Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8.Operasyon

@nsh.kose

  

Vebalar gizemlerle doluydu her an başka bir süprizle karşılaşıyordum. Herkes bir şeyler saklıyordu ve bunlar teker teker ortaya çıkıyordu hepsi yavaşça çözülüyordu hepsini öğrenecektim fakat bu sefer aralarına bir daha geldi. Birkişi daha Vebalardaydı . Bu adam cidden kimdi? Baran'la aynı soy adı vardı kardeşi miyidi? Abisi? İkizi? Üvey kardeşi? Kuzeni? Kimdi bu adam.

Ertuğ nun elini tuttum. Bu adam Baranın tersi neşeliydi hep pozitifti. Bu Veba Doktoruydu o odanın boş olduğunu sanıyordum. Elimi yavaşça çektim. Ertuğ elini indirip " Baran nın abisiyim" dedi. Baran düz bir sesle "Abim değilsin ruh hastası aramızda 25 gün var sadece"dedi. Nasıl yani ikiz de değilleri kardeşte değillerdi. Doğrusu ikizdiler fakat aralarında 25 gün mü vardı? Bu nasıl oluyordu?.

Ertuğ ellerini paltosunun ceplerine koydu "Hiç değişmemişsin" dedi. Ben onlara bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Baran arabaya doğru ilerledi "Hadi gidelim" dedi sert bir şekilde. Ertuğ da arabasına gitti. Arabaya bindiğimde Baran ıslak saçlarını düzeltiyordu.

                                    🕊

Geldiğimizde Beria ve Eren ofisteydi. Beria " Sen yaşıyor muydun be ceset" dedi bize doğru yürürken Ertuğ " Sana dokuz canlı olduğumu söylemiştim" dedi. Bir birilerine sıkıca sarıldılar. Beria kısa olduğu için Ertuğ eğilmişti. Eren kalkıp "Bizim mezar ayaklanmış" dedi. Duygun mutfaktan geldiğinde etraf kurabiye kokmuştu, masaya bırakıp oda Ertuğ ya selam verdi. Hep beraber oturduk. Kafamdan niye Ertuğ ya böyle seslendiklerini düşünüyordum.

Beria düşündüğümü anladığında " Ertuğ ve Baran ikizler fakat aralarında 25 gün fark var. Ertuğ Veba Doktoru onunla en son yaptığımız iş sebebiyle sahte bir mezar yaptırdık. Bu sebeple bir aydır yoktu" dedi fısıldayarak.

Baran ve Ertuğ aynı koltukta oturuyordu. Karşımda Eren ve Duygun vardı. Beni yanımda ise Beria oturuyordu. Eren Ertuğ ya o yokken olanları anlatıyordu " Alev geldikten sorna bir baskın yaptık. Adamın biri Alevi göğüs kafesinden vuruldu meğerse Aleve önceden bulaşan Çınar diye biri yapmış arkadaşıda Duyguna göz koydu piç. Duygunu kaçırdılar ama gördüğün gibi geri getirdik. Alev çok küçük bir sinirden 3 adam öldürüp Duyguna bulaşan adamı delik deşik etmiş" dedi alayla.

Ertuğ şaşkın gözlerle bana bakıyordu "Kızım senden korkulur yarın benide vurursun" dedi. O kadar kötü birisi değildim ona bakarak " Sadece sinirlendim" dedim. Baran "Sadece" diyerek dediğimi tekrar etti. Beria ortamı yumuşatmak için masadan bir kurabiye alıp ağızıma tıktı, ağzımda kurabiyeyle Beria ya bakıyordum hemen bende bir kurabiye alıp Beria nın ağızına tıktım. Baran hariç herkes gülüyordu. Eren masaya yaklaşarak " Bir satım var yarın iyi çalışmamız lazım Beria ve Ben silah atışları için arazide olucaz.Duygun sen atacağım mekanın güvenlik kameralarına sız. Ertuğ, Baran ve Alev boks için biraz çalışın ihtiyacımız olucak ve Alevin durmunu bakacaksınız " dedi. Göğsümdeki acı dinmişti ama boks yaparken cidden acıyacaktı.

