Yazar'dan:

"Ne işin var senin burda?"

"Bay Stark'a lazım olan bir kaç dosya varmış onları almaya geldim."

"Ne dosyası lazımmış?"

"Ark reaktörü ile ilgili çalışmaların olduğu dosyalar."

Valeria cümlesini bitirmeden Jarvis bilgisayardan istediği dosyayı açarak ekranda gözükmesini sağladı.

Obadiah Valeria'nın yanına gelerek ekrana baktığın da şüpheci tavrı bir nebze olsun bozulmuştu.

O sırada içi rahat etmeyen Tony'de bilgisayarının başındaydı. Odada bulunan kameraya bağlanmış ve Valeria'yı izliyordu.

Kaçırılma görüntülerini görmemişti ama Obadiah odaya girmeden önce dalgın dalgın ekrana bakan Valeria'nın bir sorunu olduğunu anlamıştı. Sadece şimdilik sorunun ne olduğunu bilmiyordu ama Valeria gelir gelmez sormayı da beynine not etti.

Tony yan tarafta olan bilgisayardan da Peter'ın nerede olduğunu kontrol etmek için döndüğün de Obadiah'ın odaya girişini görememişti. Konuşma sesi ile geri Valeria'nın olduğu ekrana döndü.

Valeria'nın bu kadar hızlı ve net cevap vermesinin durumu nasıl toparladığını izlerken gururla gülümsedi Tony. 'Gönderebileceğim en doğru insanı gönderdim.' diye düşünmeden edemedi.

Obadiah baktığı ekrana biraz daha eğilerek başını Valeria'nın hizasına getirdi. Tony'in gülümsemesi solarken sandalyesini biraz daha masaya yaklaştırdı.

"Beni özledin mi?"

"Bay Stark ile o kadar yoğun çalışıyoruz ki aklıma bile gelmediniz Bay Obadiah."

"Son olaylardan sonra sana bir cesaret gelmiş Valeria? Bunun nedeni ne acaba?"

"Stark etkisi. Bay Stark'ın yanında durdukça insana özgüven geliyor, sizin ki ne kadar yersiz olsada özgüvenlisiniz bence bu da Stark etkisinden."

Tony keyifle arkasına yaslanırken kenarda olan içkisini eline almayı da ihmal etmedi. Obadiah'ın öfke ile yüzü gerilirken bir anda Valeria'nın saçlarını tuttu.

Valeria beklemedi bu hamle ile afallarken canının acısını dışarı vurarak inledi.

"Özgüvenli ve sert tavırların hoşuma gidiyor ama haddini aşıyorsun Valeria."

"Saçımı bırakmazsan had aşmak neymiş görmüş olucaksın Obadiah!"

"Ben de patronun sayılıyorum benimle doğru konuş!"

"Bana sarkıntılık ederken patron olduğunu unutup şimdi hatırlayamazsın. Ayrıca ben endüstrinin çalışanı değilim! Şimdi bırak beni!"

"Bırakmıyorum ne yapacaksın?"

Tony elinde tuttuğu bardağı farkında olmadan çok fazla sıkmaya başlamıştı. Obadiah sözlerini bitirip Valeria'nın saçlarını daha sert çektiğini gördüğün de bardak elinin içinde tuzla buza döndü.

Valeria ise öfke ile tıslayarak sandalyeyi hızla geriye kaydırdı. Sandalyenin sırt kısmı Obadiah'ın karnına çarptığın da acıdan Valeria'nın saçını bırakmıştı.

Valeria onun dalgınlığını fırsata çevirerek flash belleği bilgisayardan hızlıca çıkartıp sıkıca avucuna bastırdı.

"Seni uyarmıştım!"

"Geçen sefer boğazımı sıktın şimdi de bu. Bunların bir bedeli olmayacağını sana düşündüren de ne?"

"Sen bana bedel ödetecek kapasitede biri değilsin Obadiah. Sen uçkuruna düşkün adi herifin tekisin."

