Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm ⚔

@nsanurscs

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

"sesiz insanlar en gürlültülü zihne sahiptir"

 

 

 

 

 

-Stephen Hawking-

 

 

 

 

Biz silah sesin geldiği yere baktığımızda en az 15 tane eli silahlı adam duruyodu.Abim bize bakıp

"Çabuk içeri geçin!"

Annem ve mira içeri geçerken ben hayla orda bekliyordum.Abim bana bakıp

"Lavin geç abim içeri hadi"

Ben hayla orda beklemeye devam ediyordum.Üzgünüm abi babamı kaybettim senide kaybedemem.

Abim bu sefer öfkeyle bana bakıp

"Lavin içeri.Hadi!"

Abime bakıp işaret diliyle;gitmiyeceğimi,babam gibi onuda kaybetmiyecegimi söyledim.O ise bana gülümseyip

"Sendeki cesaretin yarısı bende olsa şu p*çlere gününü şu zamana kadar gösteriridim.Ona bakım işaret diliyle

"ee şimdi göster.Ne demişler geç olsun güç olmasın dimi"

dediklerimden sonra abim gülümseyip önden gitti bende arkadan onu takip ettim.Silahlı adamların yanına gelince abim ön öndeki adama baktı.Adam bırak beni abinden uzundu,en az 1.90 vardı.

Abim karşısındaki adama bakıp

"buyur poyraz bey.Neye geldin"

Adam çok sinirli olmalı ki burnunda soluyodu.

"Senin elinden kardeşimi almaya geldim rüzgar"

Ne yani bu yürüyen heykel miranın abisimiyimiş.

"O biraz zor poyraz çünkü mirayla biz evlendik"

Adam bu sefer sinirinin hat safasına gelmiş olacak ki belinden silah çıkarıp abimin anlına dayadı

"Ne demek lan evlendik"

Ben ise öylece olan biteni izliyordum.Daha doğrusu doğru anı bekliyordum.

Abim bir adım daha atıp namlunun dibine girdi

"Vur,vur lan.Vurmassan adam değilsi"

Diyince adam abimin bu cesareti karşısında tek akşı havalanmış bakıyordu.

"vay rürgar bey.Size bi cesaret gelmiş bunu neye borçluyuz"

Ah keşke o an abimin önüne geçip 'ben!' diyebilsem.Ama az sonra bi hoş geldin hediyesi vericektim.Abim bana bakıp.

"Ona, ona borçluyum"

Diyip gülümsedi.Bende ona gülümsedim.Adam ise garip bi sürat isfadesiyle bana baktı.İdark edemedi galiba yazık.Adam beni gösterip

"Şu kıza mı?"

Diyince gülmeye başladı.Yeminle dayak istiyo.

"Öyşe deme poyraz efendi eli ağırdır"

Diyince adam tekrar güldü.

Aaa yeter be.

Adam bana bakıp "Şu cılız kız bana tokat bile atamaz"

diyince abimin önüne geçitim.

Bismillah

Adama bana bakarken yumruk çaktım.Afamın suratı sola savrulunca sırıttım.Yüzünü kaldırınca gözünün altı biraz da olsa morarmıştı.Ben eserime gururlu bir bakış atarken abim aramıza girdi

"Lavin konuşabilseydi subay olmak istiyodu"Bi hayalimiz vardı ama yok olmuştu.Şuanki mesleğimide seviyodum ama içinde hep babamın meseleğini devam ettirmek vardı.Ama olmadı.Olanet gün yüzünden olmadı.

"Ne yalan söyliyim eli sağlam'mış "

Diyince ortam tekrar ciddiyete büründü

"rüzgar medeni bir şekilde söylüyorum ver mirayı gideyim.Yoksa bu sefer maraz gelir hem mirayı alır hem senin canını"

Poyraz denen adım sölediklerinden sonra ufak bi tırsma gelmişti.Bu adamların sağı solu belli olmazdı.Mazallah herşeyi yaparlardı.

Korkmak yoktu.Babam bize cesareti,özgüveni en önemlisi sabrı öğretmişti.Bizde babımın sözünde durucak asla ama asla bu adamlara boyun eymicektik.

***

Olanların üzerinden bir hafta geçmişti bu süre zarfında.Mira ve abim mecburiyeten bizde kalıyolardı çünkü poyraz denen adamın dediğine göre akıllara gelebilecek heryere adam yerleştirilmişti.Bırakın mahalleyi evden bile dışarı çıkamıyoduk.

Tabi bu süreçte poyraz bey anlam veremediğimiz bir şekilde bize her konuda yardım ediyordu.

"Hay allah ya" Diye diye mutfaktan çıkan annemi gördüm.Yine kim bilir ne olmuştu.Yanına gidip ne olduğunu sorduğumda

"Evde yağ bitmiş,yemeklik mazemede yok"Diyince ona bakrak ben giderim dedim ama annem kızgınca bana baktı.

"Olmaz kızım ya sana bişey yaparlarsa.Olmaz izin vermem"Dedi

Nolucak canım başımıza da bişey gelirse alın yazısı kadar diyip bakarız başımızın çaresin.

