Yeni Üyelik
11.
Bölüm

DOKUZUNCU BÖLÜM

@nrkca

Selamlar👋🏼 Bölüme geçmeden önce

Amcalar

Cemil DOĞAN - Bekar -Yaş:48
Fırat DOĞAN - Bekar - Yaş:46
Celal DOĞAN - Boşanmış - Yaş:44 - bir çocuğu var, Kuzey DOĞAN - Yaş:16


Sare Çiçek DOĞAN

"Ah ah, bu gözler bunu da mı görecekti!?" Tüzün abimin tiz çıkan sesiyle uykumdan uyanmıştım ama gözlerimi açıcak hali kendimde bulamamıştım.

"Kız kalk! Bir de koala gibi sarılmış abime!" Tüzün abim cırlak çıkan ses tonuyla konuşmaya devam ettiğinde umursamayıp Çetin abime daha sıkı sarıldım.

"Tüzün bir sus abicim! Yeter bu kadar kafa ütülediğin." Çetin abimin sesi yeni uyandığı için boğuk çıkmıştı.

"Ne oluyor burada, ne bu gürültü?" Mert beyin sesini duymamla utanıp yüzümü Çetin abimin göğsüne bastırdım.

"Daha fazla bu duruma katlanamıyorum!" Tüzün abim bağırarak konuştuğunda kolumu Çetin abimin üstünden çekmiştim. Yattığım yerde dönerek sırt üstü uzandığımda ise her şey için çok geçti. Kaçmaya fırsat bulamadan Tüzün abim sırıtarak üzerime doğru atlamış, ağırlığıyla altında ezilmiştim.

"Ah nefes alamıyorum!" Tüzün abim üstüme yattığı için sesim boğuk çıkmıştı.

"Kalk lan çabuk kızımın üstünden!" Mert bey bağırarak konuştuğunda Tüzün abim sesli bir şekilde gülerek üstümden kalkmış, yatağın ucuna dizlerinin üzerine oturmuştu. Aklıma sokak röportajında ki acı yiyen abla gelmiş, bakışlarımı Tüzün abime çevirmiştim.

"Öteki dünyaya gittim geldim." Ciddi bir şekilde konuştuğumda Tüzün abim kahkaha atmıştı. Bakışlarımı Mert beye çevirdim. İçten bir şekilde gülümseyip, parlayan gözleriyle bizi izliyordu.

"Yeter bu kadar curcuna, hadi kahvaltıya!" Mert bey bize doğru bakıp konuşmuştu. Mert bey odadan çıktığında Tüzün abim yavaşça yataktan kalkmıştı. Odadan çıkacağı sırada arkasından seslendim.

"Abi beni bekle beraber kahvaltıya inelim!" Bağırarak konuştuğumda Tüzün abim başını arkaya çevirip bana doğru bakmış, beni beklemeye başlamıştı. Yattığım yerden hızlıca doğrulup ayağa kalktım. Hızlı adımlarla Tüzün abimin yanına gittiğimde yanağından öptüm.

Tüzün abim bana bakıp içten bir şekilde gülümsemiş, sağ kolunu omzuma doğru atmış, beni kendisine doğru çekip sarılmıştı.

Ben de sol kolumu Tüzün abimin beline doğru atmış, sarılarak merdivenlerden aşağıya doğru inmiş, banyoya kadar sarılarak gitmiştik.

Tüzün abim ellerini yıkayıp banyodan çıktığında, ben de soğuk suyla yüzümü yıkayıp banyodan çıkmıştım.

Kapı zilinin çalınmasıyla bakışlarımı etrafımda gezindirdim. Teyzem, Mert bey, Alaz, Eser, Tüzün abim, Çetin abim herkes buradaydı.

"Baba kim geldi?" Tüzün abim benden önce davranıp sorduğunda Mert bey ciddi olan yüz ifadesiyle Tüzün'e baktı.

"Bilmiyorum oğlum." Mert bey konuştuğunda teyzem bakışlarını bizde gezdirmişti.

"Ay hayırdır inşallah, sabah sabah kim geldi ki?" Teyzem meraklı olan yüz ifadesiyle konuşarak sorduğunda Eser neşeli bir şekilde 'Amca!' Diye bağırmıştı. Bakışlarımı kapının önüne çevirdiğimde üç adamla karşılaştım.

Eser koşup 'amca' diye bağırdığı üç adama tek tek sarıldığında, ben de amcam olduğunu yeni öğrendiğim üç adamı incelemeye başlamıştım. İçlerinden en uzun boylu olan ismini bilmediğim amcamın yanında, uzun boylu bir çocuk vardı.

