Yeni Üyelik
24.
Bölüm

23. Bölüm

@nurgogne

 

Yazar'dan:

 

Valeria gözlerini açtığın da eski bir yatağın üstünde olduğunu gördüve yattığı yerden doğrularak oturdu. Ensesinde olan acı gözlerini bir kaç saniye yummasına neden olduğun da gözlerinin önüne gelen görüntüler ile hızlıca gözlerini açarak etrafına baktı.

 

Odanın diğer ucunda ellerinden ve ayaklarından bağlı olan Peter'ı gördüğün de hızla yerinden kalkarak ona ilerlemek istedi ama ayağında olan zinciri hissetmediği için sertçe yere düştü.

 

Canının acısı ile ağzından bir inilti çıkarken küfretmeyi de ihmal etmedi Valeria. Peter ise duyduğu ses ile kafasını kaldırmıştı yerde acı içinde olan uyanmış Valeria'yı görmek beklediği birşey değildi.

 

Peter uyanalı ne kadar olduğunu bilmese de Valeria'yı izleyecek kadar vakti olmuştu. Sadece onu izlememiş bağlı olduğu iplerden kurtulmaya da çalışmıştı ama başarısız olmuştu.

 

"Valeria! İyi misin?"

 

"Beni boşver asıl sen iyi misin?"

 

"İyiyim. Yaralandın mı?"

 

Valeria kanadığına emin olduğu bacağına baktı birkaç saniye, bu yaralar onun için önemli değildi.

 

"Hayır."

 

"Kim bu adamlar biliyor musun?"

 

"Üvey babam"

"Ne?"

 

"Duydun işte, Bay Stark sana da söylemişti zaten biliyorum boşuna bilmiyormuş gibi yapma."

 

"Sen onun için mi beni bayılttın?"

 

"Sen benim seni bayılttığımı nasıl biliyorsun ki?"

 

"Refkleslerim güçlüdür Valeria. Biri bana yaklaşırsa anlarım. Ama güvendiğim insanlar bana yaklaştığın da bunu hissedemiyorum."

 

"Onun için mi beni ordan götürmeye çalıştın? Hissettin mi?"

 

"Valeria birbirimizi kandırmamıza gerek yok, etrafımızda olan hareketliliği sende hissetmiştin."

 

"Evet hissettim."

 

"Günaydın uykucu aşıklar!"

 

"Ona dokunmayacaktınız!"

 

"Başta plan öyleydi, ama sen dövüşün arasında adamımla pazarlık yapınca senin için düşündüğümden önemli olduğunu anladım ve planı değiştirdim."

 

"Buna pişman olucaksın Hector!"

 

"Cık,cık,cık... Babaya adıyla hitap etmek çok yanlış bir şeydir. Ama merak etme ufaklık ben sana nasıl doğru davranacağını öğreteceğim."

 



 

Tony Rusya'ya ulaşmıştı. Fruy'den öğrendiği kadarıyla Hector da bu işin içindeydi. Adama olan nefreti bir kat daha artarken şehrin üzerinde zırhı ile gezerek Jarvis'e tarama yaptırıyordu.

 

Ajanlar da bilgi toplamaya ve araştırmaya başlamıştı ama ne Hector'dan ne de Peter ve Valeria'dan ne bir iz ne de bir haber vardı.

 

Aradan saatler geçmişti, Tony yorgundu ama ısrarla onları aramaya devam ediyordu. En sonunda Fruy'nin ısrarına daha doğrusu çenesine dayanamayarak malikaneye dönüp orda araştırma yapmayı kabul etti. Bu sürede de zırhı dinlendirip güçlendirecekti.

 



 

Valeria duyduğu acı dolu bağırış ile gözlerini sıkıca kapattı. Daha fazla dayanamıyordu ve Peter'ın da dayanamayacağını biliyordu.

 

"Tamam ne istersen yapıcam yeter durdur şunu."

 

"Valeria, hayır!"

 

Peter acı içinde zar zor konuştuğun da Valeria dolu gözleri ile baktı ona. Bu kadarı bile yaşanmamalıydı ama Valeria anında pes etseydi zaman kazanamazdı.

 

Babasının veya dayısının bu zamanı iyi değerlendirmiş olmalarını ummaktan başka bir şansı yoktu Valeria'nın.

 

"Baban kadar zeki değilsin demek ki ufaklık yoksa onun bu kadar acı çekmesine göz yummazdın."

 

"Zeka mı sorgulayacak son insan bile değilsin Hector!"

 

"Ama Tony bu yaptığını görse alınırdı. Onun gibi bir dahinin kızı düşmanına boyun eğmemeli dimi?"

 

"Kızı mı?"

 

"Sen bilmiyor musun çocuk? Valeria ne kadar da ayıp sevgiline gerçek babanın Tony Stark olduğunu söylemedin mi?"

 

Valeria hayal kırıklığı ile omuzlarını düşürdü. 'Böyle olmamalıydı,hayır böyle öğrenmemeliydi. Artık babamın öğrenmeme şansı kalmadı. Peter'ın yüzüne de bakamam bir daha? Ne diyeceğim ki ona? Aradığımız kız bendim ve kendimi sakladım mı?'

 

"Valeria ne diyor bu adam?"

 

"...."

 

"Siz iki aşığı yanlız bırakayım ki sizde rahat rahat konuşun. Ya da kavga edin mi demeliydim?"

