Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@nissa_1907

İkinci bölüm

Gözlerimi araladığımda yatağımda yatıyordum ve hava hala çok karanlıktı,odam çok Soğukdu yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadığım sırada yeni uyanmış abimi gördüm

Günaydın "dedim gülen bi yüzle

"Günaydın" dedi abim efe.

Yüzümü yıkayıp odama geçtim, yatağımı topladım,üstümü giyip yüzüme biraz makyaj yaptım ve bilgisayarımı alıp salona geçtim.henüz yeni üniversiteye başlamıştım ve bilgisayar mühendisliği okuyordum ve yeni başlamama rağmen hemen arkadaş edinmiştim.o sırada elinde tabakla salona yaklaşan abimi gördüm içinde sandviç olan tabağı bana doğru verirken "nasılsın abicim"dedi kalın sesi ile

"İyiyim abi "dedikten sonra gözüm kolumdaki kahverengi kol saatime takıldı saat tam 9.20 idi okula gitmek için 10 dakikam vardı,abimin yaptığı sandviçi yanıma alıp çantama koydum ve abime el sallayarak koşarak evden çıktım. Kapıdan çıkarken babamı gördüm fakat umursamadım,belkide umursayacak vaktim yoktu belkide umursamak bile istememiştim.dar ve binalar ile dolu karanlık sokaklarda metrobüse yetişmek için koşuyordum metrobüsü buldum ve hızla bindim bir yere oturup kulaklığımda hep çalan o şarkıyı açtım "seni dert etmeler"

Metrobüsten inmiştim ve yıldız teknik üniversitesine geldim okulun bahçesine girdiğimde yanıma gelen ve henüz yeni tanıştığım asya'yı gördüm onu yeni tanımama rağmen gerçekten çok sevmiştim 1.70 boylarında omuzlarına gelen siyah saçlarıyla ve masmavi gözleri ile çok çekici görünüyordu asya'ya "günaydın"dedim güler bir yüzle

"Günaydın bugün her zamankinden daha güzelsin"dedi asya. yüzümdeki gülümseme ister istemez büyümüştü bu iltifat beni mutlu etmişti diyebiliriz yürüyerek sınıfa doğru ilerledik ve derse girdik .

İlk ders edebiyattı ve en sevmediğim ders buydu

                     ...

Sonunda okul bitmişti okulun bahçesindeki eski püskü bankta asya ile oturuyorduk "çıkışta bişeyler yapalım mı?"dedi asya incecik sesi ile "tabikide olur"dedim her zamanki gülen yüzüm ile. kafeye doğru gitmek için yine dar sokaklardan yürüdük okulun yakınlarında olan bir kafeye gidip kahve içip tatlı yedik.ve sohbet ettik gözlerim yine kolumdaki kahverengi eski kol saatime takıldı saat geç oluyordu ve hava kararıyordu "sanırım eve gitmem gerekiyor"dedim Asya'ya asya biraz daha kalmam için ısrar ettiğinde bende onu kıramayıp "peki sanırım biraz daha oturabilirim"dedim mırıldanarak.

Aradan tam 2 saat geçmişti asya ile parkta dolaşıyorduk fakat gerçekten saatin nasıl geçtiğini hiç anlamamıştım saat 10 a geliyordu Asya'ya artık gitmem gerektiğini söyledim ve yanından ayrilmak zorunda kaldım.binalarla dolu daracık sokaklarda üstümdeki simsiyah giysilerle adeta sokakta kaybolmuşcasına ilerliyorum her zaman kalabalık olan metroya binip mahalleye geldim içimdeki korku ile küçük okul çantamda anahtarimi arıyordum ve sonunda bulup kapıyı açtım.

Kapıyı açınca abimin elinde bir bıçak gördüm ve yerde yatan babamı.... evet sanırım abim yapmıştı

"A-abi "dedim kekeleyerek ve korku ile abime baktım abimde ben yaptım der gibi gözlerle bana baktığı esnada şaşkınlıkla olanları izleyen annemi gördüm şaşırdım şoktaydım. Sonunda abim konuşmaya başladı

"Bana saldırdı bende kendimi korumak için bunu yapmak zorundaydım" dedi telaş,korku ve pişmanlık içinde.ne yapacağımızı bilmiyorduk fakat şunu biliyorduk ki efenin başı büyük belaya girmişti genç yaşında hapse girmek istemediğini biliyordm

Bazı gidişlerin geri dönüşü olmaz...

Loading...
0%