Peter’dan:

"Tabi..."

Obadiah’ın şaşkın bakışları arasında Valeria'nın elini tutarak hızla onu ordan çıkarttım. Dans alanına kadar birşey konuşmadık. Hızla araya karışarak onunla dans etmeye başladım.

"Sana sormadım ama benimle dans etmenin umarım senin için bir sakıncası yoktur."

"Hayır ama şu sevgililik olayı da ne?"

"Bay Stark seni bana emanet etti ve kollamamı istedi. Obadiah için de uyarmıştı zaten. Sevgili olmamız onu biraz da olsa senden uzaklaştırır."

"Ama bu sürgit edilmesi gereken bir durum. Sevgilin bunu duyarsa ne yapacaksın?"

"Olduğunu nerden çıkardın?"

"Hmm, peki ya benim varsa?"

"Sanmam eğer sevgilin olsaydı çoktan Obadiah'ın karşısına çıkmış olurdu. Onu Bay Stark değil sevgilin döverdi."

"Güzel tespit, anlatıldığı kadar zeki bir adamsın."

"Teveccünüz hanım efendi."

Valeria'yı etrafında döndürdüğüm de bana gülüşünü sunmuştu. Gözlerim dudaklarında takılı kalırken sendelediği için fazla yakınıma gelmişti.

Düşmemesi için elim beline dolandığın da onu kendime çektim. Valeria'da bana bakmaya başladığında gözlerimi dudaklarından çekerek gözlerine çıkarttım.

Onun elleri benim göğsümde dururken benim ellerim onun beline sarılıydı. Müzik yavaş yavaş azalırken biz ana takılmış birbirimize odaklanmıştık. Biri omzuma dokunduğun da kafamı çevirip elin sahibine baktım.

"Bu kadar dans sana yeter Parker. Asistanımla biraz da ben dans etmek istiyorum."

"T-tabi Bay Stark."

Valeria'ya baktığım da bana gülümseyerek bakıyordu. Obadiah'ın bizi izliyor olma ihtimali kulağımda çınlarken Ellerimi belinden çekerek tek elini tuttum ve hafifçe eğilip öptüm.

"Bu dans için teşekkür ederim, güzel bayan."

"Rica ederim beyefendi, istediğiniz zaman tekrarlayabiliriz."

İçimde bir kıpırtı oluşurken yavaşça yanlarından uzaklaştım ve gördüğüm boş masanın yanında durarak dans eden Valeria ve Bay Stark'ı izlemeye başladım.

Tony Stark'tan:

Valeria'nın peşinden giden Obadiah'ı gördüğüm de etrafındakilerden kurtulup peşlerinden gitmeyi düşündüm ama kısa bir süre sonra o tarafa giden Peter'ı gördüğüm de rahat bir nefes aldım.

Bir müddet kimseyi görmediğim için gerginlik gene zihnime yayılmaya başladığın da uzaklaşmak için lavaboya gideceğimi söyleyip yanlarından sıyrıldım. Ama ben daha o tarafa gidemeden önüme çıkan başka bir adam beni lafa tutmaya başladı.

O sırada Peter ve Valeria'nın koridordan el ele çıktığını gördüğüm de tek kaşım istemsizce kalktığın da odağımı ikisine çevirmiştim. Yanımda konuşan adamın ne konuştuğu hakkında hiçbir fikrim yokken adam da onu dinlemediğimi anlamış olucakki yanımdan uzaklaştı.

Birşeyle konuşarak dans etmeye başladıkların da hala ne olduğunu anlamış değildim ama koridordan çıkıp Peter'a öfkeyle bakan ve yüzü gözü sağlam olan Obadiah'ı gördüğüm de beynimde yanan lamba benim için yeterliydi.

Obadiah'ın yüzü öfkeden kızarmaya başladığın da Valeria ve Peter'a yeniden baktım. Birbirlerine fazla yakın bir şekilde göz göze olduklarını gördüğüm de içimde anlam veremediğim bir duygu belirdi.

Kendimi bir anda onların yanına giderken bulduğum da Valeria ile dans etmek istediğimi söyledim. Peter Valeria'yı bırakırken Valeria'nın tebessümü ve sözlerinden sonra gözlerinde ki parlama onun Valeria'dan hoşlandığının işaretiydi.

"Sevgili olduğunuzu söyledi dimi?"

"Evet Bay Stark."

"Seni Peter'a emanet ederek hata mı yaptım sence?"

"Hayır bence bu çok doğru bir karardı."

Daha yarım saat öncesine kadar böyle bir şeye gerek olmadığını söyleyen Valeria şimdi halinden fazlasıyla memnun görünüyordu.

"Obadiah sana bişey yaptı mı?"

"Hayır başta ne ile uğraştırdığınızı sordu, sonra beni rahatsız etmeye çalıştı ama Peter onu engelledi."

"Ne ile uğraşıyormuşum ben?"

