Yeni Üyelik
13.
Bölüm

12. Bölüm

@nurgogne

 

Valeria'dan:

 

Babam donuk bir ifade ile yolu izlerken dikiz aynasından Peter ile gözlerimiz buluştu. Sorar gözlerle bana baktığın da dudaklarımı "sonra" diyerek oynattım.

 

Yavaşça kafa sallayıp beni onayladığın da o da yola döndü ve arabanın hızını biraz daha arttırdı. Peter sonradan geldiği için olayı bilmiyordu ama ben babamın yanına gelen kadını fark ettiğimden beri onu izliyordum ve neler döndüğünün farkındaydım.

 

Kahrolasıca Obadiah gine yapacağını yapmıştı. Hainin o olduğu bariz ortadaydı benim için ama başka kimlerin olduğunu da öğrenmeliydim.

 

Evin önüne geldiğimizde babam birşey demeden hızla arabadan inerek içeri geçti. Koltuğu ittirmeye çalıştığım da başaramadığım için inen Peter'ı bekledim.

 

Arabadan inmem için elini uzattığın da tereddüt etmeden elini tuttum ve indim. Kapıyı kapatıp arabaya yaslanırken ceketinin iç cebinden paketini çıkartıp bir sigara aldı.

 

Soran gözlerle bana baktığın da ben de bir dal aldım. Önce benim sigaramı yaktıktan sonra kendininkini yaktı.

 

"Seni dinliyorum."

 

"Obadiah Bay Stark'ın arkasından iş çevirerek füze ve silah satmış. Tahmin et nereye?"

 

"Afganistan?"

 

"Evet, büyük ihtimalle Bay Stark'ın kaçırılmasın da bir parmağı var."

 

"Bay Stark'ın ne kadar dalgın olduğunu göz önüne alırsak o da senin gibi düşünüyor olmalı."

 

"Küçüklüğünden beri etrafında olan, babasının güvenip ortak ettiği adamın böyle birşey yapma ihtimali onu çok etkilemiş olmalı. Ayrıca Afganistan onun için fazla zor geçmiş anladığım kadarıyla."

 

"Ne yapmalıyız?"

 

"Bilmiyorum Peter, önce Bay Stark'ı kontrol edelim. Sonra benim gitmem gerek."

 

"Nereye?"

 

Peter'ın sorusu ile tek kaşımı kaldırarak ona döndüm.

 

"Bir sorun mu var manasında sordum. Hem saat çok geç oldu seni ben bırakayım."

 

"Gerek yok motorum burda, üstümü değiştirip çıkıcam."

 

Kapıya ilerleyip tarayıcıya elimi okuttuğum da kapı açıldı.

 

"Hoş geldiniz Bayan Brave."

 

"Bay Stark nerede?"

 

"Labratuarda Bayan Brave."

 

"Ne yapıyor?"

 

"Haber izliyor."

 

Mutfağa ilerleyip dolaptan kendime soğuk bir su alıp bardağa doldurdum. Peter da hazır sandwich alarak bana uzattı ama kafamı hayır manasında salladığım da paketi açıp kendi yemeğe başladı.

 

"Haberi yansıt Jarvis."

 

Jarvis cevap vermeyip bir hologram başlattığın da habere odaklandım.

 

"Bir hafta öncesi bu bölgede tutsak edilen Tony Stark'tan sonra, şimdi de kendine 10 Halka diyen bir örgüt köylere saldırmaya başladı. Ellerinde olan Stark Endüstriye ait silahlar dikkat çekerken Tony Stark'ın satışı durduracağız açıklaması boşluğa düşmüş görünüyor. Köyler ve insanlar bu zorbalığa katlanmaya çalışırken hepsi bir kurtarıcı gözlüyor."

 

"Jarvis Bay Stark ne durumda?"

 

"Öfkeli bir şekilde haberleri izliyor Bayan Brave."

 

"Gözünü üstünden ayırma."

 

Bardağı tezgaha koyarak giyindiğim odaya geçtim ve üstümü değiştirdim. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaparak odadan çıktım ve kaskımı aldım.

 

"Jarvis ben eve gidiyorum Bay Stark'a haber ver."

 

(Bir kaç saniye sonra)

 

"Valeria bu saatte tek gitme Peter bıraksın seni."

 

"Ben iyiyim Bay Stark kendim giderim. Yalnız yarın için izin istesem olur mu? Bu aralar çok yoruldum biraz dinlenmeliyim."

 

"Bende sana onu teklif edecektim. Korumalar zaten hep evinin etrafında yarın gelme ve dinlen."

 

"Tamam Bay Stark, iyi geceler."

 

"Geceyi bilemiyorum ama yarın güzel bir gün olucak Valeria. Peter'a söyle arabamla evine gitsin. Kalmasına gerek yok."

 

"Peki Bay Stark."

 

Merdivenlerden inerek koltukta oturan Peter'a baktım.

 

"Hadi kalk, Bay Stark onun arabasıyla evine dönmeni istedi."

 

"Birimizin burda kalması daha iyi olmaz mı?"

 

"Bay Stark istemiyor, ama aklın kalmasın Jarvis ters bir durumda bana ulaşıcak. Bırakalım biraz kafasını dinlesin."

 

"Tamam sen öyle diyorsan öyle olsun."