Kapı açılıp Peter içeri bakmadan odaya girerek kapıyı kapattı.

"Hallettin mi Valeria?"

Arkasını döndüğünde gördüğü Obadiah ve öfkeli Valeria görmeyi beklediği son şey bile değildi. Tek kaşı kalkarken hızlıca Valeria'nın yanına ilerledi.

"Ne oluyor burda?"

"Sen karışma çocuk!"

"Konu sevgilimse neye karışıp karışmayacağını size soracak değilim Bay Stane!"

Peter öfke ile söylenirken kendini istemsizce Valeria'nın önünde tuttu. Sanki o arkasında olursa kimse ona erişemezmiş gibi hissediyordu.

Tony ise sevgili kelimesine takılmıştı. Etrafında olan bu iki çocuğun sevgili olduğunu bilmiyordu. Bunu hissetmemişti bile, o zaman nereden çıkmıştı bu sevgililik işi? Daha bir kaç saat önce Peter onu Valeria'ya karşı dikkatli olması konusunda uyarmıştı, uyardığı insanla sevgili mi olmuştu?

"Peter hadi gidelim Bay Stark bizi bekliyor. Ben hallettim zaten."

Valeria konuşurken Peter'ın elini tutmuştu. Peter başını eğip birleşmiş olan ellerine bakarak yutkundu.

"Emin misin? Bay Stane pek anlamışa benzemiyor."

"Bu sevgili numarasına inanacağımı mı düşündün sen çocuk. Tony onu benden uzak tutman için seni tembihlemiş olmalı."

"Sizi inandırmak zorunda değiliz ama bir daha Valeria'yı rahatsız ettiğinizi görürsem yada hissedersem sizinle böyle konuşuyor olmam Bay Stane."

"Siz kendinizi beni kandırdığınıza dair avutmaya devam edin. Ama bilin ki size inanmıyorum."

Valeria bir adım ileri çıkarak Peter'ın yanına geçti.

"Obadiah bizi rahat bırak. Sevgilimi durdurmak için çabalamazsam sen zararlı çıkarsın."

"Valeria amacın beni kıskandırmaya çalışmaksa bu numaraya inanmıyorum onun için bırak çocuğun elini de gel biraz konuşalım."

"Sen sevgilim kelimesinin nesini anlamıyorsun lan?"

Peter cümlesini bitirirken Valeria düşünmeden bir hamle yaptı ve parmak ucuna basarak Peter'ın ensesinden tutup onu kendine çekti.

Dudakları buluştuğun da Peter'ın gözleri önce şokla büyüdü, sonra hızlıca toparlanıp gözlerini kapatıp Valeria'ya karşılık verdi.

Ayrıldıların da ikisi de nefes nefese kalmıştı. Öpücükleri çok uzun sürmemişti ama ikisinin içine de bir ateş düşmesine yetmişti.

Tony ise olduğu yere mıhlanmış gördüklerinin gerçekliğini sorguluyordu. Gözlerini hızla ovuşturup görüntüyü biraz geri sardı ve tekrar izledi. Bu olayı da sorulacaklar listesine ekleyip kamera kaydından çıktı ve banyoya giderek eline pansuman yapmaya başladı.

"Gördüğünle ikna olup olmamak senin elinde Obadiah. Şimdi sen orda durmaya devam et biz de Bay Stark'ın yanına gidelim."

Valeria Obadiah'ın cevap vermesine fırsat vermeden hızla elini tuttuğu Peter'ı da peşine takarak odadan çıktı. Hızını hiç kesmeden binadan çıkarak motoruna ilerledi.

Şuan Peter'la konuşamayacak kadar utanıyordu ama biliyordu ki bir konuşma olacaktı. Tek isteği bu konuşmanın hemen olmamasıydı.