"Sizin ne işiniz var burada!?" Mert bey, amcamlara doğru bakıp şaşkınlıkla sordu.

"Yeğenimi görmeye geldik. İstemiyorsan bizi gidelim." İsmini bilmediğim amcam alaycı olan ses tonuyla konuştuğunda Mert bey sıkıntıyla nefes verdi.

"Keşke gelmeden önce haber verseydiniz." Mert bey yüzündeki ciddi olan ifadesiyle amcamlara doğru bakarak konuştu.

"Amca ben seni çok özledim!"Amcamın yanında duran uzun boylu çocuk koşar adımlarla Mert beyin yanına doğru gidip sarılmıştı. Mert bey de ona sarıldığında çocuğun Mert beye 'amca' demesiyle kuzenim olduğunu öğrenmiş oldum.

"Tanışalım mı?" Hangi ara yanıma geldiğini anlayamadığım amcama şaşkın bakışlarımla baktım.

"Ben Cemil senin amcan oluyorum." Bana doğru elini uzattı. Boşta olan sağ elimle uzattığı elini sıkıp tokalaştım.

"Çiçek. Memnun oldum." Gülümsediğimde daha demin Mert beyle tartışan amcam bağırarak konuştu.

"Ulan Cemil yeğenimle ilk ben tanışacaktım." Cemil amcama bakıp sinirli olan yüz ifadesiyle konuştuğunda bakışlarını bana doğru çevirdi.

"Fırat bende. Senin amcan oluyorum." İsminin Fırat olduğunu öğrendiğim amcama gülümseyerek baktım.

"Çiçek. Memnun oldum." Bakışlarımı Fırat amcamın yanında duran amcama çevirdim. İsmini öğrenmediğim bir o kalmıştı. Göz göze geldiğimizde gülümsedi.

"Ben de Celal kızım. Memnun oldum." Yumuşak olan ses tonuyla konuştuğunda gülümsedim.

"Çiçek. Memnun oldum." Celal amcam gülümseyip eliyle Mert beye sarılan kuzenimi işaret etti.

"Oğlum, Kuzey." Kuzey'e bakıp gülümsedim.

"Çiçek. Memnun oldum." Kuzey bir şey söylemeyip başını Mert beye çevirdi.

"Amca biliyor musun Fizik sınavından yüz aldım." Kuzey heyecanlı bir şekilde konuştuğunda Mert bey Kuzey'in saçlarını okşadı.

"Aferin benim aslan oğluma. Var mı bir istediğin?" Mert bey, Kuzey'e gülümseyerek bakıp sorduğunda Kuzey başını iki yana sallamış Mert beye daha sıkı sarılmıştı.

"Sofra hazır, hadi kahvaltıya geçelim." Teyzem amcamlara doğru bakıp konuştu.

"Ben bir elimi yıkayayım." Celal amcam konuşup banyoya doğru gittiğinde biz de hazır olan sofraya doğru ilerlemiş, yerlemize geçip oturmuştuk.

Önümde ki boş tabağıma salata koyduğum sırada sandalyenin çekilme sesiyle başımı kaldırdım. Celal amcam gelmiş, boş olan sandalyeye oturmuştu.

"Kızım aslında bugün teyzenle birlikte beraber odana mobilya seçmeye gitseniz iyi olur. Ben de sizinle gelmek isterdim ama malum iş." Mert bey konuşup sıkıntıyla iç çektiğinde Mert beye doğru bakıp içten bir şekilde gülümsedim.

"Önemli değil, düşünmeniz yeter. Merak etmeyin biz teyzemle birlikte gidip beraber seçeriz." Gülümseyerek Mert beye baktım. Mert bey de bana doğru bakıp gülümsediğinde gözleri kısılmıştı.

"Bir kız evladımız yok ki bize şöyle sevgiyle baksın, gülümsesin!" Celal amcamın sesini duyduğumda bakışlarımı Mert beyden çekip, Celal amcama çevirdim.

"Kıskanma Celal. Senin de aslan gibi oğlun var yanında." Mert bey konuştuğunda bakışlarımı Kuzey'e çevirdim. Öfkeyle bana bakıyordu. Rahatsızca yerimde kıpırdanıp bakışlarımı önümde duran tabağıma çevirdim.

"Öyle tabii ama kız evlat daha bir başka! Baksana nasıl da sana sevgiyle bakıyor!" Celal amcam sıkıntıyla iç çekip konuştuğunda Mert bey kahkaha atmıştı. Başımı yavaşça kaldırıp Mert beye baktığımda, Mert beyin bana gülümseyerek baktığını fark ettim. Gözlerinin içi gülüyordu resmen.

"Orası öyle. Kızım bir tanedir." Utangaç bir şekilde Mert beye gülümseyip önüme döndüm.

