Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Ben Aslında Bir Başkasıdır..

@nurdogru26

Baybars Doğan Kaya


"Bende sevdiğin her şey.. Ondan çalıntı Sevgilim..Onu tanımak için kendine bir şans ver.. Anlayacaksın.. Nasıl bu kadar benziyor olabilirler dediğinde, aslında bunca zaman yüzümde ki maskenin Sahibini tanıyacaksın.. Seni seviyorum Baybars, ve kaybetmemek için, hayatta tanıdığım en harika kadın kılığına büründüm.. başka çarem yoktu.. Bir kere aşık olmuştum sana.. kendim gibi olursam.. kaybederdim biliyorum.. bütün ilişkilerimde olduğu gibi, sende giderdin.. bu kez kaybetmek istemedim.. ve iyi ki de bürünmüşüm bu kimliğe.. bir şekilde seninle harika bir hayat yaşamama neden oldu.."

 


Gözlerim, önümde ki mektupta geziniyordu öylece..
Suzan gerçekten bunu böylesine planlamış mıydı.. Zeki bir kadın olduğunu her zaman biliyordum..
Ama anlamadığım, önümdeki Satırlarda yazan şeyler, gerçek olabilir miydi..

Benimle tanıştığında, Diğer ilişkilerinde ki gibi batırmamak adına, Arkadaşını mı kopyalamıştı kendine..
Bu bana nasıl hissettirmeliydi onu bile bilmiyorum..

Kandırılmış gibi mi..

İhanete uğramış belki ? Gerçek Suzan kimdi?Benim Aşık olduğum o Kadın değil miydi.. yada her ikisi de..

Ara sıra inişli çıkışlı hallerine alışıktım, bazen iki farklı karakter gibi olabiliyordu evet ama..
Böyle bir şey düşünmemiştim..

Yada beni ikna etmeye mi çalışıyor .. o kızla bir şekilde yakınlaşıp iyi hissedeyim diye..

Ya doğruysa..

Ben Suzan'a dış görünüşü için Aşık olmamıştım.. ben onun o güzel kalbini seviyordum..
Herkes için kendini körü körüne tehlikeye atışını, gözü karaydı benim karım..
Korkmadan, kendi doğrularını haykırırdı yüzüme.. diğer kadınların aksine, o ben buyum demekten çekinmezdi..

Ama bazen, insanların ne dediğine fazla takılıyordu, kendi içinde kendiyle çelişen bir kadındı.. böyle bir şeyi düşünmemiştim.. kim böyle bir şeyi düşünür ki..


"Abi, sen en son bu şerefsizlere uyarı namına bir haber gönderin demiştin.." Celil karşımda gerginlikle kıpırdanırken, Elimdeki Viski bardağını yavaşça çeviriyordum..

"Laftan Anlamayacakları belli Abi. " sesi sabrı taşmış bir şekilde çıktığında gözleri odada gezindi.

"O zaman bir Ziyaret Farz oldu." yavaşça kalktım oturduğum masadan, elimdeki Viskiyi kafama diktiğimde, Silahımı kontrol ettim.

"Ben Çocuklara haber vereceğim." hızla odadan çıktığında, beklemeden çıktım peşinden.

O üst kata çıkarken, ben Ana kapıdan çıkıp Arabaya doğru ilerledim.

Kimseyi beklemeden gitmeye kararlıydım, korumaya çabaladığım bir Can derdim yoktu nede olsa.

Arabaya bindiğimde, Hızla çıktım Garaj yolundan..
Sonuna kadar köklediğimde, önüme çıkan bütün araçları solluyordum..
Bir kaç korna sesi muhtemelen savrulan bir kaç küfür eşliğinde durmadan ilerledim.

