Yeni Üyelik
27.
Bölüm

Bölüm 24

@nuperi

Alp’i zor da olsa sınıfa çıkarmayı başarmıştık. Hepimiz kendi sıralarımıza oturduğumuzda ders zilinin çalmasına beş dakika vardı. “Dışarı çıksak mı?” Dedi, Ceren. “Bilmem.” Deyi, omzumu silktim. Alp’i bu durumda bırakmak ne kadar doğru olurdu?

 

Yaman’la bakıştım, “Zil çalacak birazdan.” Dedi. Onu onaylayan mırıltılar çıkardım. Ceren’in yüzü düşmüştü, “Lavaboya gidelim o zaman.” Dedi. Onun üzülmesini istemediğimden hemen onayladım. “Geliyorum.” Deyip ayaklandığımda Alp’in yarım ağız konuştuğunu işittim.

 

“Kardeşim ben çocuk muyum?” Dedi.

 

Hep bir ağızdan,”Evet.” Demiştik. Bunu beklemediğimiz için aynı anda güldük. “Hiç yetişkin gibi davrandığını göremedik, kusura bakma kardeşim.” Dedi, Yaman elini Alp’in omzuna atmış onu pohpohlayan tavırla.

 

“Geç kalmayın ilk ders matematikçiyle.” Dedi, Yaman. Elimle baş parmağımı kaldırıp okey işareti yaptım. “Tamamdır patron!” Diye bağırdım, sınıfın çıkışında.

 

Ceren hala Faruk’a tiripliydi. Nasıl kendini affettirecek, doğrusu çok merak ediyordum. Önerdiğim ilk yol elinde patlamıştı gerçi aptallığı olmasaydı böyle olmazdı da neyse!

 

Koluna girip onu kendime pelesenk ettim. Sıkıştığını belirten sesler çıkarsa da koluna iyice sarıldım.

 

“Faruk’la konuştun mu?” Dedim. Kaş, göz işareti yapmıştım o ise bu hareketime göz devirmişti

 

“Ne konuşacağım onunla?” Dedi, omzunu silkip. Hala tripliydi.

 

“İyi yapıyorsun. Anlasın hatasını da bir daha nasıl konuşması gerektiğini anlasın.”

 

Koridorda bir sürü öğrenci çantasıyla kendi sınıflarına ilerliyordu. Yanımızdan geçen tanıdığım arkadaşlarım selam veriyordu, her biriyle teker teker selamlaşıp yolumuza devam ediyorduk. “Ben ona göstereceğim, pisliğe bak. Kendi kararlarımı kendim veremiyormuşum. Bak sen!” Dedi.

 

Omzunu okşadım. “Bildiğimiz Faruk işte.” Dedim.

 

“Onu varya asla affetmeyeceğim.” Ona döndüm. Biraz fazla abartmıştı sanki. “Ne? Ne bakıyorsun öyle ya? Haklıyım.” Dedi, bakışlarımdaki anlamı görüp.

 

“Haklısın da…” Dedim ancak sözümü yarıda kesen bir şey olmuştu. Omzumda adete bıçak saplanmışcasına bir acı hissettim.

 

“Önüne baksana be!” Diye bir çemkiriş duydum. “Kusura bakma.” Dedi ve kafasını öne eğdi. “Ne kusura bakma, arkadaşımın canını acıttın.” Dedi. Elimi omzuma koyup acıyan yeri sıktım.

 

Resmen iki metrelik bir kurşun yemiştim. Ceren’in kolunu tuttum, kafamı iki yana salladım ve bana çarpan çocuğa döndüm. “Sen iyi misin?” Dedim.

 

Kafasını salladı, bana endişeyle bakıyordu. Bakışlarındaki tanıdık telaş içimi acıttı, nedensizce. “İyiyim, sen iyi misin?” Kafamı salladım. “Heyy! Özür dilesene!” Dedi, Ceren elini çocuğun önüne sallayıp.

 

“Ceren.” Dedim tıslar gibi. Bu kadar üstüne gitmeye gerek var mıydı?

 

Bana çarpan çocuk gözlüğünü düzeltip bakışlarını Ceren’in elinden bana çevirdi. “Kusura bakma.” Dedi.

 

“Önemli değil daha dikkatli ol.” Deyip gülümsedim. Kısa bir an duraksasa da yürümeye devam etti.

 

“Ne Ceren diyorsun? Böylelerine yüz verirsen tepene çıkar.” Dedi. Kolundaki kolumu çektim, acısı yavaş yavaş geçiyordu. “Böyleleri derken?” Dedim. Kaşlarımı çarmıştım.

 

“Böyleleri işte canım.” Daha fazla uzatmamak için sustum.

 

“Aa selam.”

 

“Selam.”

 

“Selam, tatlım. Naber ya Günaydın bu arada.” Bir dakika bu kızla biz konuşmuyorduk ki, Ceren ne zaman bu kadar samimi olmuştu?

 

“Günaydın, iyi senden?”

 

“İyi bende, lavaboya gidiyoruz sende gelsene.” Ne? Bana sormadı bile!

 

Bakışlarım ikisi arasında mekik dokurken zorla yutkunmaya çalıştım. Bu kız geçen yıl benim hakkımda bütün okulda yalan bir dedikodu çıkarmıştı.

 

Neymiş, benim ailem varlıklı olduğu için dersime giren tüm öğretmenler para verip notlsrımı yükseltiyormuş!

 

Şeytanın bile aklına gelmeyen türden bu iftiraya haliyle tüm okul inanmış hepsi bu konu yüzünden üzerime gelmişti. Neyse ki müdürün açıklaması sonucunda okları üzerimden atabilmiştim.

 

Ama bu iftirayı ben karşılıksız bırakırmıydım? Asla! Bu kızı tuttuğum yerde saçını başını yolmuştum, kınama cezası alsam da asla pişmanlık duymadım.

 

Okulda dedikodu çıkaracağı kişileri iyi seçsin, ben diğerlerine benzemem!

 

Bürün edebimle ona dayak atmış olsam da kimi zaman neden böyle bir şey yapıyor da sorgulamıyor değildim.

 

Ne gerek vardı, kendi seviyemde bile değildi. Çakma sarı, diye geçirdim içimden.

 

 

Sonunda konuşmaları bitip beni hatırladığında konuştum, “Hayırdır, ne ayak?” Dedim, göz kırparak.

 

“Hiç, kötü biri değilmiş ya. Tanıyınca sevdim.”

 

 

Merhabalarr

 

Nasılız?

 

Hayat nasıl gidiyor, okul başladı ve çok heyecanlıyım çünkü sonunda benim de okulum açıldııı.

 

 

Bölüm hakkında düşüncelerinizi mutlaka bekliyorum🥸

 

Sizce gelecek bölümde bilinmeyenin süprizi ne olacak🤨🤨

 

Ceren neden böyle yaptı?

Bb♥️

 

 

 

 

Loading...
0%