@nurdogru26
|
NEVRA SEREZ "Abla, ben şu kekleri huzur evine bırakıp geleceğim, " elimdeki çilekli cupcake kutularını alarak çıktım pastaneden.. Arabanın bagajını açtığımda, dikkatle bıraktım elimdeki kutuları.. Bu kekler, ne niyetle yapılmıştı, düşününce yüzümde oluşan tebessüm ile kapattım bagajı.. Şoför koltuğuna doğru ilerlediğimde, Tam karşımda duran siyah bir Passat dikkatimi çekti. İçinden inen kişi, Avukat Fırat'tı. "Planlarda bir değişiklik oldu, " güleç bir sesle konuşuyordu "Ne gibi bir değişiklik , saat 16:30 ' da buluşacaktık.. bir sıkıntı mı var.." kesin Mehmet vazgeçti, lanet olsun ya.. "Hayır bir sıkıntı yok, yani evet var.. Mehmet bey gelebilecek durumda değil, mecburen biz ona gideceğiz, " dedi alaylı bir tınıyla "Nasıl yani, boşanmakta halâ kararlı olduğunu mu söylüyorsunuz .." "Tabii ki , bu iş bugün bitecek, size söyledim.." yeniden kendinden emin o tını ile konuşuyordu. "Ben sizi bir anda karşımda görünce, vazgeçti sandım.." rahatlamış bir nefes verdim dudaklarımdan dışarıya.. "Bir sıkıntı yok, korkmayın, söylediğim gibi bu iş bugün bitecek, yalnız Adile hanımı almam gerek, yüz yüze konuşmaları ve imza atmaları için.." sorgularcasına yüzümde gezinen koyu kahve gözleri ile, benden bir cevap bekliyordu "Adile abla mı?" Bakışlarım pastaneye doğru döndüğünde, sert bir nefes çektim içime. "Öncesinde bir yere uğramamız mümkün mü?" Şimdi bakışlarım yüzüne dönüyordu "Sizde mi geleceksiniz?" Dedi rahatsız olmuş bir ifade ile "Tabi ki, Onu yalnız bırakamam.. hele o adamla." Vereceği cevabı beklemeden Pastaneye doğru ilerledim. Neydi bu şimdi, neden gelmemi istemiyor gibi bir havaya büründü ki.. Kapıyı açıp içeriye doğru bir adım attığımda, Adile ablanın mutfak tarafında olduğunu anlamıştım "Abla, bir bakabilir misin?" Seslendiğimde , bakışlarım Camdan Dışarıya, Avukata doğru dönüyordu. Biriyle telefonda , gergin bir şekilde konuştuğunu gördüm.. "Ne oldu kuzum?" adile ablanın seslenişi ile dikkatim ona doğru döndü.. "Hadi çıkıyoruz, Mehmet pisliğiyle buluşacağız.." dedim dalgın bir sesle aklım hala avukatın telefonda yaptığı gergin konuşmadaydı. "Hani avukat gelecek demiştin.." sorgularcasına bakıyordu bana "Avukat geldi zaten, ama planlarda değişiklik olmuş, giderken konuşuruz, hadi fırını kapat da gel, arabada bekliyorum seni.." sözlerimin ardından dışarıya doğru ilerledim.. Avukat Fırat, arabanın başında, huzursuz bir şekilde bekliyordu. "Bir sorun mu var?" Yanına doğru attığım eş zamanlı adımlarla konuştum "Hayır.." dedi Yalan söylediği belliydi, bir sorun olduğu açıkça ortada işte.. ama Peki. "Güzel, isterseniz bana adresi mesaj atın , 1 saate orada buluşalım, öncesinde bir yere uğramam gerek, peşimde sürüklemek istemem sizi." Zoraki bir gülümseme ile konuştu. "Sorun değil, bugün işim , sadece Adile hanım.." Gülümseyerek karşılık verdiğimde, Adile abla Dükkanı kilitleyerek bana doğru geldi. " o halde bizi takip edin.." arabaya doğru ilerleyerek, şoför koltuğuna