Yeni Üyelik
25.
Bölüm
@nisanur_0n9nn

"Umay! Hareket edip durma."Barlas'ın uyarısına göz devirmekle yetinip, yatakta rahat bir pozisyon almaya çalıştım. Yaralarım henüz tam anlamı ile iyileşmemişti ve o her gün bana çok fazla hareket etmemem gerektiğine dair uyarılarda bulunuyordu.

 

Ben ise onu dinlemek bir yana dursun tekrar işime dönmek için can atıyordum. Evet hâlâ canım yanıyordu ama topuklu ayakkabılarımı giyerek gezdiğini adliye koridorlarını ve olay yerlerini özlüyordum.

 

İstanbul hâlâ dönmemiş, Cenk'te onun yanına gitmişti. Evet belki biraz ben zorlamıştım gitmesi için ama böylesi iyiydi. Hastaneden çıkmış eve dönmüştüm üç gün önce. Bu süre zarfında ilk iki gün genellikle ilaçların etkisiyle uyuyarak geçmişti ama artık bu durum ortada yoktu.

 

Barlas'ın ailesi -namı değer İstanbul'un sahibi olan ailelerden biri olan- Sözer ailesi de günlerdir buradaydı. Daha hiç biri ile tanışma fırsatım olmamıştı ama annesinin benimle tanışmak için heyecanlandığını, Barlas'tan öğrenmiştim.

 

Bende tanışmak için can atıyordum ama Barlas'a olan tavrından sonra bir ön yargım oluşmadı diyemezdim. Yine de her seferinde Barlas iyi biri olduğunu, magazinlerde ve ünlü dergilerde göründüğü gibi biri olmadığını söyleyip duruyordu.

 

İlayda hâlâ aynı şekilde samimi ama ifadesiz durmaya devam ediyordu. Ama anlayabiliyorduk. Bugün de Barlas ve ben, benim evimde rutin hallerimizden birindeydik. Babaannem her ne kadar yanında kalmak için ısrar etmiş olsa da yaşı dolayısıyla onu göndermiştim. Ablamı da Sera'nın okulunu bahane ederek gönderdiğimde başbaşaydık.

 

Abim ve babam zaten çalışıyordu abimin diğer şehirlerde görüşmesi gereken firmalar vardı bu yüzden gitmişti.

 

Bu durum benim canıma minnetti. Barlas'la birlikte saatler geçirmek en büyük hobim haline gelen bir şeydi zaten. Evin içerisinde yankılanan zil sesiyle birlikte Barlas kapıyı açmak için odadan çıkmıştı. Sırtıma gelen kurşundan dolayı yürüyemeyecektim bir kaç gün daha. En azından doktor kontrol edene kadar.

 

"Niye geldiniz?"Barlas'ın ben hariç herkese karşı duyduğum ciddi sesiyle göz devirmeden edemedim. Dışarı karşı hrr bana karşı mrr'dı kendisi ama bu halleri de bazı zamanlar işime gelmiyor diyemezdim.

 

Bir kaç dakikanın sonunda kapı açılıp içeriye Barlas girdi. "Kim gelmiş?"dediğimde ellerini kumral saçlarından geçirip "Annemler, seni görmek istiyorlarmış. Daha doğrusu seninle tanışmak dertleri ama istemiyorsan geri yollarım."dediğinde başımı çoktan iki yana sallamıştım.

 

Ayıp diye bir şey vardı ama başından beri İstanbul beyefendisi dediğim adamın bundan haberi yoktu sanırım.

 

"Olmaz öyle. Konuşalım. Ama beni salona götürür müsün?"dediğimde onaylamış ve yanıma yaklaşarak kucağına almıştı. Almadan önce üzerime bıraktığı şalı tutarak boynuna sardım vir kolumu.

 

Günlerdir yaramdan dolayı sütyende giyemediğim için böyle bir yol bulmuştu kendisi.

