@nur_qwq
|
medya miray inci yorum yaparsanız çok sevinirim düşüncelerinizi merak ediyorum. iyi okumalar🩷 ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Hayatımızda yaşadığımız bazı pişmanlıklar ne yazık ki bize -keşkelerden- başka bir şey katmıyordu. Ne yazık ki bazı insanları çok geç buluyorduk. Buna en büyük örnek benim öz ailemdi. Ölmeme aylar kala beni bulmuşlardı. Hastane müdürü Semih bey, yıllar sonra karıştığımı söylediğinde ilk aklımdan geçen şey ailemin beni daha erken bulmasıydı.Ölmeme aylar kala,ben acıdan kıvranırken bulmalarını pek istemezdim. Bende normal insanlar gibi ailesinin yanında sevgiyle büyümek isterdim. Bütün hayatımı o soğuk yetimhane odasında geçirmeyi değilde,ailemle birlikte mutlu büyüyerek geçirmek isterdim. Ama ne yazık ki olmamıştı.Ailemden uzakta büyümek zorunda kalmıştım. Şimdi ise çocukluğumu geçirdiğim yetimhane odasından bile daha soğuk bir atmosferi olan Arslan ailesinin geniş salonunda oturuyorduk. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.Tüm bakışları üzerimde hissediyordum. Sarışın çocuk kapıyı açtıktan sonra,-adını hâlâ bilmiyordum söylememişti- oldukça şaşırmış, çocuğa 2 dakika boyunca aralıksız bakmıştım. En son sarışının elini,yüzümün önünde salladığını hissettiğimde ise gözlerim yaşadığım anın rezilliği ve utancıyla 1 saniye kapanmıştı. Çocuktan özür dileyerek daldığımı söylemiştim.O da farkettiğni sorun olmadığını hoş geldiğimi söylemişti. Ardından beni salona geçirmişti.Meltem hanım ve Kadir Beyin ise yukarıda olduklarını birazdan ineceklerini söylemişti. Ve sanırım yaklaşık 10 dakikadır salonda 5 erkekle birlikte oturuyordum.Biliyordum gerilmemeliydim onlar benim abimdi ama dakikalardır gözlerini üstümden çekmedikleri için tedirgin olmaya başlamıştım. Bu işkencenin ne zaman biteceğini düşünürken bir yandan da mavi kazağımın kollarının ucuyla oynuyordum. Biraz daha kazağımla oynarsam abes kaçacağını bildiğim için gözlerimi kazağımın kolunda yavaşca kaldırdım ve direkt karşı koltuğumda oturan sarışınla göz göze geldim. Bana ufak bir tebessüm ettiğinde benimde dudaklarımda hafif bir tebessüm oluşmuştu. Seni sevdim sarışın.Bence çok iyi anlaşabiliriz. Salonda bir öksürük sesi duyduğumda,başımı o tarafa doğru çevirdim ve hafif kumral bir çocukla göz göze geldik. Dudaklarını araladağında konuşacağını,bu yüzden öksürdüğünü farkettim. "Daha fazla bu sessizliğe katlanamayacğım sanırım.Kendini tanıtmak ister misin? Daha sonra sırayla biz kendimizi tanıtırız." Cümlesini bitirdiğinde yavaşça olumlu anlamda başladım ve kısıkça "olur" diye mırıldandım.Ardından konuşmaya başladım. "Adım Miray.Soyadım Soykan.Yetimhanede büyüdüm.Soyadımı büyüdüğüm yetimhanenin müdiresi vermiş.20 yaşındayım.Foça taraflarında 3 katlı bir apartmanda yaşıyorum.Bir tane köpeğim var." Kendimle ilgili aklıma gelen başka bir şey olmadığı için duraksamıştım. Ben bile kendimi doğru düzgün tanımıyorum ki.Size nasıl anlatayım. "Anladım.Peki çocukluğun?Yani nerede geçti,nasıl büyüdün.Yanlış anlama lütfen sadece merak ettiğimiz için soruyorum.Rahatsız olmuyorsun değil mi?." Kumral çocuğun yine konuşmasıyla,kazağımın uçlarıyla oynamayı bırakıp ona baktım. "Yok yok hayır.Rahatsız olmuyorum anlatırım tabii ki." Ne de olsa ileride aile olacağız.Geçmişimi bilmek sizinde hakkınız. Derince bir nefes alıp bir kaç saniye tuttum ardından yavaşça tuttuğum nefesi geri verdim. Sakin ol İnci. Sakin ol. Sakin ol Anlatırken