oturdum.. Adile ablada bindiğinde , Avukat beye başımla işaret vererek çıktım park yerinden.. Yavaşça ilerlerken, dikiz aynasına bakarak, arkamdan gelip gelmediğini kontrol ediyordum.. "Bir şey mi oldu?" Meraklı gözleri üzerimde gezerken sormuştu bu soruyu Adile abla "Yok, bir sorun yok.. önce huzur evine uğrayacağız, sonra senin işini halledeceğiz.." gülümsedim.. ve yeniden konuştum.. "Yani merak edilecek bir şey yok, bu gün bu iş bitiyor.." ............. Araba huzur evinin Güvenliğinde durduğunda, motoru durdurup, indim aşağıya.. "Selim abi , kolay gelsin.." bagajı açarken seslendiğim güvenlik, küçük kulübesinden çıkıp bana doğru geldi "Nevra kızım, hoş geldin.." yüzünde ki sıcak gülümseme ile, arabanın yanına kadar geldi. "Hoş buldum Abi, size bir şeyler getirdim, ama içeri giremeyeceğim bugün, bir ara yine uğrarım, Nebahat müdürüme çok selamlar.." bagajdaki kutuları dikkatle uzattığı kollarına koyarak, kapattım kapağı. "Allah razı olsun Kızım, sende olmasan, buradaki insanlar pastaydı kekti , nereden görecekler, bütçe ancak günlük giderlere yetiyor.." yüzünde ki sevgi dolu mahcubiyet ile bakıyordu bana.. "Keşke daha fazlasını yapabilsem Abi, ama üzme sen tatlı canını, yine uğrayacağım ben, hadi kal sağlıcakla.." yanından uzaklaşıp şoför koltuğuna oturduğumda, Avukatın, pür dikkat beni izlediğini görebiliyordum.. Korna ile işaret verdiğimde, arabayı yavaşça yanıma doğru sürdü.. Camını açtığında, bende benimkini indirdim aşağıya.. "Nasıl yapıyoruz şimdi?" Dedim bağırarak "Beni takip etme sırası sende " yüzünde ki gülümseme ile, gaza basarak ilerledi önümde.. Peşinden hızla devam ettim.. ...... Aşağıya indiğimde , Adile ablada peşimden iniyordu.. "Evin güzelliğine bak Nevra.." sesindeki hayranlık dolu tını beni güldürdüğünde .. cevap verdim "İnsanın içine işliyor, bir kere çok ferahtır.." kıkırdayarak yüzüne çevirdiğim bakışlarım ile, bana doğru yaklaştı "Burası, o Baybars mıdır nedir? O adamın evimi.." hayretle bahçede gezinen gözleri, beni eğlendiriyordu "Sanırım.. " bakışlarım arabasından inip , Ana kapıya doğru ilerleyen Avukata döndü Neden bilmiyorum, Baybars denen O adamı bir daha görecek olmak, beni biraz geriyordu.. ama rahatsız edici bir gerginlik değil.. daha çok midemin üzerinde ki bir ağırlık gibi.. ne bileyim işte .. "Buyurun lütfen.." açılan ana kapıdan içeriye doğru bir adım attığın da, bende şaşkınlıkla etrafı inceleyen Adile ablayı kolundan tutup, içeriye doğru sürüklemeye başladım.. Ana kapıda, karşılaştığım kadın, Canan hanımdı, o gece bin bir özürle , bana kendini ifade etmeye çalışan kadın.. "Nevra Hanım.. hoş geldiniz.." gözleri Adile ablaya döndüğünde, gülümseyerek yeniden konuştu. "Sizde hoş geldiniz efendim.." Adile ablada gülümseyerek başını salladığında, ben konuştum "Hoş bulduk, kaderde yeniden görüşmekte varmış.." yüzümde ki mahcup gülüşle bakışlarımı refleks olarak, Salona çevirdim.. 