NEVRA

"Bir.. iki.. üç.. dört.. beş.." bakışlarım yerde ki desenlerin üzerinde gezerken, içimde ki paniği yatıştırmaya çalışıyordum..

Pislik, Adile abladan şikayetçi olmuştu, polisler ifade almadan Sezer'in gelmesi gerekiyordu..
Bu pislik, hayatında ilk kez kendini korumaya çalışan bu kadına, hayatının korkusunu yaşatıyordu..

"İçeride çürüyeceksin Adile, içerlerde aç bir ilaç kalacaksın! o zaman bakalım bana bıçak çekmek ne demekmiş anlarsın! Nankör karı!" dişlerimi ellerimle eşit oranda sıkıyordum..

'Sakin kal Nevra.. burası yeri değil.. sakin kal..

"Yanlışlıkla oldu.. ben sadece korkutmak istedim.." Adile abla titrek sesiyle konuştuğunda, uzanıp kolunu tuttum.

"Konuşma şu pislikle! inan bana hiç bir şey yapamaz.." bakışlarım yüzüne döndüğünde, gözleri yaşlı bir şekilde bana bakıyordu.

"Gerçekten niyetim ona zarar vermek değildi Nevra.. " çaresizlikle bir kez de bana açıklama yapıyordu..

"Abla sakin ol, bir şeyi yok domuzun! ufak bir çizik hiç bir şey yapamaz!!" dişlerimi sıkarak fısıldıyordum.

"Senden de şikayetçi olacağım !! Kancık Karı! hep sen sokuyorsun Karımın aklına böyle şeyleri!! " Bu kez hakaretlerin hedefinde ben vardım..

"Kes o sesini!" hızla üzerine gittiğimde, bana doğru geniş bir adım attı.

Eli hızla havaya kalktığında, öylece durdum karşısında.

"Sende o Yürek var mı Lan! sen anca Kadınına saldığın korku kadarsın! indirsene o elini suratıma ! indir mahvedeyim seni!!" yüzüne doğru tısladığımda, öfkeyle alıp verdiği nefesle, üzerinden yayılan alkol kokusuyla öylece bakıyordu bana..

Sarı dişleri, kirli sakalları, kırmızıya dönen gözleri ile, tıpkı bir canavara benziyordu.
Ama Canavarlardan korkmayı henüz küçük bir çocukken bırakmıştım ben...

"Yapamazsın değil mi ?" yüzümde geniş bir gülümseme yayılıyordu..

Alayla süzdüm onu, daha da sinirlerine oynamak istiyordum..

"Yapamazsın.. çünkü ödlek herifin tekisin, ne kadar Acı.. acınacak durumdasın.." gözlerim şimdi, kolundaki hafif kesiğe dönüyordu.

"Ne çok ağladın öyle bir kesik izine be! bu kadın ,ağzı burnu patlamış halde işe geldiğinde bile böyle sızlanmadı! sense bir bebek gibi ağlıyo-" Havadaki Eli hızla suratıma indiğinde, beklemediğim anda aldığım darbe ile, yere savruldum.

Dudağımın kenarından süzülen kan tadı, dilimle yaladığımda ağzımda, demir tadı bırakıyordu..

Yüzümde yayılan geniş gülümseme ile bakışlarımı Mehmet'e çevirdim..

Gözlerimde ki karanlıkla genişçe sırıttığımda, Anlam veremediği şekilde bana bakıyordu..
Muhtemelen neden güldüğümü düşünüyordu Ayyaş herif..

"İmdaaaaat!!" avazım çıktığı kadar bağırdığımda, Bütün emniyeti başıma topluyordum..

"Lan!" bana bakarken, şaşkınlıkla geriye doğru bir adım attı..

"Bana saldırdı.. ben.. ne yapacağımı bilemedim.. " titrek sesimle yavaşça kalktım yerden..

Yanıma gelen kadın memur beni yavaşça ayağa kaldırdığında, Adile ablada yanımdaydı şimdi..

"Nevra.. kuzum iyi misin.." korkuyla bana bakıyordu..

"Bana vurdu.. şikayetçiyim.. hem de karakolda yaptı böyle bir şeyi.. burada.. görüyorsunuz.. dışarıda kim bilir neler yapar.." Polisler tarafından apar topar içeriye doğru sürüklenirken, Bağırıyordu..