 

Hector iğrenç bir kahkaha attığın da Valeria ona tiksinti ile baktı. Odanın demir kapısı sertçe kapanıp kitlendiğin de Valeria bakışlarını tekrar ellerine indirdi. Yüzleşmesi gerekiyordu ama ne diyeceğini de bilemiyordu.

 

"Valeria sana soruyorum! Üvey babanın dediği doğru mu?"

 

"Doğru.."

 

"Ne demek doğru Valeria?"

 

Peter acının da verdiği hırs ile bağırdığın da Valeria gözlerini yumdu. Dolu gözleri artık göz yaşlarını taşıyamazken ilk damla firar ederek yanağından süzüldü.

 

"Yeni öğrendin dimi? Yeni öğrendin ve yaşananlardan dolayı söylemeye fırsatın olmadı dimi?"

 

"Şirkete girmeden önce de biliyordum."

 

"Seni aradık biz! Sende biliyorsun çünkü güya sende arıyordun. Tony'in ne kadar üzüldüğünü de gördün ne diye sakladın bunu bizden?"

 

"Kızgındım tamam mı? Ben buraya ondan intikam almaya gelmiştim. Beni istemediği için, çocukluğumu yarım bıraktığı için! Ben onun yüzünden Hectorla yaşamak zorunda kaldım ve güzel bir çocukluğum olmadı tamam mı?"

 

"Böyle mi intikam alacaktın ondan? Kızı olduğunu bilmeden üstüne titreyen ve kızını arayan Tony'den kendini gizleyerek ama burnunun dibinde olarak mı intikam alacaktın?"

 

"Başta planım intikamdı evet ama o üzerime titredikçe nefretim söndü. Söyleyemedim çünkü kırgındım, söyleyemedim çünkü korkuyordum. O beni kızı olduğum için sevmemişti, kızının ben olduğumu öğrenince gene reddetmesinden korktum ben!"

 

Valeria göz yaşlarının arasında bağırdığın da Peter onun gözlerinde olan acıyı gördü. Bir şey söylemek için ağzını açtı ama demir kapıdan gelen ses ile ağzını tekrar kapattı.

 

İçeri giren iki adam önce ellerinde olan tepsileri kenara koydular sonra biri Valeria'yı biri de Peter'ı çözerek odadan dışarı çıktılar.

 

Peter zorlanarak ayağa kalktığında ağzından bir inilti çıktı. Valeria hızla kafasını kaldırıp ona baktığın da bacaklarını yataktan indirmiş ona doğru hamle yapmıştı ama Peter'ın bakışlarını görünce hüsran ile yerine çöktü.

 

Peter böyle tepki verdiyse babasının vereceği tepkiyi düşünmeye başladı Valeria. Düşünceleri içinde kaybolup boğulmaya başladığın da hızla kafasını sallayarak onları beyninden atmaya çalıştı.

 

Kafasında dönen kötü senaryoların arasında önüne yemek tepsisini koyan Peter'ı fark edememişti Valeria. Ama Peter onun hızlanan nefesini farketmişti.

 

Tepsiyi yataktan alarak yere koydu ve Valeria'nın başını çenesinden tutarak kaldırıp sabitlemeye çalıştı. Valeria hala hızlı hızlı kafasını sallarken nefesi daha da hızlanmıştı.

 

"Valeria, bana bak. Kriz geçiriyorsun Valeria. Hadi güzelim sesime odaklan."

 

Kapı gürültü ile açıldığın da Peter Valeria'ya biraz daha yakınlaştı. O şuan çok savunmamısızdı ve bunu kullanmalarını istemiyordu.

 

Hector elinde bir iğne ile yaklaştığın da Valeria'nın önünde durdu Peter.

 

"Yaklaşma!"

 

"Kriz geçiriyor bırak iğnesini vurayım."

 

"Nerden biliyorsun bu iğnenin işe yarayacağını."

 

"Senelerce benim yanımda yaşadı. Krizlerinin başlama nedeni benim. Bilmem normal değil mi?"

 

Peter pis pis gülen Hector'a ters ters bakmaya devam ederek Valeria'nın önünden çekilmediğini de Hector ofladı.

 

"Sıkıldım!"

 

Hector'un verdiği işaret ile odaya gelen adamlar Peter'ı tutarak Valeria'dan zor da olsa uzaklaştırdılar. Hector bir anda iğneyi Valeria'nın koluna sapladığın da Valeria acı ile bağırdı.

 

Peter onu tutan adamların elinde çırpınmaya başladığın da Hector gülüyordu.

 

"Güçlüsün çocuk ve ne var biliyor musun ben güçlü insanları severim. Endişelenme ve ona iyi bak, en kısa sürede sende aynı yoldan geçeceksin."

 

Hector odadan çıkınca Peter'ı tutan adamlar onu bıraktılar. Peter hızla yatakta hafif de olsa titreyen Valeria'nın yanına çöktüğünde diğer adamlarda ordan çıkarak kapıyı kapattılar.

 

Aradan geçen 10 dakikanın sonunda Valeria çığlık atmaya başladığında kolunda damarının içinde gezinen mavi bir parlama gördü Peter.

 

Ne yapacağını bilemezken kenarda olan sudan biraz eline dökerek Valeria'nın yüzünü ıslattı, işe yaramayınca tüm suyu yüzüne boca etti ama nafileydi.

 

Valeria uyanmıyordu ve bağırıp, titremekten başka birşey de yapmıyordu. Gözlerinın yanı sıra ellerini de sım sıkı kapatmıştı ve Peter'a cevap vermiyordu.

 

Loading...
0%