Yeni Üyelik
35.
Bölüm

Bölüm 34/ 3+1

@nurdogru26

 

Beklediğiniz için teşekkür ederim umarım yeni bölümü okurken keyif alırsınız. :)

 

Beni takip etmeyenleriniz varsa eğer, takibe alırsa çok mutlu olurum:)

 

Bu arada Beni Sen Çağırdın artık Chapters (interaktif hikaye) uygulamasında yayında. İlgilenenler için Profile bir link bıraktım:)

 

Sierra

Kulaklarıma çarpan kuş sesleri ve tenimde esen hafif rüzgarla yorgunlukla kıpırdandım...

Bedenime sarılı iri kolların varlığı, yüzümde sıcak bir gülümseme yaydığında, gözlerimi açmadan bile bana sarılanın İdea olduğunu hissedebiliyordum.

Onun kendine has kokusu ve sıcak bedeniyle yanımda olduğu her an bedenimi saran huzuru iliklerime kadar hissediyorum.

Aldığı güçlü soluklar boynuma gömdüğü yüzüyle tüm bedenimde belli bir düzende yayılıyor ve hala uyuyor olduğunu bana kanıtlıyordu.

Gözlerim aydınlık odanın içine açıldığında, bakışlarım odanın içinde dolandı.

Çoktan sabah olmuştu ve biz yatakta öylece sarmaş dolaş uzanıyorduk. Abraksas'ın beşiğinde huzurla uyuduğunu gördüğümde yüzümdeki gülümseme genişledi.

Gözlerim göbeğime sarılı olan kola döndüğünde, İdea'yı uyandırmadan hafifçe kıpırdandım. Beni saran kolun içinde döndüğümde onunla yüz yüze geliyordum.

Kapalı gözleri, uzun kirpiklerini daha net görmeme olanak sağlarken, yanaklarımda utangaç bir gülümseme yer etti.

Öyle derin ve huzurlu gözüküyordu ki, dün gece yorulanın sadece ben olmadığımı bilmek beni utandırdığı kadar hoşnutta ediyor.

Öyle yoğun bir arzu varki bedeninde, ve bitmek bilmeyen bir enerji. Deneyimsiz bir kadın olarak yetersiz gelmekten deli gibi korkuyordum...

Ama dün gece...

Her bir an bir diğerinin tutkusuyla katlanırken birbirimize nasıl kapıldığımızı hatırlamak bile kasıklarımda sıcak bir ürperti yayıyor.

Üzerimde sarılı olan saten çarşaf bedenimizin bir kısmını örterken onun iri bedeni konusunda aynı şeyi söyleyemiyordum.

Büyük gövde ve biçimli omuzları sessiz bir iç çekişe neden oluyordu.

Yavaşça boynuna doğru sokuldum ve sıcak tenine gömdüm yüzümü. Kokusu genzime dolarken gözlerim usulca kapandı ve bedenimi saran huzura bıraktım bilincimi.

Saçlarımın yüzüne temasından olacak, hafifçe irkildi ve uyandığını anlamama yardım edecek sıcak bir nefes verdi.

Uyuyormuş gibi yapmaya devam etme kararı alırken, bunu neden yaptığımı bile bilmiyordum.

Ama bu oyun ve onun ne yapacağını merak ederek kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Yüzümün altındaki gövde, hafifçe kıpırdadığında, bedenindeki kasların hareket ettiğini hissediyordum.

Yüzüme dökülen saçlarımı sıcak parmakları ile dikkatle kavradı ve kulağımın arkasına doğru ittirdi.

Elleri saçlarımı usulca okşarken, alnımın üzerinde sıcak bir öpüş hissettim. Burnundan içeriye sert bir nefes çektiğinde yüzünü saçlarıma bastırdı.

"Bu gün biraz baş başa vakit geçirmek istiyorum..." fısıltısı yüzümde yayıldığında, ağırca yutkundum...

Bana mı söylemişti? Uyuduğumu görmüyor mu?
Belki de anladı...

