Yeni Üyelik
1.
Bölüm

TENEBRİS HALKI

@nisaffnat

Selammmm <3

Lütfen buraya başlama tarihinizi bırakın.

Not 1:Bölümlerde anlamını bilmediğiniz kelimeler olacak. Bölümün sonunda kelimelerin anlamları yazıyor.

Not 2: fotoğraftakı adam Demir. Yani ana karakter.

TENEBRİS HALKI

Taht odasında büyük bir tartışma vardı. Her yıl yapılan insan hasatı tartışılıyordu. İhaneti asla kabul etmeyen taraf kan görmek istiyordu. Ama barışçıl taraf masumların canını almaktan çekiniyorlardı. Saatlerce bu konu tartışılır ama son üç yüz yıldır olduğu gibi yine savaşçı taraf kazanır. Çünkü araya din ve tanrı inancı girince itiraz edemezdi kimse.İnsan ırkının ettiği ihanet yüzünden Tanrı'nın onlara uğursuz olaylar yaşattığına inanıyorlardı. Barış ve eşitlik yeminini bozan insanoğlu iki evreni birbirinden ayırmış ve kendilerine huzurlu bir evren yaratmıştı.

Her yıl farklı kırallıklardan gelen veliaht prensler, kendilerini kanıtlamak için insan avına gönderilirdi. Sayaç dolduğunda en çok kimin avı varsa krallığını onurlandırır ve Tanrı'nın karşısına daha rahat çıkacağına inanırdı. Tenebris halkı bunu hak etmemişti. Ve şimdi insanlar huzur içinde yaşarken onlar bin bir türlü tehlikenin bulunduğu kabus gibi bir dünyada yaşamak zorundaydı.

Taht odasının kapısı sertçe açıldığında içeriye; insan hasatında son beş yıldır peşpeşe galip gelen veliaht prens Demir Kılıç girdi. Son beş yılın verdiği özgüvenle sanki geç kalmamış gibi rahat bir tavırla sandalyesine oturdu. Masadaki gereksiz, barış arayan insanlara baktı. Midesinin bulandığını hissetti.

"Hala aynı konu mu beyler? Çok sıktınız artık."Masada dik bir konuma geçti.

Kahinler Meclisi'nin başkanı Çağrı Devacı odaya girdi.

"Bensiz mi başladınız?"Gözlerini Demir'e çevirdi. Demir alayla sırıtarak Çağrı'ya döndü. Birbirlerinin ezeli rakibiydiler.

"Senin pek bir gereğin yok Devacı. Barış isteyen pezevenklerdensin nede olsa."

Çağrı bırnundan güldüğünü belli edecek bir şekilde nefesini verdiğinde tam tersine Demir çatık kaşlarıyla ona bakıyordu. Bakışmaları son bulmadığında ortamın gerileceğini anlayan iksir meclisi'nden bir veliaht prens boğazını temizledi.

"Çağrı, zaten karar verildi. Her zamanki gibi savaş olacak. Daha fazla uzatmayalım."

Çağrı gözlerini yavaşça adını bile hatırlamadığı prense çevirdi.

"Sana fikrini sormadım iksirci. Yıllardır sonuncu olan ve ailesinin boynunu eğen bir söl* ile konuşmuyorum. Kişisel algılama. Prensip meselesi."

İksirci bu iki adamdan da fazlasıyla tırstığı için başını eğip susmayı tercih etti.

Çağrı bir baş hareketiyle onlara çıkmalarını işaret etti. Odada sadece Demir ve Çağrı kaldığında birbirlerine baktılar.

İlk konuşan Çağrı oldu.

"Neden bu kadar nefret dolu olmak zorundasın Kılıç?"

Her yıl konusu açılan başka bir konu da buydu. Çağrı, Demir'i anlamaya çalışıyordu. İnsanlara karşı olan bu öfkesinin nerden geldiğini anlayamıyordu.

"Sen işine bak Devacı. İnsanlara neden merhamet ettiğini soruyor muyum ben?"

"E sor oğlum. Cevap basit. İnsanlara baktın mı hiç. Onları anlamaya çalıştın mı. Bu insanların üç yüz yıl önce yaşanan olaydan haberi yok. Masumları öldürüyorsun."

"Onlar masum değil."

Çağrı sertçe yüzünü sıvazladı. Demir anlamamakta ısrar ettikçe sabrı tükeniyordu.

"Anlamıyor musun gerizekalı."

Demir sert bakışlarını Çağrı'ya yöneltti. Onu öldürmek istiyordu. Nasıl böyle rahat konuşabilirdi.