üzülme,heyecanlanma,korkma inci.Kalbinin fenalaşmasını ve günün sonunda bayılmanı istemeyiz değil mi? Yavaşça yutkunup,benim için anlatması zor olan o yıllara abilerim için geri döndüm. "Hastanede karıştığım aile bana 2 ay baktıktan sonra yetimhaneye bırakmışlar.Bir bebeğe bakamayacaklarını,çok fazla sorumluluk gerektiğini ve durumlarının iyi olmadığını söylemişler.Daha sonra yurt dışına kaçıp gitmişler ve sanırım bir daha dönmediler.Banada bunları sekiz ay önce kaldığım yetimhanenin müdüresi anlatmıştı.Banada yeni anlattılar yani." Üst üste yutkunmayı denedim.Ardından titreyen ellerimi sabit tutmaya çalıştım. Ama bunlara kalp çarpıntısı da eklenince titrememi bastıramamıştım tabii ki. Salondaki 5 erkeğin gözlerinin üzerimde olduğunu bilerek derin bir nefes daha aldım. Gözlerim dolarken kaldığım yerden devam ettim "8. Yaşıma kadar hiçbirşey hatırlamıyorum.Yaşadığım anılarımın hepsi silik." Yalandı... "Yetimhanede 18 yaşıma kadar kaldım.Sağolsun müdüre Sevgi teyze çok iyi bir kadındı.Yetimhanede bir kaç olay yaşadığım için sevgi teyze sayesinde kendim ayrı bir eve çıktım.Onun gözetimi altında,bir tanıdığı sayesinde bana ayarladığı evde kalıyorum." Yaşadığım bir kaç olay değildi abi.Çok büyük olaylardı ama şimdi anlatırsam kalbiniz dayanmaz. "Sanırım bu kadar.Sizde kendinizi tanıtır mısınız?" Kumral çocuğun gözlerinin içine bakarak konuştuğumda,bana yavaşça gülümsemişti ve ardından konuşmaya başlamıştı. "Tabiki de tanıtırız.Ben Kerem Ali en büyük abinim.Otuz yaşındayım.Babamızın avukatlık bürosunda çalışıyorum.Yani avukatım." Adını öğrendiğim abimin yani Kerem Ali abinin,gülümseyerek anlattığı şeyleri dinlerken istemsiz bir şekilde bende gülümsemiştim. "Anladım tanıştığıma memnun oldum Kerem Ali abi." Kerem Ali abi bana yanıt olarak gülümseyerek gözlerini açıp kapattığında,bende gülümseyerek cevap vermiştim. Gözlerim Kerem Ali abinin yanında oturan,geldiğimden bu yana benimle hiç konuşmayan ve ters bakışlar atan esmer çocuğa çevrildi bu sefer. Keskin yüz hatları vardı.Çenesinde ise bir beni vardı.Meltem hanıma hiç benzemiyordu.Genlerini Kadir beyden almıştı. Gözlerimiz çakıştığında, bakışlarımı hemen yerdeki krem halıya çevirmiştim. Onunla göz göze gelmek istemiyordum çünkü çok acımasız ve korkutucu bakıyordu. "Bende Berkay 2. Abiyim.27 yaşındayım." Yavaşça başımı sallayıp bakışlarımı halıdan ayırmadan konuştum. "Memnun oldum." Berkay abi bana cevap verme tenezzülünde bile bulunmamıştı. Kalbimin derinlerinden gelen kırılma sesini duymazdan gelmeye çalışarak,Berkay abinin yanındaki diğer çocuğa kaydı bakışlarım. Berkay abinin yanındaki çocuk,tam konuşmaya hazırlanıyorduki odaya giren Meltem Hanımın sesi bölmüştü. "Aaaa kızım sen ne zaman geldin? Aşk olsun çocuklar insan seslenmez mi bize!" Meltem hanım salonun girişinden oğullarına bakarak konuşmasının ardından elini sallayarak sofrayı işaret etmişti. "Hadi hadi hemen sofraya.Benim kızım acıkmıştır şimdi.Sohbetinize yemekte devam edersiniz.AAA hadi Berkay,Oğuz hadi oğlum!!" Meltem Hanımın konuşmasının ardından salon boşalmaya başlamıştı.Bende Berkay abinin yanındaki çocuğun adının Oğuz olduğunu öğrenmiştim.Bir diğer abim Oğuz. Bütün aile cümbür cemaat büyük beyaz yemek masasına oturduğumuzda,kalbim heyecandan yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı. Yıllar sonra beraber yemek yiyebileceğim kocaman bir ailem olmuştu. Ve sanırım her şeye rağmen mutluydum.
|
0% |