"Ah sevgilim, numara yapma konusunda oldukça kötüsün..." alaycı sesiyle gözlerim yüzüne doğru açıldı.

"Çok gıcıksın ya..." alayla kıkırdayarak kollarından geri çekildim ve yatağın diğer ucuna doğru kaydırdım bedenimi.

"Buraya gel." Belimi sıkıca sarıp beni hızla kendine çektiğinde , altına aldı ve üzerime uzandı.

"İdea..." kasıklarımda hissettiğim sertlikle, aletinin çoktan sertleştiğini anlamam zor olmamıştı.

İkimizde çırılçıplaktık ve onun varlığındaki her bir ayrıntıyı altında sıkışmışken hissetmemem imkansız olurdu.

"Benim güzel Kraliçem..." alnını usulca alnıma bastırdığında, burnunu yanağıma bastırarak tenimi hafifçe okşadı.

Üzerimde kasılan bedeniyle kadınlığımın üstünde hareket eden aleti içimi yakıp kavuruyor...

"Ahh..." kısık iniltimle dudaklarımı sıkıca saran dudakları beni sertçe öpmeye başladı.

Aldığı her nefesle beni kendine katıyor verdiği her nefesle içime işliyordu.

Belimi saran eli usulca göğüslerime doğru kayarken, üst dudağımı büyük bir iştahla emmeye başladı.

Avuç içlerinde ezdiği küçük göğüslerim bedenimi altımdaki yatağa bastırırken , acıyla karışık iniltim İdea'nın ağzının içine doğru firar etti.

"Immmhh..." kesik iniltimle dudakları yavaşça dudaklarımdan ayrıldı ve nefesi boynuma doğru aktı.

Islak öpüşler göğüs kafesime yayılırken sivri dili ıslak bir rota çizerek göğüslerime doğru büyük bir iştahla emerek ilerledi.

"İ-idea..."

Gözlerim aldığım zevkle tavana dönerken bedenimde hafif bir arzu dalgası yayıldı. Kasıklarımda hissettiğim titreme ile çoktan ıslandığımı hissediyordum.

Odanın kapısı çaldığında, panikle omuzlarına tutundum ve onu iştahla emdiği göğüslerimden geri çektim.

"Dur..." titrek nefeslerle ona zevkten duyamadığı kapı çalmasını işaret ettiğimde , Oda'nın içi bir kez daha büyük kapıların çalma sesiyle doldu.

"Ne var Yehuda!"

Kızarık yüzü nefes nefese omuzunun üzerinden geriye döndüğünde , anın bölünmesine duyduğu öfkeyle tısladı.

"Önemli bir şey olsa iyi olur! Aksi halde kafanı bedeninden ayıracağım!"

Hızla üzerimden kalktığında, havalanarak odanın ortasına kondu.

İri parmakları bana doğru döndüğünde , hafifçe kıvrılan parmaklar yataktaki çarşafı boynuma kadar çekmesine neden oldu.

Yerdeki iç çamaşırını üzerine geçirdiğinde , yüksek sesi odanın içinde yayıldı.

"Gir!"

Odanın büyük kapıları Yehuda tarafından açıldığında, yüzümdeki utangaç gülümseme ile bakışlarımı onlardan terse çevirdim.

"Efendim , büyücü Ola geldi. Sizinle acil-"

Duyduğum isimle hırsla başımı açık olan kapıya çevirdim.
Ola'nın kapının önünde yüzündeki memnuniyetsiz bir tavırla beklediğini görüyordum.

Yatakta toparlandım ve çarşafı kollarımın arasında sıkıştırarak göğüslerimin üzerinde sabitledim.

"Ola?"

İdea'nın başı ile içeriye girmesini işaret etmesiyle birlikte Ola içeriye girdi ve saygıyla İdea'nın karşısında eğildi.

"Kralım..." fısıltılı sesiyle bakışlarım İdea'ya döndü.

