Aradan 2 hafta geçmişti İstanbula geri dönmüştük. İstanbuldayken kafamız eskisinden daha rahattı. En azından başımızda büyük bela yoktu. Yeni güneş doğmuştu. İlk ben uyanmıştım. Burak hala uyuyordu. Güzel bir kahvaltı yapmaya giriştim. Balkonumuzda güzel bir kahvaltı yapacaktık. Balkonumuzda deniz manzarası uzaktan gözüküyordu önümüzdeki ağaç biraz engellesede güzel görünüyordu. Bej koltuklarımızın yanında büyük bir salıncak vardı. Onun dışında her yerde saksıda çiçekler vardı.

"günaydın hayatım." dedi arkamdan bir ses. Arkama döndüğümde ayakta zar zor duran sevgilimi gördüm.

"sanada gün aymamış bakıyorum ayakta uyuyorsun git duş al da gel." dedim yanından geçerken yanağına bir öpücük kondurdum.

"tamam."dedi uykulu sesi ile.

Kahvaltılıkları balkonumuzdaki masaya yerleştirmiştim oturmuş Burapın gelmesini bekliyordum.

Güzel güzel kahvaltı yaptıktan sonra çay içiyorduk.

"sana yakın zamanda bir sürprizim var. " dedi Burak.

"neymiş sürprizin?"

"Süpriz işte. "dedi beni meraklandırmaya çalışıyordu.

Akşam olmuştu bugün yemeği dışarıda yiyecektik. Hazırlanmak için dolabımın önüne geçtim siyah hafif dekolteli bir elbise giydim. Hafif bir makyaj yaptım. Siyah altın zincirli bir çanta ve siyah topuklu ayakkabı giydikten sonra hazırdım.

Koridora gittiğimde Burak'ın siyah gömlek ve siyah kumaş pantolon giydiğini gördüm her haliyle karizmatikti benim sevgilim.

Restorana girdiğimizde acayip lüks bir hava yakaladım. Güzel bir yerdi hemde çok güzel. Ortada bir masaya yönlendirdiler kapıda duran adamlar. Mumlar masada zarif gözüküyordu. Birden Burak arkama geçip sandalyeyi oturmam için çekmişti. Çok sevmiştim bu nezaketini centilmendi benim sevgilim.

Arka fonda gelen müzik çatal bıçak sesleri. Ben ve Burak.

Sonradan Burak hiç beklemediğim bir şekilde ayağa kalktı sonradan cebinden birşey çıkardı ve dizinin üstüne çöktü.

"benimle evlenir misin hayatımı kendi güzelliğinle güzelleştirir misin?" dedi mutluluktan gözlerimden yaşlar akıyordu.

Sonradan bir pasta geldi. Üstünde mumlar vardı ve üstünde "doğum günün kutlu olsun hayatım benimle evlenir misin?" yazıyordu. Doğru ya bugün 10 ağustostu ve bugün benim doğum günümdü resmen unutmuştum nasıl olurdu bu.

Herkes bize bakıyordu gülümseyerek.

"evet evet evet" diye bağırdım mutluluktan artık hıçkırıklarla ağlıyordum.

Sonradan yüzüğü parmağıma taktı Burak pastayı önüme koydular dilek tuttum "beni bırakmasın." ve üfledim mumu herkes alkışlıyordu. Sonradan Burak'a sarıldım.

​​​​​