KANLI GEÇMİŞ
Tozpembe eteğim kırmızı renge bulanınca, siyah renk vazgecilmezim oldu.
Sadece dünyam değil, hayallerimde artık siyah ve griydi.
MİMOSA
Temmuz 2005,
Sabahın ilk ışıklarıyla yeni güne gözlerimi açtım. Saat kaç bilmiyorum ama evin sessizliğinden anlaşıldığı üzere henüz annem ve babam uyanmamıştı. Hoş ben henüz saattin kaç olduğunu öğrenebilecek bilgiye sahip değilim. Yataktan kalkıp pembe eteğimi ve yine aynı tonlarda askılımı giyip, dün akşamdan hazırladığım kitap dolu cantamı alıp parmak uclarımda dış kapıya kadar geldim. Ses çıkarmamaya çalışarak dış kapıyı açıp sessizce dışarı çıktım. Arkamı döndüğümde sessiz ve kimsenin olmadığı sokak karşıladı beni. Herzamanki gibi bahceyi gecerek evin kapısının önünde ki kaldırıma oturup , kitaplarımı önüme açtım. Yeni kitaplar alabilmek için bu okuduğum kitapları satmam gerekiyordu. Anneme göre fazlasıyla kitabım vardı. Ama bana yeni hikayaler ,masallar okusun istiyordum. Bu yüzden yeni kitaplar almalıyım.
Henüz okula yeni başladım. Bu yüzden kendim okuyamıyorum. Anneme göre yakın zamanda okumayı öğrenince kitapların hepsini okuyabilecekmişim. Ama ben anneminn her karaktere uydurduğu sesi gibi yapabilcekmiydim. Belkide ben annemden dinleyince bu kadar kitapları sevmiştim. Onunla geceleri yorganın altına girip kitap okumak çok keyifliydi.
Sokakta her sabah olduğu gibi mahallenin simitçisi vardı. Tonton bir amcaydı. Aynı büyükbabama benziyordu. Benim yaramazlıklarıma alıştığı için yine beni görünce o meşhur sağa sola kafasını salladı. Ben tabi yine utandığım için ona bakamadım.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Ama artık sokak sessiz ve insansız değildi. Tonton simitçi amca ne kadar müşterleriyle ilgilensede bir gözüde bendeydi. Henüz hiç kitap satamadım sanırım bügünde elim boş dönecektim. Ben bu şekilde karalar bağlamışken, karşı evin kapısı acıldı ve pekte sevmediğim komşu çocuğu sırtında okul cantasıyla çıktı. Yine aceleyle ayakkabısını bağladı ve benim olduğum tarafa baktı. Beni görünce yine herzamanki gülüşü atıp yanıma koştu. Bir ayağını büküp karşıma oturdu. Gözlerimin içine bakıp,
‘’Pamuk yine kitapları yollara sermişsin. Ama elin boş dönüceksin galiba.’’ diyerek dudaklarını büzdü. Üzülüyormuş gibi yapıyor. Tabi onu tanımasam inanırdım.
Derin nefes alıp burnumdan soluyarak yan yan baktım.
‘’Seni hiç ilgilendirmiyor Yaman ‘cım. Şimdi önümden çekilirsen sevinirim.’’ diyerek sanki kitaplarım karışmış gibi onları düzeltmeye başladım. o da birazcık daha kalıp okul yolu için arkasını döndü. Gitmeden tabi yine laf attı. ‘’Pamuk şeker gibi görünüyorsun yine, ama bilirsin ben şeker sevmem.’’ evet bunu her defasında sacımı çekerek gösteriyordu zaten.
Bu mahalleye ilk geldiğimizde çok fazla arkadaş edinirim diye düşünüyordum. Ancak yaman ‘la tanışana kadar umudum vardı. ilk tanıştığımızda elimde pamuk şekeri vardı. Onunla paylaşmak istedim. Yanıma gülerek gelince, bende ona kocaman gülümsemiştim. Taki pamuk şekerimi elimden alıp top halini getirip yere atana kadar. Benim üzgün halimi görüp zevk alır gibi gülünce. O gün sevmemiştim onu. kahkahalarının arasında ‘’ hoşgeldin pamuk ‘’ demeyide unutmadı tabi. O günden sonra bana ne gerçek adımı sordu ne de yanıma yeni birini yaklaştırdı. Her çocuğa bitli ve altıma yaptığımı söyleyerek uzaklaştırdı herkesi benden.
