@nisaderindeger
|
Merhabalar ışıklarım yeni bölümle yeni hüzünlerle karşınızdayım.Çok düşündüm bu bölüm için bir şarkı olsaydı ne olurdu diye.Bölümün sonunu yazarken evet dedim kendime bu bölüme bu şarkı ,şarkıyı kısık seste açarsanız hikayenin verdiği duyguları tam anlamıyla alıyorsunuz ve farkedeceksiniz'ki affet kelimesini tek bölümün sonlarında değil'de ilk başlarda bile anlıyorsunuz.Hepinize keyifli okumalar diliyorum ışıklarım.İçinizden geldiği gibi yorum yapmayı,oy atmayı unutmayalım☀️
"Kaç defa çaldılar çocukluğumu ,kalmadı o neşeli çocuğa dair hiç bir şeyim, kaç defa bıçakladılar ruhumu anlatacak hiç bir şeyim kalmadı o kadına"
-YAZARIN ANLATIMINDAN - İnsan bir canavar yaratabilir mi ? yarattı diyelim ,insan o canavarın bir gün onu'da öldüreceğini hesaba katmaz mı ?
Genç kadın etrafının kanlı su olmasına aldırmadan adamın kafasını daha önce defalarca suya batırdığı gibi yine tekrarladı "konuşsana lan it insanların canını alırken bülbül gibi şakıyordun "daha sonra kadının dudaklarından histerik bir kahkaha döküldü , adamın kafasını geri çıkardı her soktuğunda biraz daha fazla tutuyordu." "Tabii ya" dedi çünkü o zaman arkanı kollayan göt herifler vardı aynı senin gibi" .Adamla geçirdiği dakikalar arttıkça genç kadının sinir kat sayıları artıyor ve bu teninin beyazlamasına yol açıyordu. Gittikçe sinirlenen kadın "söyle lan kimle iş birliği yapıyorsunuz aa çok pardon yanlış söyledim kim götünüzü kolluyor". Adam korkudan zangır zangır titriyordu ,haklıydı da karşısındaki kişinin kim olduğunu yakından tanıyanlardandı. Tanımaması mümkün değildi insan yarattığı canavarı tanımaz mıydı ?.Genç kadın artık dayanamıyordu silahı çıkardığı gibi adamın alnının ortasına dayadı artık bağıyordu."Yeter ,ya söylersin kimle çalıştığını ya da o beş para etmez beynini dağıtırım"."hımmm" dedi "yoksa seçenek mi sunmalıyım kızlarına" ...artık gitgide adama yaklaşıyordu ,adamın kulağına doğru eğildi "kızların mı seni öldürsün yoksa karın mı sen karar ver "Adam yine susmaya devam edince "gebertin "dedi .Elerini temizlerken adama yumruklar geçiriyorlardı. Adama son bir kez yüzünü çevirdi ve yüzü tanınmaz haldeydi bir şeyler bekledi içinin acımasını, üzülmesini ama yok olmuyordu. "Kaan gel dedi. "Adamlarımın hepsini tanır onlara güvenirdi. "Bir sorun mu var Devin hanım." "Git şu pezevengin karısını kızlarını getir "Kaan şaşkınlıkla genç kadına bakıyordu .İmalı bir şekilde Kaana bakmaya devam etti."Hadi Kaan".
Adam bunu duyduğu gibi kapalı olan gözlerini araladığını gördü genç kadın " hayır, lütfen yapmayın"dedi."O zaman seçenek sunma zamanı geldi bak sana bir deja vu yaşatıyorum nasıl ama" ."fakat sizin gibi bir sürü seçeneğim yok maalesef. Dudaklarını yapay bir üzüntüyle büktü genç kadın.
Devin Aksoy,dan ;
1. Ya bana kimin götünüzü kolladığını söylersin ya da karın ve kızlarına seçenekler sunarım ve seçtikleri kişiyi öldürürler , sonrasını yakından tanıyorsun zaten, seri kati olurlar falan filan işte moruk biliyorsun.