 

Salona geçince İlayda hariç herkes ayakta duruyordu. "Hoşgeldiniz. Buyurun oturun lütfen."diyerek misafirperverliğimi gösterdim. Babaannem bu halde görseydi ula edepsuz kaynanan ve kayınpederin olunca nasil da mum olaysun bundan sonra bana da böyle olacasun yoksa bacaklaruni kırarum! Derdi. Bundan emindim.

 

Hülya Sözer asil bir şekilde bacak bacak üzerine atarak oturduğunda, Barlas'ta beni koltuğa bırakmış ve karşımdaki koltuğa oturmuştu. Yanında ise annesi oturuyordu.

 

Bir kaç dakika sessizliğin ardından Mehmet Sözer konuyu açmıştı. "Öncelikle geçmiş olsun kızım. Tanışmadık, Mehmet Sözer ben."dediğinde Barlas'la ses tonlarının ne kadar benzediğini fark ettim.

 

"Umay Oflaz bende. Memnun oldum."ciddi bir ortam hakimdi şu an salonda ama Hülya Sözer konuya girdi. "Hülya Sözer bende. Geçmiş olsun."dediğinde teşekkür etme anlamında başımı salladım. "Barlas'ın sevgilisisin bu belli zaten ama oğlumun hayatındaki kadını tanımak isterim. Nerelisin, Ne iş yapıyorsun ya da çalışıyor musun? Bahseder misin biraz kendinden. Yanlış anlama lütfen beni ama oğlumla aynı seviyede olup olmadığınızı bilmem gerekiyor. Maddiyat olsun... Kültür olsun. Lütfen yanlış anlama."demesiyle derin bir nefes aldım. Söyledilerinde samimi ve magazinlerde bahsedilen kadından çok uzak samimi bir profili çizmişti şu an gözümde.

 

O da bir anne Umay. Merak ediyor. Sakin sakin konuşacağız.

 

"Anne!"

 

Hülya Sözer'in gözleri Barlas'a dönmeyip sadece benim gözlerimde kalırken başım dik bir şekilde ona bakmayı sürdürdüm. Gözlerini çekerek dışarıdaki hırçın dalgalı denize bakmasıyla güldüm.

 

Göz temasında, gözlerini çekmeyen kişi otoritesini ortaya koyar.

 

İnandığım bir davranıştı ve işe yaradığını düşünüyordum. İsterse kraliyet ailesi gelmiş olsundu fark etmezdi.

 

"İsmimi biliyorsunuz. Doğma büyüme Trabzonluyum. Burada yaşıyorum gördüğünüz üzere. Cumhuriyet Savcısıyım. İngilizcem ve İtalyancam var. Bu kadar yeterli diye düşünüyorum. Zamanla karakterimi de tanırsınız zaten."dediğimde yüzünde minik bir tebessüm oluşmuştu.

 

"Memnun oldum tekrar. Kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bir kadın olduğu çok belli oluyor zaten dışarıdan."dediğinde geldiğinden beri sessiz olan İlayda lafını kesmiş "Değil mi? Bu kadar güzel bir kadın bizim İstanbul öküzüne nasıl baktı hiç bir fikrim yok. Çapkın falan. İlginç."dediğinde hiç bir sözüne takılmamış sadece çapkın demesinde bir duraklamıştım.

 

Bu adamın sadece 2 sevgilisi olmamış mıydı? Hatta bir. Yalan mı söylemişti.

 

"Yalan atma İlayda. Ne çapkınlığımı gördün?"Barlas tek kaşını kaldırıp sorduğunda İlayda omuz silkip şaka yaptığını söylemişti.

 

"Çay getirmemi ister misiniz?"diyerek ortaya farklı bir soru attım. Yürüyemiyordum, kendim getiremezdim ama Barlas getirirdi. "Siz durun ben getireyim."diyerek ayağa kalkıp mutfağa giden İlayda'nın arkasından minik bir tebessüm sundum.

 

"Bu olay nasıl oldu, kim yaptı bunu kızım?"Mehmet Bey'in söyledikleriyle birlikte derin bir nefes aldım. Bu işin içerisinde olan herkes cezaevini boylamıştı ama benim canımı sıkan durum beni bu hale getirenlerin sadece bu kadar basit bir ceza almış olmasıydı.