Babamın isteği üzerine sürekli şehir değiştiriyorduk. Bu kaçıncı evimiz artık saymayı bıraktım. Babamı tanımlayacak olursam. Uzun boylu,hafif göbekli, yeşil gözlü fiziki özelliklere sahip bir adam. Dışardan ne kadar sert gözükse de bana karşı hep o gardını indirir ve güler yüzlü olurdu. Coğu gece ben uyurken bir şeyler konuştuğunu anımsıyorum. Tabi uykumun içinde olduğum için ne söylediğini hatırlayamıyorum.
Bizim evin kapısının açılma sesini duyunca arkamı döndüm. Annem yüzünde kızmak iile kızmamak arasında bir ifadeyle bana bakıyordu. Yavaş adımlarla yanıma gelip bacakları üzerinde eğildi. Önce kitaplarıma göz gezdirdi sonrasında benimle göz göze geldi
‘’ Bügün sana gidip kitaplar alalım. Ve sende sabahları bu şekilde dışarı cıkma olur mu?’’ diyerek kolumu okşadı. Ben sadece kitaplar alırız kısmını ciddiye aldım. Ve sevinçle ayağa kalkıp yerimde zıplayıp annemin boynuna sarıldım. Ayrıldıktan sonra kitaplarımı toplayıp eve girdik. Önce güzel bir kahvaltı yaptık sonrasında hepimiz bir koltuğa oturduk. Babam gündeme bakarken, annem kıyafetlerimizi katlıyordu. Bende fazla yediğim yemeklerden dolayı şişen göbeğimi ovuşturuyordum.
Annemi darlamak için yanına gittim. ‘’anne ne zaman gidip alıcaz kitaplarımı. ‘’
‘’işlerimi bitirince cıkarız kızım.’’ diyerek tekrar işlerine döndü.
Annemin işlerini bitirmesiyle hep birlikte kitapcıya gitmek için yola çıktık. Kitapcıya geldiğimde annemle birlikte bana uygun kitapları bulup seçtik ve ödemesini yapıp ordan çıktık. Tabi bu sırada babam aracta bekliyordu. Araca geldiğimizde annem babama dönüp. ‘’ Kemal bir şey mi oldu? Moralin bozulmuş gibi dururuyor. ‘’bunun üzeerine bende öne eğilip babama baktım. Normalde beni görünce gülümseyen babamın gözlerinde farklı bir duygu vardı. ‘’ Hayır yok bir şeyim. Sizi beklerken sıkıldım sadece.’’ diyerek yüzünde ki o duyguyu açıklamış oldu.
Kısa bir yolculuktan sonra eve gelmiştik. Hemen yeni kitaplarımı kardeşlerinin yanına dizdim. Annemle birlikte yeni kitaplarımdan birini okuyup uykuya daldım.
Gece 04:00
Boğazımın kuru olaması nedeniyle uykumdan uyandım. Ve sıcak yatağımdan istemeyerek kalkıp mutfağa gittim. O kadar susamıştım ki biranda bitirmiştim suyumu. Tekrar odama döneceğim zaman salondan patırtı sesleri geliyordu. Herkes bu saate genelde bizim evde uyurdu. Yavaş adımlarla salona döndüm ve kafamı kapının ucundan uzattım. Ama şaşkınlık ve korku bütün vücudumu sarmıştı bile. salonumuzda sayısız adam vardı ve hepsinin yüzü kapalıydı. Benden çok çok büyüklerdi. Babam ve yanında ki bir adam onlara fısıltıyla bir şeyler diyorlardı. Babamın tam karşısında ki adam babama bir adım daha yaklaştı ve filmlerde gördüğüm o siyah aleti babamın alnına dayadı. Vucüdum titremeye başladı. Ama sesimde çıkmıyordu.
Evimizde ki yabancılar kimdi?
Ben neden titreyerek onları izliyordum?
MERHABA İLK KISIMLA KARŞINIZDAYIM. KİTABIM FAZLASIYLA UZUN SOLUKLU.
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM MİMOSA ÇİCEKLERİM. :)