"Arabanızı modifiye ediyorsunuz, benimle yazılım yazıyorsunuz ve endüstri için yeni iş fikirleri bulmaya çalışıyorsunuz."

"Bunları sorar sormaz söylemedin dimi?"

"Tabiki biraz bekleyip şüpheyle konuştum."

"Afferim ufaklık. Sana güvenebileceğimi biliyordum."

"Obadiah'ın planı ne sizce?"

"Bilmiyorum ufaklık. Ama masumca şeyler olmadığına eminim. Üzerinde çalıştığı bir proje varmış Peter'ın da dahil olmasını istiyor. Hemde bunu ona benim yanımda söylüyor."

"Aslında Peter'ın projeye dahil olması bizim işimize gelir."

"Evet ama onu tehlikeye atmak istemiyorum."

"Beni koruyabilecek kadar güveniyorsunuz ona, bu konuyu yarın onunla konuşalım. Ya o yada ben bu projeye dahil olalım."

"Sen mi?"

"Beni de projeye çağırdı."

"Sen kesinlikle olmazsın Valeria. Kafayı sana taktı, seni tek başına onun etrafında bulundurmam."

"Kendimi koruyabileceğimi ofiste size gösterdim sanıyordum."

"Ben işin içine girdiğim de panzere dönüştün ufaklık ama kendini korumak adına hiçbir adım atmıyorsun onun için olmaz."

"Ama.."

"A-a bu konu burda kapandı. Peter ile konuşuruz yarın."

"Tamam Bay Stark."

Dans bittiğin de Valeria'yı Pepper'ın yanına gönderip barın yanına gittim. Kendime bir içki söylerken hafif hafif gelen baş ağrısı ile gözlerimi yumdum.

"Basın açıklamasında sana neredeyse inanıyordum biliyor musun?"

Şüpheyle karşımda olan kadına baktım tanıdıktı ama isminden emin olamıyorum.

"Carol?"

"Christine"

"Bana inanmaktan seni vazgeçiren ne Christine?"

"Bunlar!"

Göğsüme vurduğu resimlere çevirip baktığım da kaçırıldığım bölgeye yakın bir alanda Jericho füzelerinin resimleri olduğunu gördüm. Sadece o da değil Stark Endüstriye ait bir çok silahın fotoğrafı vardı.

"Ben böyle bir şeye onay vermedim."

"O zaman ya silahların çalındı yada el altından satan bir hain var Stark."

Zihnim Obadiah'ın adını haykırırken öfkeyle etrafıma baktım. Onu göremeyince kapıya ilerledim. Merdivenlerde poz veren Obadiah'ı gördüğüm de hızla yanına yaklaştım.

Beni görünce sahte olduğunu anlayabileceğim şekilde gülümsedi. Resimleri eline tutuşturduğum da biraz bakıp sanki birşey yokmuş gibi onları cebine koydu.

"Silah satışı duracak dedim."

"Her denilen bir anda olmuyor Tony."

Sinirle üzerine yürümeye kalktığım da kolumu tutan el ile kafamı çevirip sahibine baktım. Valeria nefes nefes kalmıştı ve telaşla etrafına bakıyordu.

"Bay Stark, muhabirler!"

Etrafıma şöyle bir bakıp derin bir nefes alarak gözlerimi kapadım. Hepsi pür dikkat beni izliyordu ve fotoğrafımı her an çekmeye hazır kameralarını da saklamıyorlardı.

Valeria elini kolumdan çekmek yerine yavaş yavaş sıkıp gevşeterek yanımda olduğunu belli ediyordu. Bu bende gevşeme duygusu yaratırken yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirerek gözlerimi açtım.

"Bu burda kalmaz Obadiah."

Obadiah gülüp elini omzuma atarak beni kameralara doğru döndürdü. Eliyle barış işareti yaparken flaşlar patlamaya başladı. Valeria benden uzaklaşıp bir köşede dururken Obadiah bana yaklaşarak konuşmaya başladı.

"Seni niye uzaklaştırdım Tony?
Kim seni konseye deli olarak gösteriyor?"

"Hepsi senin iyiliğin için Tony. Uzak dur ki canın yanmasın."

Omzuma iki kez vurarak merdivenlerden inmeye başladığın da muhabirler onu soru yağmuruna tutmaya başladı.

Duyduklarımı ne kadar tahmin ediyor olsam da ağır gelmediğini söylemek yalan olurdu.

Valeria gelip koluma girdiğin de boş gözlerle ona baktım. Halimi anlamışcasına bana gülümsediğini de ben tepki veremiyordum.

"Hadi sizi eve götürelim Bay Stark."

Peter da yanımıza geldiğin de aşağıya gelen arabama ilerledik. Valeria koltuğu yatırıp arkaya bindikten sonra Peter koltuğu düzeltti ve binmem için bekledi. Ben oturduktan sonra o da direksiyona geçti ve arabayı evime doğru sürmeye başladı.