 

"Bir kaç ay önce ilgilendiğim bir dava ile ilgili. Ele başları cezaevine girdiği için. Tehdit etmişlerdi. Ama gerçekleştirmeye cesaret edebileceklerini düşünmüyordum."dedim doğrulukla.

 

"Anladım."diyerek sessizlik sürdüğünde aklıma gelen şeyle Hülya Hanım'a döndüm. "Defne... Gelmedi mi?"dediğimde başını olumsuz anlamda salladı. "Gelmedi. Uçakla geldik biz ve o uçak yolculuğunun sevmiyor."demesiyle onayladım.

 

Onunla tanışmak için, Sözer ailesinin; Barlas'ın bebeğini tanımak için heyecanlanıyordum en başından beri.

 

Aradan geçen bir saatin sonunda Barlas'ın sesiyle ona döndü herkes. Bu sürede Hülya Hanımla ilginç bir şekilde gayet iyi anlaşmıştık. Barlas annesinin iyi biri olduğunu sadece kendi mesleği hakkında böyle bir tutum sergilediğini hep söylüyordu ama gerçekten iyi biriydi.

 

"Yeter. Gidin artık dinlenecek kız."dediğinde gözlerimi şokla açarak Barlas'a baktım. "Barlas!.. Biraz daha oturun lütfen."dediğimde hepsi aynı şekilde yanıtlamıştı. "Doğru söylüyor kızım. Dinlen biraz."dediğinde onları yolcu etmiş ve odama geçmiştik.

 

"Barlas... Bir şeyi merak ediyorum."dedim aklımdaki soruyu nasıl soracağını düşünürken. "Sor yavrum."diyerek sırtını yatak başlığına yasladığında kollarımı göğüsümde bağladım. Artık eskisi kadar çok acımadığı için rahattım.

 

"İlayda, çapkın dedi ya senin için..."derken lafımı kesip "Bebeğim yok öyle bir şey... Gerçekten. Olanları anlattım zaten."demesiyle ilk kez bu şekilde hitap etmesi kalbimde kelebekler uçururken "Peki ne kadar ileri gittin o ilişkilerinde?"benimde beklemediğim ama içimde kendimi yiyip bitirdiğim soru dudaklarımın arasından çıktığında şaşkındı.

 

Bir kaç saniye süren sessizliğin ardından "Umay... Hiç biriyle aramda bir şey olmadı."dediğinde sessiz bir nefes verdim. Tabii benden öncesi, eskide kalmıştı ama ilerde bir şey yaşayacağım adam benim onunla yaşayacağım gibi; onunda ilkini benimle yaşamasını istemek en doğal hakkımdı bence. Olmasaydı da bir şey değişmezdi ama böyle daha iyiydi.

 

"Tamam. Ben pansuman yapacağım sende sırtıma yapmak için yanıma gelir misin çağırdığımda?"dediğimde onaylayıp odadan çıkmıştı. Pansuman malzemelerini alıp yapacağım sırada nereye ne kadar batikon sürmem gerektiğini görmüyordum. Oflayıp rastgele sürerken tırnağımın dikiş yerine gelmesiyle acılı bir inleme döküldü dudaklarımdan. "Ah! Allah kahretsin ya!"kapının yavaşça açılmasıyla birlikte bana bakmayan Barlas'ı gördüm.

 

"Karadeniz'im, izin ver yardım edeyim olur mu?"biraz düşündüm üzerimde hiç bir şey yoktu ama odamda ayna yoktu giyinme odamdaydı oraya da pansuman için gidecek gücüm yoktu.

 

Yan taraftaki tişörtü alıp önüme doğru çektim. "Tamam."dedim yalnızca. Odaya girip önümde eğildiğinde hâlâ tişörtü tutuyordum. Daha öncede görmüştü böyle ilk değildi. Ama tuhaf hissediyordum kendimi. "Hadi güzelim. Hızlıca yapıp bitireceğim."dediğinde tişörtün kenarını açarak dikiş yerlerini görmesini sağladım.

