Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.BÖLÜM:Geride Kalanlar

@nsanurscs

UYARI!! HİKAYE +18 ,ŞİDDET,KORKU GİBİ UNSURLAR İÇERİR.

 

•••

10 Ağustos 2001/ Trabzon

Daha iki yaşında öksüz kalmıştı ve şimdide yetim kalmak üzeriydi zühre.Babası Dursun ali bey daha 34 yaşında olsada karısının ölümü onu çökermişti.İki kızı için hayatta kalma mücadelesi veriyordu.Ev dedikleri yer artık bir cehenneme dönmüştü ve olan evde ki iki küçük cana oluyordu.

Akşam saatleriydi küçük zührenin odasında birden ablası firuze belirdi.Küçük kız uyanık bir şekilde ablasına bakarken firuze onu alarak yere oturttu.

"Bugün okula ne oldu biliyomusun.Herkes hayalini söyledi bende.Kardeşimi herkesden korumak için polis olucam dedim."

Küçük zühre henüz 2 yaşında olsada ablasını anlamış gibi güldü.Firuze birden zühreyi kucağına aldı.

"Babam olmadığı zaman ben sana sahip çıkıcam,ben seni koricam."

Dedi ve zühreyi de alıp oda dan çıktı.Babaları hayla hastane de yaşam savaşı veriyordu ve onlara bakacak tek kişi malesef kendileriydi.Teyzeleri ablasının ölümünden üç ay sonra aniden rahatsızlanıp vefat etmişti.Bir tek halaları kalıştı olarak bakacak.Birde amcaları Şeref bey kalmıştı.O da yıllardır amerikadaydı.Belkide kardeşinin hasta olduğunu bile bilmiyordu.

Firuze büyük salona kardeşiyle beraber girince koltukta öylece oturan halası gül birden ayağı kalkıp yanlarına gitti.

"Firuze napıyosun kızım.Ya merdivenleri inerken zühre elinden kaysaydı.Bize niye deniyosun."

Dedi gül halası.Gül 24 yaşında kumral ipeksi saçları,yeşil gözü ile güzeller güzeli bir kızdı.Gül firuzeye kızgınca bakarken mutfaktan çıkan nazmiye hala yanlarına gitti.

"Gülüm noldu"

"Yok bişey firuze hanım kendi getirmek istemiş kardeşini"

"Ee getirsun nolacaktur"

Firuze ilk öne nazimeye halasına sonra gül halasına bakıp gülerke konuştu.

"Bak nazmiye halam doğru söylüyo.Hem ben büyüdüm.6. sınıfa gidiyorum."

Gül alayla firuzeye baktı.

"Allah allah bacak kadar boyuyla bize laf atıyor küçük hanıma bak sen"

Firuze halarını geçip zühreyi koltuğa bıraktı ve yanına oturdu.

Nazmiye hala zühreyi gelip kucağına aldı.

"Bunu doyurmak lazım gülüm.Koş bi mama yapta gel.Doyuralım yavrucağı"

Nazimeye hala 46 yaşındaydı ama bilgisi çok fazlaydı.Netice de 6 çocuk büyütmüştü.Bir 4 kızı iki oğlu vardı.Kızlarından ikisi ikizdi ve henüz 17 yaşındalardı.Diğer kızlarıda biri 20 diğeri ise 24 yaşındayıdı.Oğulları da biri 12,biri de 19 yaşındaydı.Bakınca zaten yorucu bi hayatı olduğu anlaşılıyodu.Kendisi boşanmış bir kadındı.Kocası onu aldatınca o kardeşinin yanına yerleşmişti.

Gül zühre için mama yapmaya giderken Nazime hala kızlarla ilgileniyodu.Birden kapı çalınca firuze koşarak kapıyı açmaya gitti.Karşısunda dursun ali beyin korumalarından harun vardı.Enlişeyle nazimye hanımın yanına gitti ve konuşmak isdediğini ve önemli bir mevzu olduğunu söyledi ve bir odaya gittiler.

"Söyle harun noldu"

"Hanımım korkut bey ve ailesi buraya taşınmış"

"Ne diyosun sen harun bu ailemiz için heleki firuze ve zühre için bir tehlike"

Nazmiye hanımın yüzü kiraç gibi olmuştu.Geçişlerindeki kara lekeler tekrar gün yüzüne çıkıyodu.Belki bugün olma da başka bir zaman felaket olabilirdi.

