@nova_777
|
HATIRLATMA: OY VERMEYİ UNUTMAYIN. GİTTİKÇE DÜŞÜYOR.. İYİ OKUMALAR.
1 AY SONRA... 16 TEMMUZ 2023
Annemin yokluğuna artık az çok alışmıştım. Ama hala içimde bir yarım kalmışlık vardı.. Güneş, artık kendi evine dönmüştü.. Arada bir geliyor, 3-4 saat oturup gidiyordu.. Sorun değildi, ne de olsa uzunca bi süre benimle kalmıştı.. Can ise, kazadan beri beni asla tek başıma bırakmamış, beni teselli etmek için elinden geleni yapmıştı.. Can, bana yük olmamak için kendi evime gidelim desede kabul etmemiştim. Can ise artık sormuyordu.. Gidemezdim.. Ne kadar her zaman yanımda da olsa eve gidecek kadar yakın değildik.. Kendi evimde seve seve onu ağırlardım.. Belki ilerleyen zamanlarda diye düşündüm..
1 ay boyunca, Can işe gidip geliyor, gelirken de elinde sürekli bir şeyler oluyordu.. Bazen oyuncak, bazen yemek, bazen çicek. Her ne kadar paranı harcama desemde, tamam diyip öbür güne gene birşeylerle geliyordu.. Tamam itiraf edelim aşırı güzel ve tatlı bi duyguydu ama parasını benim için harcamasını da istemiyordum..
2 haftalık izine çıkmıştı.. 2 gündür benleydi ve beni yanlız bırakmıyordu.. Ve en son bana açılmıştı, ama o konu hakkında bi daha konuşmamıştık.. En azından konuyu ben açmak istemedim..
1 ay boyunca da Anıldan haber almadım. Ne yazdı ne aradı.. Cenaze törenine bile gelmemişti.. Anıl'ın içindeki duygular bitmiş gibi görünüyordu, zira bitmesi benim için iyiydi çünkü Anıl'ı sevmiyordum. Sevemiyordum. Kaza günü aklıma geldikçe Anıl'a karşı bi mesafe içimde oluşuyordu..
Sonrasında Can'ın seslenmesiyle kafamı ona çevirdim..
Can: Şey, konuşmamız gereken hatta yarıda kalan bi mevzu vardı.. Konuşabilir miyiz?
O mevzunun ne olduğu bariz bi şekilde ortadaydı.. Can'ın bana açılması ve benim ne diyeceğim...
Gönül: Dinliyorum Can.
Can: 1 ay öncesinde sana açılmıştım, konuşacakken sağ olsun Güneş araya girmişti.. Bilerek 1 ay bekledim, beni biraz daha tanı, bende seni daha çok tanıyım diye.. Yoksa o anda çıkma teklifi etseydim, reddedilme olasılığım yüzde 70 falan olacaktı.. Değil mi?
Aslında... haklıydı.. Yanımda durup, beni yanlız bırakmaması tamamiyle onu tanıdığım anlamına gelmiyordu. Ama şimdi az çok tanımıştım..
Can: Yani demek istediğim, seni hala çok seviyorum.. Gönül, son nefesime kadar benimle olur musun?
Beklediğim şey gerçekleşiyordu. Ama ortadaydı çıkma teklifi edeceği.. Bu anı günlerdir düşünüyordum ve içim sürekli evet diyordu.. Sanırım, ona bir şans vermem gerekiyordu..
Gönül: Olurum Can... Seni az çok tanıdım karakterin düzgün ve bana göre gibi duruyor..
Can gülümsedi ve bana sarıldı...Sonrasında biraz çekildi ve elimi tuttu..
Can: Sana bir şeyler hazırlamıştım.. Gel hadi..
Elimden tuttu ve beni salona getirdi..
Kalpli uçan balonlar vardı ve mumlar yakmıştı... Ortam aşırı loş ve güzeldi.. Baktıkça bakasınız geliyordu..