Demir koca bir adımla Çağrı'nın karşısına dikildi. Sert bakışlatındam taviz vermiyordu.

"Yine başlama Devacı."

Dudağının bir köşesini yukarı doğru kıvırdı Çağrı. Demir'in sinirlendiğini görüyordu ama inat ederek sırıtmaya devam ediyordu.

"Niye? Gerçekler yüzüne vurulunca zoruna mı gitti?"

Sabrı tükenen Demir büyük bir basıncı avucunda biriktirdi ve Çağrı'nın göğüs kafesine saldı. Geriye savrulan Çağrı yıkılmadan ellerini kaldırdı ve ters basınç yaparak kendine kalkan oluşturdu.

"Hep böyle habersiz mi saldıracaksın Kılıç. Çok alçakca!"

Çağrı çöktüğü yerden kalktı. Demir'in ona yönelttiği ateş topundan kaçındı. Önüne durup parmağının ucuyla Demir'e dokunduğunda Demir'in gözleri kayar gibi oldu. Hızla kendini kaçırdı Çağrı'dan. Bilincini kaybetmemeye çalışıyordu. Ona ağrı kesici vermişti.

"Orospu çocuğu! Adam gibi dövüş lan!"

Duyduğu kıkırtı Çağrı'ya aitti.

"Ben kural dışı davranmıyorum Kılıç. Ne yaptıysan aynı şekilde karşılık verdim, zırlamayı bırak!"

Sinirleri iyice bozulan demir elini yere bastırdı. Çağrı, onun buz büyüsü yapacağını anladığında hızla havaya zıpladı ama Demir beklenmedik bir şekilde yerden biriktirdiği su küresini Çağrı'ya fırlattı. Çağrı şoku atlatamadan onu geriye savurdu. Sırtı duvara çarpan Çağrı halisünasyon yeteneğini kullanarak büyük bir ışık yarattı. Gözleri acıyan Demir, gözlerini kıstığı esnada yakasında eller hissetti. Kendi etrafında hızlıca dönerek Çağrı'yı savırdu. Nereye düştüğünü görmek için etrafa bakarken onu kapının önünde buldu. Yerde değildi. Sanki savrulmamış gibi dik duruşunu hiç bozmadan Demir'e baktı.

"Beni dinlemiyorsun ama birgün sana kendini dinlettirecek biri çıkacak Kılıç. Hatta çok yakında."

Odaya sessizlik çöktü. Çağrı boş konuşmazdı. Birşey olacak diyorsa yüksek ihtimal olırdu. O bir kahindi sonuçta. Ama Demir ilk defa inanmak istemedi. Yalan olduğunu düşündü. Herhangi bir insanı sevemez ona hak vermezdi. Öldükten sonra Annesinin yüzüne nasıl bakardı?

"Bu asla olmayacak Devacı. Kafanı merhamet saçmalıklarıyla yorma da işine bak. Bu yıl da kaybedeceksin."

Birbirlerine bakışlarında saf nefret vardı. Ama o nefretin arkasına gizlenmiş kardeşliği sadece ikisi görebiliyordu.

Çağrı odadan çıkmadan hemen önce:

"Berabere kaldık diyelim o zaman Kılıç."dedi ve oradan ızaklaştı. Demir onu anlamadığı için ona yönelmişti ama ayakları birbirine dolaşınca yere yığıldı. Çağrı onun bağcıklarını birbirine bağlamıştı.

"Hileci Piç!"

Demir o gece uyuyamadı. Çağrı'nın söyledikleri kafasına takılmıştı. Bunlar tamamen deli saçmasıydı. Bir insana asla merhamet etmeyecekti. Her canı alacaktı. Kanlarını akıtacaktı.

Her can içini soğutacaktı.

Her can içindeki yangına su serpecekti.

Her can annesinin mezarında bir çiçek olarak açacaktı.

*Söl:ezik, yenilen kişi

 

Ayy ilk bölümüm ve aşırı heyecanlıyım. Tabii ilk bölümü wattpad'in kapanma zamanına geldi ama olsun. İnşallah ilerde açılır. Bu arada bölümler hep böyle kısa olacak. Çünkü uzun bölümler yazacak zamanım yok. Kitap olayına sıcak bakarsam bölümleri birleştirerek yayınlarım zaten.

Oy vermeyi ve tepkilerinizi yazmayı unutmayın.

İnstagram:Nisaffnat

(♥_♥)

Loading...
0%