Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Göğüs Kafesi

@nsh.kose

 

Çocukken babam bana dövüşmeyi öğretti.Öğretirken sordum niye beni eğitiyorsun diye sordum , oda ben yokken kendini korumalısın ben her zaman senin yanında olamayacağım demişti.Babam beni düşünüyordu annemden çok.

Annem çok bakımlıydı evin işlerini bana yaptırır o sırada salonda oje sürerdi , bir keresinde benide yanına çağırmış sadece serçe parmağıma kırmızı bir oje sürmüştü ismimi temsil etmek için, oysa ben kırmızı rengi hiç sevmezdim.Ta ki bugüne kadar bugün bir masadaydım ve herkesi kırmızıya boyamıştım bu nedense hoşuma gitmişti ama şu an bende kırmızıydım.

Göğüs kafesimin tamamını bir acı sarmıştı.Gözlerimi yavaşça açtığımda bir hastane odasındaydım . Kafamı sağa doğru çevirdim Duygun başımda bekliyordu arkadaki koltukta Eren ve Beria vardı.Baranı görmemiştim kafamı sola doğru çevirdiğimde yanı başımda yaslanmış bir şekilde Baran beni izliyordu.

Duygun " İyi misin ?" diye sordu endişeyle.Gülümseyip , kalkmaya çalıştım ,Duygun dikkatlice beni tuttu ve oturabildim.Beria hemen yanıma gelip " Bir şey olacak diy çok korkutum" dedi.Onlara iyiyim demek isterdim fakat diyemedim ve Beria ya bakıp " ne oldu bana diye sordum. Beria birşey diyemedi kendini çok kötü hissediyordu, biliyordum bunun sebebi kendisini suçlamasıydı.

Duygun sorma cevap verdi " Tanımadığımız bir seni vurdu.Kalbini sıyırmış ve göğüs kafesinde ciddi bir çatlak vardı. Ama merak etme tedavi ettiler"dedi. Aklımdaki o soruyu sordum "Ne zamandan beri uyuyorum?" dedim.Duygun başını elime çevirip "Ortalama birgün " dedi.

Kafamı tekrar sol tarafıma gitti.Baran bana hala öylece bakıyordu.Bu sefer araka taraftaki korumayıda fark ettim ona baktığımı fark etti ve odadam çıktığında diğer tarafa baktım.

Arkada koltuğa yaslanan Eren telefona bakıyordu ve bana " Senin vuran şerefsiz Çınar Arslanın adamıymış , adam büyük bir uyuşturucu mafyası daha fazla bilgi bulmadım adam kendini çok iyi gizliyor"dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Çınar tanıyordum. Benim gittiğim spor salonun sahibiydi ve bana takmıştı , babam Çınar peşimi bıraksın diye Bakir'den borç almıştı ve onu hapisaneye atmıştı ama geri gelmişti ve yanımda babam yoktu.

Duygun,Beria ve Baran,şaşkın ve endişeli yüzüme bakıyordu.Nefes alıp sakin bir sesle açıkladım "Çınar'ı tanıyorum,bana taktı peşimi bırakmıyor onu hapisaneye attırmıştım ama geri geldi" dedim.Duygun ve Beria bana şaşkınlıkla bakıyordu ,Baran bana uykulu gözlerini bana dikmişti.

Kapı açıldı az önce çıkan adam gelmişti ve "Bekir bey Alev hanımla özel görüşecek"dedi.Bekir niye benimle konuşacaktı.Odada kimse kalmadı. Adam kapıyı açtı ve yanıma oturdu. Bekir gözlerini bana dikti "Çınar'ı tanıyorum ve sana yaptıklarınıda biliyorum.Dinle.Babanla çok yakın arkadaştım. Benden Çınarı gebertmemizi istemişti ve ben kabul etmedim."dedi ve nefes aldı.

Konuşmasına devam etti "Benden borç para istedi bende verdim . Baban adamı öldüremezdi çünkü Çınarı öldürürse babası seni öldürürdü.O parayla iyi bir avukat tuttu ve Çınarı içeri kapattı.Baban bilinçli öldü onu Çınar öldürdü... Baban dan sorna sana ben bakacağım" dedi.Şu an şaşkınlığımdan yüzüm kasılacaktı. Ne yapacağımı bilmiyordum.

                                🥊

Taburcu Olduğu Gün

Duygun beni kolumdan tutuyordu. O lanet hastane odasından ayrılabilmiştim. Yürüyordum fakat göğsümü taşıyamıyordum.Eve gelmiştik koltukta uzanıyordum.

