@nur_karaba77
|
2. BÖLÜM [GEÇMİŞE YOLCULUK] Gözlerimi açmaya çalışırken tanıdık olan o korkunç koku burnuma geldi . Yine aynı yerdeydim ve yine bir rüyaydı daha doğrusu gerçekleşmiş olan ve tekrar tekrar yaşanan bir kabustu. O gündeydim. Karanlık olan kan kokan, ihanetin keskin bıçağını sırtımda ilk defa ve bu kadar net acı verici şekilde hissettiğim yerdeydim . Bu kabusları çok sık sık görürdüm hatta neredeyse hemen hemen her günde denebilirdi artık alışmıştım . Psikiyatristim bu kabusların normal olduğunu yıllar önce yaşanan ağır travmanın bilinçaltında kalan etkisinden dolayı olduğunu bana yıllar önce söylemişti ve halada söylüyordu. Ama bu kabus farklıydı çok gerçekti. Ağzımdaki metalik kan tadını ,tenime deyen soğuk metali ,saçlarımı savuran rüzgarı ,vücudumdaki yaraların sızlamasını kanın sıcaklığını aynı anda soğukluğnu , korkuyu iliklerime kadar hissediyordum . Yeniden. Nenemin yanına gelip ona kışlık malzeme olarak yaptığı domates kavonozlarına yardım ediyordum . He birde ondan daha fazla pişmiş domatesi kavanozlara koyup kapatmaya çalışıyordum. O kadar rekabetçiydim yani!küçüklükten geliyordu bu rekabet hırsı. Yada babamdan geliyordu ... bilmiyordum. Küçüklüğümde Babamın telefondaki iş görüşmelerinden kağıtlarından ve bilgisayardan kafasını kaldırıp bana baktığını veya annemle ilgilendiğini hatırlamıyordum . Tabi son zamanlarda gizli kapaklı köşelerde yaptığı telefon görüşmeleri ,eve gelen gizemli kargolar , kim olduğu söyelnilmeyen gizli tutulan arkadaşlar. Bu kadar gizli iş amnemi kuşkulandırmıştı. Aldatıldığından şüpheleniyordu . Nerden bilebilirdiki eskiden aşık olduğu kocasının kendisini ve kızını geride birkaç teröristlerin iti olmak için terketmek istediğini nerden bilecekti. Yada katili olacağını. -Cemre kızımnhadi gel elini yıka . Bak sana kek yaptım yanında meyve suyuda var beraber yeriz + tamam nene geliyorum hemen . Senden daha fazlasını yaptım bu arada haberin olsun. Annemi kaybettiğimde tek mutlu olabildiğim yer nenemin yanıydı . Babam gibi her annemi özlediğimde susmamı istemez . Ağladığımda beni bir odaya kapatmaz,aç bırakmaz veya bağırıp ağzımı kapatmazdı. Onun ölüp gittiğini şuan toprağın altında çürüdüğünü kulağımın dibine kadar girip beni sağır edecek şekilde bağırarak söylemiyor ,annemin cennette olduğunu beni ordan görebildiğini ve çok sevdiğini söylerdi. Oradada hala çok güzel olduğunu beni gülerek izlediğini o yüzden ağlamamamı ağlarsam onunda anlayacağını gülersem hakaha atacağını söylerdi . O yüzden nenemin yanındayken hep gülerdim Babamın yanındaysa susar görünmez olurdum . Kekimi son parçasını ağzıma attım ve meyve suyumu kafama dikmiştimki bir ses beni içtiğim meyve suyunu boğazımdan aşağı indirmemem için adeta uyarmıştı. Sonrasındaysa zaten hepsini ağzımdan çıkarmış ve bardağı yere düşürüp kırmıştım. Çok yüksek bir sesti öyleki Babamın bana bağırırkenki sesinden daha yüksek . Bir silahtı bu. Tetikleyen bir adam ve arkasında silahla bekleyen 4 kişi vardı . Silahı tetikleyen Adam diğerlerine göre daha uzundu. Teni güneşten kızarmış ,gözleri vahşi bir aydınlıklar parlıyor, dudaklarıysa şeytanı bir biçimde yukarı kıvrılıyordu. Yanındaki adamlarsa onun aksine ciddi ve sinirli duruyordu. Biri hafif kumral diğeri gülümseyen adamın daha kısa boylu kopyası gibiyidi aynı siyah saçları ve uzun yüz hattına sahiplerdi . Kirli sakalları ve kaşlarının hafif kahverengiye çalması bile aynı tonlardaydı. Sanırım kardeşlerdi . Hala böyle düşünüyordum. Diğer iki adamdan biri sarı saçlıydı diğeri ise kumral. Hepsi birer şalvar ve üst giymişlerdi. Takım gibiyidi ama köylü takımı . Küçükken böyle demiştim içimden. Boğazlarına başladıkları puştuda beyaz siyah kareli atkı demiştim. Nenem birdenbire cesurca bir hareketle önüme geçip sanki beni saklayabilirmiş gibi saklamaya çalışmıştı. Bedenini bana gelebilecek her türlü tehlikeye karşı siper etmiş . Etten bir duvar olarak önüme kendisini dikmişti. En öndeki adam bize doğru yavaş adımlarla yaklaşmaya başladı. Çok korkmuştum . Hala korkuyordum. 