Günler geçtikçe evdeki gerkes nazmiye hanımdaki değişikliği farketmişti nazmiye hanım ise soyhanlardan gelecek herhangi bir hareket bekliyodu.Kapıdaki güvenlik artırılmış,dırsun ali beyin kaldığı hastanede adamlar artırlmıştı.Nazmiye hanım kıyametin gelişini korku ve enlişeyle bekliyodu.

Aylar geçmişti.Nazmiye hanımın enlişesi azalmaya başlamıştı. İçinden 'belkide ben kuruntu yapıyorum' diye geçirdi.Ama bilmiyorduki. kıyamet şimdi eskiden daha yakındı.

O akşam herkes huzurla masalarında yemek yerken birden kapı çaldı.Çalışanlardan biri giderek kapıyı açtı.Karşılarında korkut soyhan ve adamları vardı.

Çalışan enlişeyle adama bakarken birden arkada nazmiye hanım belirdi.

"Kızım kim gelmiş"

Diye söylenirken karşısında korkut soyhanı görünce içi birden enlişeyle doldu.Kıyameti dediği adam şimdi tam karşısındaydı.

Korkut bir adım atıp nazmiye hanımın taö karşısına geçti.

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu nazmiye baysal"

Nazmiye hanım karşısında rahat rahat konuşan adama bakarken arkasından gülde geldi.Onun ise hiçbirşeyden haberi yoktu.

"Hoşgeldiniz"

Gülün gülerek söyşediği söze karşı nazmiye hanım güle bakıp uyaran bi bakış atınca gülmesi soldu.Nazmiye hanım güle bakıp sesizce kulağına fısıldadı.

"Koş kızları al ve dopo kapısından çık "

"Abla neden"

"Dediğimi yap gül soru sorma."

Diyince gül belli etmeden kızların odasına koştu.Firuze ödevi yaparken küçük zühre yatağında uyuyodu.Gül hızlıca kızların dolabını açıp bi kaç kıyafet koydu.Firuze ise ödevine ara vermiş halasının ne yaptığına bakıyordu.

"Hala noldu"

Diyince halası tam oda dan çıkıcakken durdu ve ona baktı

"Firuze kardeşini al ve deponun ordaki kapıda beni bekle"

"neden"

"Firuze dediğimi yap halacım hadi "

Diyince firuze önce babasının ona versiği eski ama iş gören telefonu cebine attı ve zühreyi yavaşça uyandırıp ilk onun istünü giydirdi daha sonra kendide giyince aklına babasının 'bi gün lazım olur'diye ona verdiği para geldi ne olur olmaz diyip onuda küçük bir çantaya koydu ve kardeşini kucaklayıp depoya indi.Kapının orda beklerken bir süre sonra halası da yanlarına geldi

"Firuze zühreyi bana ver öyle yüriyemezsin"

Diyince Firuze zühreyi halasına verdi ve dışarı çıktılar.Önlerinde koca bir orman vardı.Gül firuzeye hadi diyip yola koyuldular.Bi süre gittikten sonra arkadan bir silah sesi duyuldu.Gülün gözünden bi damla yaş süzülürken firuze anlamsızca halasına bakıyordu.Küçük zühreyse silah sesini uyanınca ağlamaya başladı.Gül firuzeye bakıp.

"Firuze biraz daha hızlı halacım ilerideki otoyola çıkmamız gerek"

Diyince daha da hızlandılar.Bi süre sonra otoyola varınca gül

"Bir araba bulmamız gerek"

Derken şans eseri oradan taksi geçiyordu.Gük bunu görünce hemen durdurdu ve bindiler.Gül nereye gideceklerini çok iyi biliyordu.İstanbulda ona ait bir dernek vardı.Resmi olarak kendinin gözükmese de çoğu şey onun üzerinden oluyodu.Kendi parasını da o yolla kazanıyodu.Gülün aklına orası gelince taksiciye havalanına gitmesini söyledi.

Saat gece yarısına geliyorken gül,firuze ve zühre uçakla istanbul yolundaydı.Firuze ve zühre uyurken gül ablasını,abisini,gerde kaşan herkesi düşünüyodu.Şimdi ne olucağını yiyenleri için neler yapabileceğini düşünüyodu.

Belkide herşey geride kalmıştı.Tüm kötülükler,tüm huzursuzluklar orda kalmıştı.Yada belki de o öyle sanıyodu.

 

•••

 

 

 

 

 

18.10.2024

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%