10. Bölüm

10.

Nasuha
nsh.kose

***

Heloooöoooo.Yeni bölüm. Aslında 10. Bölüm diye kitabı bitirmeyi düşünüyorum ama devamda edebilirim karar veremiyorum. Oylarınızı unutmayın. Çünkü son zamanlarda beni mutlu eden tek şey o. Herkes dedikodumu yapıyor. Kavga ettim diye. Yemin ediyorum hocanın ağızından dedem bile öğrenmiş kavgayı. Şaka gibi. Annem hopörlere alıp dedemin yanına oturmuş. Yanindada halam amcam varmış. Cidden sinirim bozuldu yerde saatlerdir sürüne sürüne gülüyorum. Seviliyorsunuzzzzzzzzzzz.

 

(Şimdi gülmeyi bırakıp kitaba odaklanalım)

 

Ablam bencildi. Ablalara ikinci anne derlerdi. Fakat ne annem de ne ablam da annelik ruhu yoktu ikiside birbirine benziyolardı. Bencil,cimri,kibirli. O yüzden kendime kibirli diyordum. Onlara benzediğimi göstermek için ama sadece kendime oynuyordum.

Aslında o gün ablama bağırmamalıydım. Çünkü ilk defa ablalık yapmıştı. Ondan nefret ediyordum. Annemi ve babamı bir nebzede olsa içimde yeri vardı. Belki öldükleri içindi bilemiyorum. Ama ablamdan hep nefrer ettim.

O bana hayatımi zehir etti. O ben ağlarken bile tesselli etmedi. Sırf ölmekten korkuyor diye hiç yüzüme bakmadı. İki tokattan ölüceğini zannediyordu. Canı çok kıymetliydi.

Salih in uyumamı söylemesiyle asasöre bindim. Kapı açılınca anahtarı unuttuğum aklıma geldi. Mecburen zile bastım. Bakmadı. Tekrar bastım. Bakmadı. Bu sefer daha uzun bastım. Kapıyı açtı.

"Sen dışarıda mıydın?"

"Evet"

"İçeri gelsene biraz konuşalım?"

Şaşırdım ilk defa adam akıllı konuşacaktık. Gözleri şişmişti. Neye ağlıyordu? Sesizce onayladım. Salona geçtik. Ev ikimize göre büyükte önceden annem ve babamla eve sığabiliyorduk. Şimdi ev boş gibiydi.

Tekli koltuğun birine oturdu. Ben ise diğer koltuğa rahatça yerleştim.

"Efendim?"

"Nasılsın?"

"Hayırdır sen hiç sormazdın böyle şeyleri? Paramı istiyorsun göndereyim"

"Yok bu sefer konu o değil?"

"Hayret ilk defa."

"Tekrar soruyorum. Nasılsın?"

"İyi"

"Okulun nasıl?"

"İyi?"

"Son zamanlarda neden akşamları yoksun"

"İşimi değiştirdim. Bu sefer daha çok para alıyorum. Sen seversin"

"Nasıl bir iş?"

"Senin sevmiyeceğin bir iş"

Soruları sorarken gözüden akacak olan yaşları engelliyordu. Ben ise taş gibiydim. Ona karşı kalbin taştan başka hiç bir şey değildi.

"Rüya"

"Efendim"

"Özür dilerim"

"Ne için?"

"Seni babamdan koruyamadığım için"

Güldüm. Gülmek ne kelime kahkahalar patlardım. Karnım ağrıyacak şekilde. Kahkahalarım yavaşca söndü.

"Hayrola, sen depresyona mı girdin? Yoksa bir sevgilinmi var, omu aldattı?"

Sustu bir şey diyemedi. Ben devam ettim.

"Benim hayatım biraz karışık, anlamazsın. He bide asla özür dileme seni sevmiyirsam bile her halukarda ablamsın, ayıp olur"

Derin bir nefes alıp verdim. Yüzümdeki gülümseme bir an olsun silinmedi. Çünkü onu beni nasıl incittiyse öyle incitmek istiyordum. Tekrar sessiz kaldı. Ben devam ettim yine.

"Eeeee. Sen nasılsın? Hayatın nasıl?"

"Geçen gün ofisime bir kadın geldi"

Şimdi hatırladim. Avukattı dimi. Dinledim.

"Kadın denilmez, senden bir kaç yaş küçük. Bana hayatını anlattı. Hayatı senin çocukluğuna benziyor ama onun ablası yokmuş"

Gülümsemem silikleşti. Çünkü ilk defa duygusal yanını bana gösterdi. Anlatırken ilk defa bu kadar masumdu. Dinledim.

"Herşeyini anlattı. Annesini ve babasını mahkemeye vermek istediğini söyledi. Rüya sen niye babamla annemi mahkemeye vermedin?"

Gülümsememi tamamen bir taş aldı.

"Bur şey diyimmi. Bunu sana söyliyen kız. Cidden hakkını almak istemiş. Ama ben öyle değilim. Benim ana baba sevgim büyük. Sen pek anlamassın. Sonuçta sen çok akkıllı bir kızsın. Yaramazlık sana göre mantıksız dimi. Bende sana bir soru sorucam. O kız yanına gelmese beni asla düşünmeyecek miydin?"

Durdu. Ağladı. Ben devam ettim.

"Sakın ağlama. Sana babam kızmaya bilir fakat ben kızarım. Babama sevdiğimden ses çıkarmıyordum. Ama sana kükrerim. Sakın ağlama ve olayı drama vurma"

Durdu. Ağlamadı. Yaşlarını sildi. Gördüm boğazı düğümlenmişti. Fark etmedim zannediyordu ama fark ettim. O konuştu.

"Rüya üzgünüm. O zaman seni onlardan ders çalışarak kurtarıcağımı sandım. Üzgünüm. Lütfen beni affet"

Tekrar kahkaha attım.

"Para istiyorsan lafı dolandürma direk iste."

"Para falan istemiyorum. Senden affedilmeği istiyorum. Tek isteğim bu"

"Neden?"

"Ney neden?"

"Neden benden af diliyorsunki. Neden benimle barışmak istiyorsun ki. Vicdanın rahatlası. Diye mi? Söylesene. Dinle. Ben ve sen farklıyız. Sen o hikayelere inandın. Ben sadece gerçekleri gördüm. Ben o küçük yaşta. Babam ve annem yeni öldüğünde. Hakkımı tek başıma savundum. Hakkım için benden büyük çocuklarla kavga ettim. Sen ise o dramın ortasında tekrar ağlıyordun"

Çok konuştuğumu fark ederek. Derin nefes aldım. Ağlamıyordu sadece gözleri doluyordu. Ben ise gülmeye çalışyordum.

"Yarın"dedim sakince."İşinde izin al. Hem çalıştığım yeri göstericem"

Kafa salladı. Salondan çıkıp odama geçtim kafamı yastığa koyup. Az önceki öfken yüzündenağrıyan başımla uğraştım.

***

Eeeeee bu bölum nasıldı? Şimdi fark ediyorum diğer bölum mecburen gelicek. Yorumları ve oy ları tekrar hatırlatayım. Seviliyorsunuzzzzzzzzzzzzz

 

Bölüm : 07.12.2024 19:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...