                                🕊

Odamdaydım yatağın üstünde oturuyordum. Yatağın üstünde pansuman mazemeleri dağılmıştı. Göğsümdeki dikişi çıkarıyordum her dikişi çıkardığımda daha çok acıyordu. Hastaneye gidecek vaktim yoktu. Dikiş iplerini çıkarıp pamuk bastırıyordum. Gece boyu bunu yaptım ve kitap okumuştum. Ofise geldiğimde Duygun herşeyi hazırlamıştı. Kahvaltı yaptıktan sorna üstümdeki kazağı çıkarıp siyah tişört giydikten sorna arabaya binmiştik.

Önceden geldiğimiz mekana gelmiştik aynı odadaydık. Elime Karga amblemi boks eldivenini geçirdim. Baram karşıma geçti Ertuğ bizi izliyordu. Aslında yaram acımıyordu. Yüzüme yumruk atacaktı yüzümü kapatıp engel oldum karaciğerine hamle yaptım fakat kaçtı. Üstüne bir kaç yumruk attım fakat kendini korumuştu. Aynı şeyi bana yaptığında karnına yumruk geçirmiştim fakat etkilememişti.

Yaralı olduğum için sürekli başıma vuruyordu aniden eğilip bacağıma vurduğunda düşecektim tekrar karaciğerine vurdum ardından hızlıca başına vuracaktım ki aniden göğsümündeki ağrı şiddetlendi. Baran aniden beni kucağına aldı. Ağrı nefes bile aldırmayacak hale geldi. Baran beni deri koltuğa yatırdı. Bu acıya katlanmak zorundaydım. Derin bir nefes aldım, acıdan kapattığım gözlerimi açtığımda Baran hür dikkat bana bakıyordu kalkamıyordum hala acıyordu.

Kendimi zorlayarak koltuğa oturduğumda az ilerdeki Ertuğ bana bakıyordu yüzündeki ifade sanki ben değilde o yaralanmış gibiydi bana dehşetle bakıyordu gözleri nerdeyse çıkacak gibiydi sanki mide bulandırıcı bir yemeğe bakıyordu. Baranın gözleri üzerimdeydi. Üzerindeki kolsuz kıyafet kol kaslarını görmemi sağlıyordu. Baran "İyi misin?"diye soru düz bir sesle.

Kafamı salladım, gözüm tekrar Ertuğ ya dönünce hala aynı şekilde bakıyordu cidden bu nasıl bir bakıştı. Baranda Ertuğ nun bakışını görünce bir şeyler anlamıştı .Baran elini bana doğru uzattı elini tuttum ve ayağı kalktığımda Ertuğ u umursamayarak "Bir kez daha " dedim. Baran başını salladı.

Uzunca bir süre çalıştık arada göğüsüm acısa Baran beni koltuğa yatırım düzelmemi bekliyordu. İlk başta Ertuğ aynı bakışı sergiledi ama o da alışmıştı . Cidden kaç tane ceset görmüştü bana bu garip bakışı ne içindi?

Su içtikten sorna saate baktım geç olmuştu. Barana gitmek için hareket yaptığımda kafasıyla onayladı. Arabaya bindiğimizde telefonum titredi , telefonu elime alıp baktım. Bir mesaj gelmişti bilmediğim bir numaraydı fotoğraf vardı fotoğrafta babam arabanın içinde her tarafı kandı saçlarının arasından kanlar akıyordu . Yakınlaştırınca elindeki telefonu gördüm ben arıyordum.

Araba ise param parça hale gelmişti. Bu fotoğrafı Yakub atmış olmalıydı. Benimle uğraşıyordu bunun sonu kötü olucağını o da biliyordu.Baran telefona baktığımı görünce "Bir şey mi oldu?"diye sordu. Hemen telefonu kapattım ve kafamı olumsuz anlamda salladım. Yola baktım hala babamın o halini düşünüyordum.

Eve geldiğimizde Eren ve Beria yeni gelmişlerdi. Akşam yemekten sorna Eren ve Baran planı anlatacaktı. Eren "Gireceğimiz kulüpte bir çok kişi olucak. Büyük bir satım olucak toplantı mekanın üst katında olacak."dedi ve Beria ya baktı "Beria ve ben Garson olarak gidicez. Ben üst katta Beria alt kattan gezinecek" dedi.

