ona göre yol çizeriz." Berk yine soğukkanlılığını koruyordu. Duvardaki saate bakınca yedi olduğunu gördüm. Oflayınca Ateş "Saat daha erken ne yapalım ?" dedi.
"Ders çalışalım." Berk'in söylediği ile Ateş "Ağzının ortasına bir tane çarpacağım. Bizim hayatımız kaymış diyor ders." deyip yastığı kafasına attı. Berk yastığı tutup tekrar ona attı ama başım Ateş'in omzunda olduğu için yastık bana çarpmıştı.
Ateş kahkaha atınca yatakta doğrulup yastığı elime aldım. Sırıtıp yastık ile ona vurmaya başladım. "Hain üçüz. Niye tek ben ? Ah! Kafam." deyip kendini yataktan attı. "İkinizde durun. Hadi kalkın bahçeye çıkalım. Hem Nilsu ile resim çizeriz." Berk'in dediği ile kocaman gülümsedim. Yastığı yatağa atıp direkt Berk'e sarıldım. "Sen...sen çok mükemmelsin. Hadi gidelim." dedim.
Ateş homurdandı. "Ben zaten üveyim." Ayağım ile bacağına vurdum. "Seninle resim yapamıyoruz ki. Sen cin ali çiziyorsun. Üstüne üstlük benim yaptığım portrelere de çok çirkin oldu aynı Berk diyorsun."
Ateş kahkaha atıp ayağa kalktı. "Ben portreye değil yaptığın maymun resmine Berk demiştim." deyince Berk ensesine vurdu. "Gelme lan. Biz ikimiz resim yaparız." deyip benim koluma girdi. Ateş göz devirip yanıma geldi ve diğer koluma girdi.
"Bensiz olur mu ? Yakışıklı biri yanınızda olsun ki ilham gelsin." Böbürlenerek söylemişti.
Dediğine güldüm. "Yakışıklı portakal çok konuşma da yürü. " "Sende havuçsun."
"Ee o zaman Berk'te mandalina." deyince Berk göz devirdi. "Sebze ve meyve de olduğumuza göre devam edebiliriz. " Berk'in dediğine kahkaha attık.
🦋
"Umarım göründüğüm gibi çiziyorsundur. Böyle yakışıklı bir suratı düzgün çiz." Ateş'in dediğine göz devirip çizime devam ettim. Berk'te sol tarafımda oturmuş dikkatle Ateş'i çizmeye çalışıyordu.
Ne çizelim diye düşünürken Ateş direkt beni çizin demişti. Eline üzüm alıp bahçedeki çimlere oturmuştu. Bizde onu çizmeye çalışıyorduk. Tabiki Ateş elindeki üzümün hepsini yemişti ve sürekli sıkıldığını söyleyip yerini değiştiriyordu.
İki saattir bahçedeydik. Neyseki hava çok soğuk değildi. Ateş'in sadece yüzünü çizmiştim. Bu kadar yeterdi bence. Son dokunuşu yapınca Berk "Benim bitti." dedi. Açıkçası Berk'inde resim yeteneği pek yoktu ama Ateşten daha iyi olduğu kesindi. Bu yüzden ne çizdiğini merak ediyorum.
"Benimde bitti." dedim. Ateş uzandığı yerden kalkıp yanımıza geldi. Önümüzde oturup "Aynı anda gösterin." dedi.
Onu onayladıktan sonra ikimizide açıp ona gösterdik. Ateş ilk benim resmime baktı. Yüzünde içten bir gülümseme oluştu. "Aşırı iyi. Çok güzel çizmişsin kelebeğim. Berk nas-" Berk'e döndüğü an sözü yarım kalmıştı. Şaşkınlıkla resme bakıyordu. Tepkisine anlam veremezken bende resme döndüm. Gördüğüm çizim ile kahkahama engel olamadım. Ben gülerken Ateş somurtuyordu.
"Köpek. Bende merak etmiştim ne çizdin diye. Lan iki saattir portakal mı çiziyorsun ?" diye isyan etti.