Hala az önceki anın bozulmasının öfkesini yüzünde sakladığını görüyordum.

"Kaldır kafanı Ola. " verdiği emirle Ola saygıyla dikeldi ve bakışları bir kaç saniyeliğine odanın içinde dolandığında gözleri beni buldu.

Gözlerinde sakladığı gizli öfkeyi sezebiliyordum, bakışları bedenime sardığım çarşafta dolanırken kıskanç bakışları yüzümde sinsi bir gülüş yayıyordu.

"Büyücü? Seni burada görmek ne hoş..." alayla kıvrılan dudaklarımla kıstığım gözlerimi kinaye ile gezdirdim üzerinde.

"Kraliçem..." sıktığı dişlerinin arasından istemeye istemeye dile getirdiği bu hitap, zoraki bir bacak kırma hareketi ile selam vermeye mecbur bırakıyordu onu.

"Öyle bir anda geldinki Ola... seni iyi ağarlayamamaktan korkarım." Yüzümdeki sırıtışla hafifçe göz kırptığımda, İdea araya giriyordu.

"Sorun ne Ola? Sabah sabah seni buraya ne getirdi?" Çatılan kaşlarıyla Olanın yüzünde tutunan sorgulayıcı bakışlarını görüyordum.

"Kralım, Annem için endişeliyim... Bilgeler'in üzerinizdeki baskısını duyuyorum... ve eğer Annem yeniden-"

"Anneni sana geri verdim Ola. Onu senden yalnızca yine kendim istersem alırım. Bir kaç ihtiyarın buyruğu ile iş yapacak değilim. "

İdeanın sesi neredeyse öfkeli bir hal alırken, Abraksas'ın beşiğinde kıpırdanarak bıraktığı mırıltıları duyuyordum.

"Anneciğim..." hafifçe yatakta dikeldim ve çarşafı bedenime doladım.

"Günaydın bebeğim..." yavaşça onu kucağıma aldığımda Ola'nın sesi kulaklarımda dolandı.

"Sizi sorgulamak haddim değil... fakat eğer bu bir sorunsa Moreslay'den gidebiliriz. Annemi de alır giderim..."

"Sorun yok Ola. Sana korkman gereken bir şey yok diyorsam öyledir. Artık çekilebilirsiniz."

Bakışları Yehudaya döndüğünde ikiside yavaşça arkalarını dönmeden saygıyla eğilerek çıktılar odadan.

"Yehuda bir peri gönderebilir misin ? Abraksas'ın karnı acıkmış olmalı..."

"Emredersiniz Kraliçem.."

Odanın kapıları üzerimize kapandığında İdea'nın adımları bize doğru ilerledi ve yanımızda durdu.

Kolları yavaşça karnımı sardığında arkamdan sarılarak çenesini omuzuma yasladı ve bakışlarını kucağımdaki güzel bebeğe çevirdi.

"Günaydın babacığım..." fısıltılı sesiyle Abraksastan huzursuz bir mırıltı aldı.

"Aguu..."

Sessizce gülümsediğimde odanın kapıları bir kez daha çalındı.

"Gel." idea'nın seslenişi ile içeriye güzel bir peri girdi.

"Prens Abraksas'ı almaya geldim efendim..." güler yüzlü peri adımlarını odanın ortasında durdurduğunda sıkkın bir sesle konuştum.

"Tam zamanında, huzursuzlanmaya başladı."

Bana doğru gelen Peri kollarımdaki Abraksası alırken bakışları kaçamak bir şekilde İdea'ya kaydı.

Dişlerimi sıktığımda, sabır dolu bir nefes çektim içime.

"Oyalanmasana hadi!" Azarlayıcı sesimle yüzündeki aptal gülümseme ansızın soldu ve aceleyle kollarımdaki Abraksas''ı alıp saliseler içinde ortadan kayboldu.

"Aptal !"

Öfkeli fısıltımla İdea'nın dudakları boynuma sıcak bir öpücük bıraktı.