2. Dedim umursamazlıkla ya söylersin kimle iş birliği yaptığınızı ya da ailen bu insanları şarkı söyleyerek öldürdüğünü ve kızların cansız bedenine..." Tamam "diye bağırdı zorlukla söyleyeceğim.
"Evet hadi söyle bakalım. Bak söylersen söz seni direk bırakacağım, tamam dokunmayacağım korkma"."ATEŞ ÖRGÜTÜ" diye sanki üzerinde bir yükmüş gibi bağırarak söyledi. Başka bir şeye ihtiyacım olmadığı için" öldür "diye komut verdim arkamdaki adamım Emire. Adam ne demeye kalmadan alnının çatın'dan vuruldu. "Emir duydun ateş örgütü sıra onlarda ,onların kanına girip onları yavaş yavaş damarlarından yakıcaz ve sonra hayatlarında bir bomba misali patlayacağız işte o zaman Emir her şeyin zamanı gelicek,İşte o zaman bizim zamanımız gelecek". İçten bir gülümsemeyle "ortak bir alanda onlarla karşılaşmamızı sağla bugün, hemen".Ama saat geç oldu nasıl yapabilirim demeye bırakmadan ""gece hayatlarına ne dersin "dedim ve topu ona bıraktım. Arabama doğru giderken Barışa yazdım "akşam operasyon var tırtıl ".Çabuk süzül bana".Arabama bindim bir süre oturdum aslında ateş örgütü olduğunu tahmin ediyordum ,ama nasıl işte ya fazla öfkeli olmalıyım ki "nasıl ya onların belalarını ,gelmislerini,neden dünyaya geldiklerini olmayan geleceklerini hatta olan olmamış sevgililerinin ebesinin ta "... derken küfrümü yarıda bıraktıracak telefonum çalıyordu Emir arıyordu "evet ne vardı"diyerek konuşurken Emir ultra komik şakasına başladı "2 tene bounty bi tene snickers" ".Hahaha "dedim yapaylıka.Emir hızlıca konuya girdi "akşam 10.30'da hazır olun 11'i 24 geçe barda olmalıyız". Niye 24"dedim ."Anlarsın" dedi telefon kapandı .Emirin bu salaklığına bir çözüm bulmalıyız diye geçirmedim değil.Emiri aradım ve aynı şu cümleleri kurmaya başladım "Emir salak mısın barın konumunu atsana biz bara gitmiyoruz" Emirde beni göt gibi bırakan bir cümle kurdu "yanında ki biliyor"dedi ve yine telefonu o kapattı.
Eve geleli bir saat oluyordu ve ben bir saat boyunca hazırlanıyordum ,daha doğrusu kıyafet seçmeye çalışıyordum ,elime bu sefer geçenlerde çok beğendiğim siyah ,saten ve zarif bir kolye takıldığında göğüs dekoltesinin hoş duracağı bir elbise aldım uzun bir elbiseydi ,bir anda gözlerim ışıltıyla parladı "evet işte bu diye " çığlık çığlığa hazırlanmaya başladım.Hazırlığımı makyajla tamamlamıştım o arada Barış'da gelmişti beni görünce "of bu ne güzellik be hatun..." diyerek yarım saat boyunca o güzelim şarkıyı mahvetmişti sesiyle..."Barış sadece iltifat etmen yeterliydi kendini yormaya gerek yoktu".Olur mu hiç deve sana'da bu yakışır diyerek arabaya kadar bu class görüntümüzü ona göre mükemmel olan sesiyle mahvetmişti. Arabaya bindiğimiz gibi örgüttekilere haber vermiş bara yakın bir yere arabayı çekip örgüttekileri beklemeye koyulduk.
