@nova_777
|
Morgtan çıktık.. Tekrar asansöre bindik. Odama gittik yavaş yavaş.. Odamın kapısına gelince, onu gördüm. Ve içim rahatladı..
Güneş: Gönül! Gönül özür dilerim.. Gelemedim yanına.. İstanbula gitmiştik.. Haberini aldığımda hemen gelmeye çalıştım.. En zor anında yanında olamadım özür dilerim.. İyi misin?
Sonra araya Can girdi.
Can: Şuan zor bi zamandan geçiyor.. Gönül'ü yatırayım, anlatacağım.
Güneş: Tamam tamam bende geleyim..
Güneş'in ve Can'ın yanımda olması bi nebze iyi hissettiriyordu. Ama içimdeki kırgınlık, yarım kalmışlık hissini kimse bitiremezdi. Bundan sonraki hayatımda, gülsemde.. Bi yerimde hep annemin kayıbı olacaktı..
Can: Benimle gel Gönül'ün arkadaşı.
Can ve Güneş'in odamın kapısına çıktığını gördüm. Ne anlatacağını biliyordum. Annemi kaybetmem.. Can, tekrar tekrar birilerinden duymamı istemediği iin Güneş'le dışarıda konuşacaktı...
Can: Böyle işte, o yüzden dışarı da konuşalım dedim. Acısı taze.. Ve çok zor birisini kaybetmek.. Olabildiğince yanında oldum.
Güneş: Ben yokken arkadaşımın yanında olduğun için sağ ol. Sana minnettarım. Gönül'e bi nebze iyi gelmiş olmalısın. Tekrar yaptıkların için teşekkürler. Bu arada ismin ne?
Can: İsmim Can. Senin?
Güneş: Ben de Güneş. Tanıştığıma memmun oldum. Hadi geçelim içeri yanlız bırakmayalım Gönül'ü
Can: Evet evet bencede, geç sen önden.
Odaya tekrar Can ile Güneş girince rahatladım. Yanlız kalmak beni rahatsız ediyordu..
Güneş: Bebişim aç mısın? Bir şeyler yedin mi?
Gönül: Hayır yemedim ama aç da değilim Güneş sağ ol.
Can: Öyle şey olmaz Gönül, kantine ineyim sana bir şeyler alayım.. Ha Güneş, yanından ayrılma bide istediğin bi şey var mı?
Güneş: Yok sağ ol, Gönül yesin yeter..
Can tamam dercesine kafasını salladı.
Güneş: Ne zaman taburcu olacaksın?
Gönül: Doktor en son bugün geldi işte. 10.30 da. Saat 12 olmuş.. En geç 1 gün daha beklersin demişti.
Güneş: Anladım.. Çıkınca bize gidelim istersen?
Gönül: Yok ben evime gitmek istiyorum..
Güneş: Evine gitmek istediğini anlıyorum da... Sana onu hatırlatmaz mı?
Gönül: Hatırlatır. Ben annemi asla unutmayacağım ki. Sana gitsem de dışarı çıksamda. Annem hep aklımın bi köşesinde olacak.
Güneş: Ah Gönül ah... Nasıl bu hale geldik? Biraz iyi olunca nasıl böyle oldu, kaza nasıl oldu anlat olur mu? Bide annene vuranlara noldu?
Gönül: Bildiğim kadarıyla ifade verdiler. Vuranın suçu yok sanırım. Yağmur yağıyordu, hakimiyetini kaybetmiş olmalı.. Ama en azından ceza almasını isterim. Daha dikkatli olmalıydı.
Güneş: Evet, daha dikkatli olmalıydı..
Odaya Can girince yüzümü ona döndüm..
Can: Kantinde bi bu kalmış.. Çikolata falan almak istemedim. Vitaminlerin iyice düşmesin..
Poşetten çıkardığı Karaköyle hafifçe gülümsedim..
Gönül: Sanırım, Allah en azından bu yemek konusunda bana şans vermiş olmalı. En sevdiğimdir Karaköy.. En son annemle yemiştik..
Güneş ve Can gene donup kaldılar.. Ama Can, üzülmemem için gülümsedi. Son annemle olan kısmı atladı ve cevap verdi..
Can: İçime doğdu galiba. Sevdiğini bilmiyordum ama artık biliyorum. Hadi ye. Doyur karnını.
Gönül: Ben yerken siz bakacak mısınız? Olmaz öyle şey.
Can: Benim canım bir şey istemiyor, Güneş'te istemiyorum demişti. Ye sen bir şey olmaz.
Güneş: Evet sen ye toparlan bi an önce..
Yemeğimi yedim ve saat öğleden sonra 5 gibi doktor içeri girdi..
Doktor: Gönül Hanım, artık taburcu olabilirsiniz. Geçmiş olsun.
Gönül: Sağ olun..
Doktor odadan çıktı, hemşireler kolumdaki serumu çıkarttılar.. Yataktan kalktım..
Can: Gel tutun bana gene..
Can, ben ve Güneş hastaneden çıktık. Taksi çağırdıktan sonra, gideceğimiz yerin evim olduğunu anladım. İkisi de bana gidelim diye ısrar etmişti ama ben istememiştim. Zira evimi özlemiştim..
Taksiden inince, evin kapısını açtım.. İçeri girer girmez annemin kokusu karşıladı beni..
Gönül: Annemin kokusu.. Şimdiden özlemişim..
İçeri girdik. Salona oturduk.. Sonra Güneş'in sesiyle ona döndüm
Güneş: Gel odana çıkalım, üstünü değiştirelim.
Gönül: Tamam, olur.
Güneş kalkmama yardım etti, ama artık tutunarak yürümeme gerek yoktu.. Yürebiliyordum o gücü kendimde buluyordum.. Odama gelince Güneş evi bildiği için dolabımı açtı ve eşofman ile bi tişört çıkarttı. Üstümü çıkartmamda yardımcı oldu çünkü kolumdaki serum yeri sızlıyordu.. Altıma geçince de ben çıkarırım dercesine baktım.. O da anlayışla karşıladı ve odamdan çıkıp, salona gitti..
Bense tamamen üstümü değiştirdim. Aynaya baktım. Darmadağandım artık. Saçlarımı açtım, biraz taradım...
Biraz daha süre geçince duşa girmeye karar verdim, ama bugün girmeyecektim. O kadar güç kendimde bulamiyordum. Salona Can ve Güneş'in yanına indim. Konuşmuyorlardı sadece sessizce oturuyorlardı..
Sessizliği ben böldüm..
Gönül: Can ile tanışınca bi an senin hoşlandığın Can sandım var ya.. Bi korkmadım değil.. Sonra gösterdiğin fotoğraf geldi aklıma alakası olmayınca rahatlamıştım..
Güneş: Bende ismini duyunca bi garip olmuştum ama merak etme.. O Can bu Can değil. Benim ki esmer, seninki kumral..
Senin ki dediği için kolunu dürttüm.
Güneş: Tamam tamam demedim bir şey..
BÖLÜM SONU...
|
0% |