Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Dokunabilir miyim?

@nurdogru26

Baybars

Arabaya doğru ilerlerken, peşimden gelen Nevra, telaşlı halimi görüp seslendi.

"Bir şey mi oldu.." koşar adım benimle beraber arabaya doğru ilerledi..

"Sen evde kal." Şoför kapısını açtığımda benimle beraber yan koltuğa bindi..

"Tabiki dinlemeyeceksin.." çalıştırdığım araba ile, hızla çıktım bahçeden..

"Ne oluyor.." bana telaşlı bir şekilde bakıyordu.

"Kaza yapmışlar." Arabayı hızlandırırken söylemiştim bunu

"Adile abla.." dedi ve sustu

" Korkma." Orman yolunda hızla ilerlediğimde ilerideki demirlerin dağıldığını gördüm..

"Buradalar.." hızla arabayı durdurduğumda, benden önce indi aşağıya..

"Neredeler.." sesi titriyordu..

"Bekle beni.." peşinden gittiğimde, yamacın kenarından aşağıya bakıyordu..

"Öldü mü.." bakışlarım yüzüne döndüğünde, şaşkınlıkla ona bakıyordum..

"Ne.." böyle bir şey beklemiyordum..

"Öldü.." sesi fısıltı gibi çıktığında, gözlerinden süzülen yaşlarla, aşağıdaki arabaya bakıyordu.

"Ölmediler. Sakin ol." Üzerimde ki ceketi çıkarıp yere bıraktığımda, yavaşça aşağıya doğru sarkıttım bacaklarımı.

"Telefonumdan Celili ara, yardım iste." Aşağıya atladığımda, donmuş bir şekilde bakıyordu..

"Nevra.." duymuyordu.

"Nevra telefonumu al ve Celili bul rehberden, aşağıya inmem gerek.." ruh gibiydi..

"Nevraa!!" Öfkeyle bağırdığımda, sıçrayarak bana baktı..

Gözleri nemli nemli bakıyordu bana..

"Telefonum.. ceketin cebinde, Rehberde Celil var ara haber ver, anladın mı? " başını telaşla salladığında, uzanıp ceketi aldı yerden..

Bende aşağıya doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladım..

Dumanların çıktığı araba ve hemen dibinde duran Fırat'ı gördüm..

"Fıraaat.." bağıra bağıra iniyordum yamaçtan..

"Kardeşim.." sonunda yanına vardığımda, kafasını kollarımın arasına alıp sarstım..

"Duyuyor musun beni.." ama hiçbir hareket yoktu..

"Siktirr!! Sakın beni bırakma lan! Beni sakın bırakma Fırat!!" Kollarını sıkıca kavrayıp arabadan uzaklaştırmaya başladım..

Arabadan gelen çıtırdama sesleri ile, acele etmem gerektiğini biliyordum..

Fırat'ı güvenli bir yere taşıdığımda, bakışlarım yukarı döndü.. telefonla konuşuyordu..

Bende Adile hanımı aramaya başladım..
Arabanın arka tarafında, yerde öylece yatıyordu..

Ona doğru ilerlediğimde, göğüs kafesini delen demir parçası ile, öylece kaldığını gördüm..

Ölmüştü..

"Lanet olsun.." bir kaç adım atıp, parmaklarımı nabzına bastırdım..

"Sikeceğim laan!!" Ben Nevra ya ne diyeceğim..

"Adile ablaaa.." Nevra kendini kaydıra kaydıra aşağıya iniyordu..

"Gelmee.." bağırdığım da durmuyordu..

Bakışlarım arabaya döndüğünde, çıkan dumanın siyahlaştığını gördüm..

Hızla Adile hanımı arkamda bırakıp, Arabaya doğru yaklaşan Nevra'ya koştum..

"Nevraa.." duymuyor gibiydi..

Koşabildiğim kadar hızla koşuyordum..
Duyduğum patlama sesi ile , aramızdaki mesafeyi kapatmak istercesine, üzerine atladım ..

Sertçe yere çarptığında, acı bir çığlık attı..

"Sana gelme dedim!" Yüzünü boynuma doğru sokuşturduğumda, ellerimle kafasını sardım.

Ardından büyük bir gürültü koptu..
Araba parçalara ayrılırken, bakışlarım Fırat'a dönmüştü..

Uzaktaydı, ama Adile Hanım için çok geçti..