Saat 10.30 ben gerginlikten perto ! "of "dedim. Sıkıntıyla "ne zaman gidicez "Barış benden bıkmış olmalı ki" Devin farkındasın dimi örgüt kurucususun ,lidersin ya hani plan yapmanı bekliyoruz"."Haa" dedim olayın farkına vararak "bende diyorum neden yarım saat öncesinden gidiyoruz "Barış benden ümidi keserek bana yardımcı olmaya çalıştı o yüzden sorularını yönelterek beni saflığım'dan kurtardı. Tamam dedim, kendime gelmeye çalışarak. Kafamda bir şeyler kurdum ,siz saat 11 gibi orda olacaksınız ben ve Barış saat tam 11.24'de orda olacağız boş bakışlarını bana çevirdiklerin'de doğum günü partisi ya hani o yüzden, anlatmaya devam ettim. Barış'da fikirlerin belirttikten sonra herkesin görevi anladığından emin olup Barışla arabada yalnız kaldık. "Devin farkındasın dimi hayatını yaşayamıyorsun" devam etmesine izin vermeden "bir hayatı hakkettiğimi düşünmüyorum " dedim ellerime bakıp ."Devin senin suçun değildi bu kanlı...""kuyuya düşmek dedim sözünü keserek benim kanlı ellerimle yaptığım ilk günahım 'dı ve bu zihnim beni bu günahlarımdan arındıramayacak kadar kurnaz , kirli, ellerimde dedim farkında olmadan yine ellerime tırnaklarımı geçiriyordum bu oyunun kuklası "Sözümü bitirmemle alarmın çalması bir oldu "hadi ama "dedim gülümseyerek. "Ateş örgütüyle oynayalım biraz ,canım sıkıldı ,içimdeki canavar kaos istiyor ,intikam istiyor".Barış bana yapaylıkla karışık korku dolu gözlerle bakarken "bana bak,alırım ayağımın altına" dedim sinirle."Tamam ,tamam kıyamadım gel de şu oyuna başlayalım ".
Operasyona dakikalar kala - Yazarın Anlatımıyla-
Genç kadınla ,genç adam arabadan çıktıkları gibi ,eskisi gibi yarış(onların deyimiyle savaş) yapmaya karar verdiler ama kim diyebilirdi 'ki artık hayatlarının eskisi gibi olmadığı gibi savaşta eskisi gibi olmayacaktı.
Sene 2000 (geçmişten -günümüze)
"Balık gelsene ya bulaya yalıs yapalım" "Olmaz dedim ya devin yorgunum" "Lütfen çokça lütfen,yoğgun olma " "Devin senle yarış yapamıyoruz ki hep seni geçmemem için taş atıyorsun,çerme takıyorsun. "Hiçte bile yapmiyoğum"diyen küçük kız en büyük kozunu oynamaya başladı kardeşi gibi olan barışa ilk önce arkasını döndü kollarını önünde birleştirdi , sonra gözlerini kocaman açıp rüzgara çevirdi gözlerini istediği hale getirdikten sonra barışa döndü.Biliyordu barış onun gözlerini böyle görsün dayanamaz kendine kızardı. "Tamam ağlama ağlama oynayalım ama sonra, lütfen r harfini öğreteyim sana olur mu ? Rusyalılar gibi konuşmayı bırak türküz kızım biz" "Tülküzzz" biz diyerek yarış alanına koşmaya başladı. "Devin burda oynayamayız arabalar geçiyor" "Oynaliz balık hadi bişey olmaz " "O zaman üç diyince 1 -2" "üç" diye atladı Devin ,yine hile yapmıştı ama bu sefer'ki hilesi hayatın ona oynayacağı hilenin yanında ufak ,masum bir hile olarak kalıyordu. "Devin hile yaptın bir daha asla senle konuşmayacağım"dediğinde tam arkasını dönüyordu ve barışın kulaklarına gelen ses onun hayata karşı ilk intikam isteğini harmanlamıştı. Devinin acı dolu çığlıkları onun kulaklarında yankılanırken Devine doğru koşmaya başlamıştı .Ama gördüğü manzara onu bozguna uğratmıştı çünkü Devin yaralanmamıştı ama bir çocuk yerde kanlar içinde yatıyordu."Devin"diye bağırdı Barış ."Barış yardım et,lütfen"demişti Devin ve Devin ilk defa hiç bir harfi yumuşatmadan yanlış söylemeden söyledi , "Bak barış düzgün konuşuyorum hadi" Barış harekete geçemiyordu sanki beyni duyuyordu ama cevap veremiyordu.Annesini gören Devin "anne koş her taraf kan oldu korkuyorum"
