"Herşeyi gören göz,kendini göremez"

-john Locke-

Yaklaşık iki gündür burdaydım.Bu süreçte sadece yemek getirip gidiyolardı.Tabikide gururuma verip yememezlik yapmıyordum.Ölüp gitmeye niyetim yoktu.O maraz denen adamı da hiç görmemiştim.Unuttu galiba beni.Eh kaçırmıştı sonuçta bide ayağımamı gelicekti adam.

Ben oturmuş bulduğum kitaplardan birini okurken birden kapı açıldı.İçer giren marazın adamlarından biriydi.

"maraz bey sizi görmek istiyo.

Beyfeniye bak bide ayağına çağırıyo.Neyse davete icabet etmezsek ayıp olur.Gidelim bakalım ne diycek.

Ayağı kalkıp adamı es geçip odadan çıktım bir adam beni görünce oarkasını dönüp uzun koridorda yürümeye başladı bende onu takip ettim.

Uzun koridor bitince kocaman görkemli bir kapı karşıladı.Adam kapıyı çalıp içeri girdi ve kapıyı kapadı.Bi süre sonra çıkıp bana baktı

"Buyrun maraz bey sizi bekliyor"

Adamı geçip içeri girdim.Evin diyer bölümlerine kıyasla daha çok gri ve beyazdan oluşuyordu.

Maraz beni görünce önündeki dosyayı bir kenara bırakıp bana baktı.

"Geç otur"

Dediğini yaptım ve oturdum.Hiç ayakta durup çile çekmeye gerek yoktu.

Biraz sonra kapı çaldı ve maraz girmesini söyleyince içeri marazın adamlarından biri girdi ve masasına bir dosya bıraktı.Maraz çık deyince de çıktı.Iyice dosyayı inceledikten sonra gözleri tekrar beni buldu.

"Hazırlan Lavin arslan iki gün sonra evleniyosun"

Anlamamıştım.Ne demek evleniyodum.

"Şaşırmanı anlayabiliyorum ama merak etme ben herşeyi hazırladım.Abin yarın mariayı getirirse bu evlilik olmiyacak.Seni serbest bırakıcam."

Resmen şaka gibi durumdu.Abim mariayı getirirse ben bu adamdan kurtulucaktım,eğer getirmez ise evlenicektim.Masadan bir kalem ile kağıt alıp yazmaya başladım.Abim mariayı ne olursa olsun vermicekti ve kendiside bunu biliyordu peki adı kadar emin olduğu bi konuda riske alıp neden benimle evleniyodu.

Bunları yazıp ona verdim.Okuyunca dudağında ufak bi sırıtış belirdi.

"Benim korkum yok lavin.Eğer sen korkuyosan sana şunu diyim.Evlensek bile bu kağıt üzerinde olucak.Yani senin hayatında değişen tek şey soyadın olucak."

Kağıdı onun elinden alıp tekrar yazmaya başladım.Peki ben burda mı kalacaktım.Tekrar ona uzattım.Oda okuyunca bana döndü.

"Eh dediğim gibi bir süre misafirimizsin"

Dedi ve bana bi dosya uzattı.İçini açıp baktığımda bi evlilik sözleşmesi gördüm.

"Bunu evlilik sözleşmesi değilde ikimiz arasında küçük bi anlaşma olarak da sayabilirsin."

Masadan bi kalem alıp imzalayacağım bütün yerleri imzaladım ve ona uzattım.

"Bu beni biraz şaşırttı. açıkçası.Hemen imzalayacağını beklemiyordum."

Aman banane senin sözleşmenden.Bana bir zararı olmadığı sürece sıkıntı yok.Ha olursa karşısında farklı bir lavin görürdü.

"Bunuda halettiğimize göre gidebilirsin.Yarın kaderinin yazılacağı gün"

Aradan saatler geçişti ve marazın verdiği süre dolmak üzeriydi ama abimden bi haber yoktu.Neden böyle bişey yaptığına dair bi fikirim de yoktu.Tek bildiğim şey ise abimin beni nedensiz bir şekikde burda bırakmayacağıydı.Ben ona o bana güveniyordu.Abimi göremesemde bunu hissediyordum.

Marazın verdiği sürenin bitmesine az bi zaman kaşa odaya birden biri girdi.Bu kişi poyraz bey di.İyide neden buraya gelmişti.

Hemen ayağı kalkıp yanına gittim.

"Beni iyi dinle lavin az bi zamanımız var.Abin ve maria malesef senin kaçırıldığın günün akşamı yurt dışına kaçmış"

öğrendiklerimle şok olmuştum.Abim benim kaçırışdığımı bile bile beni umursamadan kaçmışmıydı.

"O gün abin senin kaçırıldığından haberi bile yokmuş.Annengil bile seni arkadaşına gittiğini düşünmüşler.Ertesi gün ise annen merak edip arkadaşını arayınca anlamışlar kaçırıldığını"

Bunu öğrenince bi nebze de olsa iyi hissetmiştim.En azından abim bile bile beni terk etmemişti.Ama bir sorun vardı.

Ben maraz ile evlenmek durumundaydım.