 

Bir göğüsüm dışardayken sanki karşımdaki adam hiç bir şey görmemiş gibi diğer göğüsümü kapalı tutuyordum.

 

Ciddiyetle pansumanı yapıp sargıyı değiştirirken "Doktor ne dedi bu yaramla ilgili?"dedim.

 

Derin bir nefes alıp "Meme dokuların zarar görmüş. İlerde çocuğumuz olduğunda bu göğüsünle emziremeyecekmişsin çünkü süt kanallarının olduğu yerler de zarar görmüş."dediğinde bunca şeyin içerisinde sadece çocuğumuz olduğunda dediği kısımda kalmıştım.

 

"Çocuğumuz dedin?"dedim istemsizce. Bu halime gülüp "Beni kullanıp atmayı mı düşünüyordunuz savcı hanım?"demesiyle güldüm. Önümdeki saçlarını öperek "Ah evet planlarımda öyle bir şey vardı... Ne yani ömür boyu size tutsak mı kalacağım?"dedim abartılı bir oyunculukla.

 

Dudağına dişlerini geçirerek üzerime doğru eğildi. Pansuman bitmiş ve şu an yarıçıplak altında uzanma sebebimi sorguluyordum. Beni yatırırken sırtıma destek olmuş ve kendimi kasarak yaramın acımaması için uğraşmıştı.

 

"Şu an yaralı olmasaydın Umay... Emin ol çok eğlenceli şeyler yapıyor olurduk. Emin ol buna."diyerek üzerimden kalktı. "Gel bakalım."diyerek tekrar destek olarak kalkmama yardımcı oldu. Odadan çıkmasıyla birlikte üzerimi giyerek ayağa kalktım. Yürümemem gerekiyordu ama ne durumda olabileceğimi merak ediyordum. Kapıya kadar gittikten sonra sırtıma saplanan ani acıyla adımlarım durdu.

 

Tekrar yatağa oturmak için dönecektim ki acı buna izin vermedi. "Barlas! Hemen gelir misin?"duvardan destek almış bir şekilde hafif eğilmiş duruyordum. Kapının aniden açıklamasıyla beni gördü. "Umay niye yürüyorsun? Acı çekmekten zevk mi alıyorsun yavrum anlamadım?"diyerek söyleniyordu ama kendimi kucağında bulmuştum.

 

"Topuklu ayakkabılarımı özledim ben."dediğimde aklına bir şey gelmiş olacak ki güldü. "İyi hatırlattın sana bir şeyler getireceğim."demesiyle birlikte meşhur mekanımız olan balkona gelmiştik. Ev içerisinde yaptığım şey aynı oturduğum mekanlar farklıydı.

 

Ve ben ilk kez evde uzun süre böyle kalmıştım. "Getir bakalım."dediğimde kendi evine geçip bir şeyler alıp tekrar geleceğini söylemişti. Aradan geçen dakikaların sonunda geldiğinde elinde bir çok poşet vardı.

 

"Bunların hepsi senin."diyerek uzattı. Alıp baktığımda çok sevdiğim markaların en güzel kreasyonlarından parçalar vardı. "Barlas... Sen ciddi misin?"diyerek şokla ve büyük bir aşkla ayakkabılara bakıyordum.

 

"Tabii ki."diyerek yan tarafa geçip arkasına yaslandı. "YAA SEVGİLİM BENİM ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM!"büyük bir heyecanla bağırarak söylediklerimle birlikte, büyük bir gülümseme sundu. Bu halime dayanamayıp hafifçe eğilerek ellerimi yanaklarına koyup dudaklarına derin bir öpücük bıraktım.

 

Tabi o bununla yetinmeyerek öpüşmemizi derinleştirmiş bir eli boynumda diğer eli sırtımdayken dilinin ağzıma sızdığını hissettim. Dudağımda hissettiğim sızıyla birlikte inleyerek geri çektim kendimi.

 

"Ya Barlas ısırma ya öküz müsün?"dedim dudağımdaki kanı silerken. Sırıtarak oturduğu yerde iyice yayıldığında "Az hasarla çıktığın için teşekkür etmelisin sevgilim. Hiç yakışıyor mu öyle öküzsün falan."demesiyle göz devirerek yeni aşklarımla ilgilenmeye başladım.