Sene 2024 (geçmişten-günümüze)
"Hadi Barış 3 diyince ".Barış kadına inanmayan gözlerle bakmaya devam etti , kabullenemeyen bir ses tonuyla "hadi öyle olsun dedi". Sonra ekledi "ya araba..." derken Devin sözünü kesti "olmayacak, hadi zaten karşısı bar gerginliği 'mizi atarız , O zaman 3 "dedi Devin.Barış etrafa saf bakışlar atarken Devini elbisesi yüzünden koşamadığını görünce gülümsedi .Gülümsemesinin ardından aklına gelen şeyle "Devin burası caddeye çıkıyor geri gel elbisen'de uzun koşamazssın "derken Devine koşmaya doğru başladı. "Bekle Devin yetişiyorum" Ve Devinin acı dolu sesi ,lakin bu sefer yaralanan Devin değil onun canı Barışıy'dı. Devinin acı dolu bağrışları öfke dolu çığlıklara ,hakaretlere dönüştü Barışa doğru koşmaya başladı ve o lanet ayakkabılar onun koşmasını engelliyordu hemen topuklu ayakkabılarını çıkardı ,elbisesini sıyırdı ,çantasını savurdu Barışa doğru koşuşunu hızlandırdı. "Barış "dedi Devin titreyen sesiyle "kurtarıcam seni , merak etme bak burdayım kardeşin burda...""Barış her tarafın kanlar içinde korkuyorum". Devin delirmiş gibi bin bir dereyi dolduracak kadar ağlarken "Barış ne yapıcağımı bilmiyorum"dedi "Genç kadın kendini kaybetmiş ,aklını yitirmiş gibi düşünemiyordu hiç birşey.Genç kadın zonklayan beynine karşı" ambulans "dedi kendi kendine Barışın telefonunu bulmaya çalıştı zaman kaybetmeden buldu ambulansı zor olsa da aradı "kardeşim ölüyor ve yemin ederim ki onu kurtaramazssanız sizi kendi ellerimle öldürürüm" dedi ,genç kadın o gün Barış için kendinden ,başkası için kendi hayatından vazgeçmişti. .Telefon kapandı Barış ve Devin baş başaydı ama bu sefer Barış yoktu "Barış söylesene dedi Devin göz yaşlarını durduramazken ben daha hayatımda 'ki yaralarımı kapatamamışken hala yaralarım derinken sensizliği,kalbimdeki sensizliği ,senin izini nasıl kapatabilirim ,sen bende bu kadar derinken?" . Barış hayata karşı nasıl direniyorsa ölüme karşıda o kadar direnmiyordu."Barış dedi Devin , çaresizlikle affet beni herşeyinle herşeyimle affet"."Yetişemedim sana Barış affet". "Beni bırakmadan ,siyahlığa gömülmeden affet vicdan azabım öldürmesin, beni sensizlik öldürsün". Barış ne duyuyordu ne tepki veriyordu onun için herşey simsiyah olmuş Devin için ise her yer cehennemdi artık yanıyordu cayır cayır vicdanından ,pişmanlıklarından, keşkelerinden,onsuzluktan.Ve Devin karanlığa gömülmeden Barışın sağ tarafına yatmadan son cümlelerini son gücüyle söylemeye çalıştı "Barış beni bin kere vursunlar yine ölmem ama sen ölürsen ölürüm". "Canım dedi tükenen gözyaşlarıyla canına."
Umarım bölümü sevmişsinizdir ben bu bölümü yazarken çok duygulandım size o duyguyu vermek için çok uğraştım.Her cümle için yorum yapın içinizden geldiği gibi ,hepsine bakarım ışıklarım.Sizin gerçekten her kelimeniz bile beni çok motive ediyor siz oy verdikçe ,eleştiri bile yaptıkça çok mutlu oluyorum yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ışıklarım.Bir sonraki bölüm bundan dahada hüzün ve pişmanlık içericek bebislerim.(Önceden haber veren acımasız yazar Vibe.)
Her yeni bölüm ,cuma günü.
|
0% |