Eftal Korkmaz

Artık buradayım ,burada yaşayacağım burada yeni hayat kuracağım.Ama nasıl yapacağımı hiç bilmiyorum, bir insan nasıl hiç tanımadığı bir şehre gelir ki ama ben geldim niye çünkü o çok sevdiğim mesleğimi yapabilmek için şu an Yüksekovadayım ama nasıl köye gideceğimi bilmiyorum. En iyisi insanlara sormaktı,ama ben soramam ki hiç tanımadığım insanlara nasıl güvenmeyin. Bir de böyle bir şehirdeyken,asla. Bı an biraz ötedeki siyah Passat gözüme takıldı ben bu arabayı önceden demi görmüştüm

Ayyyy yoksa beni mi takip edyorlardı. Yok canım ne takibi, hâlâ oradaydılar ve ben tam yürüyecekken arabanın kapıları açıldı, içinden tam 3 tane adam çıkıp bana doğru gelmeye başladılar. Tabi adam demek bunlara hakaret olur, bunlar tam bir taş mübarek.

Ya ben ne yapıyorum adamlar bana doğru geliyor ne yapıcağım ben hemen önüme dönüp adımlarımı hızlandırmaya çalıştım. Ben hızlı adımlar attıkça onlar da hızlanmaya başladı ve tam o anda birisi arkamdan "Durun" diye seslenmişti ama olmaz neden durayım, bir ses daha duydum ama bu duyduğum ses diğer ses ile aynı değildi "Öğretmen hanım durun"dedi sert sesiyle ve o an bende durdum nerden biliyorlardı öğretmen olduğumu,arkamı döndüğümde 3 de tam dibimdeydi, onların konuşmasına fırsat vermeden hemen konuşmaya başladım.

"Lütfen bana dokunmayın hem ben daha yeni geldim gerçekten hiç buraları bilmiyorum" acaba daha masum taklidi yapsam beni bırakırlar mıydı ve tam o anda birisi bana dokunacakken hemen elimdeki valizimi kenara attım çantamdaki biber gazını adamın yüzüne sıkıp kaçmaya başladım.

Allah'ım neden gelir gelmez başıma bela alıyorum yaaa koşarken arkadaki kişilerin konuşma sesini duydum ve olduğum yerde çakılı kaldım"Komutanım iyimisiniz, komutanım elinizi çekin bakayım bir dakika bi durun be komutanım" demişti. Ne komutanım mı? Ne demek komutanım yoksa bunlar Hayır yaa ?

Komutanım diyen adamın yanındaki adam hemen benim yanıma gelip sırıtıp benimle konuşmaya başladı "Aman öğretmen hanım siz bizi yanlış anladınız biz Türk askeriyiz"deyince hemen gaz sıktığım adama baktım adamın gözüne neredeyse hiç gelmemişti, sadece az bir şey girmişti ama elini gözüne siper ettiği için elleri kızarmıştı. Hemen o da hızlı adımlarla yanıma geldiğinde bir adım geri gittim

"Peki neden size inanayım belki asker değilsiniz belki bana zarar vermek için oyun oynuyorsanız hem- diyince daha lafımı tamamlamadan biber gazı sıktığım kişi kişi hemen sözümü kesti "Öğretmen hanım neden inanmıyorsunuz biz türk askeriyiz sizi karşılamak için geldik sizi askeriyeye götüreceğiz. Merak etmeyin size zarar verecek hiç bir şeyde yapmayız hadi artık ikna olduysanız gidelim"deyince biraz tereddütte kaldım ama gerçekten bunlar neden bana zarar versinler ki 2 dakika gibi bir sürede düşündükten sonra ikna oldum"Peki tamam gidelim" dedim.

Ve arabaya binerken bana sırıtarak bakan adam baktım genelde böylelilerden rahatsız olurdum ama bu adam bana çok sempatik davranıyordu o yüzden ben de ona tebessüm ettim "Öğretmen hanım isterseniz valizinizi arabaya koymak için alayım" dediğinde başım onaylamak için sallaadım. Biz dördümüzde arabaya binerken bana tebessüm eden adam yanıma,ön koltuğa biber gazı sıktığım adam ve şöför koltuğuna da diğer adam binmişti.

Tam yola bakarken bir an yanımda hareketlik hissetim ve oraya baktığımda adam bana gülümseyerek elini uzatmıştı"Merhaba öğretmen hanım bence artık sizin gibi güzel bir hanım efendi ile tanışalım ben üsteğmen Can Özdemir" demişti bunu derken havalı bir şekilde demişti, mesleğiyle gurur duyuyor olmalı.İltifatına karşılık gülümsedim ve ben de tam cevap vericekken ön koltuktaki adam bı an sinirle "Zevzeklik yapmanın sırası değil Özdemir tut istersen o çeneni" tam isminin Can olduğunu öğrendiğim adamın yüzü düşecekken hemen elini tuttum ve konuşmaya başladım.