Mert beyden sonra bir süre kimse konuşmamış, sonrasındaysa siyaset, iş konuşularak kahvaltı yapmaya devam etmiştik.

...

Kahvaltımızı etmiştik. Teyzemle birlikte beraber odama mobilya seçmeye gidecektik. Aşırı derecede heyecanlanmıştım.

Yerde duran bavulumdan üstüme giyeceğim kıyafetleri aldım. Odamdaki banyoya gidip üstümü değiştirdim.

Banyodan çıktığımda karşımda Kuzey'i görmemle irkildim. Kollarını göğsünde birleştirmiş bana doğru bakıyordu.

"Buraya neden geldim biliyor musun?" Bilmiş olan tavrıyla konuştuğunda hafif bir şekilde başımı iki yana salladım.

"Hayır?" Sakin bir şekilde cevap verdim. Kuzey alaycı olan yüz ifadesiyle bana baktı.

"Kızım sen saf rolü mü yapıyorsun yoksa gerçekten salak mısın!?" Ciddi bir şekilde sorduğunda kaşlarımı çattım.

"Benimle doğru konuş!" Sinirlendiğim için gözlerim dolmuş, ellerim titremeye başlamıştı. Bakışlarıyla beni süzdü.

"Sen ciddisin hiçbir şeyden haberin yok senin." Dolu olan gözlerimle sinirli bir şekilde Kuzey'e baktım.

"Lafı ağzında gevelemeyi bırak, açık konuş!" Konuşmamla 'tamam' der gibi başını salladı.

"Neden amcam seni daha önceden yanına almadıda şimdi yanına aldı?" Sorduğu soruyla kaşlarımı çattım.

"Çünkü öldüğümü sanıyordu." Cevabım karşısında Kuzey alaycı olan gülümsemesiyle bana baktı.

"Evet seni öldü zannediyordu ama neden?" Bu soruya verebilecek bir cevabım yoktu. Ben de bilmiyordum çünkü. Cevap vermediğimde konuşmaya devam etti.

"Dedem seni öldürmeye çalıştı çünkü. Kimse istemiyor seni kızım! Alaz abimde, Eser abimde istemiyor seni! Amcamda seni yanına almak zorunda kaldı itibarını önemsiyor çünkü. Eğer seni yanına almazsa itibarı zedelenirdi." Kınayan bakışlarıyla bana baktı.

"Hala daha utanmadan burada nasıl kalıyorsun?" Sorduğu soruya cevap veremedim. Yaşadığım şoktan dolayı kelimeleri bir araya getiremiyordum. Konuşmadığımda bunu fırsat bilip konuşmasına devam etti.

"Tüzün abimde Çetin abimde sana acıdığı için iyi davranıyor. Bunu anlamayacak kadar kör müsün?" Acıyan bakışlarıyla bana baktığında titreyen ellerimi yumruk yapıp sıktım. Duyduklarım doğru muydu? Dedem beni öldürmeye mi çalışmıştı?

Mert bey bana yalan mı söylemişti? Gerçektende itibarını önemsediği için mi beni yanına almıştı?

Mert beyde aynı üvey babam gibiydi. İnsanların sözlerini önemsiyordu. Kulaklarım çınlıyor, başım dönüyordu.

Zihnimdeki düşünceler susmuyordu. Göğsüm sıkışıyor, nefes alamıyordum. Kolumdan sıkıca tutulup sarsıldığımda bakışlarımı karşımda duran teyzeme çevirdim. Endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

"Çiçek duyuyor musun beni!?" Telaşlı bir şekilde konuştuğunda yutkunmaya çalıştım. Konuşmak istedim, konuşamadım. Kafa sallamakla yetindim.

Teyzem kafa sallamamla rahat bir nefes verdi. Bakışlarımı etrafımda gezindirdim. Odada sadece teyzemle ikimiz vardık. Kuzey çoktan gitmişti anlaşılan.

"Sen gelmeyince merak ettim seni. Bir sorun yok değil mi?" Teyzem meraklı bir şekilde bana baktığında başımı iki yana salladım.

Teyzem koluma girip gülümseyerek bana baktı.

"Hadi gidelim o zaman." Teyzem heyecanlı bir şekilde konuşup yürümeye başladığında ona ayak uydurdum. Odadan çıktığımızda Kuzey'in söylediği sözler kafamın içinde yankılanıyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Mert beye olanları anlatsam bana dürüst bir şekilde cevap verir miydi? Sıkıntıyla ofladım. Artık kime inanmam gerek gerçekten bilmiyordum.

...

