Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Çilekli Cupcake

@nurdogru26

24 Haziran 2017

Suzan

"Yeniden deneyeceğiz.." sesi odada yankılandığında, gözlerimi usulca yumdum..

"Baybars.. lütfen.." fısıltı ile çıkan sesim, bana dönen dolmuş gözlerle karşılık buluyordu..

"Yeniden deneyeceğiz, anladın mı beni.. başka bir tedavi deneyeceğiz.. başka bir yolunu bulacağım.." bana doğru bir kaç adım attığında, doktor, çantasını toparlayarak oturduğu koltuktan kalktı.

"Baybars bey, daha fazla eziyet çekmesine neden olacaksınız.." adamın sesi, konuştuğu kişinin kim olduğunu bildiği için, titrek çıkıyordu..

"Kes Lan sesini!" öfkesi adamın üzerine patladığında, Adam apar topar çıktı odadan..

"Baybars artık dur.. lütfen.." gözlerimden akan yaşlar ile, öylece ona bakıyordum..

Kollarımda moraran serum izleri, dikelmeye çalıştığım yatakta beni zorluyordu.

"Duramam.. anlamıyor musun.." bana doğru geldiğinde, yavaşça yatakta yere çöktü..

Yüzünü ellerimin üzerine kapattığında, parmaklarımın üzerine doğru süzülen, sıcak göz yaşlarını hissediyordum..

"Bırak son günlerimi ilaçlar ile uykuyla geçirmek yerine, yanında her anı ayık bir şekildeyken geçireyim.." yalvarırcasına çıkan sesim, bakışlarını bana çevirmesine neden olmuştu.

"Beni bırakmayacaksın Suzan.. söz ver.." ellerini yüzüme götürdüğünde, sıcacık avuçları içimi ısıtıyordu..

"Söz veriyorum.. ben hep burada olacağım .. seni bırakmayacağım.." parmaklarım yüzüne doğru havalndı ve gözlerinden süzülen yaşları sildim..

"Gidecek gibi konuşuyorsun.. veda eder gibi konuşuyorsun Suzan.." alnını alnıma dayadığında, fısıldıyordu..

"Bu bir veda değil ki.. veda değil Sevgilim.." yüzümde belli belirsiz oluşan tebessüm ile gözlerim gözlerine dönüyordu..

"Bir yolunu bulacağım.. seni yaşatmanın bir yolunu bulacağım .." dişlerini sıkarak fısıldadığında, yeniden güldüm..

"Bir çok şey olabilirsin ama Tanrı değil sevgilim.. ondan bir tane var ve o benim için bunu uygun gördü.. ben kızgın değilim.. minnettarım.. " alnı kırışırken, şaşkınlıkla konuştu.

"Neye minnettarsın.. daha 26 yaşındasın.. neye minnettar olabilirsin.." öfkeliydi ama, beni de kırmak istemiyordu biliyorum..

"Hayatımın en sağlıklı günlerinde, senin gibi bir adamı hediye etti bana.. minnettarım.. sende olmalısın.." dudaklarına bir öpücük bıraktığımda.. gözlerini sıkıca yumuyordu..

"Suzan.. gidemezsin.." çaresizce söylenen bir sözden ibaretti sadece..

"Seni seviyorum.." dedim..

"Seni Seviyorum.." diye fısıldadı dudakları dudaklarımın arasındayken..

.........................................................

.

..

...

....


28 Ağustos 2018

NEVRA 

Önümde ki bilgisayar ekranında gezinen gözlerim ile bugün için oluşturulan 365 adet çilekli Cupcake siparişi olduğunu gördüm..

"Şakamı bu.." şaşkınlıkla ekranda gezindi bakışlarım..

Ama hayır şaka falan değildi, Akşam 20:00 'a kadar, tam 365 adet çilekli Cupcake siparişi almıştık..

"Ne oldu Nevroş.." Adile abla mutfaktan dışarıya uzattığı başıyla bana bakıyordu

"Siparişimiz varmış.." dedim şaşkınlıkla

"Ne güzel işte, kira gecikti demiyor muydun ? neye bu kadar şaşırdın, senin keklerinden iyisini mi bulacaklar.." kıkırdadığında, bende dalgınlıkla gülümsemiştim.

