Yeni Üyelik
16.
Bölüm

ODA: B-512

@nova_777

Bi önceki bölüm:

 

Hemşire: B-512'DEKİ HASTA. FİGEN SÖNMEZ..

 

...

 

 

 

ODA: B-512...

 

 

Annemin ismi.. Annemin kaldığı oda.. Bunları da geçtim. ANNEM ÖLÜYODU. Korktuğum başıma geliyordu.

 

Gönül: Ne demek annemi kaybediyoruz?! Doktor Bey bir şey yapın hemen lütfen gidin hemen gidin.

 

Doktor, zaten benim dememe kalmadan koşmaya başlamıştı.. Doktorun arkasından, gitmek istedim, o yüzden hemen Can'a döndüm.

 

Gönül: Can hadi lütfen kaldır beni annemi son görüşüm olabilir lütfen kaldır beni hadi

 

Can beni ikiletmeden kaldırdı.. Beni anladığını biliyordum. O da bu duyguyu yaşamıştı. Olabildiğince hızlı bi şeklilde annemin odasının önüne geldik. Doktor ve hemşireler vardı odada.. Camdan annemi görüyordum, belli ki kalbi durmuştu.

 

Ağlıyordum, resmen dünyam başıma yıkılıyordu. Ve ben altında kalıyordum..

 

Doktor: 1,2,3 bas!

 

Hemşireler şok cihazını annemin göğüsüne götürüp, şoku verdikçe göğüsüme bir şey saplandı. Nefes alamadım. Nasıl bu hale gelmiştik?

 

Doktor: Bi kez daha! Hadi 1,2,3 bas!

 

Hemşire bi daha şok verdi ama değişen hiç birşey olmadı. Tek duyduğum ses annemin kalbinin durmasından dolayı makineden gelen o tiz sesti..

 

Doktor: Son bi kez daha! Biraz daha güçlü hadi. 1,2,3 bas!

 

Ve gene hiçbirşey olmadı.. Annem.. annem ölmüştü.. Tek dayanağım, hayattaki tek güvendiğim insan gitmişti. Beni bu lanet olası dünya da tek başıma bırakmıştı..

 

Hızlıca odaya daldım.

 

Gönül: Bi kez daha deneyin, annem ölmez, ölemez bi kez daha yapın!

 

Doktor: Üzgünüm, Gönül Hanım elimizden geleni yaptık ama annenizi kaybetti-

 

İçeri Can girdi ve bi anda doktora çıkıştı.

 

Can: Sus, tamamlama cümleni..

 

Doktor odadan çıktı..

 

Gönül: Gitme, gitme nolur bi kez daha dene annemi kaybedemem nolursunuz.

 

Hemşirelerden bi tanesi beni sakinleştirmek için yanıma geldi.

 

Hemşire: Gönül Hanım lütfen.. lütfen üzgünüz.. Başınız sağolsun...

 

Ve annemin üstüne beyaz örtüyü örttüler.. Serumu çıkardılar..

 

Gönül: ÖRTME! ÖRTME ANNEMİN ÜSTÜNÜ O ÖLMEDİ ÖLMEDİ ÖRTME ÜSTÜNÜ!

 

Beyaz örtüyü açmak istedim ama yapamadım.. Kollarımda o gücü bulamadım.. Çünkü titriyordum ve bi buz dolabından farksız değildim. Buz gibiydim.. Ve sadece annemin o mücevher gibi olan yüzünü açabildim.. Yüzü eşsizdi, bembeyazdı. Hele ki o saçları.. Simsiyahtı. Annem görüp görebileceğim en güzel kadındı.. Sarıldım sıkıca anneme sarıldım. Kokusunu içime çektim son kez.. Tekrar baktım o yüzüne. Bi daha göremeyeceğim o eşsiz yüzüne. Tekrar öptüm bi özlemle annemin saçlarını.. Tuttum ellerini.. Yaşasaydı, o da ellerimi tutardı.. Hemşirelerin odadan çıktığını gördüm.. Ve daha şiddettli ağlamaya başladım. Artık annem yoktu yanımda.. Beni koruyacak annem yoktu.. Kanatlarının altına gireceğim, annem, evim.. Artık yoktu..

 

Gönül: Anne bırakma beni, bırakma kızını anne.. Anne ben sensiz ne yapacağım anne kalk lütfen anne gitme.. Anne kızın sensiz yapamaz bu dünya da.. Anne, benim senden başka tutanacak dalım yok.. Hadi kalk güzel yüzlü annem.. Kalk eve gidelim....

 

Olmadı, annem kalkmadı... Annem melek olmuştu. Annem artık bu diyarda değildi.. Sonrasında Can'ın sesini duydum...

 

Can: Güzelim, ağlama lütfen.. Yıldızlar sönüyor ağlama lütfen dayanamıyorum...

 

Bakılırsa Can da ağlıyordu.. İlk defa bi erkeği ağlarken görüyordum..

 

Ve Can'a sarıldım. Sımsıkı sarıldım.. Kalbim, resmen ölmek için atıyor sandım.. Paramparçaydım artık.. Paramparça bi tabak..

 

Can'dan ayrıldım.. Anneme bi kez daha döndüm.. Anneme daha sıkı sarıldım. Keşke, annemde şuan bana sarılsa dedim.. Olmadı.. Ve midemin bulandığını, başımın döndüğünü hissettim son kez.. Sonra gözlerim kapanırken buldum kendimi. Sonrası karanlık..

 

 

..