"İlk önce iltifatın için teşekkür ederim Can tanışalım o halde ben de sonunda atanan Öğretmen Eftal korkmaz" deyince "memnun oldum Eftal" sonra bı an duraksadı ve bir şey söyleyecekken ben yarıda kestim lafını"Hiç önemli değil Can bana Eftal de lütfen" deyince o da Peki Eftal"dedi.

Ve yine o adam konuştu"Sana zevzekliği kes demiştim Özdemir" Can hemen boğazını temizledi ve "Peki komutanım kusura bakmayın" dedi ne vardı ki bu kadar sinirlenmişti, neye sinirlenmişti. Arabanın durduğunu fark ettiğimde Can ve diğer ikiside arabadan çıkmıştı, ve onlarla beraber ben de arabadan indim hem yürüyüp hem de etrafa göz gezdirmeye başladım.

Burası çok büyük ve çok korunaklıydı. Tabi onca asker burda yaşıyor tabi ki de korunaklı olur. Bı an üçü durunca ben de durmak zorunda kaldım.Ve durduğumuz yere bakınca kapının yanıda ismi yazıyordu"Albay Yusuf Karaman" ve ben daha bir şey demeden hemen o asker kapıyı çaldı. İçriden "gel" diye bir ses gelince hemen içeri girdi, ve tekmil verip "Yüzbaşı Yağız Efe Şimşek komutanım öğretmen hanımı getirdik" deyince Albay bı an "Rahat asker öğretmen hanım kızımı getirin" deyince hemen aralık kapıdan içeri girdim benim girmemle Albay ayağa kalktı"Ben Albay Yusuf Karaman kızım buyur geç " dedi ve bende hemen elini sıkıp "Öğretmen Eftal Korkmaz efendim" dedim. Ve sandalyeler den bir tanesini çekip oturdum.

Albay başıyla isminin Yağız olduğunu söyleyen kişiye bir baş işareti yaptıktan sonra gitmesini söyledi. Ve odada baş başa kaldık, ilk önce hemen Albay konuştu"Kızım emin misin buralara kadar geldin sen belki bilmiyorsundur ama burada sıklıkla saldırı olur ve sınırdan uzak bir yerdeyiz" deyince hiç düşünmeden konuşmaya başladım"Evet belki haklısınız Albayım buralarda çok saldırı olur ama benim kararım kesin ben buraya mesleğimi yapabilmem için geldim ve kim ne derse desin benim burdan gitmeye niyetim yok" dedim.

Albayın yüzünde gururlu bir ifade oldu "Daha önce senin gibi hiç kararlı öğretmenler buraya gelmedi gelenlerde 1 haftasını daha doldurmadan hemen gittiler" deyince bana baktı sanki bir şey söylemek istiyormuş gibi"Kızım peki ailen nasıl seni buralara gönderdi bilmiyorlarmı buraları" dedi. Ve derince yutkundum verebileceğim hiç bir cevap yoktu nasıl bir cevap verebileceğimi bilmiyordum. "Merak etmeyin Albayım ben buraya geldiğim için Ailem beni sildi yani onların izin verip vermemesinde bir sorun yoktu" Albayın yüzünde hüzünlü bir ifade oldu ama hemen kendini toparladı.

"Kızım nerede kalıcaksın ev filan tuttun mu kendine" hemen aklıma ev geldi "Gelmeden bir eve baktım hem okulada yakın eşyalı da onu tutucam herhalde" dedim. Albay "Tamam o zaman kızım bak bir ihtiyacın olursa hemen buraya gel o zaman Yağız Yüzbaşıyı çağırayım seni beğendiğin eve kadar götürsün hem giderken biraz da buralar hakkında bilgi verir" tam itiraz etmek için ağzımı açıcakken "itiraz istemiyorum kızım artık sende benim bir evladımsın" deyince gözlerim bı an buğulandı, evet malesef çok duygusal bir kadındım "peki albayım" deyince "Albay değil Yusuf amca de kızım" "Tamam o zaman Yusuf amca" dedim. Ve yüzbaşıyı beklerken biraz daha konuşmaya başladık.

Yağız Efe Şimşek

Öğretmen hanım evet hâlâ o öğretmen hanımı düşünüyordum. Düşünmek istemiyordum ama maalesef düşünüyordum. O yeşil gözler, kumral beline kadar uzanan uzun saçlarını bembeyaz tenini yüzüne tam uygun olan burnu, pembemsi dudakları hepsi aklımdaydı. Her erkeği etkileyebilecek kadar güzelliğe sahipti.