"Ama 365 tane.. nasıl yetişecek.. 4 saat var.. hayatta yetişmez ki.." yılgın çıkan sesimle bana doğru bir kaç adım attı

"365 kek, yapıveririz ne olmuş." gülümsedi.

"Abla, fırın tek seferde 50 tane alıyor.. ayrıca, hepsi çilekli, kim bu kadar çok çilekli kek ister ki.. " bıkkınlıkla derin bir nefes aldım.

"Şikayet etme hadi, bir yerden başlamak lazım, hem neydi senin şu arkadaşının adıı.." alnı kırışırken, ismi hatırlamaya çalışıyordu

"Sera.. " dedim gözlerimi devirirken.

"Heh, Sera, ara gelsin bize yardım etsin, hem onda böyle büyük bir fırın vardı, onu da getirsin.." güldüğünde, bende güldüm.

"Ay yok artık, kızın kendi fırını o.. fırınını da al gel mi diyeceğim.." kıkırdadığımda, başını hızla salladı

"Aynen de öyle diyeceksin, hadi oyalanma, daha Gidip Çilek alınacak, buzlukta hiç kalmamış." hızla mutfağa döndü.

"Ay iptal mi etsek abla ya.. yetişmezse, kalırız öylece.." yılgın bir sesle, Kasadan çantamı ve telefonumu aldım.

"Saçmalama Nevraa, hadi dedim oyalanıyorsun daha." gülerek çıkışa doğru ilerledim..

"Ben yarım saate gelirim.." dışarı çıktığımda, Arabaya doğru ilerlediğimde, telefonumdan Serayı arıyordum..

Kulağıma dayadığım telefon ile arabaya bindim ve kemerimi taktım..

Telefon bir süre daha çaldı ve ardından açıldı.

"Nevra ?" sesi ahizede yayıldığında, bende çoktan, markete doğru ilerliyordum.

"Sera, acil yardım destek hattı ne durumda.." dedim kıkırdayarak

"Yine bana işin düştüü" aynı kıkırtı ondanda yayıldı

"Hem de en acilinden, ama bu sefer yalnız gelme.." güldüğümde hiç bir şey anlamamış gibi sustu

"O ne demek be, kiminle geleyim.." şaşkınca bir gülüş eşliğinde konuşuyordu

"Fırın.." dedim gülerek.

"Fırın ne ? Nevra ne diyorsun Kuzum ya .." Marketin sapağına döndüğümde, daha fazla uzatmadan sadede geliyordum

"Bak, Akşam 8'e bir sürü Cupcake siparişi, aldım, fırınım ve insan gücüm yetersiz, al fırınını da atla bir taksiye gel, ben öderim, ama acele et, çünkü vaktimiz dar.." panikli sesim ile, gülmeye başladı

"Tamam tamam, geliyorum hemen, bana da değişiklik olur.." kıkırdayarak kapanan telefonu, kulağımdan indirip, arabayı Macro Center'ın önüne park ettim..

Çantamın içinden, cüzdanımı aldığımda, hızla indim arabadan..
Kendime aldığım bir market arabası ile, açılan kapılardan içeri girdim..

Manav reyonuna kadar hızla ilerlerken, etrafta koşturan çocuklara çarpmamak için, ani frenler yapmam gerekiyordu..

"Hopp..yavaş ol ufaklık.." yanımdan hızla koşarak geçen kıza bakarak gülümsediğimde, aklıma kendi çocukluğum geliyordu ansızın..

'Hayır..

"Şimdi değil Nevra'cığım, belki sonra, bunu bir bardak kahve eşliğinde anıp ağlarız, ama şuan değil.." kendi kendimle dalga geçerek hızla manav reyonuna ilerledim.

"Araba mı o?" Tuna'nın sesi ile, bakışlarım ona döndüğünde, gülümsedim.

"Çileklerini almaya geldim, hepsine talibim.." gülerek yanına doğru ilerlediğimde, gülerek bana bakıyordu.