"Bırak beni.." altımda çırpınırken, yavaşça geri çekildim..

"Onu kurtarmadıın!" Öfkeyle yüzüme inen tokatla öylece bakıyordum..

"Onun için çok geçti Nevra.." diyebildim sadece..

"Hayır.." bakışları parçalanan arabaya dönmüştü..

"Üzgünüm.." dedim fısıltı ile..

Sevdiğin birini , göz göre göre kaybetmek , ne demekti biliyorum..

"Yapabilirdim.. inseydim ben kurtara bilirdim.. " çaresizce alevler içinde ki kadına bakıyordu..

"Gel buraya.." ona doğru gidip yüzünü kendime çevirip sarıldım..

Ağlamaya başladığında, öylece kaldım..
Hiç bir şey demeden, ağlamasına izin verdim..

"Abla.." hıçkırıklar arasında çıkan bir kaç acı kelime..

Kollarını bedenime öyle sıkı sarıyordu ki, kimsenin bana böyle sıkı sarıldığını hatırlamıyorum..

"Senin suçun değildi.." diyebildim sadece..

Ellerim saçlarına gittiğinde, çaresizce kalakaldım..

Dokunmak ve dokunmamak arasında..
Dokunmadım..

Geri inen ellerimle beraber, bana seslenen Celile çevirdim bakışlarımı..

"Abi, iyi misin.." elimi havaya kaldırdığımda, aşağıya doğru indiklerini gördüm..

"Nevra.." bakışlarım yüzüne döndüğünde , beni bırakmıyordu.. kolları bedenime yapışmış gibiydi..

"Gitmemiz gerek.." dedim

"Yapamam.." dedi çaresiz bir fısıltı ile..

"Neden.." ne yapacağım ben şimdi.

"Biraz izin ver.." yalvarır gibi çıkan sesi ile, öylece kaldım.

" Beni bıraksan.." söylediğim söz ile, yavaşça geri çekildi..

"Ö-özür dilerim.." dedi titrek sesiyle..

"Sorun değil.. gel.." ayağa kalktığımda, elimi ona doğru uzattım..

"Ailesi yoktu.." dedi

"Anlamadım.."

" Haber verebileceğim kimse yok.. ben.. bir yolunu bulmam gerek.." ne diyorsun sen..

Az önce Abla dediğin insan öldü, çözüm mü bulmaya çalışıyorsun..

" Nevra sen iyi misin?" pek kendinde gibi gözükmüyordu..

"Olmam gerek.." yerden destek aldığında ayağa kalktı, durmaksızın akan göz yaşları yanaklarını ıslatıyordu.

"Hep bir çözüm vardır.. bir yolunu bulmam gerek.." ileriye doğru gittiğinde şaşkınlıkla bakıyordum..

Bu kız , ne yapıyor böyle..

"Abi.. Fırat'ı çıkarıyorlar.." Celil bana yaklaştı..

"Kim yaptı lan bunu!!" yakalarına yapıştığımda, bütün öfkem onun üzerine dönüyordu.

"Bilmiyoruz.. ama öğre-" suratının ortasına indirdiğim yumruk ile, geri savruldu.

"Fırat'a bir şey olursa!! hepinizi gömerim buraya!! hepinizi!!" bakışlarım arkadaki adamlara döndüğünde, hepsi bakışlarını yere eğiyordu.

"Sağlık ekipleri kontrol ediyor Abi.. merak etme." Celil dudağının kenarında ki kanı silerken konuştu.

Bakışlarım ileride, hala yanan Arabanın yanında bekleyen Nevra'ya döndü..
Kendinde gibi değildi, transa girmiş gibiydi..

"Bizim yüzümüzden oldu!!" dişlerimi sıkarak hırladım..

"Bunu yapanı bulacağım Abi, sana yemin ederim.." sesinde ki üzüntü havada asılı kalıyordu..

"Ona bir sakinleştirici yapsınlar.."

'gerçi fazla sakin ama.. bu pek hayra alamet değil..'

"Tabi Abi, hemen.." celil yanımdan ayrıldığında, Nevra'ya doğru ilerledim..

"Burası hala tehlikeli.. uzaklaşman gerek.." elimi omuzuna koyarken söylemiştim bunu..

"Bir şey olmaz.. sorun değil.. beklerim ben.." ne..

"Neyi beklersin Nevra.." şaşkınlıkla yüzünü kendime çevirdim..