Can'ın konuşmasıyla düşüncelerim yarım kaldı"Ama abi o ne güzellikti be bildiğin yakıyordu" deyince hemen sinirlendim ama neden sinirlendiğimi ben bile bilmiyorum. "Can o ne biçim söz artık her kadına yavşama be oğlum" dediğimde, Can"Yok komutanım ne yavşaması sadece Eftali bizim çocuklara anlatıyordum" Eftal demesine sinirlenmiştim. Tam bir şey söyleyecekken Emra hemen ara girdi"Evet gerçekten çok güzel bir hanımefendiydi. Ama asla yavşamam yok" dedi.

Ve o esnada kapı bı an açıldı, ve içeri Emir han yüzbaşı girdi hepsi hazır ola geçtiğinde bir tek ben oturuyordumevet bu adamdan hiç haz etmiyordum. O da benden hiç haz etmiyordu ikimizin bilmek bitmeyen bir düşmanlığı vardı"Rahat olun ne oldu yine ne yavşaması sesiniz dışarı kadar geliyor" dedi.Tam Ali konuşmaya başlıyacakken onu susturdum evet Ali de ondan haz etmiyordu aslında çoğumuz sevmeyiz ama işte"Yok hiç bir şey Emir han yüzbaşı siz yanlış duymuşsunuzdur" deyince Emir han hemen itiraz etti"Yok yok ben doğru duydum siz o daha yeni gelen güzel hanımefendiden mi bahsediyorsunuz"deyice gevşekçe sırıtmaya başladı.

Hemen sinirlerim tepeme bindi onun o ağzına yumruk atmamak için ellerimi sıkıyordum"Birinci Emir han o yüzündeki sırtmayı sil ikincisi sana ne lan güzel olduğundan"deyince sesim biraz yüksek çıkmıştı. Emir han bana yaklaşarak "Ne oldu Yüzbaşım yoksa o güzel hanımefendiyi beğendiniz mi neden bu kadar sinirlendiniz" tam yumruk atacakken içeri asker girip "Yağız yüzbaşım Albayım sizi odada bekliyor" deyince hemen kendimi toparladım ve başımı "tamam"anlamında salladıktan sonra Emir hana dönüp

"Bundan sonra ağzından çıkan her kelimeyi 5 kere düşün eğer yanlış bir kelime çıkarsa o zaman düşünmek için bir beynin de kalmaz bunu böyle bil yüzbaşı"dedim. Ve odadan çıkarken timin"ooooo"seslerini duyduktan sonra albayın odasına gittim. Kapıyı tıkladıktan sonra içeri girdim ve albay hemen "Otur evlat otur öğretmen kızımı gideceği eve kadar götür giderken de buralardan bahset" deyince şaşırmıştım ama belli etmedim"Emredersiniz Albayım" dedikten sonra hemen Eftal ayağa kalkıp albaya görüşürüz dedikten sonra odadan çıktık.Birlikte yürürken konuşmaya başladım.

"Buralar çok tehlikelidir öğretmen hanım dik- sözümü tamamlamadan bı an hemen bana dönüp elini uzatıp"Öğretmen Eftal Korkmaz Yüzbaşı siz"derken tek kaşımı kaldırdım "Zaten ismimi bilmiyor musun "dedim öğretmen tam bir şey diyecekken elini sıkıp"Yüzbaşı Yağız Efe Şimşek öğretmen hanım"memnun olmuştu ona ismimi söylediğim için"Bana ismimle hitap ederseniz sevinirim yüzbaşı" "peki o zaman sen de bana yüzbaşı deme Eftal ismimle hitap et" tebessüm edip"Tamam o zaman Yağız" deyince kısa Bi an durdum ismimi onun ağzından duymak beni garip hissettirdi.

Ama hemen kendimi toparlayıp devam ettik. Geldiğimiz yere bakarken timin yanına gelmiştik.

Hassiktir

Nasıl buraya gelebilmiştik ben nasıl fark etmem, Tam burdan çıkacakken Can'ın sesini duymamla olduğumuz yerde durduk "Eftal nereye gelsene buraya seni timle tanıştırayım" Eftal bana baktı sanki onay istiyormuş gibi ben de başımı "tamam"anlamında aşağı yukarı salladım. İçeri girer girmez hepsi ayağa kalkacakken durdum "Oturun Rahat" içeri öğretmen hanım da girdiğinde Can konuşmaya başladı

"Eftal bunlar bizim tim" Tim bana baktılar ve "Kendinizi tanıtın tim" deyince bende dahil hepsi kendini tanıtmaya başladı

Yüzbaşı Yağız Efe Şimşek

Üsteğmen Can Özdemir

Üsteğmen Ali Dinç

Teğmen Emir Yücel

Teğmen Kaan Demir

Asteğmen başçavuş Kerem Kutlu

Asteğmen Mert Vural

Bunlar ŞAHİN TİMİ

Bölüm Sonu..

Evet timimiz tanıttık sizce nasıl?

Yağız Efe den mi daha çok yazalım yoksa Eftal den mi?

Yazar anlatımı olsun mu sizce?



Oy

ve yorumlarınızı bekliyorum...😘❤️