İyi okumalar 💜

Kulaklarımda yankılanan alrmın sesiyle gözlerimi açtım. Elimi telefonuma uztıp alrmı kapattım. Yatakta biraz daha beklerken saate baktım 7'yi geçiyordu. Hızla yataktan kalktım. Önce güzelce elimi yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra tekrar odama geçtim kıyafet dolabına ilerleyip ne var ne yok diye baktım. Sonunda birini şeçip giyinmeye başladım. Dün akşam bir mesaj daha gelmiş ve benden saat 9'da işte olmamı istemişlerdi.

Son olarak gömleğimi pantolonumun arasına sıkıştırdıktan sonra boy aynasından kendime baktım. Giydiğim siyah pantolon ve beyaz gömlek tamda birbirine uymuştu. Sonra saçlarıma geçip güzelce taradım ve yukardan at kuyruğu yaptım. Son olarak bir saat ve küçükken ikizimle beraber aldığımız bilekliği taktım ve odadan çıktım merdivenlerden inerken kol saatime baktım tam sekiz olmuştu. Mutfağa girince Edwardı gördüm. Sanırım o da işe gidecekti. Kendime bir bardak su doldururken konuştum

"Günaydın"

"Sana da günaydın" diyip gülümsedi Edward.

Suyumu içtikten sonra Edward'ın hazırladığı masaya baktım "yine yapmışsın bir şeyler"

O da kafasını sallayıp "kendime hazırladım sonuçta" diyince kaşlarımı çatıp"hey bende yemek istiyorum"

Edward gülüp"şaka yaptım tabiki yiyebilirsin" diyince sandalyeye oturdum ve beraber yemeğe başladık.

Edward gittikten sonra bende kalkıp evden çıktım. Garaja yönelip yamah R6 motorsikletime bindim kaskımıda takıp çalıştırıp garajdan çıktım. Yola çıkınca gaza yüklenip hızla sürmeye başladım.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Yaklaşık bir saat sonra evin yanına gelince durup, indim. Kaskımıda çıkararak yanına koydum. Anahtarı cebime atıp bahçeye doğru yürüdüm. Bahçede yaklaşık beş altı tane koruma vardı. Kapıdan giriş yapınca bir koruma gelip beni durdurdu. Korumaya baktım "Kimsiniz" diye bir soru yöneltti "burada yeni başlayan korumalardan biriyim"

Cevap vermeyince ve önümden çekilmeyince cebimden telefonumu çıkarıp dün attıkları mesajları gösterdim. Mesajlar la bakıp okuyunca elini önümden çekti. Ben yürümeye başlayınca o da arkamdan geliyordu ve telefonla biriyle konuşuyordu. Lapıya gelince ben çalmadan kapı açıldı arkamdaki koruma "girin" diyince girdim. Kocaman bir evdi. Ev kahvenin tonları ve beyaz renkleriyle döşenmişti. Korumayla beraber bir yere gittik geldiğimiz yere bakınca salon olduğunu anladım. Koltukta bir kadın ve bir adam oturuyordu. Bunlar Simon ve Olivya Swian'dı.

İlk konuşan Olivia oldu "Merhaba" dedi. Bende onların çalşanı olduğum için biraz eğilip selam verdim. Sonra Simon konuştu "bu koruması olacağın oğlum hakkında bilgiler" bir dosyayı ortadaki masanın üzerine attı" onun yakın koruması olacağın için bunlar gerekli, al" diyerek gözleriyle masanın üzerindeki dosyayı işaret etti. Gidip dosyayı aldım "Louis birazdan gelir hazır olsan iyi olur şimdi gidebilirsin" dedi ve kahvesinden bir yudum aldı. Arkamdaki koruma hala beklediği için beraber tekrar dışarı çıktık. Koruma "Durun" diyince durdum "Louis bey birazdan gelir onu bekleyin" kafamı salladım. O gelene kadar bende dosyayı açıp baktım. O sırada koruma tekrar konuştu "araba sürmeyi biliyor musunuz?"

"Evet biliyorum"

"İyi…bu arada ben Gawen Limaro burada diğer korumaların başıyım" elini uzattı bende elini sıkıp"Maria, Maria Willians"

Konuşmamız son bulunca dosyayı okumaya devam edicektim ki Gawen'ın "Louis bey, günaydın efendim" dediğini duydum o tarafa dönüp bende eğilerek selam verdim. Yanımızdan geçip gidince kafalarımızı kaldırdık Gawen bir anahtar uzatarak "al bunu ve peşinden git arabayı sen sürüceksin" anahtarı alarak hızla arkasından yürümeye başladım. Benimle beraber üç koruma daha geldi ben ve Louis bey bir arabaya binerken diğer üç koruma diğer arabaya bindi. Arabayı sürerken aynadan Louis beye baktım. Bir dosya elindeydi ve dikatle dosyaya bakıyordu. Başını dosyadan kaldırmadan soğuk bir sesle konuştu "neye bakıyorsun?"

"Ah yok bir şey efendim" dedim yola bakarak.

"Yeni mi işe alımdın?"

"Evet efendim"

"Tanıt kendini" soğuk sesiyle hala konuşuyordu

"Maria Willians"

"İyi, şirketin yerini biliyorsundur umarım"

"Evet efendim biliyorum" dedim konuşmamız son bulunca yola devam ettim.

Şirkete varınca arabayı durdurdum. İnip Louis bey'in kapısını açtım o da inip hızla şirkete girdi bende büyük adımlarla onu takip ediyordum. Koyu uzun saçlı (kaş bitiminde) kahverengi gözleri vardı. Uzun boylu ve yapılıydı da. Herneyse arkasından yürümeye devam ederken soğuk sesiyle tekrar konuştu "beni takip etmene gerek yok bir yere git ve orada bekle" diyince, durup onun gitmesini bekledim gözden kaybolunce bende gittiğim yolu tekrar geri döndüm. Tabi içimden konuşmayı ihmal etmiyordum manyağa bak sanki ben sana meraklıydım dua et intikam almaya geldim yoksa ben de bu işe kalkışmazdım"…

Son

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️