Evet Berk portakal çizmişti. Saç ve yeşil göz de eklemişti. "Ne var ya? Aynı Sen işte." diye savunmaya geçti. Resmi elime alıp fotoğrafını çektim. Ateş ayağa kalkıp "Sende kızıl olmasan içim yanmayacak. Neyse verin resimlerimi...baş köşeme koyacağım."Resimleri ona uzatıp bende ayağa kalktım.
İçeriye girip odama çıktım. Aşırı uykum vardı. Geceliklerimi giyip saçımı ördükten sonra direkt yatağa uzandım. Günün yorgunluğu ile kısa sürede uyumuştum.
🦋
"Bu kadına benziyorsun." Ateş'in kulağıma fısıldaması ile kadına baktım. Sabah uyandığımızdan beri herkeste bir durgunluk vardı. Sessiz bir kahvaltıdan sonra hastaneye gelmiştik.
Kadına dikkatle bakınca gerçekten ona benzediğimi fark ettim. O da bizim gibi kızıldı. Yanında oturan adam ise siyah saçlı yeşil gözlüydü. Tekrar kadına bakınca göz göze geldik. Bana gülümseyince tebessüm ettim.
Yanlarında oturan üçüzlere baktım. Erkeler bıkkın bir ifadeyle oturuyordu. Kız ise tırnaklarını avucuna batırıyordu. O da benim gibi stresliydi.
"Önce çocuklardan kan alalım. Sonra babalardan. Sonuçlar bir hafta içinde çıkar. Bu olaydan sorumlu olan kişilerede cezasını çekecek. Merak etmeyin." Doktorun dediğine göz devirdim. Onca yıldan sonra cezasını çekse ne olur ? Eminim burada bile değildir.
Karşımdaki adam ayağa kalktı. " Emin olun bu işin peşini bırakamayacağım. Bunca yıl çocukları ailesinden kopardığınız için herkes cezasını çekecek. "Kendinden emin konuşu ve dik duruşu hayranlık uyandırıyordu. Ben hayranlıkla ona bakarken biri koluma vurdu.
Sağa dönünce Berk'in vurduğunu anladım. "Biraz daha öyle bakarsan seni çatıdan sallandırırım." " Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kıskanmıştı.
Doktor ile konuşan adama döndüm. O da bize dönmüştü. Göz göze gelince gülümsedi. Aniden Berk tarafından çekildim. Beni kolunun altına alıp odadan çıkardı. Odadan çıkmadan önce babamın da doktora bağırdığını duymuştum.
Ateş'te yanımıza gelirken Berk'e döndü. "O adam gerçek babamız olabilir ve sen onu kıskandın mı ?" Kahkaha atınca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Berk sadece göz devirdi. Diğer üçüzlerde gelince kan vermek için odaya girdik .
5 gün sonra
Yorgunlukla çantamı sırtıma taktım. Okul bitmişti. Şimdi de eve gidecektim. Berk ve Ateş ile bahçeye çıktık. Testin üzerinden beş gün geçmişti ve daha açıklanmamıştı. Açıkçası korkuyordum. Günler geçtikçe korkum artıyordu. Berk ve Ateş'e belli etmemeye çalışyordum ama yeni bir aile beni korkutuyordu.
Ben düşüncelere dalmışken Berk'in "Nilsu ? Yine daldın. İyi misin?" dediğini duydum. Eve doğru yürüyorduk. Ben Berk ve Ateş'in arasındaydım. Ateş beni kolunun altına alıp saçımdan öptü.
"Korkuyorsun. Haklısın. Açık söylemek gerekirse benimde korkum var. Yeni bir aile düşüncesi...bilmiyorum ya. Tuhaf." dedi. Anlamıştı. Berk'te anlamıştı. Zaten beni anlayan sadece onlar vardı. Korkularımı belli etmemeye çalışsam da anlıyorlar.
"İkinizde korkmayın. Reşit olmamıza az kaldı. Sadece birkaç ay. O kadar." Berk yine güven verircesine bize gülümseyip sarıldı. Tekrar yürümeye başlarken Ateş'in telefonu çaldı. Arayana bakınca babam olduğunu gördüm. Telefonu açıp hoparlöre verdi.
"Test sonucu açıklandı. Attığım konuma gelin." dedi. Ateş onu onaylayıp telefonu kapattı. Derin bir nefes alırken gelen otobüse bindik.