"Hepsini mi.." kaşları havalanıyordu

"Sanırım.." reyonda duran 8 kasa çileği Market arabasına yerleştirmeme yardım ederken, şaşkınca bakıyordu bana

"Bu kadar çileği ne yapacaksın gerçekten?" haklı bir soru

"Birileri Çileği çok seviyor anlaşılan, sipariş aldım, Hale gidecek zamanım yok, bende sana geldim canım arkadaşım.. hepsi bu kadar mı çileklerinin ?" yeniden kıkırdadığımda, başını salladı

"Evet, senden sonraki müşterilere ne diyeceğimi bilmiyorum tabi .." yeniden güldüğünde , hızla omuzlarımı silkeledim.

"Bana herkesten daha çok lazım inan bana .." hızla doldurduğum araba ile, kahvaltılıkların olduğu reyona ilerlerken, peşimden geliyordu

"Akşama bir şeyler yapalım, tabi sen çilekleri, sahiplerine ulaş-" lafını kestim.

"Çilek reçelleri neredeydi.." bakışlarım yüzüne dönünce, bıkkınlıkla bana yolu gösteriyordu

"Buradan.. ama lütfen onları da bitirme.." gülerek Çilek reçellerinin olduğu reyonda durdu..

"Sadece 5 kavanoz." kıkırdayarak, Kavanozları arabaya koyarak hızla kasalara doğru ilerlemeye başladım

"E akşam için bir şey demedin ?" arkamdan sesleniyordu

"Bugün olmaaz, görüşürüz sonra.." hızla kasaya geldiğimde, Önümde ki iki kişiyi bekliyordum..

"Gel benim kasama.." Zehra'nın sesi ile, heyecanla o tarafa doğru ilerledim..

"Harikasın.." arabadakileri boşaltırken, tek tek geçirmeye başladı kasadan

"Bana bir pasta borcun olsun.." kıkırdadı

"istediğin Pasta olsun Zehracığım , şu günü bir halledersem, yaparım pastanı.." kıkırdayarak, poşetlediği ürünleri market arabasına yerleştirdim.

"Borcum nedir?" Cüzdandan kartımı çıkardığımda, ekrana çevirdi bakışlarını.

"Çok fazla Çilek ," dedi mırıldanarak..

"Çok fazla.." dedim gülümseyerek..

"2,800 tl.." hadi be..

"Gerçekten çok fazla çilekmiş.." mırıldanarak kartı uzattığımda, şifreyi girmem için post makinesini bana uzattı.

"Çilek partisi.." dedi kıkırdarken.

"Ama ne parti.." şifreyi girerken, yetiştirmem gerektiğini biliyordum.. bunca masraf boşa olmamalıydı..

"Tamamdır, iyi günler efendim .." gülümseyerek bana uzattığı kartı alarak, hızla çıktım marketten.

Arabanın içindekileri Bagaja boşaltırken, telefonum çalmaya başladı..
Önce bagajı doldurup, arabayı market arabalarının olduğu yere sürdüm..

Arabaya bindiğimde, hızla çıktım park yerinden..
Telefonu cevaplayarak kulağıma dayadım.

"İyi günler, ben akşamki siparişi teyit etmek için aramıştım.." telefonda duyduğum kadın sesi ile, heyecanım yinelendi.

"E-evet, saat Sekizde ki 365 Cupcake siparişi için.." dedim

"Evet, şey siparişi 11'e çekmemiz mümkün mü?" dedi

"11 akşam 11 mi?" çok geç..

"Evet, planlarda bir değişiklik oldu, sizin içinde bir sakıncası yoksa eğer, akşam 11 olsa.." ısrarcı ses tonu, bu siparişleri hazırlamaktan başka çarem olmayışıyla birleştiğinde..

"Peki.. 11 de hazır olurlar.. siz alması için birini-" lafımı yarıda kesti.

"Benim aldırabileceğim kimse yok.. siz getirseniz, Ücreti neyse karşılarım lütfen.." yalvarır tonda çıkan sesle, derin bir nefes aldım..

"Ama bizim evlere servisimiz yok hanım efendi.." yılgın çıkan sesim bir kez daha ısrarcı bir tonla ört bas edildi

"Lütfen, biliyorum biraz emri vaki gibi oldu ama, inanın başka çarem yok.." bir kaç saniye oluşan sessizliğin ardından, sert bir soluk çektim içime.

"Peki.." mecburum..