Can: O zaman, hayatımın kadınına laik bi hediye güzel olurdu değil mi?
Cebinden bi kolye çıkardı.. Kolyenin uçunda bi anka kuşu vardı.. Ve Can konuşmaya başladı..
Can: Anka kuşları.. Küllerinden tekrar doğmasıyla meşurdur.. Belki bi efsanedir bilemem ama anka kuşları hep hoşuma gitmiştir.. Ama sırf hoşuma gitti diye almadım.. Sen benim tekrar doğmamı sağladın Gönül.. Ben seninle tekrar ayağa kalktım.. Ben yarımdım sen beni tamamladın..
Gönül: Can.. Bu çok güzel.. Teşekkür ederim..
Can: Bunu hiç çıkartma olur mu? Hiç çıkarma kolyesi olsun bu sana...
Gülümsedim, ve bu sefer ona ben sarıldım.. Can, doğru kişi diye geçirdim içimden. Hediye alınca doğru kişi olmamıştı.. O benim en zor anımda yanımda olmuştu, ben onunla tekrar ayağa kalkmıştım.
Gözlerine baktım.. Parlıyordu.. Gözleri çok derindi.. Azıcık bakayım derken, boğuldum.. Ona biraz daha yaklaştım. Aramızdaki mesafe tamamen artık kapanmıştı...
Can: Eğer öpmemi, dokunmamı istiyorsan, söyle tamam mı? Seni incitmek istemem..
Hayır anlamında kafamı salladım. Can tekrar hafifce gülümsedi..
Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.. Bir eli belimdeydi, ve nazikçe öpüyordu.. Biraz süre geçince nefes almak için geri çekildim.. Nefesimi topladım ve bu kez ilk adımı atan ben oldum. Tekrar öptüm onu.. O ateşti, bense suydum. Resmen yanıyordu bende üşüyordum. O beni ısıttı... Biz birbirimizi tamamlıyorduk.. Kaderlerimiz, yaşantımız, duygularımız herşeyimiz aynıydı...
Sonrasında biraz geriye çekildim.. Ona baktım.. Gözleri masmaviydi.. Aynı bi okyanus gibi.. Derin, anlamlı, ve güzel.. Kumral saçlarına mavi gözleri çok yakışıyordu..
Gönül: Hadi gel oturalım biraz, kahve yapayım..
Can: Bende geleyim, yardım edeyim..
Beraber kahve yaptık.. Sonra tekrar süslemiş olduğu salona geçtik..
Gönül: Kalpli uçan balonlar benim küçüklük hayalim biliyor musun? Bu arada her şey için teşekkür ederim..
Can: Sana az bile bunlar.. Sen daha çok şeyi hak ediyorsun. Mesala, gerçekten sevilmeyi, değer görmeyi. Hakettiğini sana vereceğim güzel kızım.. Asla yanlız kalmayacaksın..
Gülümsedim.. Kahveleri içtikten sonra, Can bana baktı ve
Can: Kucağına yatabilir miyim?
Tamam anlamında kafamı salladım. Kucağıma yattı, bense saçlarını okşadım.. Yumuşacaktı..
Bi 10 dakika sonra Can'ın uyuduğunu gördüm.. Gülümsedim.. Yavaşca koltuktan kalktım, üstünü örttüm ve tekli koltuklardan bi tanesine oturdum.. Resmen kucağımda bi bebek gibi uyumuştu.. Aslında istediğim ilişki tam olarak buydu.. Masumluk..
Bir şey yapmadan önce bana sorması ve izin alması güzel bir şeydi.. Zaten, böyle olması gerekmiyor muydu? Yeri gelir ben sorarım yeri gelir o sorar.. Belkide mutlu ilişkilerin sırrı buydu...
SADAKAT VE DÜRÜSTLÜK..
BÖLÜM SONU..
LÜTFEN OY VERİİN, KİMSE OY VERMİYOR... ÜZÜLÜYORUM..
|
0% |