"Allah'ın belası Kadıın ! ruh hastasıı! o beni galeyana getirdi.. bırakın beniii.." sesi giderek uzaklaşırken.. son sesleri koridorda yankılanıyordu..

"Bilerek yaptı diyorum.. bilereeeek.." sonunda, bir odaya kapatılmasıyla sesi tamamen kesilmişti..

"İyi misiniz Hanım efendi.." memurlardan birisi bana dikkatle bakarken, başımı hafifçe salladım.

"İyiyim.. sadece varsa bir buz alabilir miyim.. şişmemesi için.." kadın benim yanımdan ayrılırken, bende Adile ablaya doğru ilerledim..

"Nevra.. kuzum affet beni.." ağlıyordu şimdi..

"Abla ağlama.. bir şey yok, bir tokattan ne olacak. o pisliğe şikayetini geri çektirmemin tek yolu buydu.." gülümsediğimde, şaşkınlıkla baktı bana..

"Nasıl yani.." dedi afallamış bir sesle

"Anlarsın, biz bir Sezer'e ulaşalım da.." Bakışlarımı ileride ki kapıya çevirdiğimde, oradaydı.. kapının sövesine yaslanmış, beni süzüyordu.. Ne zamandır oradasın sen..

Hızla ona doğru ilerlerken, bir günde bu kadar tesadüf fazla diye düşünüyordum.

"Derdin ne senin?" bakışlarım Buğulu gözlerinde gezinirken, yavaşça düzeldi.

"Oscarlık bir performanstı." gözleri kanayan dudaklarıma döndüğünde, alnı kırıştı.

"Neden bahsediyorsun sen be!" dişlerimi sıkarak tısladığımda, hafifçe gülümsedi.

"Baybars." elini bana doğru uzattığında, şaşkınlıkla uzattığı eline bakıyordum..

"Ne bu şimdi." dedim, gözlerim ellerindeydi.

"Önce tanışalım. " dedi

Bakışlarım yüzüne döndüğünde, bıkkınlıkla bir nefes verdim.

"Beni neden takip ediyorsun Baybars." kaşlarım yavaşça havalandı

"Özür dilemek için ama gecenin karakolda biteceğini bende kestirememiştim." gözleri alayla koridorda gezindi.

Gülmüyordu sert mizacından hiç bir şey kaybetmiyordu ama bakışlarındaki alayı görüyordum.

"Özrünü kabul ediyorum. şimdi git buradan. " Arkamı döndüğümde, kolumu yavaşça kavradı ve beni kendine çevirdi.

Hızla çektim kolumu ellerinden.

"Bana bir daha dokunursan öldürürüm seni!! duydun mu ? " öfkeyle yüzüne doğru tısladım..

ellerini geri çekip, yavaşça havaya kaldırdı..

"Tamam.. sakin." alnı kafa karışıklığı ile buruşurken, tuttuğu yeri hızla silkeledim.

"Birine öylece dokunamazsın.. duydun mu beni! izinsiz bir şekilde , hele ki bir kadına! bunu sana ben mi öğreteceğim ! kaç yaşında adamsın !" öfkem dinmiyordu..

"Özür dilerim.. " fısıltı ile konuşuyordu.

"Benden ne istiyorsun sen be." üzerine doğru bir adım attığımda, öylece burun buruna geliyorduk.

"Hiç bir şey.. biraz sakin mi olsan.." sakinlik dolu bu ses, benim iyice sinirimi bozuyordu..

"Ya sabır.." hızla arkamı dönüp, Adile ablanın yanına doğru ilerlediğimde.. Kapıdan içeri giren Sezer ile yüzümde ki rahatlama hissi, sesime yansıyordu..

"Sezer, buradayız.." elimi kaldırdığımda, Gülerek bize doğru geliyordu..

"Adile abla.. iyi misin.." bakışları bana döndüğünde, hızla yaklaşıp, Yüzüme doğru uzattığı eliyle dokunmadan kaldı öylece.

"Sana ne oldu.." titreyen sesiyle sorduğu bu soru ile gülümsedim.

"Ufak bir aksilik.." dedim genişçe sırıtırken..

"Tamam ben şimdi içeriden bilgi alacağım, Adile ablayla alakalı.. burada bekleyin beni.." başımı onaylarcasına salladığımda, yanımızdan uzaklaştı..

Başımı omuzumun üzerinden arkaya çevirdiğimde, Baybars denen adam çoktan gitmişti..
Deli midir nedir diye düşünmeden edemiyordum..