@nurgogne
|
Yazar'dan: Yony konuma ulaştığın da, okyanusun ortasında olduğunu gördü. İşaretler suyun dibini gösterirken Tony beklemeden okyanusa daldı. Gerekli derinliğe ulaştığın da Kaptan Amerika'nın dondurulmuş halini sandık benzeri bir şeyin içinde olduğunu gördü. Zırhın kollarından halatlar çaıkardığın da halatları sandığın dış bölmesine sabitledi. Suyun basıncı ve sandığın ağırlığı başta zırhı zorlasa da Tony gücü arttırdığın da sandığı çıkartmayı başarmıştı. Okyanustan çıktıktan sonra gök yüzünde olan büyük jeti gördüğün de sandığı oraya yönlendirdi ve sandığı jete bırakarak onlara teslim etti. Malikaneye geri dönerken artık tamamen Valeria'ya odaklanabileceğini bilmenin rahatlığı vardı içinde. "Efendim kan testinin sonuçları çıktı." "Duymama gerek kalmadı ama sen gene de söyle Jarvis." "Bay Parker ve Hector Brave doğruyu söylemişler efendim. Valeria Brave %99,9 sizin kızınız." Tony ne yaşadığını hazmedemezken Jarvis'e cevap vermekten kaçındı. Bu gerçeği hazmetmiş sayılmıştı. Kızının olması ve onu araması başkaydı ama kızını bulması ve bu kızın uzun zamandır yanında olan bilmeden yakınlık hissettiği Valeria'nın olması bambaşka şeylerdi Tony için. Malikaneye vardığın da zırhından ayrılarak revire geçti. Doktorlardan durum hakkında bilgi alırken yan tarafta buzu çözdürülmeye uğraşılan Rogers'a kaydı gözleri. Ne yapması gerektiği konusunda kararsızdı ve Valeria'ya ne olduğunu bilmeden pat diye Steve Rogers'ı uyandırıyor olmanın da doğruluğu onun için tartışmaya açık bir konuydu. Daha fazla düşünmemeye karar vererek çalışmaya başladı Tony. Fruy ajanlarla ona bir sandık getirip önüne bıraktırdığın da üzerinde yazan Howard Stark ismi dikkatini bir nebze olsun dağıtmışken babasının süper asker serumu projesini incelemeye ve Valeria'nın değerleri ile karşılaştırmaya başladı. Orda olan hemşirelerden birine Rogers'ın çözülüp rengi düzelen kolundan kan almasını söyleyerek tekrar çalışmaya dönerken Peter'da yanına gelip ona elinden geldiğince yardım etmeye başladı. İki zeki adam titremesi ilaçlar ile kesilmiş olan ama hala uyanmayan Valeria'yı uyandırmak için çalışmaya başladığın da Fruy kazançlarını düşünerek ufak da olsa gülümsedi. Kaptan Amerika'nın uyandırılması sadece Valeria'yı kurtarmayacak senelerdir Hydra gibi peşinde olduğu Teseract'a da ulaşması için ona bir kapı açmıştı. Şahingöz'den gelen bilgilendirmeden sonra çalışmalara başlamaları için emir vermiş ve arkasını yaslanmış harıl harıl çalışan ikiliyi izlemeye koyulmuştu. Aradan geçen saatlerin ardından beklediği haber geldiğin de sessizce yerinden kalkarak malikaneyi terk etti ve elde ettiği ganimeti görmek için SHIELD üssüne doğru yola çıktı Afan Fury. • Tony baş ağrısı ile gözlerini oluştururken Peter elinde iki fincan kahve ile yanına geldi. "Sağol evlat." "İyi değilsiniz, biraz dinlenmelisiniz Bay Stark." Tony Peter'a cevap veremeden odaya acele ile dalan hemşire ile kapıya döndü Tony. Soran gözlerle ona baktığın da hemşire korkudan mı yoksa heyecandan mıdır bilinmez nefes nefese konuşmaya çalıştı. "Kaptan, kaptan Amerika kendine... geliyor!" Son kelime deki cırlamasından bunun heyecandan olduğunu anlamıştı Tony. Gözlerini devirerek sandalyeden kalkıp Steve Rogers'ın olduğu odaya girdi ve doktorların anlattıklarını dinledi. O sırada Steve gözlerini açmış etrafına bakıyordu. Tanımadığı bu değişik yerden şüphelenirken bir anda ayağa kalkması ile herkez bir kaç adım geri çekilirken Tony Jarvis'e