 

İkimizde evden çıktığımızda kapı kapanıp kitlendi. Peter'a döndüğüm de onun bana baktığını farkettim. Gözlerimiz gene kitlendiğin de bakışlarımı bir süre ondan çekemedim. Bizi ayıran Thomas'ın sesi oldu.

 

"Valeria dayın seni bekliyor."

 

"Geliyorum Thomas."

 

"Thomas?"

 

"Yapay zekam, dayım beni bekliyormuş da onu haber verdi."

 

"Pekala, o zaman iyi geceler."

 

"Sana da iyi geceler Peter."

 

Ben motoruma doğru ilerlerken Peter'ın hala olduğu yerde beklediğinin farkındaydım. Muhtemelen bana bakmaya devam ediyordu.

 

"Tekrar görüşürüz dimi? Ama daha sakin bir zaman da."

 

"Umarım görüşürüz Parker, bunu zaman gösterecek."

 

Ben ona gülümsediğim de o da bana gülümsedi kaskımı takıp motoru çalıştırarak ordan uzaklaştım ve dayım ile buluşmak için belirlediğimiz noktaya doğru sürmeye başladım.

 

Arabada gelirken boş durmamış dayıma kısa bir özet geçerek buluşmamız gerektiğini söylemiştim. O da kabul edip bana bir konum yollamıştı.

 

10 Halka yeterince öfkemi üzerine çekmişken hala durmayıp insanlara eziyet ediyor olmaları da içimdeki öfkeyi arttırmıştı.

 

3 ayı geçkindir kibar ve çıt kırıldım kız rolü yapıyordum ve fazlasıyla sıkılmıştım. Biraz stres atmak ve paslarımdan kurtulmak beni fazlasıyla rahatlatacaktı.

 

Dayımın dediği adrese yaklaşınca motoru müsait bir yere park ettim ve yürümeye başladım. Saat gece yarısını geçtiği için sokaklarda insan yoktu.

 

"Seni dinliyorum Brave, aklından ne geçiyor."

 

"Paslandım dayı, biraz tazelenmeliyim ve bunun için harika bir yer buldum."

 

"Bu çok tehlikeli..."

 

"Ama?"

 

"Senin altından kalkamayacağım kadar tehlikeli değil. Görevin onaylandı Anka, istediğin zaman çıkabilirsin."

 

"Hemen çıkmak tercihim ben üsse geçiyorum ve rica ediyorum teyzeme birşey söyleme. Engel olmaya kalkışmasın."

 

"Haberi var sana engel olmayacak."

 

Dayımı onaylayıp yanından kalkarak geldiğim yolu geri döndüm ve motorumu çalıştırdım.

 

Kızıl Ajan teyzemin, Şahingöz ise Clint amcamın görev lakabıydı. Ben ise Anka'yı seçmiştim. Küllerinden doğan...

 

Hızla üsse doğru sürmeye başladığım da kafamda neler yapacağım ile ilgili bir şema çoktan oluşturmuştum.

 

Oraya gidicek ve Hem Obadiah'ın planları bozucak hem de babamın intikamını bir nebze olsun alacaktım.

 

10 Halka örgütünü ve onların başında olan adamı Tony Stark'a bulaştığına pişman edecektim.

 



 

Yazar'dan:

 

Tony içinde tutmaya çalıştığı öfke ile haberleri izlerken Valeria'nın gideceğini öğrendiğin de Peter'ı da göndermenin iyi olacağını düşünüyordu.

 

İkisi de evdeyken öfkesini dışarı vuramıyordu çünkü ne kadar kızgın olursa olsun beyni hala onları korkutabileceğini bilecek kadar açıktı.

 

İçkisini bitirdiğin de sinirle bardağı fırlattı. Jarvis Peter ve Valeria'nın evden çıktığını haber verdiğin de kendini tutmak işin başka bir nedeni olmadığını biliyordu.

 

Zırhın kol parçasını tamamen koluna sabitlemişti haberleri izlerken bir anlık karar ile ayağa kalktı Tony.

 

Labratuarının cam kapısından yansımasını gördüğünde bir kaç saniye kendine baktı. Zırhın elini kaldırıp cama tuttuğun da avucunda oluşan parlama hırsını körüklerken beklemeden iticiyi ateşledi.

 

Cam tuz buz olurken Tony sinirle gülümsedi ve tüm camlara aynı şeyi yaptı. Öfkesi bir nebze azalmış olsa da bu Tony'e yeterli gelmiyordu. O adilerin ona yaptıkları, orda yaşadıkları gözünün önünde canlanırken spikerin anlattıkları ise kulaklarında çınlıyordu.

 

"Jarvis son ayarlamaları yap, zırhı kullanıcam."

 

"Efendim zırh tüm kontrollerini bitirmedi, tehlikeli olabilir."

 

"Bir kere uçtum Jarvis birşey olmaz."

 

"Kısa menzilde denediniz efendim, ayrıca silahların da tam kapasitesini test etmedim daha."

 

"Ben ederim Jarvis, sen dediğimi yap."

 

"Peki efendim."

 

Tony ve Jarvis'in arasında bu konuşmalar geçerken aynı dakikalarda Valeria jeti havalandırmış ekrandan ayarladığı konuma gidiyordu.

Loading...
0%