Duygun yanımda arada bir iyi olduğumu ve Çınarı soruyordu. Eren araştırma yapıyor bir şeyler çıkarmı diye düşünüyordu.Baran elindeki kitaba bakıyordu fakat gözü etraftaydı.

Beria mutfaktan geliyordu elinde vurulduğum gün yaptığımız pasta vardı.Hep beraber yemiştik .Duygun ve Beria beni neşelendirmeye çalışıyorlardı ,bunu başarmışlardı. Cebimdeki telefon titremeye başladı ,elime aldığımda "bilinmeyen numara " yazıyordu.Telefonu açtığımda bir erkek sesi konuşmaya başladı "Alo, benim Çınar , beni özledmi ben seni çok özledim .Kamil Baba ölmüş geçmiş olsun."dedi alaylı bir sesle.O an göğüs kafesimdeki ağrı dahada büyümeye başladı.Herkes yüzümdeki korkmuş ifadeye bakıyordu.

Kimseyi umursamadan Çınar'la konuştum "Babamın ismini ağızına alma" dedim öfkeyle , Çınar tekrar konuşmaya başladı "Ne yaparsın? Ha... Neyse , dün vurdum seni hemde göğüs kafesinden. Ne oldu artık o kalbini taşıyamıyor musun.Ben seni seviyorum ve sende beni sevene kadar devam edecek."dedi. Haklıydı babam yokken nasıl karşı koyacaktım? O benden daha güçlüydü ve ona karşı yapabileceğim birşey yoktu.

Nefes aldım ve duruşumu düzeltim konuşmaya başladım "Gerekirse beni öldür , gerekirse beni işkencelere sok asla seni sevmeyeceğim. Göğüs kafesimi kırabilirsin ama o kalp hala orda" dedim ve o fısıldayarak " Seni bekliyor olacağım he bu arada sarışın kızıda yanında getir Yakup çok beğrenmiş" dedi ardından kapattı.

Herkes bana bakıyordu ben de Duyguna bakıyordum.Dugun'nun elini tuttum ve ona "Çok özür dilerim" dedim.Duygun bana anlam veremeyerek baktı , o an gözümden yaş süzüldüğünü fark ettim. Duygun gözümdeki yaşı silerek "Ne oldu o adam kimdi?"diye sordu.Söylemek zorundaydım tekrar nefes aldım ve "Arayan Çınardı benim vurulduğum gün Çınarın yakın arkadaşı Yakup seni görmüş ve ..."devam edemedim. Hepsi şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Eren kafayı yemek üzereydi ne yapacağını bilemiyordu. Duygunun yüzünde korku vardı.Beria şaşkınlıktan yüzü kasılmış bir şekilde duruyordu.Baran yüzünde öfke vardı Çınar ve Yakubu gebertmek istiyordu.Tekrar duyguna baktım ve konuşmaya başladı "Peki ben ne yapacağım demişti.

Ayağı kalkıp odama gittim ordan önceden yatağın altıma sakladığım silahı aldım ve ofise girdim Duygunun yanına oturup silahı ona uzattım "Birisi sana Yakub'un selamını verirse o kişiyi bununla kafasının tam ortasına vur ve iki elini ortasından " dedim.Duygun kafasını salladı.Ona tekrar bakıp "Senden çok özür dilerim böyle olsun istemezdim"dedim.Duygun gülümseyip "bunların hiç biri senin suçun değil"dedi ama benim suçumdu.

Beria bana bakarak "Çınar seni nerden tanıyor ve bu adam neyin nesi ?"dedi. Artık onlarda herşeyi bilmeleri gerekiyordu.Beria ya bakıp cevap verdim "Çınar benim önceden gittiğim bir spor salonunun sahibi , beni orda gördü sorna sürekli peşimden geldi.Bir keresinde ona yakalanmıştım ve hiç iyi şeyler olmadı.Babam sayesinde hapisaneye girdi ama çıktı.Babamı o öldürmüş ve kaza süsü vermiş bunu öğreneli çok olmadı ve tekrar peşimde" dedim.

O şerefsiz babamı öldürmesi içime dokunuyordu.Barana baktım çok öfkeliydi ve onları öldürmek istiyordu ve bende kafasındaki soruya cevap verdim "Eğer onu öldürürsek oda hepimizi öldürür" dedim ve herkesi çaresiz bırakmıştım.Baran bana bakarak "Peki Göğüs kafesi ne alaka?" diye sordu .Ona baktım ve " Önceden bende onun göğüs kafesini kırmış ve kalbinde hasar bıraktım benden intikam almaya çalıştı" dedim.Uzun bir sessizlik oldu.