Aklım sadece Bu sefer olacak diyordu, Bu gece Suzan'a kavuşacağım o gün olacak..
Aylar olmuştu.. Günler.. Saatler.. Sahi Suzan kimdi.. o mektupta yazanlar ne demek oluyordu.. bilmiyorum.. bildiğim bir şey var.. onu özledim.. ölümün olduğu yerde kırgınlıkta kızgınlıkta kalıcı olmuyor.. ben aşık olduğum o kadını özledim.. onsuz geçen bunca zaman , Ruhumu sömürüyordu..
Kaç gün geçti sensiz Sevgilim.. Kaç gündür duymuyorum o güzel sesini.. kaç gündür görmedim seni.. ne zamandır sarmadım kollarıma..

Bilmiyorum.. saymayı bıraktım. düşünmeyi bırakamadığım barizdi.. bende saymayı bıraktım ..
Kafama sıkmaya cesaretim olmadığı için, bunu benim için başkaları yapsın istiyorum..
Ama olmuyor, yanımda bunca Adam varken olmuyor.. Beni Canları pahasına korurlarken..

Ama bu gece.. tek başımayım Güzelim.. bu gece sana geliyorum, bütün yorgunluğumu, çaresizliğimi kollarında bırakmaya geliyorum..
Gözlerinin içine bakarak, ne demek oluyor bütün bunlar demeye geliyorum..

Çok özledim seni Suzan, her akşam eve gelip seni bulamamak, bütün günün yorgunluğunu kollarında atamamaktan yıldım..
Yoruldum sevgilim.. sensizlik yoruyormuş.. hem de yaşadığım bu hayatın içinde.. en çok bu yaralıyormuş beni.. bunu senden sonra çok daha iyi anladım..

Araba Timur'un Restoranında durduğunda, hızla indim aşağıya.

Kapıya doğru ilerlediğimde, Girişteki korumalar önümü geçmeye çalışsa da, beni durduramayacaklarını biliyorlardı..
Restorandan içeri girdiğimde, gecenin ilerleyen saatinde, sadece bir kaç masa vardı dolu olan..

Sahil kenarında, Büyük bir balıkçı restoranıydı burası ,siktiğimin Mekanını başına yıkmaya gelmiştim.

"Baybars bey, Timur bey burada değil!" kapısının önünde bekleyen adam önüme geçtiğimde, belimden çektiğim silahı Kafasına dayadım.

"Çekil lan Önümden!!" dişlerimi sıkarak , içimdeki Öfke ile hırladığımda, Adam geri Adım atmıyordu..

Onunda görevi , içerideki adamı ölümüne korumaktı çünkü.

"Güzel!" mermiyi , Namluya sürdüğümde, düşünmeden ateşledim silahı..

Önümdeki Adam öylece yere serilirken, İçeriden gelen gürültü artıyordu, Kapının ortasına attığım tekme ile, kapı büyük bir gürültü eşliğinde açıldı.

Önümdeki Kan gölünün üstüne basmadan içeriye doğru bir adım attığımda..
Timur yanında iki adamıyla öylece duruyordu karşımda.

"Baybars bey.." titreyen sesi ileoturduğu masadan kalktı..

"Beni neden buraya kadar yoruyorsun Timur!!" ona doğru ilerlediğimde, Adamları önüme geçip silahlarını çekmişti bana doğru.

'İşte oluyor..

"En azından siz akıllısınız, arkadaşınız gibi beni konuşarak ikna etmeye çalışmıyorsunuz.." korumalara bakarak konuşurken kıvrıldı dudaklarım.

"İndirin Lan Silahları!!" Timur'un uyarısı ile, Silahlar aşağıya iniyordu.

'Siktir!! Vursanıza lan beni!

"Baybars bey ben, parayı hesabınıza gönderdim.. kontrol ettirin.. bir saat önce gönderttim.. inanın.. " sesi bir çocuk gibi titrek çıkarken.. derin bir nefes aldım..

Yılgın ve bıkkın bir nefes..

"Gönderdin mi.." üzülmüştüm neredeyse..

"Evet efendim.. bu sefer geç oldu ama, sıkıntılarım var-" elimi havaya kaldırdığımda sustu.

"Tamam kes!" arkamı döndüğümde, Elimde ki Silahı belime sokuşturarak çıktım Restorandan..