Bakışlarını Ertuğ ve Duyguna baktı "Siz ikiniz alt katta olucak sanki orada tanışıyormuş gibi davranacaksınız. Baran ve Alev siz üst kattan karı koca rolü yapacaksınız" sesi düzdü. Gözlerimi fal taşı gibi açtım. Ne yanı biz Karı Koca mı olacaktık, ben KARI mı olacaktım -KARI-. Baranda şaşırmıştı ama o sert bakışları yüzünden pek anlaşılmıyordu. Eren devam etti" Üst kattaki adamlar özel eğitim almış dikkatli olun."dedi . Eren kalan küçük ayrıntıları anlattı ve sonunda odaya girmiştim.

Ben nasıl bir kuyunun içine düşmüştüm. Yakub peşimi bırakmıyacaktı . Bu operasyon beni zorlayacaktı . Elime telefonu alıp fotoğrafa baktım . Yavaşça yatağa uzandım ve ışıkları kapattım. Babamın o fotoğrafına dona kalmıştım.

                                 🕊

Beria operasyon içim bir kaç elbise ve yüzüğü getirmişti. Temiz bir duştan çıktıktan sorna saçlarımı özenle taradım yüzüme hafif bir makyaj yapıp kırmızı ruj sürmüştüm kırmızı mini elbiseyi denemiştim fakat beli bana bol gelmişti diğer elbiseler baktığımda beyaz mini beli açık saten elbiseyi gözüme kestirdim beli bana oluyordu.

Altına beyaz parıltılı topuklu ayakkabı giydim. Dolabımdaki beyaz çantayı almıştım içine eşyalarımı ve silahımı yerleştirdim yüzüğü parmağıma taktım. Ofise girdiğimde Eren garson kostümünü düzeltiyordu. Beria da aynı şeyi giymişti. Duygun parlak göğüs dekolteli siyah elbise giymişti. Sarı saçlarını dalgandırmıştı .

Ertuğ beyaz gömlek siyah ceket siyah pantolon giymişti gömleğinin iki düğmesi açıktı. Baran siyah pantolan ve siyah gömlek giymişti gömleği Ertuğ dan daha açıktı. Duygun bana " Çok güzel olmuşsun" dediğinde " Sende çok güzelsin" dediğimde gülümsedi. Baran ve Ben arabaya binmiştik diğerleri başka arabayla gelecekti .

Mekana gelmiştik. Şık bir mekandı araban çıkıp içeri doğru yürürken Baran beni belimden tutup kendine doğru çekti. İçeri girdiğimizde bazıları dans ediyor bazıları da masa başımdaydı. İlerideki merdivenden usulca çıktı. Baranın eli hala belim deydi , kolu sırtıma değiyordu. Üst kat ışıltılıydı kenarda müzik orkestrası vardı. Kadınların hepsi parlak gösterişli giyinmişti. Sesizce masaya geçtik. Baran hala belimi bırakmamıştı. Yanımıza bir çift geldi.

Kadının vücudunu saran kırmızı bir elbise ve aynı renk ruju vardı. Siyah dalgalı saçlarıyla elini bana uzattı "Merhaba ben Ezgi" dedi. Elini tutum gözleri üstümdeki elbise deydi ardından göğsümdeki yaraya gitti. Ben " Ben Alev" dedim. Ezgi bana bakarak " Memnun oldum."dedi. Barana dibimde bir Ezginin yanındaki adamla sohbet ediyordu .

Ezgi Baran ve bana bakarak " Ne zamandır evlisiniz?"dediğinde . Bu soru bana bir garip gelmişti. Baran beni kendine yaklaştırıp " dokuzuncu ayındayız" dedi. Baran yanağıma küçük bir öpücük bırakıp gitti. BARAN BENİ ÖPTÜ.

Ben şaşkın bir şekilde Baranın arkasından bakıyordum .Ezgi gülümseyip ilerdeki garsonu çağırdı yaklaşınca Eren olduğunu anladım. Ezgi Erenin elindeki tepsiden bir bardak votka aldı. Bende Erene bakıyordum ardından viski dolu kadehi elime aldım. Bir yudum aldım ve Masaya bıraktım. Eren yanımızdan gitti.

Ezgi ile havadan sudan konuşuyorduk , aradan Barana bakıyordum. Yanımıza bir adam gelmişti kumral saçları ve ela gözleri vardı. Adam bana bakıyordu en sonunda yanıma bir adım yaklaşıp " Merhaba sizi az önce fark ettim güzelliğiniz göz alıcı" dediğinde sadece gülümsedim ve kadehi ağızıma götürdüm.