"Parselia'yı neden saraydan gönderdin? Abraksas ona alışkındı, huysuzluğunun sebebi tamda bu..."

Hızla onu geri ittim ve öfkeyle tısladım.

"Becerdiğin kızları etrafımda istemiyorum! Hele Oğlumun etrafında asla! Bence oldukça makul!"

Öfkem, yüzünde sakin bir gülümseme oluştururken attığı yarım bir adım bizi yeniden birbirimize yaklaştırdı.

Kolunu yavaşça belime sardı ve beni küçük bir hamleyle bedenine yasladı.

"Öfkelendiğinde öyle güzel oluyorsun ki. Yanakların kızıl saçlarınla bir uyum içinde harmanlanıyor sevgilim."

"Defol git İdea ya..." mırıltımla boştaki eli yavaşça çenemi kavradı ve başımı yukarı kaldırdı.

"Sakin ol... hepsi senden önceydi. " alnını benimkine yasladı.

"Neyse ne..." bakışlarımı yüzünden geri çektiğimde, midemde hissettiğim hareketlenmeyle boğazımdan yukarıya acı bir tat yükseliyordu.

"Lanet olsun, midem-"

Hızla İdea'nın kollarından kurtulduğumda adımlarım aceleyle banyoya döndü.

Midemde ne var ne yoksa çıkarmaya başladığımda, İdea peşimden gelip öne düşen saçlarımı yavaşça topladı avuçlarında.

"Sıkma kendini güzelim..."

Telkin eden sesiyle acı bir su dudaklarımdan dışarıya döküldü ve nihayet çalkalanan midem sakinleşti.

"İ-idea..."

Korkulu gözlerim yanımda sakin bir gülümseme ile bekleyen adama döndü.

Zihnime hücum eden gerçekle gözlerim kocaman oluyordu.

"H-hamile miyim?" Dudaklarım hayretle açılırken, İdeanın dudakları sinsice kıvrıldı.

"Bir kız..." dedi gülümserken.

"A-ama..." korkuyla yutkunduğumda yüzümü avuçlarının arasına aldı ve iri parmakları yavaşça yanaklarımı okşamaya başladı.

"Korkacak hiçbir şey yok sevgilim... bu sefer çok daha kolay olacak..."

Güven veren sesiyle genzimin sızladığını hissediyordum.

"Ama- ama daha Abraksas ... o çok küçük..."

Lanet olsun bir bebek daha mı? Nasıl yapacağım...
Daha bu yaşta iki çocuk..

"Sierra sakinleş güzelim... sandığın kadar kötü olmayacak..."

"Her sevişmemizde hamile mi kalacağım... bu böyle mi olacak?" Tedirgin bakışlarım yüzünde gezinirken, başını usulca salladı...

"Konuşmuştuk sevgilim... bir çok çocuk, bir çok varis... hatırladın mı? Bunda korkulacak bir şey yok. Sandığından daha harika bir annesin..."

"Ama- peki ama..."

Bir tür trans halinde kekelerken beni yavaşça kollarının arasına aldı ve gövdesine yasladı.

"Şşş, sorun yok... " dudakları saçlarımı örterken içimdeki korkuların birer birer sonlanışına şahit oluyordum.

O yanımdayken ve bana destek olurken korkularım kaçıp saklanıyor ve beni bu adamın yaydığı huzura teslim ediyordu.

"Gerçekten kız mı?" Yüzümdeki sakin gülümseme ile İdea'dan sessiz bir fısıltı aldım.

"Bir kız..." dedi

"Bir kız..." dedim.

Bir kızım olacaktı... benim bir kızım olacaktı.
Küçük masum bir prenses... neye benzeyecek nasıl bir bebek olacak hiç bilmiyorum ama içimde cılızca yayılan heyecanın sebebi bedenimde an be an büyüyen küçük bebeğin ta kendisiydi.

Benim küçük bebeğimin... küçük prensesimin...

 

 

Loading...
0%