26.

Ağır geliyordu. Herşey üstü üstüne çok ağır geliyordu. Hep ağır gelmişti zaten. Ben kendimi kandırıyordum. Annem ve Babamın ölümü. O yaşananların acıları. Ablamla olan küslüğümüzü. Onu, Salihi. Onunla yaşananlar. Hem bedenim hem ben kaldıramıyordum.

Canım yanıyordu. Baş ağrılarım kalp ağrılarını beraberinde getirdi. Gözlerimi zorlukla açtım. Bir odadaydım. Küçük pencereden giren ışık havadaki tozu belli ediyordu.

Öksürdüm. Elerimden güç alarak kendimi duvara yasladım. Yeni fark ediyordum. Elimdeki zincir bileğimde iz bırakmıştı. Nerdeydim ben. O adamın bununla ilgisi vardı. Kollarım ve dizlerim yara içindeydi. Kazada olmuşlardı. Sadece olduğum yerde kendimi sorguluyordum.

Yarım saat geçmişti. Bağırmayacak kadar yorgun dum. Adamın biri demir kapıyı açmıştı.

"Kimsin?" Diye sordum

"Kim olduğum seni ilgilendiri mi?"

Sustum. Devam etti.

"Seni bekliyor" dedi ve elimdeki zinciri çıkartıp. İte ite beni götürdü. Kim beni bekliyordu. Bodrum kattaydık. İki kat yukarı çıktık. Loş ışıkla aydınlanmış koridorda ilerledik. Kapının önünde durduğumuzda. Kapını önündeki adamları bir beni sıkıca kollarımdan tuttu. Sakin kalmaya çalışsamda çıldıracak gibiydim. Beni buraya getiren adam içeri girdi.

Bir kaç dakika sonra kollarım artık morarmaya başlamıştı. Çırpınmaya çalışsamda bir şey yapamıyordum. Kapı içerde iç kere tıklandı. Ben iki adama bakarken. Kollarımdaki acı azaldı. Adam kollarımı bırakıp ellerimi sıkıca tuttu. Karşımdaki adam koridorda yürümeye başladı. Diğeri beni tutuşunu sıklaştırıp arkasından gitmeye başladı. "Ahh" diye fısıldadım. Cidden canım yanıyordu. Bir alt kata indik. Tam yol ayrımında adamın bilekleri den kurtulup kaç maya başladım. Bütün gücümle koşuyordum. Nefeslerin hızlandı. Arkama baktıgım an duvara çarptım.

Resmen kendi kuyumu kazdım. Çok geçmeden aynı adam beni tuttu "Seni küçük oruspu!"diye fısıldadı. Hala çırpınıyordum. Diğer adamın keyfi yerindeydi. Binlerce odadan oluşan koridorda bir odaya girdik. Otel odasına benziyordu. Karşımdaki adam "Bakalım küçük yılan ne kadar ağlıyacak"dedi. Gözlerimi kocaman açtım . Arkamdaki adam hızla bileklerimi bağladı. Ardından ipi sandalyeye bağladı. Ve bileklerimi. Titriyordum olmıyacaktı dimi. Yine olmıyacaktı.

Karşımdaki adamdan gözlerimi ayırmıyordum. Titredikçe korkuyordum. Adam bileklerini sıvadı. Aniden yüzüme çarpam tokat sandalyeyi düşürmüştü. O adam vurmamıştı diğeri vurmuştu. Ona bakarken sandalyeyi kaldırıldıp arkasından sıkıca tuttu. Bu sefer yüzüme yumruk yemiştim. Titriyordum ve bu manyak adam zevk alıyordu.

"Y-yapma" dedim titrek sesimle. Aynı kelimeyi tekrar ettim. Bir kez daha tokat yedim. Ve birkez daha. Arkamdaki adam sandalyeyi bıraktı ve yine devrildim. Karnıma yediğim tekme artık nefes almamı zorlaştırıyordu. Aynı kelimeyi tekrarlamaya çalışıyordum. Karnıma yediğim bir kaç tekme den sonra kaburga mı edildiğinden emindim. Ağlıyordum. Kendimi savunmasız hissediyordum.

Tekme bu sefer başımaydı. Şiddetli ağrı beynimi kemiriyordu. Üzerimekk Beyaz tişörtte adamın ayak izlerine baktım. Gücüm kalmamıştı. Direnemiyordum. Titreyen ellerim artık morarmıştı. Hıçkırıklarım odanın içi de yankılanıyordu.

Artık zaman yitimi kaybetmiştim. Saatlerdir vurmadan bıkmıyorlardı. Arada bayılıyordum ama attıkları tokatla ayılmam uzun sürmüyordu. Artık ölmüş bedenimin fotoğrafını çekiyorlardı. Geçmeya durmuş yaralarıma yenisi ekleniyordu.

Gözlerim tekrar kapandı. Omuzlarım düştü. Bilincim yavaş yavaş gitti. Gözlerim yavaş yavaş açıldı. Başka bir adam gördüm ama gözlerim fazla dayanamadı.

*** 

Silah sesiyle gözlerimi açtım. Yerde serilmiş bedenim ipler olmasa bile hareket edemezdi. Bedenim titredi. O sesi duydum "Rüya"

Bağırmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu.. Başımda adam uyandığımı fark edince sese rağmen kafama ve karnıma tekmeler yağdırdı. Gözlerimde artık gözyaşı kalmamıştı kurumuş dudaklarım bir birene dokunamıyordu. Mide bulantısı geliyor, kaburgam can çekişiyordu. Kapı açılmaya çalıştı. Adam silahına davrandı. Kapı zorlanmalar sonrası kırımıştı. Sabit abiyi gördüm. Silah patladı. Sabit silahla adamı kafasından vurdu. Kolundan akan kanlar gözüme ilişti. "Emir ab-abi" diye fısıldadım. "Bitti tamam mı bitti " dedi. Ses uzaktan geliyordu. Bileklerim serbest kaldı. Sabit abi beni kucağına alıp yürüdü. Gözlerim kapanırken bir kelime kulağıma ilişti "Rüyam".