 

Hepsi çok güzeldi ama acı olan şey şu an giyemeyecek olmamdı.

 

"Barlas."

 

"Hı?"aldığım cevaba büyük bir göz devirdim. "Sosyal medya hesabında ikimizin fotoğrafını paylaşsana."demiştim. Bunu benden beklemediği belliydi ama geçen gün gördüğüm bir magazin haberinde Barlas'la ilgili haberler vardı. Kimisi başka bir ülkeye taşındığını, kimisi hasta olduğunu evden çıkmadığını, kimiyse sevgilisiyle birlikte uzun bir tatilde olduğundan bahsediyordu.

 

Yorumlar ise eski sevgilisinin adıyla doluydu ve barışmalarına şaşırdıklarını ama çok yakışıktıkları yorumlar ile doluydu.

 

"Sen istemiyordun güzelim paylaşım yapmamı."evet daha önce magazine duyurabilmek için bunu teklif etmişti. Ve yine daha önce çıkabilecek dedikoduların önüne geçmiş olabileceğini söylemişti. Tabii o zaman inanmamıştım ta ki bahsettiği dedikodular çıkana kadar.

 

Omuz silkerek "Fikrim değişti. He benimle fotoğraf paylaşmak istemiyorsan paylaşma."dedim damardan girerek.

 

"Paylaşıyorum sevgilim bekle biraz."diyerek telefonundan bir şeyler yapmıştı. Telefonuma gelen bildirimle beni etiketleyerek paylaşım yaptığını gördüm. Baktığımda kayalıklarda birbirimize sarılarak çekildiğimiz bir fotoğraftı. Barlas benim arkamda oturmuş, kolları arkadan belime sarılıyken; ben kollarımı arkaya doğru uzatıp, başımı arkaya çevirerek öpüştüğümüz bir fotoğraftı.

 

Bu fotoğraf çok hoşuma gidiyordu ve bunu koymuş olması mutlu etmişti ister istemez.

 

Bana bakıp göz kırptığında havadan bir öpücük yollamıştım.

 

Geçen günlerden sonra gördüğüm bütün magazin haberleri Sözlerin Varisi başlığı altında olan haberlerdi.

 

*****Magzindekal: ŞOK ŞOK ŞOK!!!

SÖZERLERİN VARİSİ BARLAS SÖZER YENİ BİR AŞKA MI YELKEN AÇTI.

 

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda güzel bir kadınla birlikte, samimi pozları olay oldu. Kızların ve sosyetenin gözdesinde ateş bacayı sarmış gözüküyor.

 

Haberimiz devamı...

 

.

 

.

 

.

 

SOSYETENİN GÖZDESİ BARLAS SÖZER EVLENDİ Mİ? DEVAMI HABERİMİZDE.

 

.

 

.

 

.

 

Barlas Sözer yaptığı paylaşımla hayranlarını -ona platonikleri- üzdü. Genç kızların gözdesi, İstanbul'un Beyefendisi yeni aşklara yelken açmış. Bir kaç yıl önce uzun süren birlikteliğinin ardından sessizliğe gömülen Barlas Sözer 1 yılın ardından ilk kez paylaşım yaptı. Genç bir kadınla deniz kenarında çekilmiş fotoğrafındaki yakınlık arkadaş olmadıklarını ortaya koyuyor. İlayda Sözer'in ardından çifte düğün mü geliyor??? Gelişmeler için takip....

 

 

 

 

 

 

🌊🌊🌊

 

Hellooo nasılsınız???

 

Lütfen bol bol yorum yapın çünkü bu aralar yorumda votede azaldı ve bu benim yazma isteğimi engelliyor.

 

Bir sonraki bölüm

ortalık alev alır mı acaba???

 

🫢

 

En sevdiğiniz sahne?

 

Kontrol etmeden atıyorum yazım hatası varsa Kusura bakmayınn💗

 

Kendinize iyi bakın.

 

13.10.2024 🥂

 

Loading...
0%