 

Uyandığımda yataktaydım. Yatakta doğruldum, ve tekrar ağlamaya başladım. Annemi kaybettiğimi hatırladım.. Can yanı başımdaydı. Gözleri resmen kıpkırmızıydı.. Can'a hemen döndüm.

 

Gönül: Annem nerede? Hala odada mı?

 

Can: Üzgünüm, artık odada değil.. Morg da..

 

 

MORG MU? ...

 

 

Resmen sarsıldım. Deprem oluyor sandım. Deprem oluyordu. Ama zihnimde, içimde deprem oluyordu..

 

Gönül: Beni morg'a götür lütfen..

 

Can: Gönül, daha kötü olursun..

 

Gönül: Annemi son kez göreyim, sonra toprak onu benden alacak zaten...

 

 

 

Can'ın gözünden..

 

Gönül'ün yaşadıkları hiç kolay değildi. Aynı şeyleri bende yaşamıştım. O yüzden Gönül'ün en azından son kez annesini görmesinin yanlış olan bi doğru olduğunu düşündüm. Annesini o halde görürse, daha kötü olacaktı. Ama o da haklıydı. Bi daha göremezdi, lakin toprak annesini alacaktı.. O yüzden ısrar etmedim. Ve Gönül'e döndüm.

 

Can: Tamam gel, yavaşca kalk ve bana tutun...

 

 

 

 

GÖNÜL'ÜN GÖZÜNDEN..

 

Ayağa kalktım. Asansöre doğru yürüdük. Asansöre binince, asansörün içinde hastane de nerde ne var ne yok herşeyi gösteren bi kroki gördüm. Can'a döndüm, ve Morg nerede olduğunu bakması için onu yönlendirdim..

 

Ve asansörün içindeki doktorlardan birisi konuştu..

 

Doktor: Morg -2. katta da, çocuklar siz niye ineceksiniz?

 

Gönül: Annemin yanına gideceğim de... Annem yeni öldü son kez görmek istiyorum..

 

Doktor hiçbir şey diyemedi. Öylece dondu kaldı.. Ve 0. katta doktor indi.. Kimse asansörü çağırmadığı için hızlıca -2. kata geldik. Asansör açılır açılmaz yüzüme bi soğuk vurdu.

 

Can: Baya soğuktu burası, unutmuşum..

 

Üstündeki hırkayı çıkardı ve benim omuzuma koydu..

 

Hiçbirşey diyemedim o an.. Sadece düşündüğüm şey annemdi..

 

Yavaşca yürüdük. Ve morg'un önüne geldik... Hızlı bi şekilde içeri girdik.. Çalışan bizi görünce hafif irkildiğini gördüm. Haklıydı, aslında kim gelirdi ki?

 

Çalışan: Neden gelmiştiniz çocuklar?

 

Gönül: Annem daha yeni öldü. Figen Sönmez. Son kez görmek istiyorum..

 

Çalışan: O senın annendi demek.. Daha yeni getirdiler. Morg şeylerine koymadım bile. Annen şurada...

 

Annemin buz gibi yatakta görünce irkildim. Çalışana öylece baktım, ve yürümeye başladım. Annemin sadece yüzü açıktı..Vücudu bembeyaz olan o örtüyle kapalıydı..

 

Gönül: Annem.. Melek yüzlüm.. Ben sana hastane odasında sana hiç burası yakışmadı demiştim.. Keşke orada olsaydın da, burada olmasaydın.. Burası çok soğuk anne, üşürsün sen soğuğu sevmezsin. Kalk sıcacık evimize gidelim.. Burada olmak sana hiç yakışmıyor..

 

Ağlamaya başladım.. Annem buz gibi olmuştu.. Saçlarına dokundum tekrardan.. Yüzünü öptüm.. Kirpikleri ne kadar da güzeldi.. Gözlerinin yeşilini şimdiden özlemiştim...

 

Gönül: Annem.. Biricik kızın artık bu dünyada tek başına.. Yanlız kaldım anne. Ne yapacağım ben, ha sensiz ben ne yapacağım? Gitme be annem.. Almasın seni toprak.. Kalksan.. Baksan gözlerime... Kızım desen bana tekrardan... İmkansız artık... Annem.. artık gerçekten melek oldun...

 

Can'ın yanıma gelmesiyle, hafif irkildim.

 

Can: Hadi Gönül, kalk gidelim.

 

Gönül: Can, annem burada üşür.. Annem soğuğu sevmez.. Karanlıktan imrenir.. Toprak altına giremez annem korkar, üşür orada..

 

Can'ın ağladığı gördüm tekrar...

 

Can: Gönülüm.. Söz. Söz anneni hep ziyarete geleceğiz.. O seni görür, duyar, hisseder.. O yanlız kalmayacak merak etme, korkma.. Ama şimdi hadi kalk gidelim.. Hadi bitanem kalk..

 

Kalktım.. Buz gibiydim, titriyordum. Soğuktan değildi, titremem.. Üzüntüdendi... Can'a tutundum tekrardan. Ayağa kalktım. Son kez baktım anneme. Son kez öptüm..

 

Gönül: Annem.. Kendine iyi bak.. Allah, seni cennetine alsın.. Sana bütün hakkım helal olsun...

 

Ağlayarak çıktım Morg'tan... Yıpranmıştım, tükenmiştim...

 

 

 

 

 

BÖLÜM SONU...

 

 

 

CİDDEN ŞU BÖLÜMÜ YAZARKEN GÖZLERİM DOLDU.. YENİ BÖLÜMÜ İNŞALLAH YARIN YAZACAĞIM.. İYİ OKUMALAR..

 

 

 

Loading...
0%