Kuzey'in anlattıkları bir an olsun aklımdan çıkmamıştı. Teyzemle birlikte mobilya mağazasına gitmiş, oda takımını beraber seçmiştik. Açıkçası teyzem seçmiş ben de olur demiştim.

Kuzey'in söylediği sözlerden sonra bende keyif falan kalmamıştı. Bütün heyecanım da kaçmıştı. Başımı teyzeme doğru çevirdim.

"Teyze benim tuvalete gitmem gerekiyor." Stresten dolayı midem bulanıyordu. Teyzem başını çevirip bana baktı.

"Tamam canım sen işini hallet. Dışarı da seni bekliyorum." Teyzem gülümseyip konuştuğunda olumlu anlamda başımı salladım.

Ben wc'ye doğru giderken teyzeminde merdivenlere doğru ilerlediğini gördüm. Önüme doğru dönüp wc yazan yerin kapısını açıp içeri girdim.

İçeri girdiğimde ilerleyip önümde duran tuvalet kapısını açıp içeri girdim. Arkamı dönüp kapıyı kilitledim. Klozete doğru eğilip öğürdüğümde gözlerim doldu. Ayakta kalamadım. Yere çöküp tekrar öğürdüm. Midemde bir şey kalmadığını hissettiğimde yavaşça ayağa kalktım.

Tuvaletin kapısını açıp önümde duran musluğa doğru ilerledim. Musluğu açıp elimi ve yüzümü soğuk suyla yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. İşim bitince karşımda ki aynadan kendime baktım.

Berbat görünüyordum. Wcnin kapısı açıldığında başımı kapıya doğru çevirdim. Hafif kilolu bir kadın bebek arabasıyla içeriye girdi. Etrafına bakarken göz göze geldik.

"Affedersiniz, iki dakikalığına bebeğime bakabilir misiniz?" Mahçup olan yüz ifadesiyle sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım.

"Bakarım tabii içiniz rahat olsun." Gülümseyip 'teşekkür ederek' tuvaletin kapısını açıp içeriye girdi.

Bakışlarımı bebek arabasının içinde duran bebeğe çevirdim. Kocaman gözleriyle etrafını inceliyordu. Tatlılığı karşısında gülümsedim. Annesinin tuvaletten çıkmasını beklerden derin bir nefes alıp verdim. Başımı aynaya doğru çevirip tekrar kendime baktım.

Daha öncesine kıyasla şimdi daha iyi görünüyordum. Bakışlarımı aynadan çektim. Kollarımı göğsümde birleştirip bebeğin annesini beklemeye devam ettim. Bir süre sonra bebeğin annesi tuvaletten çıktığında gülümseyerek bana baktı.

"Beklediğin için teşekkür ederim kızım." Başımı iki yana salladım.

"Önemli değil." Gülümseyip konuştuğumda arkama doğru dönüp dış kapıyı açıp wcden çıktım. Merdivenlere doğru ilerleyip merdivenlerden aşağıya doğru yavaşça indim. Mağazanın dış kapısına doğru ilerleyip dışarı çıktım.

Bakışlarımı etrafımda gezdirip teyzemi aradım. Yoktu. İçimde hissettiğim panik duygusuyla etrafıma tekrar bakındım. İnsanlar konuşarak yanımdan geçiyor, arabaların korna sesleri kulağımı tırmalıyordu.

Kalp atışımın hızlandığını hissetim. Teyzem yoktu. Hiç bilmediğim bir şehirde tek başıma kalmıştım. Evin yolunu bilmiyordum. Kimsenin telefon numarasını almamıştım.

Sakin ol Çiçek! Sakin ol. Polis! Evet Polise git!

Arkamı döndüm. Mağazanın içerisine gireceğim sırada donup kaldım.

'"Dedem seni öldürmeye çalıştı."

"Kimse istemiyor seni kızım!"

"Tüzün abimde Çetin abimde sana acıdığı için iyi davranıyor."

"Hala daha utanmadan burada nasıl kalıyorsun?"

Kuzey'in söylediği sözler zihnimde yerini alırken adımlarım durdu.

Polise gitsem ne olucaktı? Benim o ailede bir yerim var mıydı ki? Yanağımdaki ıslaklığı hissettiğimde ağladığımı fark ettim.

Çaresiz bir şekilde olduğum yerde yere çöktüm. Gidecek hiçbir yerim yoktu. Tanımadığım, bilmediğim koca bir şehirde yapayalnız kalmıştım.

Selamlar değerli okurlarım💛 Ben geldim! Önemli olan kısımların hepsi sonraki bölüme kaldı maalesef 😔Bölüm nasıldı? (karakterlerin duygularını yansıtabiliyor muyum)?yorumlarınızı merak ediyorum❤️

 

 

Loading...
0%