@nsanurscs
|
4 Ekim 2017/İstanbul "Zühre kızım hadi geç kalıyoruz" "Tamam hala" Bugün zühre için çok önemli bir gündü şayet ablası firuze evleniyordu.Firuze küçüklüğünden berri polis olmak istiyordu ve başarmıştı.Tam 5 yıldır polislik yapıyordu ve hayatının aşkını mesleğini yaparken bulmuştu.2 Yıllık bir ilişki sürecinden sonra evlenmeye karar vermişlerdi.Bugün ise firuze'nin en mutlu günüydü. Zühre son hazırlıklarını yapıp üstündeki elbiseye çekidüzen verdi ve çıktı.Üstünde buz mavisi bileklerinde biten saten bir elbise vardı. Dışarı çıktığında aynada saçona şekil veren kuzeni onu görünce ufak bir ıslık çaldı. "Zühre sen bu halde düğüne gelemessin kızım" "Aa o nedenmiş" Kuzeni ona dönüp baktı. "Bir ay sonra da seni veririz kızım" "Ben üniversite öğrencisiyim abi" "Olsun sen ordaki hiçbir erkeğe fazla bakma" Zühre de ona umursamazca 'olur olur' diyip halasının yanına gitti.Gül hala ise yakasına bronş takmaya çalışıyordu.Zühre halasının yanına gitti. "Dur halam ben yaparım" Diyip bronşu taktı.Gül hala gülerek zühreye bakıyordu. "Ne çabuk büyüdün sen" "Eh gül sultan zaman su gibi akıp geçiyor" Diyince gül hala birden hüzünlendi.Zühre halasının bu halini görünce ona sarıldı. "Ablam belki gidiyo olabilir ama ben senin yanındayım" Beraber dışarı çıkıp onları bekleyen arabaya bindiler.Düğünün olacağı yere geldiklerinde zühre koşa koşa ablasının yanına gitti. Zühre ablasını beyazlar içinde görünce gözünden bir damla yaş düştü.Firuze bunu farkedince kardeşini yanına çağırdı. "Güzellim ne kadar güzel olmuşsun" "Sende çok güzel olmuşsun.Beyaz seni açmış" Onlar gülerken görevli bir kadın yanlarına gelip çıkma zamanlarının geldiğini söyleyince.Herkes çıktı zühre ise bi kenarda olanları kayda alıyodu. İkiside yerleşince nikah memuru şahitlerin gelmesini istedi.Zühre firuzenin şahitliğini yapıcakto. Şahitler de oturunca memur nikahlarını kıydı sıra eğlencedeydi.Herkes mutluydu. Düğün bitimine yakın herkes çıkarken vedalaşma zamanı gelmişti.Firuze sanki birdaha görmicekmiş gibi kardeşine sarılırken zühre de ağlamaya başlamıştı.Ikisi ayrıldıktan sonra firuze kardeşine bakıp "Ben seni hep koricam tamam mı,herkesden herşeyden." "Ben büyüdüm abla koca kız oldum ben kendimi koruyabilirim" "Hayır sen hayla küçüksün" Diyince tekrar sarıldılar.Onlar vedalaşırken bir silah sesi patladı.Herkes kenara kaçışırken zühre öylece orda duruyodu.Firuze kardeşini saklamaya çalışırken zühre kısık bir sesle "abla" Firuze kardeşine bakınca titrediğini ve bayılmak üzeri olduğunu gördü. "Zühre bir yere saklanmamız gerek bitanem burda olmaz" Züre'ninkarında bi bölgeye baktığını gördü.Zühre vurulmuştu ve çok kan kaybediyordu.Füruze ne yapacağını bilememiş halde bakarken zühre birsen yere düştü. "Hayır hayır zühre" Zührenin bilinci kapanmak üzeriydi.Vicudu titriyor zar zor nefes alıyodu. "Abla ben çok korkuyorum" "Korkma bitanem ben yanındayım" Zührenin gözünden damla damla yaşlar akıyordu. "Abla ölmek istemiyorum" "Ölmiceksin bitanem ölmüceksin" Firuze oracıkta çökmüş kardeşüne bakıyordu.Heran bi kurşun ona isabet edebilirdi.Öyle de oldu. Firuze göğsünde bir acı hissedince o tarafa baktı oda vurulmuştu.Onun için etraf sesizleşti artık onunda bilinci kapanıyor etraf kararıyordu. Firuze artık dayanamıştı ve kardeşinin yanına düştü.Artık ikiside karanlıktaydı. 7 Ekim 2017/Trabzon Korkut bey önündeki dosyaları incelerken kapısı çaldı.Korkut bey kafasını kaldırmadan 'gel' komutu verince içeri sağ kolu idris girdi. "Efendim çok önemli bir haber aldık" "Nedir idris" "Firuze ve zühre baysal vurulmuş" Diyince korkut bey önce gözlüğünü çıkardı sonrada önündeki sosyayı bir kenara atıp sağ kolu idrise baktı. "Durumları nasıl" "İkiside yoğun bakımdaymış ama doktorlar hiş umutlu konuşmuyor" Korkut bey ayağı kalkıp üstünce ceketini aldı ve koruması idirise baktı "uçağımı hazırlayın idris istanbula gidiyoruz"