1,…2,…3,…4,…5,… ve durdu . Bize tamı tamına 4 adım daha varken durdu. 4 adım 4 adım sonra buradaydı. Neden durmuştu? ne olucaktı? Sonunda nenem zorda olsa konuştu . "Ne istiyorsanız bizde yoktur. Nerden geldiyseniz oraya geri gidin. "Sesi çok cesurca ve kesintisiz çıkmıştı. Karşısında 4 tane silahlı adam duruyordu. Bir tanesi bile hiç silahı olmadan çıplak ellerle beni ve nenemi kolayca yere serebiliridi. Sonunda adamın sesi duyuldu kendisi gibiydi . Ürkütücü . "Bak yaşlı bunak . Bize arkanda sakladığın şu küçük veledi ver . Bizde sakince burdan gidelim . Yaşlı birisinin kanını bu yerdeki torağa akıtma hevesim yok bugün . Hmm ne diyorsun ? " demişti. Nenemi tehdit etmişti dimi? Onu öldürmek ve beni burdan alıp gitmek istiyordu . Neden. Ben hiçbirini tanımıyordum. Bana ne yapıcaklardı ? Babam kaybolduktan sonra tamamilen yalnız kalmıştım. Nenemde beni alıp yanına Ağrıya getirmişti. Aslında annem öldüğünden beri yalnızdım... "Kanımın son damalsını bile akıtsan torunumu sana vermem " kararlıydı. Torunu ölse dahi vermeyecekti. Adam arkasını dönüp yanında gelen adamlara bi baş hareketi yaptı. Kızı alın demekti. Nenem birdenbire beni kollarına aldı . 12yaşında bir çocuk için zayıftım biraz ama genede ağırdım. Yaşlı olmasına rağmen beni bir kaldırışta kucağına aldı . Adamlara arkasını dönüp koşmaya başladığı an sağır edici bir ses duyuldu . Silah sesiydi. Birdenbire nenem durdu . Gözleri birden bire kızarmıştı sağ gözünden bir damla yaşın yanağından çenesinin altına kadar inmesini izledim . " nene " beni duymadı. Onun kucağındayken ikimizde yere yığıldık. Ben onun üzerindeydim. Dudaklarından dökülen bir kelime benim için yeterli olmuştu. Yapmam gerekeni anlatıyordu."kaç". Koşmaya başladım ,elimden geldiğince hızlı koştum. Nenemin evinin yanındaki tarlaya girecekken belimde yabancı bir çift kol hissettim. Hissettiğim gibi o kollar beni geriye doğru çekti. Oydu o adamdı. Bana şeytani bir gülüşle bakıyordu. Ellerimi sağa sola doğru rastgele olabildiğince sert ve hırçın bir şekilde salladım . Gelmeyeceğini bilsem bile dedemi çağırdım ama gelmezdi . 3 şişe içki içmişti . Ayılsa bile yerinden kalkamazdı . Hem zaten büyük ihtimalle benim çığlıklarımı ve silah seslerini duymamıştı bile ... Sonrasında geç kaldığım gerçek benim gözlerim önüne serildi . Nenem vurulmuştu. İzlediğim filmlerdeki gibi silahtan ses gelmiş ve nenmein sırtından kan akıyordu. Ölmüşmüydü?... olamazdı . Hayır! Olamazdı!hayır! Bağırdım boğazlarım yırtılıncaya kadar bağırdım gitmemek için direndim . Nenemin yanında kalmak istiyordum . Annem gitmişti , o da gidemezdi . Birdenbire gözlerim karardı . Hayır gözümü bağlamışlardı. Tam çığlık atacakken ağzımıda kapatmışlardı. Sonrasında her yer karanlıktı sadece adamların kendi aralarında konuşmaları vardı. Sonrasında araba seside eklenmişti . Ama bir terslik vardı . Arabaya bindiğimizi hissetmemiştim. Onun kucağındaydım . Onun kucağındaydım !beni neden koltuğa bırakmıyordu. Ellerimi yürürken bağlamışlardı . Beni bırakmalıydı. Derken bacağımda bir el hissettim. Aşağı yukarı doğru yavaş hareketlerle bacağımda geziniyordu. Tiksindiriciydi. Korkunçtu!İğrençti! Üzerinden kalkmaya çalıştım olmadı . Kendimi sağa sola attım . Daha sıkı tuttu. En sonunda kolunu hiç düşünmeden ısırdım. Bağırdı canı acıyordu. Güzel.. "Seni orospu !"dediğine eş zamanlı bir tokat sağ yanağıma çarptı. Canım çok yansada devam ettim . Ta ki ağzıma kanın metalik tadı gelene kadar. Bir tokat daha... Bir tokat daha ... Bir tokat daha... En sonundaki tokatta kendimi kaybetmiştim ve gözlerim bu sefer gerçek bir karanlıkla kendiliğinden kapandı. |
0% |