'Acaba orada mı?' "Sizleri böyle alayım.." Canan hanım ,önden giderek bize yolu gösterdi.. Yukarıya çıkan merdivenlerin, sağ tarafından uzanan koridorda yavaşça ilerledik, sonunda arka bahçeye çıkan yol, dışarıya açılan bir kapıyla bitiyordu.. Arka bahçeye çıktığımızda, ilerideki mermer bahçe masası, ve demir sandalyeler , orada oturan Mehmet pisliğini sunuyordu bize. "Gel abla." Adile ablanın elini, sıkıca tuttuğumda , emin adımlarla Avukatın da bizi beklediği masaya doğru, ilerledik. Mehmet neredeyse bitkin bir halde, başı önüne eğik bir şekilde bekliyordu.. "Oturun lütfen.." Fırat bey, kendine çektiği sandalyeye oturduğunda söylemişti bunu.. "Otur sen abla.." Adile ablaya çektiğim sandalye ile, oda oturduğunda , ben de yanında ki sandalyeye oturdum. "Mehmet bey, sizin şartlarınız her neyse , kabul etmeye hazır.." Fırat bakışlarını Mehmet'e çevirdiğinde konuşmaya devam etti. "Değil mi ? Mehmet bey." Masanın üzerinde ki dosyayı yavaşça bizim önümüze sürdüğünde, Mehmet'ten, fısıltı gibi duyulan bir onay gelmişti. "Evet .. ne isterse alabilir.." dedi titrek sesiyle. Önümdeki dosyayı açtığımda, şartları tek tek okumaya başladım.. Aylık ödeyeceği nafakadan, evlilik sonrası köylerinde alınan arsaya kadar , her şeyi Adile ablaya veriyordu.. Bir sonra ki sayfayı çevirdiğimde, gözlerimi Mehmet'e çevirdim. "Tazminat ödemeyi de kabul etmişsin.. 80 bin.." alayla gözlerim üzerinde gezindiğinde, oturduğum sandalyeden kalkarak, ona doğru ilerledim.. Ellerinde ki bandajlara takılan gözlerim ile, yüzümde geniş bir gülümseme yayıldı. "Sana ne yaptılar böyle Mehmet.." parmağımı yaralarının üzerine bastırdığımda, acıyla inledi.. "Yapma lan! Kahpe!" Köpek gibi hırladığında, arkamda duyduğum kalın ses ile öylece kaldım orada. Duyduğum bu kendinden emin bir hırıltı ile çıkan ses, Baybars Doğan Kaya'ya aitti.. Nedenini bilmediğim bir şekilde, az önce varlığını unuttuğum o ağırlık, yeniden midemin üzerine oturmuştu. "Biraz hassas mı olsan, adam yaralı.." yavaşça dikilip sesin geldiği yöne baktığımda, göz göze geliyorduk. "Gayet hassastım aslında.." yüzümde ki belli belirsiz gülümseme ile , bana doğru bir kaç adım atışını izledim. "Mehmet bey, aslında anlaşması kolay bir adam çıktı.." gözleri Mehmet'in üzerinde kibirle gezindi. Adım gibi emin olduğum bir şey varsa.. "Güzel anlaşmışsınız.." dedim kıkırdarken. Yüzünde oluşan belli belirsiz gülümseme ile, bakışlarını gözlerime dikti.. "Şartlar .." dedi ve bakışları Adile ablaya döndü "Sizin içinde uygunsa, imzalayın.." bakışları şimdi beni bulduğunda , neden bilmiyorum, ama sanki uzun süre bakmak istemiyor gibiydi.. Yeniden yere dönen gözleri ile ellerini usulca Siyah kumaş pantolonun ceplerine sokuşturdu.. "Bizim için uygun.." dedim Adile ablaya dönerken.. "Sen öyle diyorsan .." dedi Adile abla. "Uygun uygun.. imzala sen o dosyayı abla.." içimde hissettiğim rahatlama ile başım yeniden Baybars'a dönüyordu.. O ise hissiz bir şekilde Mehmet'e bakıyordu.. Ağızlarından tek bir kelime çıkmamıştı ama, bir şeyler söylenmişti işte..
|
0% |