Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Dönüm Noktası

@nurdogru26

NEVRA 

"Kahve içer misiniz?" Canan hanımın sesiyle bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Aslında olabilir." Gülümseyerek yanımdan uzaklaşmasını izledim..

Adile Abla , Avukat Fırat ile beraber , Savcılığa gitmişti, bense onu burada, Mehmet pisliğinin yanında bekliyordum..

Ama ilerideki sandalyede acıyla kıvranan Mehmet umurumda bile değildi..

Ben Baybars 'ı merak ediyordum..
Neredeydi , az önce üst katın balkonunda bir telefon konuşması yapıyordu, ama beni fark edince içeri girmişti..

Neden bilmiyorum, bu adam ilgimi çekiyordu..
Bir şey vardı, gözlerine baktığım o kısa süreçte beni kendine çeken , paylaşılmayı bekleyen bir şey..

Bana doğru gelen Canan hanım, elinde ki kahveyi bana uzattığında, yavaşça kalktım oturduğum sandalyeden..

"Bir şey mi oldu efendim?" Sorgularcasına bakıyordu bana

"Lavaboya gidecektim.." elinde ki fincanı masaya bırakarak bana yolu göstermek istercesine geri çekildi.

"Buyurun.." eliyle içeriyi gösterdiğinde yavaşça içeriye doğru ilerledim..

"Üst katta efendim, koridordaki ikinci kapı.." peşimden geldiğinde söylemişti..

"Teşekkürler.." merdivenlere doğru yöneldiğimde, gözlerim evin içinde gezindi..

Cam basamaklar, yine cam tırabzanlarla birleşirken, yukarı kata doğru ilerledim..

Koridora döndüğümde, Sağda ve solda iki kapı vardı..

Sağdan ikinci kapıyı yavaşça açtığımda, buranın bir yatak odası olduğunu görmüştüm..

Gözlerim içeride gezindiğinde, yatağın başında ki Düğün fotoğrafı ile olduğum yerde kala kaldım..

"Nasıl.." içeriye doğru bir kaç adım attığımda, gözüm resimdeki kadına dönüyordu..

"Yolunu mu kaybettin .." duyduğum ses ile irkilirken bakışlarım Arkama dönüyordu..

"Evlisin.." dedim şaşkın bir sesle..

"Evet.." dedi bana doğru yaklaşırken..

"Bu kız.." bakışlarım fotoğrafta ki kıza dönüyordu..

"Karım.." dedi sakin bir sesle..

" Karın.." fotoğrafa doğru bir kaç adım daha attığımda, gözlerim kızın yüzün de gezindi..

"Çok tanıdık.." sesim dalgın bir şekilde yayıldı dudaklarımdan..

"Ama nereden.." dedi bir adım arkamda durduğunda.

"Bilmiyorum.." belki de bir müşterimdi..

"Bu katta ne işin vardı.." sesi sorgularcasına çıktığında.

Arkamı ona doğru döndüm..
Neredeyse dip dibeydik.. parfüm kokusu genzime dolmaya başladığında , midemde ki ağırlık, hareketlenen kelebeklere dönüşüyordu..

"Saçmalık.." kendi kendime yaptığım eleştiri ile bir adım geri attım..

'Adam evli..'

"Saçmalık? " sorgularcasına kalkan tek kaşı ile bana bakıyordu..

"Lavaboyu kullanmam gerek." Hızla uzaklaştım yanından, ve odadan çıktım..

Ne oluyor bana böyle, delirdin mi Nevra.
Adam sana borcunu ödedi, üstelik evli.. ne bu halin şimdi.. bunca zaman dur dur, gelip böyle bir adama karşı bir şeyler hisset.. saçmalık..

koridorda öylece durmuş hangi kapının lavabo kapısı olduğunu düşünüyordum..
Arkamda hissettiğim nefes ile, irkilerek geri döndüm..

"Soldan ikinci kapı.." fısıldayarak konuştuğunda, yavaşça yutkundum..

"Peki.." lanet olsun..

Hızla arkamı dönerek uzaklaştım yanından, bana gösterdiği kapıyı açıp hızla içeriye girdiğimde, bir süre öylece durdum olduğum yerde..

Karısı varsa, neden burada değildi..
Ne saçmalıyorum ben böyle , bana ne. Adile abla gelsin bir an önce çıkmak istiyorum buradan..

