Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Acımasız Hayat

@nova_777

Bir önceki bölüm:

 

VE GENE GÖZLERİMİ Bİ KABUSTAN AĞLAYARAK AÇTIM. VE BAŞIMDA GENE ANNEM YOKTU AMA O VARDI. CAN YANIMDAYDI. Bİ ANDA HAYATIMA GİREN O YABANCI OLAN AMA AYNI ZAMANDA YABANCI OLMAYAN KİŞİ. ACISINA ORTAK OLDUĞUM... AYNI ACIYI YAŞADIĞIM Bİ YABANCIYDI CAN..

 

...

 

 

𝓐𝓬ı𝓶𝓪𝓼ı𝔃 𝓗𝓪𝔂𝓪𝓽..

 

 

Can: Sakin ol Gönül, gene mi kabus gördün?

 

Gönül: Lanet olsun ki evet, gene ve gene.

 

Can: Ve gene annenle alakalı değil mi?

 

Onaylarcasına başımı salladım. Hayatım boyunca ya bir ya da iki defa kabus görmüşümdür. Üst üste bi de annemle alakalı görünce beni korkutuyordu..

 

Gönül: Ben.. ben annemin yanına gitmek istiyorum.

 

Can: Saat gece 2 Gönül. Biraz daha dinlen. Sabah anneni görürsün...

 

Gönül: Ben şuan istiyorum, belki ben ya da annem sabaha çıkamayacağız

 

Can: Deme öyle, inanıyorum annenle ikiniz el ele gülerek çıkacaksınız..

 

Can'ın yüzünde buruk bi gülümseme vardı. Anne şevkati göremeyen bi çocuğun buruk gülümsemesi.. Göremeyen değilde, görememiş bi çocuk.. Hala Can'a üzülüyordum.. Sonrasında tekrar Can'a döndüm

 

Gönül: Lütfen Can hadi en azından 5 dakika göreyim annemi.

 

Can: Pekala, dikkatlice kalk.

 

Vücudum resmen uyuşmuştu ve her yerim ağrıyordu. Dikkatlice yatakta doğruldum, ve derin nefes alıp verdim.

 

Can: Ben buradayım, sana yardımcı olacağım. Nefesini topla ve kalk hadi.

 

Dediği gibi yaptım. Nefesimi topladım ve kalkmayı başardım. Can'a tutunarak yürümem içimi bi garip yaptı. Daha tanımadığın bi yabancıya tutunmak, ona güvenmek.. Umarım bu hikayenin sonu da aynı bitmez diyerek içimden söylendim.

 

Ve annemin nerede olduğunu bilmediğim için nöbetçi hemşirelerden bi tanesine annemi sordum.

 

Gönül: Şey ben Figen Sönmez'in odasına gidecektim ama, nerede odası?

 

Hemşire: Kimi oluyorsunuz?

 

Gönül: Yutkundum ve sadece KIZI diyebildim. İçimi korku saldı çünkü bi daha Figen'in kızıyım diyememekten korktum..

 

Hemşire bilgisayar başına geçti ve tahminen odayı aramaya başladı.. Hemşirenin konuşmayasıyla ona döndüm

 

Hemşire: Oda B-512. Geçmiş olsun.. Ama lütfen anneniz yanında çok kalmayın, çünkü uyanık değil

 

Gönül: Ha evet, biliyorum teşekkürler..

 

Tekrar Can'a döndüm ve ona dayanarak yavaş yavaş yürümeye koyuldum. Annemle aynı kattaydık, ama aramızda biraz mesafe vardı. Ama bu sorun değildi. Annem fizana da olsa oraya da giderdim. Hem de bu halde.

 

Annemin odasının önüne gelince Can'a döndüm

 

Gönül: Annemle yanlız kalabilir miyim?

 

Can: Sende tam olarak iyi değilsin, ya bayılırsan?

 

Gönül: Ben iyiyim, gerçekten.. Bu arada teşekkür ederim.. Yanımda oldun, hala da oluyorsun.

 

Can: Rica ederim, her zaman yanında olurum...

 

O anda Can'a sarılmak istedim. Biraz yaklaştım ve kollarımı boynuna doladım. Sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı, beni incitmeden.. Şuan tek yanımda o vardı, tek dayanağım oydu. Onu belki tanımıyordum bile ama kader ortağı olduğumuz aşikardı.. İçimdeki ses ona güvenmemi söylüyordu, ama bunu hemen yapamazdım. Zira, Anıl'a güvendiğim için bu durumdaydık.. Belki Can ona göre kat kat daha iyi bi insan olabilirdi, ama tanımam lazım olduğunu anladım..

 

Sarıldıktan sonra gülümsedim ve kapıyı açtım. Annem yatakta öylece yatıyodu. Anneme hastane odalarında yatmak nasıl desem.. Annem gibisine yakışmamıştı.. Gözlerim doldu, ağlamaya başladım.. başım döndü.. Sonrasında yatağın yanındaki koltuğa oturdum. Anneme bakakaldım. Elini tuttum.. Resmen hüngür hüngür ağlıyordum. Şimdi annem uyanık olsaydı.. '' Ağlama kızım ben yanındayım'' derdi.. Annem yanımdaydı, ama yanımda da değildi işte... Ağlamaklı bi şekilde gözlerimi anneme çevirdim. İçimden belki hissediyordur burada olduğumu dedim..