9 Ekim 2017/İstanbul Firuze malesef 3 günlük bir yaşam savaşından sonra hayatını kaybetmişti.Halası gül bu haberi alınca yıkılmış kocası ise kendini odasına kapatmıştı.Öyle ki kimse zühreyi düşünemez olmuştu. O gün ise firuzenin cenazesi vardı.Halası zar zor ayakta duruyordu.Ona desket olanlar ise oğlu ve kızıydı. Cenaze namazı kılındıktan sonra herkes bi nebze olsa kendine kelmek için evlerine gitti.Gece vakti ev halkı uyurken gül halanın telefonu çaldı.Kadın enlişeyle telefona sarılıp aramayı yanıtladı. "Kusura bakmayın lütfen sizi bu saate rahatsız ettiğim için ama yiğeniniz zühre baysal hayati tehlikeyi attlattı şuan normal odaya alınıyor" Kadının dediğine gül hanım ağlayarak cevap verdi "Çok sağolun teşekürederim" "ne demek efendim " Gül hanım mutlulukla telefonu kapatıp koşarak kızı ve oğlunu uyandırdı. "Kalkın çabuk hastaneye gidiyoruz" İki kardeş anlamsızca biribirine bakıp tekrar annelerine döndüler "İyide neden ki zühre ablama bişeymi oldu" "Zührem hayati tehlikeyi atlatmıi normaş odaya alıcaklarmış" "nee" Bütün aile hastaneye gitti.Herkes mutlulukla zührenin uyanmasını beklerken gül halanın aklında tek bir soru vardı.O da firuzenin öldüğünü zühreyen nasıl anlatıcağıydı.Bu halde anlatamazdı.Zühre daha yeni hayati tehlikeyi atlatmışken söyleyemezdi. Aradan 2 gün geçmişti ama zühre hayla uyanmamıştı.Herkes bir kenara çökmüş otururken doktor konturol için odaya girdi.Biraz sonra çıkınca "Gözünüz aydın zühre hanım uyandı" Diyince sevinçle doktora koştular. Gül halanın kızı menekşe "Peki görebilirmiyiz " "Fazla yormamaya dikkat edin lütfen" Diyince herkes odaya girdi.Zühre uyanmış meraklı gözlerle etrafa bakıyordu.Halasını görünce mutlulukla kalkmaya çalışınca kuzeni menekşe "Zühre abla lütfen senin kendini yormaman gerek" Diyince odada ki herkes gülmeye başladı. "Ne var be doktor dedi yormayın diye" Zühre gülerek halasına baktı ve elini tuttu "Hala ben ablam nerde iyi mi nasıl durumu " Diyince herkes bi anda sustu.Kimse ne diyeceğini ne yapacağını bilemiyordu.Gül hala zührenin saçlarını okşarken ağlamamak için kendini zor tutuyordu. "Firuze ablan uyandı hatta onu taburcu ettiler ama evinde dinlendiği için gelemedi." "O zaman ver telefonunu arıyım bi sesini duyıyım ablamın" Herkes enlişeyle biribirine bakarken gül halanın oğlu araya girdi. "O şimdi uyuyodu abla sabah olunca ararız" Dedikten sonra zühre tamam diyip biraz sohbet etti.Daha sonra ilaçların etkisinden tekrar uyuya kaldı. Bir kaç gün sonra zühre taburcu olmuş eve getirilimişti.Bu zaman diliminde ise durmabir ablasını sormuştu.Herkes şuanlık gerçeği bilmesin diye de kırk takla atıyordu.Eğer zühre öğrenirse durumu kötüleşir diye herkes temkinli hareket ediyodu.Gül hala bile taziye için gelen hereksi reddediyor yada zühre'nin uyduğu bir aralıkta kabul ediyordu.Gelenler zühreyi sorunca gül hala çaresiz 'Henüz haberi yok sağlı kötüleşmesim diye demiyoruz' diyordu. Gün geçtikçe ise durum daha da kötüleşiyordu.Zühre artık yalan söylediklerinden şühlenemeye başlamıştı.Sağlığıda iyidi ama gül hala bir türülü cesaret edip söyleyemiyordu.Çocukları biz söyleyelim dese de gül hala 'benim söylemem daha iyi olur' diyerek geçiştirordu. Gül hala artık hazırdı firuzenin ölümünden nerdeyse 1 ay geçicekit ve zührenin artık bunu öğrenmesi gerekti. Zühre odasında bilgisayara bakarken gül hala içeri girdi "Kızım napıyosun" Zühre bilisayardan kafasını kaldırıp gelen halasına baktı "Ablam için hediye bakıyorum hala artık toparladım onu ziyarete gidicem" Diyince gül hala gelip tekli koltuğa oturdu. "Zühre kızım geç şöyşe karşıma" Diyince zühre yatağının bi köşesine oturdu ve haşasına baktı. "Efendim hala" Diyince gül hala derin bir nefes alıp zührenin elini tuttu. "Şimdi diyeceğim şeye üzülebilirsin ama güçlü ol tamam mı" "Hala korkutuyosun beni söyle artık" "Kızım firuze ablan yok artık" Zühre enlişelenmişti. "Na-nasıl yok" Gül hanım artık kendini tutamamış ağlamaya başlamıştı. "Gitti Firuze öldü" Zühre öylece kala kalmış sadece gül halaya bakıyordu.Biraz sonra koca evde koca bir çığlık koptu.Firuzenin ölümi herkesi zühreyi mahvetmişti.Günlerce odasından çıkmamış,tek bir lokma ağzına koymamıştı. Belkide kaderi böyleyidi zühre'nin.Ne zaman mutlu olsa tökezliyordu.Bir gün onun içinde bir ışık yanardı belki.Onu mutlu edecek,mucizelere inandıracak bir ışık.
•••
20.10.2024
|
0% |