O sırada içeri miray girdi.

"Lavin abine ulaşanıyorum."

Diyince annem iyice enlişelendi

"Yok kızım yokben seni dışarı yollamam.Hem bak abinde yok"

Neden ulaşılamadığını ben biliyodum.Akılsız abim telefonunu burada bırakıp gitmişti ve telefonu kapalıydı.Cebimdeki telefonu çıkarıp miraya gösterdiğimde öylece kalakalmıştı.

"Bu adam beni delirticek.Ya başına bişey gelirse.Hiç telefonu almadan çıkılırmı"

Mira dediğindr haklıydı.Ortalık bu durumdayken telefonu almadan çıkmak akıl işi değildi.

Anneme dönüp hem makete gideceğimi hemde abime bakacağımı söyledim.

"Kızım olmaz dedim ya"

Biraz uğraştıktan sonra annemden izin aldım.Hem kim napıcaktı beni.Etim neydi,budum neyedi.Biri saldırırsada şurada kaç yıllık dövüş sanatçısı var.Üstesinden gelirdik.

Üstüme sadece bir hırka geçirdim ve evden çıktım.Hava soğuk değildi ama buraların havası hemen değişiyordu önlem almak gerekti.

Oturduğumuz sokaktan çıkmış markete giderken önümü birden siyah bi araba kesti.

Benim kendine güvenen düşünceler tam şuan tepetaklak olmuştu.

Arabanın önce ön kapısı açıldı ve bi adam çıktı.Daha sonra gidip arka kapıyı açtı.Arka kapıdan tâbi ricaitse dalyan gibi bir adam çıktı ve karşıma dikildi.

"Lavin arslan senmisin?"

Ben öylece adama bakarken arkadan bi adam yaklaştı ve bişeyler diyip gitti.Adamın kullağına dediği için birşey duymamıştım.

"Seni biraz evimizde misafir edicez"

Diyincr hayla düz bir sıfat ifadesiyle adama bakıyodum.

"İnsan bi tepki gösteriridi ama neyse"

Diyip adamlarına işaret verdi.Adamlardan biri yanıma gelip tam kolumu tutucakken suratıma dirseğimi geçirdim.Adam gerilerken başka biri daha beni tutmak için yanıma gelince onada yumruk çaktım.İçaktım.ikiside öylece yüzünü tutarken ben rahat bir şekilde arabaya bindim.Karşıma dikilen adam da dahil hepsi noldu az önce der gibi bakarken ben arabada bulduğum ıslak mendille elimi siliyodum.Biraz titizimdir de.

Biraz sonra adam yanıma gelince ona baktım

"Ah sana ismimi söylemeyi unuttum.Ben maraz,Maraz karasoy"

Bu poyraz beyin bahsettiği adam olmalı.Miranın diyer abisi ve poyraz beyin dediğine göre asıl tehlikeli kişi.

"Senden bir cevap beklemiyorum çünkü senin hakkında her bilgiye sahibim.Konuşamıyor olman da bu bilgilerden biri"

Diyince önüme dönüp koltuğa yaslandım.Benim açımdan iyidi cevap vermek durumunda kalmıyacaktım.

Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun ardından saraymı yoksa evmi olduğu tartışılacak bi yapının önüne geldim.Gelmemizle beraber içeride kim varsa dışarı çıkıp selam verdi.Kime verdiklerini anlamak için yanıma baktığımda marazı gördüm.Adam resmen padişah gibi yaşam sürüyodu.Maraz benle beraber çalışanların yanıns gidip durdu ve bana baktı

"Bu görmüş olduğunuz kişi benim misafirim.Bir süre bizde kalıcak"

Diynce hepsi aynı anda bana baktı.Hayırdır bilader ilk defamı insan görüyodunuz.Hayır normal bi insan yokki hayatlarında şaşırdılar tabi.

Maraz benle beraber içeri girdi.Evin içide en az dışı kadar görkemliydi.Herşey gold ve beyazdan oluşuyodu Evin ferahlatıcı bi havası vardı.

Maraz beni bırakıp adamlarına baktı.

"Kızla siz ilgilenin.Bileş olursa da bana gelin hemen."

Hepsi hepbir ağızdan 'anlaşıldı efendim' diyince maraz yukarı çıktı.O gidince ise yanıma benim yaşlarımda bir kız geldi.

"Lavin hanım buyrun ben size eşik edicem"

Dedi ve önden gitmeye başladı bende onu takip ettim.Büyük ve görkemli merdiveni çıktıktan sonra sağa döndük.Kadın bi kapının önünde durdu ve bana döndü.

"Burası sizin odanız."

İçeri girdiğimde gördüğüm manzara ile şok olmuştum.Senin hakkında herşeyi biliyorum demişti ama yaşımı bilmiyordu sanırım.Herşey oldukça genç işi ve pembeydi.Ben pembe rengi hiç sevmem.İlk fırsatta bunu ona söylemem gerekiyordu.

O an kafama dank etti.Ben kaçırılmıştım be.

 

 

 

Loading...
0%