"Adile ablayı.." yüzünde belli belirsiz bir gülüş yayıldı..

"Nevra.." gözlerimi sıkıca yumdum.. derin bir nefes aldım..

Havadaki sis ve yanık kokusu genzime dolduğunda, kısa bir öksürük yayıldı ağzımdan.

"O artık gelemez." bakışlarım gözlerine döndüğünde, bana öfkeyle bakıyordu.

"Hayır!!" ansızın parlayan sinir boşalması ile, üzerime saldırdı..

üst üste inen yumruklar ile, onu durdurmaya çalışmadım.. göğsüme aldığım sert yumruklar ile, sarsıla sarsıla bir kaç adım geri attım, benimle beraber oda uzaklaşmıştı arabadan..

"En azından Arabayı geride bıraktık.." dedim kısık bir sesle.. ama asla durmuyordu..

En son Celil bana doğru gelip, onu durdurmak ister gibiydi..
Ama kafamı hayır anlamında iki yana salladım..

Olduğu yerde kaldı.. Nevra'ya bunu borçluydum.. siniri geçene kadar vurmasına izin vermeliydim..

Bir süre sonra, yorgun düşen kolları iki yanına salındı..

Dizlerinin üzerine toprak zemine bıraktı kendini..
Ve sessizleşti.. yeniden..

bıkkın bir nefes aldım.. bize doğru gelen hemşire, elindeki iğne ile yavaşça arkasından yaklaştı..
Saçlarını kenara iterken, yeniden bir çığlık yayıldı..

"Dokunmaa!! " kendini öfkeyle geri attı..

"Nevra sakin ol, sadece bir iğne.." dedim

Yavaşça yanına eğildim..
Beni duymuyor gibiydi.. elimi omuzuna koyduğumda, sertçe çekti kendini geri.

"Sorun yok.." ellerimi iki yana açıp omuzlarımı aşağıya yukarıya indirip kaldırdım.

Hemşire dalgınlığından yararlanarak, koluna iğneyi hızla sapladı..
Öfkeyle bağırdığında, çoktan iğneyi vurup geri çekilmişti..

"Nevra sakin ol.." ona doğru yaklaştım.. gözleri hafifçe kayıyordu..

"Adile abla.." dedi dolanan diliyle..

"Sorun yok.. bırak kendini.. buradayım.." kollarımı bedenine doğru uzattığımda, yavaşça elini bana doğru uzattı..

"Dokunabilir miyim sana.." dedim.

Kendini kollarıma doğru bırakırken, ayaklarıyla destek alarak bedenini bana doğru kaydırdı..

"Baybars.." söylediği son kelime ile, derin bir uykuya dalıyordu..

Bedenini kollarımın arasına aldığımda, yavaşça kalktım yerden..
Celil bana doğru geldi..

"Alayım abi.. " kollarını bana doğru uzattığında, durdum..

Gözlerim kollarımdaki Nevra'ya döndü..

"Ben hallederim.." yanından geçip, yukarıya doğru yürümeye başladım..

Bedeni boş bir çuval gibi salınıyordu.. öyle habersizce yatıyordu kollarımda..

Yamacı tırmanmaya başladığımda, bir kaç kere ayaklarım kayarak geriye doğru sürüklendim..

Toprak ayaklarımın altından kayıyordu..
Kollarımı sıkıca sardım bedenine, ve büyük adımlarla yukarıya doğru ilerledim..
Sonunda çıkabilmiştim..

Arabaya doğu ilerlediğimde, Kapıyı açan adamlardan biri ile, onu Arka koltuğa doğru uzandırdım..

Kapıyı kapatıp, Ambulansa doğru ilerledim..

Fırat arkadaki sedyede uyuyor gibi gözüküyordu..

"İyi mi.." Yanındaki Görevliye sorduğumda, bana doğru baktı.

"Merak etmeyin, kafa travması, ciddi bir şey yok, bir kaç kesik.. " gülümser bir sesle konuşurken, Arka kapıları yavaşça kapattı..

Geriye doğru bir kaç adım attım..

Ambulans hızla uzaklaştı yanımdan..

"Abi Arabayı ne yapacağız.." dedi Celil.

"Siktir et arabayı Celil! Adile hanımdan.. geriye ne kaldıysa, bana onu bul.. bir mezar istiyorum o kadına.. hallet.." söylediğim sözler yüzümde acıyla birleşiyordu..

 

 

 

 

Loading...
0%