"Çok teşekkür ederim.. ne kadar mutlu ettiniz beni bilemezsiniz.. adresi size mesaj atacağım.. tekrar teşekkür ederim.. iyi günler.." kapanan telefon ile, hem rahatlamış hem de rahatsız olmuştum, emri vakilerden hoşlanmazdım, ama bu saat dilimi, işimi daha da kolaylaştırıyordu..

............

"Bunlarda tamam.." Sera elindeki Cupcake tepsisini bana doğru uzattı..

"Harika kokuyorlar.." dedim yüzümde kocaman bir gülümseme yayıldı.

Gözlerim duvara döndüğünde, saatin 10: 15 olduğunu görmüştüm..

"Paketlememiz lazım, gecikeceğiz yoksa.." Adile abla, arka taraftan getirdiği kutuları tezgahın üzerine bıraktığında, soğumuş olanlardan başladık..

"Çilek, uzunca bir süre görmek istemeyeceğim bir meyve olacak.." kıkırdayan Seraydı

"Çok teşekkür ederim, ikinize de .. siz olmasanız yetişmezdi.." önümdeki kutuyu doldurduğumda, etrafına pembe bir kurdele geçirdim..

"Bana borcun olsun, Çilekli bir pasta.." Adile abla güldüğünde, Serada gülmeye başlamıştı..

"Dileyin benden ne dilerseniz valla, bitti ya şunlar.. derin bir nefes alabiliriz.." kutulama tüm hızıyla devam ederken, Adile abla, yavaşça son yaptığı kutuyu da bırakarak, portmantoya doğru ilerledi..

"Ben gideyim artık, benimki yine delirmiştir.." mantosunu aldığında, bakışlarını kaçırıyordu.

"Hala aynı mı ? " dedi Sera üzgün bir sesle..

"Benim kaderim bu kızım, ölene kadar çekeceğim bu adamı mecburum.." dişlerimi sıkarak tısladım

"Eğer sana dokunursa.. en ufak bir dokunmada beni arayacaksın!" elimdeki kutuya sıkıca sardığım kurdeleyi de fiyonk yaptığımda, Adile abla gözlerini kaçırdı.

"Kaçırma gözlerine! bu senin kaderin falan değil! öldürürüm o adamı! dokundurtmayacaksın kendine!" yüzündeki gülümseme ile bana baktı

"Geçen sefer, az kalsın senin de başın belaya girecekti Nevra, sen karışma kuzum, biz dalaşırız geçer.. alıştım ben.." ya sabır..

"Buna alışamazsın! şekersiz çay içmeye alışırsın, gürültülü bir ortama alışırsın.. ne bileyim, susmaya bile zamanla alışırsın, ama buna alışamazsın! bu alışılacak bir şey değil." çantasını koluna taktığında, bize el sallayarak çıktı dükkandan

"Üzerine gitme kadının.. ne yapsın.." sera üzgün bir fısıltı ile söylemişti bunu

"Yanıma taşınsın.. yalnız yaşıyorum zaten.. o adama tahammül etmek zorunda değil Sera.." yılgın çıkan sesim ile, son paketi de bitirdiğimde, bütün hepsini üst üste koymuştum..

"Arabaya mı götürüyoruz.." dedi

"Evet, yardım etsene.." sözlerimin ardından peş peşe çıktık dükkandan, bagaja yerleştirdiğim kutular ile, yavaşça kapattım bagajı

"Gel senide bırakayım.."

"Yok, ben eve geçmeyeceğim, çocuklar bara geçmiş, Dart gecesi, beni de çağırdılar oraya uğrayacağım, sende gelsene sonra."

"Yok, eve gidip uyumak istiyorum, yorgunum.." dudaklarını büktüğünde, söylene söylene dükkana geri döndü..

Peşinden gittiğimde, ışıkları tek tek kapatarak, çantamı ve telefonumu aldım..
Beraber dışarı çıktığımızda, dükkanı kilitleyip, arabaya doğru ilerledim.

"Sonra görüşürüz.." taksi durağına doğru ilerlerken seslendi

"Her şey için teşekkür ederim." arabaya bindiğimde, bana gönderilen konuma tıkladım..


Loading...
0%