🦋
Kafenin önündeydik. Berk koluma girip yürümeye başladı. Kafeden içeriye girince onları gördüm. İki aile ve üçüzler uzun bir masada oturmuştu. Yavaş adımlarla yanlarına geçtik. Boş sandalyelere oturunca babam konuşmaya başladı.
"Çocuklar reşit değil. Bu yüzden herkes kendi çocuklarını almalı." dedi. Onların çocukları değilmişiz. Tırnaklarımı avucuma batırdım. Bu kadar kolay vaz geçeceğini biliyordum ama bir umut...Bir umut yanımızda olacaklarını düşünmüştüm.
"Önce çocuklar ile mi konuşsak ? Sonuçta onların hayatı değişti. " O adam konuşmuştu.
"Bizim için sorun yok. Zaten gerçek ailemiz dururken sizinle gelmeyiz. " Kız olan konuşmuştu. "Gördüğünüz gibi sorun kalmadı. Sizde eşyalarınızı almaya gelirsiniz." Annem konuşup ayağa kalktı.
Pardon annem değildi değil mi ? Bu kadar kolay mı yani ? 17 yıl sizin çocuklarınız bizdik ve veda bile etmeyecekler miydi ?
Ağlamamak için zor duruyordum. Elimin üstünde el hissedince oraya baktım. Ateş elimi açıp okşadı. Tırnaklarımı batırmaktan kızarmıştı. Biz üçümüz sessizce oturuken onlar konuşup gitmişlerdi bile. Şimdi biyolojik ailemiz ile tek kalmıştık. Sessizliği bozan biyolojik babam oldu. "Çocuklar sizin için zor bir durum biliyorum ama bize bir şans verir misiniz?"
"Reşit değiliz. İstemesek bile zorla yanınıza alabilirsiniz." Berk sinirle söylemişti. Bu sefer biyolojik annem konuştu. "Hayır...Hayır biz sizin istemediğiniz bir şeyi yapmayız ama bizimle gelmenizi çok istiyoruz. 17 yılı geri getiremeyiz ama bundan sonra yanınızda olabiliriz. Ben çocuklarımı tanımak istiyorum. Onlarla anılar biriktirmek istiyorum. Gelir misiniz ? Bize bir şans verir misiniz ?" Sesi ılımlı ve istekli çıkıyordu. Umutla üçümüze baktı. Ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Berk'e dönünce o da bana baktı. O da kararsızca bakıyordu. Bu sefer Ateş'e döndüm. Bize göz kırpıp onlara döndü.
"Tamam geliriz ama anlaşamadığımız an ya da kardeşlerime zarar geldiği an gideriz." İkiside gülümsedi. " O zaman kendimizi tanıtalım. Adım Levent...Levent Öztürk. Hakimim ayrıca aile şirketindeki işler ile de ilgileniyorum. Anneniz Çağla. Emekli öğretmen."
Hakim mi ? Çok güzel...Küçükken dizilerdeki hakimlere hep hayranlıkla bakardım. Eğer doktor olmak istemeseydim hakim olmak isterdim."İsimlerimizi zaten biliyosunuz. Berk, Nilsu ve Ateş. O zaman eşyalarımızı toplamaya gidelim."
"İyi olur. Uçağı kaçırmak istemeyiz." Levent Bey'e şaşkınca baktım. "Uçak mı ? Burada yaşamıyor musunuz?" diye sordum.
Çağla Hanım gülümseyip "Hayır canım. Mardin'de yaşıyoruz." dedi.Ateş gülüp "Birde aşiretiz deyin tam olsun." dedi.
Levent Bey ciddi bir ifade ile baktı ve ağzından çıkan kelimler şaşkınca ona bakmamızı sağladı. "Aşiretiz zaten. "
"Yuh! Aşiret mi ?" Tepkiyi veren Ateş'ti.
Bölüm sonu
Bitti...
Düşünceleriniz ?
Üçüzler nasıl?
Diğer bölüm Mardin' e gidiyoruz....
Nilsu hakkında düşünceleriniz ?
Berk hakkında düşünceleriniz ?
Ateş hakkında düşünceleriniz?
İstek bir sahneniz var mı?
|
0% |