Bu adam bana mı yürüyordu? Şu anda ağzının ortasına yumruk geçirebilirdim. Adam bir adım daha attı kedimi geriye çektim. Bu adam cidden bana yürüyordu. Parmağımdaki yüzükle oynamaya başladım fakat adam hiç oralı olmadı. Viski den bir yudum daha aldım.

Ezgi ye bakacaktım ki Ezgi gitmişti. Saçımda bir hareketlenme hissetmiştim bu şerefsiz saçımla oynuyordu. Bir anda belimi bir el sarıp kendine yapıştırdı. Bu Barandı adama çok ters bir şekilde bakıyordu. Baran beni öyle tutuyordu ki hareket edemiyordum. Baran sadece adama bakıyordu.

Sonunda satım için masaya doğru yürüyorduk . Uzun masaya oturduğumuzda Erenin bahsettiği Hikmet ayağı kalktı Başka bir garsonun getirdiği tepsideki tüpü aldı içinde siyah toz vardı "Bu mal kendimiz ürettik etkisi uzun sürüyor başka bir yerde benzeri yok" dediğinde bir kaç kişin kaç tüp alacağını söylüyordu Ereni Hikmetin arkasında görünce hemen çantamdan silahı çıkarıp sakladım.

Eren Hikmeti sırtından vurdu susturucu yüzünden ses çıkmadı o sırada bende susturucumu takıp bir kaç kişiye ateş ettim arkamda Baranda ateş ediyordu. Ayağı kalkım üstüme doğru koşan güvenliğe bakıyordum tam yumruk atacakken eğilip karnına yumruk attım ve bacağına vurarak yer düşürmüştüm kafasına sıktım.

Üstümdeki elbiseyle hiç rahat edemiyordum . Baran çoktan iki güvenliği indirmişti. Son bir tame adam kalmış bana doğru yürü yordu. Adam gelir gelmez yüzüne yumruğu geçirdim.

Karnına dizimi geçirmiştim adam yere düştüğünde karnına tekmeler savurdum. Eren ve Barana doğru yürürken arkamdan bir el gelip ağzımı kapattı adamdan kurtulmaya çalışırken bir masanın örtüsünü çektim kadehler kırılma sesiyle Baran ve Eren bana baktı. Baran hızla koşup arkamdaki adama çok sert bi yumruğu geçirdi. Adam beni sonunda bırakmıştı. Baran yere düşen adamı yakasından tutup bir kaç yumruk attı.

Adamın yüzü dağılmıştı. Baran adamın yakasını bıraktığında Beria , Duygun ve Ertuğ gelmişti. Koridorda ilerliyorduk . Eren eliyle kapıya yöneldi kapı kilitliydi. Duygun kapının önüne diz çöktü eliyle çantasını karıştırıp iki metal çubuk anahtar deliğine soktu. Bir süre sorna kapıyı açabilmişti odadaki tüpleri çıkaramazdık bizi fark ederlerdi. Eren odadan çıktı.

Biz ise tüplere bakıyorduk. Eren geri geldiğinde elinde ki bir benzin bidonu tutuyordu odanın her tarafına döktü biz sadece Ereni izliyorduk. Eren yanımıza gelerek cebindeki çakmağı çıkarıp yaktı ve odanın tam ortasına attı. Etraf alev almıştı. Usulca kulüpten çıktık. Eve doğru Baran la gidiyorduk çantamdaki telefon titredi. Çantadan telefonu çıkardığımda Yakub bir fotoğraf göndermişti. Ben fotoğrafa şaşkın bir şekilde bakıyordum. Fotoğraf az önce çekilmişti Baranın eli belimdeydi ve Baran beni yanağımdan öpüyordu.

Bu fotoğrafı Çınar görmüşse saatlerce ağlayıp bana birşey yapacaktı. Diğerleri önümüzde ilerliyordu. Pencereden arka tarafa baktığımda hiç bir şey görememiştim. Baran soğuk sesiyle " Takip edildiğimizin farkındayım" dedi. Tekrar baktığımda bizden uzak olsada bir araba gördüm. Ne yapacaktım? Hemen çantamı karıştırıp silah ve mermileri çıkardım.

Silahı doldurduğumda Barana baktım çok rahattı yada öyle gösteriyordu. Fakat telefondaki fotoğrafı görse oda sakin kalamazdı. Barana bakarak " Hızlanmalıyız" dedim . Baran " Hızlanırsak dikkat çekeriz " dedi. Aniden silah patlama sesi geldi ve ardından bir kaç tane daha. Kafamı hafifçe eğdim ve silahı sıkıca tuttum.