 

Gönül: Annem.. bir an önce uyansan da gitsek evimize.. Sıcacık evimize dönsek.. Sana sarılsam.. Hadi kalk artık.. Figen Sönmez'e hastane odaları yakışmıyor...

 

Sonrasında yavaşca ayağa kalktım ve annemin simsiyah saçlarından öptüm. Saate baktığımda gece 3 e geldiğini gördüm. Serumumu taktığım yerden aldım ve yavaşca yürüdüm, kapıyı açtım. Kapıda Can'ı görünce biraz sakinleştim...

 

Can: Gel, tutun bana gidelim..

 

Hiçbir şey demeden elini tuttum. Bi elinde koluma bağlı serumu tutuyordu. Bi eliyle de beni..Yüremeye başladık. Kaldığım odaya gelince, Can kapıyı açtı ve içeri girdik. Beni yavaşca yatağa doğru götürdü ve dikkatlice beni yatırdı.

 

Can: Hadi uyu biraz saat 3 oldu.. Ben burada olacağım. İyi uykular..

 

 

 

 

SABAH SAAT 10.30

 

Gözlerimi açtım.. Sabahın ışıkları gözüme vuruyordu. İstemsizce ellerimi yüzüme kapattım. Ve canım yandı. Kolumdaki serumu unutmuştum.. Tekrar kolumu bacağımın yanına koydum. Kafamı kaldırıp Can burada mı diye baktığımda koltukta uyuduğunu gördüm. Çocuk resmen benim yüzümden perişandı.. Yavaşca kalktım.. Yatağımdaki battaniyeyi alıp, onun üstüne örttüm. Ve tekrar yatağa geçtim. Bu kez yatmadım, yatakta oturdum.. Bi 15 dakika sonra Can da uyandı..

 

Can: Günaydın Gönül..

 

Üstündeki battaniyeyi görünce biraz şaşırdığını ve sonrasında gülümsediğini gördüm..

 

Gönül: Ben örttüm üstüne..

 

Can: E sen neyle uyudun?

 

Yatağa baktığını gördüm. Yatakta sadece ben ve yastık vardı.

 

Gönül: Bi 15-20 dakika önce uyandım, baktım üstünde hiçbir şey yok. Kalktım, üstünü örttüm..

 

Can teşekkür edercesine baktı. Resmen gözleri parlıyordu. Minnet duyduğu gözlerinden belliydi..

 

Can: Teşekkür ederim Gönül, beni düşünmen... Şey yanlış anlama da güzel hissettirdi.. Uzun zamandır beni düşünen olmamıştı da..

 

Gülümsemem söndü.. Of cidden bu çocuğun yaşadıkları beni resmen 40 yerimden bıçaklıyordu...

 

Gönül: Biliyor musun Can? Seni sanırım hep düşüneceğim. Beni hastaneye getirdin, üstüne hala yanımdasın. Ama sırf yanımda olduğun için seni düşünmeyeceğim.. Yaşadıkların.. Beni gerçekten etkiledi.. Yanında hep olacağım söz..

 

Can: Söz mü Gönül? Sana nedensiz bi şekilde bağlandım, bilmiyorum. Seni tanımıyorum bile ama kaderlerimiz sanki aynı.. Anneni kaybetme hiç istemem ama şuan acılarımız ortak..

 

Haklısın dercesine kafamı salladım. Sonra doktorun içeri girmesiyle gözlerimi doktora çevirdim..

 

Doktor: Nasılsınız Gönül Hanım? Dünden daha iyi gördüm sizi.

 

Gönül: Daha iyiyim, ne zaman tam olarak toparlanacağım?

 

Doktor: En fazla sizi 1 gün daha burada müşahede tutarız.. Sonra taburcu olursunuz..

 

Gönül: Peki annem, o ne zaman taburcu olur?

 

Doktor: Dediğim gibi anneniz daha uyanmadı.. Ne zaman taburcu olur bilmiyorum..

 

Doktor elindeki kağıtlara bir şeyler yazarken, bir hemşire koşarak içeri girdi.

 

Hemşire: Doktor bey, koşun hastayı kaybediyoruz!

 

Doktor: Hangi hasta? Hangi hastanın durumu kötüye gitti?

 

Hemşire: B-512'DEKİ HASTA. FİGEN SÖNMEZ.....

 

 

 

 

BÖLÜM SONU......

 

 

 

Bu arada arkadaşlar... B-512 adlı oda 2019 da hastane de kaldığımdaki odam.. Yanii kafamdan atmadım, öyle bi oda vardı.. Hastane de kaldığım zamanlar defter tutmuştum. Kapağın içine oda numarası yazmıştım, aklıma gelince neden kitabımda kullanmıyorum dedim.. Her neyse bu da böyle bi detaydı. İyi okumalarrr.

Loading...
0%