İçerideki Masalar, muhtemelen patlayan silah sesinden sonra, apar topar boşaltılmıştı..

Arabaya doğru ilerlerken, Arkamda duran 2 siyah Range Rover dikkatimi çekti.

"Abi sen ne yaptın.." Celil hızla ön koltuktan indiğinde, korkuyla bana bakıyordu.

"Kontrol ettir, parayı göndermişler." Arabaya bindiğimde, Celil'i de diğer çocukları da arkamda bırakarak, uzaklaştım yanlarından..

Giderek yükselen hız göstergesi, ve bu gecede bitmeyen kabus ile kalakalıyordum öylece..

.............

NEVRA

Israrla çalan telefon, yataktan beni sıçratarak uyandırırken..
Yatağın içinde bir süre aradım telefonumu..

"Efendim.." uyku sersemi bir şekilde dikeldim yatakta..

"Nevra, rahatsız ettim kuzucuğum.." telefondaki Adile ablaydı.. Gözlerimi ekrana çevirdiğimde, Saatin gece yarısını çoktan geçtiğini görebiliyordum..

"Abla.. bir şey mi oldu.." yavaşça kalktım yataktan..

"Ben karakoldayım da.. gelebilir misin.. kimi arayacağımı bilemedim.." sesi titriyordu.

"Ne oldu ? iyi misin sen??" telaşla ilerleyip, yerdeki kıyafetlerin üzerinden atlayarak ışığı yaktım..

"Mehmet benden şikayetçi oldu.. açıklamaya çalışıyorum ama.." ne kadar korktuğunu sesinden anlayabiliyordum..

"Ne yaptı ?! abla ne olduğunu bana anlatır mısın.. sakin ol biraz.. " Dolaba doğru ilerlediğimde, Altımdaki Pijamayı yere bıraktım..

"Ben kendimi korudum sadece.." ağlamaklı sesi ile telefonda anlatamayacağını anlıyordum..

"Hangi Karakol .." telefonu kulağıma sıkıştırdığımda, üzerime geçirdiğim pantolonun düğmesini kapatmaya çalışıyordum..

"Beylik düzü ilçe emniyet.. "

"Kapat hemen geliyorum.." telefonu kapatıp yatağa fırlattığımda, Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yatağa bıraktım..

Elime gelen ilk gömleği alarak çıktım evden..
Elimdeki telefonun konumuna Emniyet müdürlüğünün adresini girdiğimde, Hızla merdivenleri inmeye devam ediyordum..

Ana kapıdan çıktığımda, Karşımda gördüğüm adamla şoka giriyordum..

"Ş-şey.." bana afallamış bir şekilde bakarken..

Bu adamın bu gece, kekleri kafama atmasına ramak kalan adam olduğunu görüyordum..

"Ne oluyor.." şaşkınlıkla olduğum yerde kaldım..

"Ben.. sadece.." kafası karışık bir şekilde öylece duruyordu karşımda.

"Evimin önünde ne işin var senin.." içimde ki karmaşa ile öylece karşı karşıya duruyorduk

"Sadece.. kaba davrandığı-" lafını yarıda kestiğimde, hızla arabama doğru ilerledim..

"Evimi nereden buldun bilmiyorum ama.. şuan seninle uğraşamam.." hızla arabayı açıp içeri bindim..

Dikiz aynasından bana bakışını görebiliyordum..

"Bu da ne şimdi be.. deli misin sen.." evimi nereden bulabilirsin ki.. Burada ne işin var..

Hızla arabayı çalıştırarak uzaklaştım evin önünden..

Bu ne acayip bir gece böyle..
Gerçekten anlamıyorum.. Bu adam bütün günümü zehir eden adamın ta kendisiydi, şimdide gecenin 3'ünde, Apartmanın dışında mı bekliyor..

Bununla şuan ilgilenemeyeceğim..
Konuma doğru sürdüm arabayı.. Çünkü Adile ablanın sesi ilk kez böyle korkmuş geliyordu..

.................


Loading...
0%