..................

BAYBARS

"Nereden tanışıyorsunuz Suzan.." gözlerim fotoğrafta gezindiğinde, derin bir iç çektim..

Nevra ile nerede tanıştıklarını yazmamıştı hiç bir mektupta..
Ama bu kız, arkadaşını görüp tanımamış mıydı.. aklım almıyor.. yanlış kızdı belki de..
Nasıl yanlış olabilir, Bizzat Celil bulmuştu kızı bana..
Hali tavrı Suzan'ı andırıyordu ama..

Sanki Nevra.. başka bir boyuttaydı.. daha farklı, ne yapacağını kestiremiyordum..
Şu gün bitsin ve bir an önce gitsinler istiyorum..

Bu kadına yakın olmak bana iyi gelmiyor, biri sanki görünmez bir ilmek geçiriyor boğazıma ve beni boğuyor gibi..
Gözleri yüzüme döndüğü her an, bir an önce uzaklaşmak istiyorum oradan..

"Benden son isteğin bu olmamalıydı Suzan.. " yılgın çıkan bir sesle, arkamı dönüp odadan dışarıya doğru ilerledim..

Banyonun kapısı açıldığında, yeniden göz göze geldik..
Bakışları bu kez uzun süre gezinmedi gözlerimde..

Büyük adımlar atarak uzaklaştım yanından, ve merdivenlere yöneldim..
Fıratlar çoktan gelmiş olmaydı, neden bu kadar geciktiler..

........

FIRAT 

Kendime geldiğimde, başımda ki keskin acı ile inlemeye başladım..
En son Hatırladığım şey.. Araba şarampolden aşağıya yuvarlanmıştı..

Ne olmuştu öyle, evden çıktığımızda, orman yolunda bizi takip eden bir araba olduğunu görmüştüm, hızlanarak yolu değiştirdiğimde, arkadan bir kaç el silah sesi duymuştum..

Ama neden.. aklım öyle bulanıktı ki, olan şeyler kesik kesik canlanıyordu zihnimde..

Ters dönen arabada gezinen gözlerim ile bakışlarımı yan koltuğa çevirdim, Adile hanım yoktu..

Tabi ya, oda yanımdaydı..

Emniyet kemerine uzanan elimle , zar zor kurtardım kendimi araba koltuğundan..
Sürünerek dışarıya doğru ilerledim..

Bedenimi çizen camlar ile, dişlerimi sıka sıka ilerledim..

Sonunda arabanın dışına atabildim kendimi..
Sırtımı toprağa bırakarak acı bir nefes verdim dışarıya..

"Baybars.." ağzımdan çıkan isim , zihnimde yankılanıyordu..

"Aramam gerek.." pantolonuma uzattığım elim ile telefonu yokladım.. ama yoktu ..

Bakışlarım çaresizce biraz ileride hareketsiz yatan Adile hanıma döndüğünde, görüşümün bulanıklaşmaya başladığını hissediyordum..

Yeniden bayılacağım, ve bu olmadan birilerine haber vermem gerekiyor..

Düşüncelerimin arasında, belli belirsiz duyduğum telefon sesi ile, yavaşça dikeldim ..

Arabadan gelen telefon sesi, bana aradığım işareti sunarken, o tarafa doğru ilerledim..

Uzanıp içeride gezdirdiğim ellerim, sonunda telefona değdiğinde, çoktan susmuştu..

Geri çekilip, kırılan ekranı elimle temizledim..
Telefon yeniden çaldığında, cevapladım.

"Nerede kaldınız?" Baybars'ın sesi kulaklarımda yankılandığında, bedenim giderek boşalmaya devam ediyordu..

Bakışlarım Adile hanıma döndü..

"Kaza yaptık.. orman yolunda.." konuşurken zonklayan beynim ile, kelimeler birbirine giriyordu..

"Ne yaptınız?" Sesi yüksek bir telaşla geliyordu.

"Birileri.. birileri peşimdeydi, kaçmak isterken-" öksürmeye başlamamla sözüm yarıda kesilmişti.

"Neredesin Fırat??" Şimdi koşuyordu işte, aceleyle derin derin aldığı nefesleri duyuyordum..

"Bilmiyorum, sanırım uçurumdan düştük.. " telefon kesildiğinde, bende bedenimde kalan son direnç kırıntısını bırakıyordum yere..

Loading...
0%