Arabanın arak camı parçalanmıştı. Silahı pencereden çıkarıp ateş ettim. Ardından bir kaç kez daha sıktım. Birisinin inleme sesini duyunca vura bildiğimi anladım. Tekrar ateş etmeye başladıklarında. Bende karşılık verecektim fakat mermi bitmişti. Hızla çantamı karıştırmaya başladım. Sadece bir tane mermi bulabildim.

Hemen silaha yerleştirip vücudumu pencereden çıkarıp dikkatlice ateş ettim. Isabet ettiğine bakmadan geriye doğru düştüm. Baran beni öyle hızlı çekmişti ki kafam kucağına sert bir şekilde düştü. Baran tepkisiz yola bakıyordu sorna aniden döndüğünü fark ettim. Kaşları çatık ağızı düz bir haldeydi. Baranın kucağımdan kafamı kaldırıp arka tarafa baktım.

Gitmişlerdi, yağmur yağmaya başlamıştı. Ormanlık alana girmiştik. Karanlığın içerisinde ilerliyorduk. Karşımıza iki yol çıkmıştı bir yukarıya diğeride şehre iniyordu. Baran arabayı yukarı sürdü. " Nereye gidiyoruz?". "Hala bizi takip ediyor olabilirler eve gitmemiz hepimizi tehlikeye atar "dedi. Haklıydı.

Arka taraftaki camların bazıları elime batmıştı. Elbisem e bir kaç kan lekesi vardı. Elimdeki cam kesikleri gözümdeki yaraya benziyordu. Sanki bu yaralarıda annem yapmış gibi hissediyordum.

Yolun ilerisinde bir dağ evi gördüm. Baran evin önüne arabayı durdurup önümdeki kaputu açım bir anahtar aldı. Arabadan çıktığımda saçlarımı düzelttim. Kapıya doğru yürümeye başladım. Baran kapıyı açınca içeriye girdik. Girdiğimde büyük bir salon vardı sağ tarafta bir açık mutfak vardı. Herşey yerli yerinde ter temizdi. Baran " Yukarıdaki ilk oda Beria nın odası temiz kıyafet bulabilirsin" dedi.

Baran salona doğru yürürken. Bende üst kata çıktım. Odaya girdiğimde yatağa oturdum ve ayağımdaki topluluklarımı çıkardım. Dikkatimi yatağın kenarındaki fotoğraf çekti fotoğrafı elime aldım. Fotoğraf gece bir havuz kenarında çekilmişti.

Beria kamerayı tutuyordu. Duygun üstünde mini bir bordo hoş bir elbise giymişti. Ertuğ ve Eren yan yana duruyordu. Ertuğ Ereni havuza ittiriyordu ve eğlendikleri belliydi. Baran sim siyah bir takım içindeydi elinin bir cebinde diğer elinde şarap tutuyordu ve fazlasıyla yakışıklıydı.

Fotoğrafı yerine koyup dolabı açtım beyaz eşofman takımını ve beyaz bir ayakkabı giydim. Merdivenlerden inerken Baranın soğuk sesini duydum "O adamı bul kalanı bana ait". Duraksadım Baran tekrar konuşmaya başladı "O zaman babasını da getir" dedi. Merdivenlerden indiğimde Baran telefonu kenara koyup yanındaki şömineyi yaktı. Koltuğa oturdum.

Baranda karşıma geçti. Uzun bir sessizlikten bu sessizliği ben bozdum " Vebalar, ne zamandır beraberesiniz?" Beran "Uzun zaman dır" dedi. Ayağa kalktım şömineye doğru eğildim "Başka üyeniz varmı?"dedim alayla. Ayağı kalktı. Beran da ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı "Varr-dı" dedi beni şaşırtarak.

Merakla "Kim?"dedim. Baran aniden beni duvarla arasına sıkıştırdı. Gözleri parlıyordu "Bilmek istediğine eminmisin?"dedi. Neden bu soruyu sormuştu. Kaçamıyordum yüzümle arasında çok az kalmıştı. Kafamı sallayarak onay verdim. Baran geri çekilip koltuğa oturdu " Eminsen söylüyorum. Baban " dedi.

Loading...
0%