@nurdogru26
|
"Kral sizi bekliyor..." Ola'nın gergin sesi İdea'nın üzerinde dolandığında, yorgun prens düşük omuzlarını dikti ve yönünü Kutsal odanın kapılarına çevirdi. Önünde açılan büyük kapılar ile odanın içinden dışarıya doğru büyük bir adım attı. Sarayın dışında duyulan borazan sesleri ile tüm Krallık , yeni varisten haberdar olurken, kollarının arasındaki küçük bebek korku ile ağlamaya devam ediyordu. Adımları taht odasına döndüğünde gözleri kollarının arasında ağlayan oğlunu buldu. "Sakin ol babacığım. Sakin ol..." uzanıp kanlı alnına kısa bir öpücük bıraktığında Küçük Prensin ağlaması duruyordu. Oğlunun yüzünden geri çektiği yüzüyle önünde duran büyük kapılardan geçti ve babasının huzuruna girdi. Kral Lirken heyecanla oturduğu tahttan kalktığında oğlunu ; kollarının arasında kıpırdayan küçük Prensle kendine doğru gelirken görüyordu. "İdea." Heyecanlı sesi oğlunu bulduğunda İdea yüzündeki yorgun gülümseme ile babasının önünde dizlerinin üzerine çöktü ve kollarının arasındaki oğlunu babasına doğru kaldırdı. "Moreslay'in Varisi..." dedi Kral lirken gurur dolu bir sesle. Uzanıp kollarının arasına aldığı torununu sıkıca kavradı ve az önce kalktığı tahta geri oturdu. Bakışları kundağının içinde huzursuzca kıpırdanan güzeller güzeli Prensin ay gibi parlak yüzünde gezindi. "Senin adın Abraksas. " uzanıp dudaklarını torunun alnına bastırdı. "uyanıklık ve öngörünün timsali olup, iç duyular ve hızlı kavrayışı kendine benimse, Akıl ve Kelam ile yaratılışı tamamlayan iki unsur olan Bilgelik ve Güç'ü ilkelerin edin. Gerçek ve yalan, iyi ve kötü, ışık ve karanlık, tüm sırların anahtarları kalbinde olsun." Geri çekildiğinde , Abraksas ; söylenenleri anlamış gibi derin bir bakışı dedesinin koyu yeşile çalan iri gözlerinde gezdirdi. Ardından kıvrılan dudakları ile ona iç açıcı bir gülümseme bıraktı. "Kalk oğlum." Bakışları torunun yüzünden oğlunun üzerine döndüğünde onun diz çöktüğü zeminden ayağa kalkışını izledi. "Ahid yerine getirildi, sen borcunu ödedin. " İdea'nın gözleri babasının yüzünde gururla gezinirken yüzünde yorgun bir gülümseme yer etti. "İzninle baba, acıkmış olmalı. Henüz bir şeyler yemedi..." bakışları tedirginlikle oğluna döndüğünde, ona karşı içinde ansızın beliren koruma iç güdüsü devreye giriyordu. Krala doğru attığı adımlarla babasının dibinde durup kollarını oğluna doğru uzattı. "Yarın için hazırlanın." Kral kollarındaki bebeği oğlunun kollarına bıraktığında ondan baş sallamalı bir onay aldı ve ardından ikisininde taht odasının kapısına doğru ilerleyerek gözden kayboluşunu izledi.
|
0% |