Peter ise Valeria'nın kızarmış yanaklarından anlamıştı zaten utandığını. Neden yaptığını anlıyordu, onunla konuşmak istiyordu ama şimdi üzerine gidip onu daha fazla utandırmak istemiyordu.

Otoparka ilerlerken önlerine çıkan adam ile Valeria yavaşladı. Eli Peter'ın elinden ayrılırken hızla kendini toparladı. Adam ise garip bakışları ile direk Valeria'ya doğru yürüyüp ona elini uzattı.

"Merhaba Bayan Brave, ben Ajan Coulsun. Daha önce Bayan Potts ile de konuştum, Bay Stark'a soracaklarım var ne zaman görebilirim onu?"

"Hemen, hemen şimdi gidebiliriz. Biz de zaten oraya gidiyoruz ama önce uğramamız gereken bir yer var. Buyrun beraber gidelim."

"Tabi önden buyrun lütfen, sizi dinliyorum. Bir yandan da bana nereye uğramamız gerektiğinden bahsedebilirsiniz."

"Obadiah Stane, Tony Stark'ı öldürmeye çalışıyor ve bir zırh yapmak üzere. Kanıtları da elimde mevcut, önce zırhı görmeliyiz."

"Tamam ben bir kaç ajan çağırayım desteğe ihtiyacımız olabilir."

"Eminim ki olucak. Obadiah bilgisayarı karıştırırsa ki karıştıracaktır. Neleri aktardığımı bulabilir. Bize sorun çıkartmaya uğraşacağına eminim."

"Endişelenmeyin halledemeyeceğimiz birşey olmadığına eminim. Buyrun arabamla gidelim."

"Peter Bay Stark'a ulaşmalıyız. Ararmısın onu uyarmalıyız."

"Tamam."

Peter Valeria'yı onaylayıp cebinden telefonunu çıkartarak Tony'i aradı ama ulaşılmadığını söyleyince çağrıyı kapatıp telefonunu uçak moduna alıp çıkarttı.

Tekrardan aradığı ve aynı şeyi duyduğun da sıkıntıyla omuzları çöktü. O sırada da otoparka gelmiş misafir araçlarının olduğu yerde bulunan siyah arabanın ışıkları yandığı için onun yanıma ilerlemişlerdi.

"Telefonuna ulaşılmıyor."

Valeria cebinden motorun anahtarını çıkartarak onu Peter'a verdi.

"Sen eve git ve Bay Stark'ı kontrol et. Ona olanları anlat ve yanından ayrılma tamam mı?"

"Tamam ama korkma Jarvis'de var. Obadiah Bay Stark'a birşey yapamaz."

"Umarım ama içimden bir ses uzun bir gecenin bizi beklediğini söylüyor. Onun için vakit kaybetme ve git. Beni de haberdar edin."

"Tamam sende kendine dikkat et."

Valeria Peter'ı onaylayıp Coulson'ın arabasının ön koltuğuna binerek kemerini taktı. Ajan da yerine yerleşip arabayı çalıştırdığın da onlar Endüstriye doğru giderken Peter da çalıştırdığı motor ile hızla malikaneye doğru sürmeye başladı.

Valeria arabada Coulson'a detayları anlatırken bir yandan da aradıkları Nick Fury'i durumdan haberdar ediyordu.

Obadiah ise öfkeyle oturduğu masada ki mauseye eli çarptığı için uyku modundan çıkan bilgisayardaki aktarma bildirimine tıklamış ve Valeria'nın aktardığı dosyaları görmüştü.

Hızla yerinden kalkarak adamlarını aradı ve Endüstriden hızla çıktı. Yolda aldığı bilgiden Peter'ın da Tony'in evine gittiğini öğrenince yolunu adamlarına kesmelerini söyleyerek telefonu kapattı.

Bir taşla iki kuşu vurmanın verdiği rahatlığı ile arkasına yaslanırken Stark Malikanesine doğru giden yolu yüzünde tehlikeli bir gülümseme ile izlemeye başladı.