...

Duygun la odama gelmiştik siyah çantamı karıştırıyordum içindeki siyah çakıyı Duyguna uzattım "O adamların ellerini tam ortasından kes"dedim. Kafasıyla onayladı ve "niye ellerin kesicem?" diye sordu.

Gözlerinin içine baktım "Emin misin?"diye sordum oda onayladı,düz bir sesle "Onlar ellerine çok değer verirler hatta mafyadaki bazı adamlar ellerinin kesimine ölümü terci etmişler adamların elini keserek az da olsa bizden korkarlar" dedim.

Duygun kafasını tekrar salladı.çantamdaki jilet ve kağıdı aldım kağıdı jileti kapatıp onu da Duyguna verdim Duygun pantolonun cebine attı.Dolabın üstün de ilk yardım çantası vardı ,önceden fark etmiştim.

İlk yardım çantasına uzandım fakat anide göğüsüm ağrımaya başladı.Hızlıca yere oturdum Duygun hemen yanıma geldi.Kalbimin ortasındaki ağrı nefes almama izin vermiyordu.Sesli bir şekilde nefes almaya çalışıyordum.

Duygun beni yavaşça tutuyordu ,kafamı omuzuna kaydı.O an bunun aynısını Çınarında yaşadığını düşündüm.Çınara böyle bir acıyı yaşattığım için mutluydum.

Birkaç dakika sorna ağrı dinmişti. Duygun la mutfağa gittik birkaç meyve atıştırmıştık.Beria yanımıza gelmişti , gün boyunu beraber geçirmiştik.Bu sefer onlara gerçekten yakınlaşmıştım. Gece uyumamış film seyretmiştik. Eren arada yanımıza gelip şakalaşıyordu .

Baran arada yanımızdan geçiyordu selam vermiyor kahvesini alıp gidiyordu. Sabaha karşı uyuya kalmıştık.Sabah Beria ve Duygun, Beria nın annesine ziyarete gitmişlerdi. Eren ,Çınar ile Yakup için bir yere gitti. Baran hala odasındaydı dışarı hiç çıkmamıştı.

Odama geçtim.Yatakta kitap okuyordum.Bir süre sorna ofise gittim. Tabak taki meyvelerden bir üzüm ağızıma attım.Elimdeki telefondan Erenin saatlerce araştırmasına rağmen Çınar ve Yakup la ilgi birşey varmı diye bakıyordum . O sırada Çınarın fotoğrafını gördüm hafif yuvarlak bir yüzü vardı,dağınık saçları ve benimkine yakın mavi gözleri vardı.

Gözlerimi devirdim.Fotoğrafa daha yakından baktığımda göğsündeki yarayı gördüm.Kendi kedime kahkaha atmaya başladım,bir tane dah üzüm aldım ve onuda çiğnedim.

Kara üzümleri çok severdim ve bir tane daha yedim.Bir tane daha sonra üzümü havaya attım ağzımla yakaladım üzümle oynamayı çok severdim bir üzümü tekrar havaya attım ve düşmesini bekliyordum fakat bir el üzümü tuttu.

Bu Barandı,elindeki üzümü ağızına attı ve yanıma oturdu. Koltuğa iyice yaslandı ,gözlerime baktı ardından "Çınar ın göğüs kafesini ne zaman, nasıl kırdın?" diye sordu neden sorduğuna anlam veremedim.Meyve tabağına bakıp cevapladım " Hapisaneye girmeden önce beni yakalamıştı , onu silahla ateş ettim ve ordan kaçtım "dedim.

Kafasını salladı,baktığım meyve tabağından bir üzüm aldı.Sinir olmuştum meyvelerden en sevdiğimi keyifle yemişti onu ben yiyecektim . Üzümünü bitirince bana baktı "Bekir seni korumam için beni görevlendirdi" dedi.Hala üzüm için kızgındım "Kendi başımın çaresine bakarım" dedim fakat bakamazdım Çınara yakalanmam an meselesiydi.Baran güldü " Çınara üzüm atarak mı kendini koruyacaksın?"dedi.

Çaresizce bir şey diyemedim.Bir süre sessizlik oldu ardından Baranın telefonu çaldı,Baran telefonu açıp "efendim" dedi ardından hareketlendi "Ne ,nasıl olur tamam hemen geliyoruz" bir şeymi olmuştu Barana baktım o da bana bakıp "Duygun u kaçırmışlar"dedi.Duygunu nasıl rehin olıyorlardı? Koşarak arabaya binmiştik.

                                 🥊

Loading...
0%