zırhı getirmesi için bilekliğinden talimat verdi. Ne ile karşılaşacağını bilmediği için tedbirli olması gerektiğini hissediyordu. Karşısında olayları anlayamadığı için endişelenen bu kas yığını ile çıkabilecek her hangi bir kavga da zırhsız olmak son isteyeceği şey bile değildi. Odaya bileklerini birbirine hafifçe vurarak giren Peter'ı gördüğün de işaret parmağını hayır manasında sallayarak yavaşlattı. Ani bir hamle Rogers'ın daha da fazla gerilmesine neden olabilirdi. "Nerdeyim ben?" "Benim malikanemdesiniz Bay Rogers. Bu tarz bir karşılaşma yaşamak istemezdim ama şartlar bunu gerektirdi." "Sen kimsin?" Tony ileri çıkarak elini Steve'e uzattı. "Ben Tony Stark." "Howard'ın akrabası mısınız?" Stark soyadını duyması ile Steve'in gözlerinden bir parlama geçmişti ve Tony bunu farketmişti. 'Ah harika, babamın ona olan hayranlığı yetmezmiş gibi şimdi de bu adamın babama olan hayranlığını çekmek zorundayım..' "Howard Stark benim babam." "O nerede?" "Öldü." "Hangi yıldayız, ne zamandır buzun içindeydim ben? Savaş? Savaş ne oldu?" "Savaş kazanılalı çok oldu Bay Rogers. Şuan yeni bir dünya ve yeni savaşlar var." Steve boş boş etrafına bakarken camdan yansımasını görerek oraya ilerledi ve kendine bakmaya başladı. Tony bu halini gördüğün de tekrardan gözlerini devirerek Jarvis'e seslenerek bir ayna yansıtmasını istedi. Bu hareket Steve'i daha çok geçerken artık kendini tehlike de hissediyordu. Tony bunu anlamışcasına odada ki doktorlara çıkmaları için işaret verdiğin de odada sadece Tony, Peter, Steve ve zırh kalmıştı. "Gerildiğinin farkındayım ama merak etme yanlış yerde değilsin. Bir Starklasın." "Senin bir Stark olduğuna yada öyle olmuş olsan bile doğru yerde durduğuna nasıl inanmamı bekliyorsun ki?" "Bak Rogers ben kendimi inandırmak için çabalamayı sevmem inanıp inanmamak senin sorunun. Fury geldiğin de derdini ona anlatırsın olur biter. O zamana kadar işleri zorlaştırma bana yeter." "Fury de kim?" "Babamın ve Peggy Carter'ın da aralarında olduğu kurucularla kurulan SHIELD'ın şimdi ki yöneticisi." "SHIELD tamamen kuruldu mu?" "Bir Stark'ın içinde olduğu hangi iş yarım kalır ki Rogers?" Steve soru ile gülümsediğin de Peter azalan gerginlik ile derin bir nefes aldı. "Stark olduğunun işaretleri fazlasıyla görünüyor. Ama doğru yolda değilsen sana yardım etmem!" "Bana gereken yardımı yaptın zaten uyurken Rogers bundan sonrası Fury ve senin aran da beni ilgilendirmez." "Nasıl bir yardım yaptım sana?" "Kanın, kızıma birşey enjekte edildi. Eminim ki biliyorsundur Hydra adlı örgütü. Şimdi ki başı ona bir ilaç vermiş senin serumun ile bağlantılı ama çözeltileri çok farklı." Steve bir süre Tony'e boş boş baktıktan sonra kanının alındığı kelimesi beyninde yankılanarak hırsla Tony'in boğazına yapıştı. "Ne demek kanımı aldınız? Yoksa amacın süper asker serumu mu yapmak?" "Sen şu kenarda olanı görüyor musun? Sence seruma ihtiyacım var gibi mi duruyorum?" Steve anca fark ettiği zırha baktıktan sonra Tony'i bırakarak zırha doğru yürümeye başladı. Zırh tüm odağını dağıtmışken belli etmek istemese de görünüşünden etkilenmişti. "Benim serumunla işim yok Rogers dediğim gibi kızım tehlikede ve Fruy bana kanının işimize yarabileceğini söylemişti ama işimize yaramadı. Odaya gelen Fruy uyandığını öğrendiği Steve'i görünce ona doğru yürüdü ve elini uzattı. "Merhaba Yüzbaşı, ben Ajan Nick Fury. SHIELD'ın şu anki yöneticisiyim. Gelin isterseniz biz sizinle daha rahat bir yerde konuşalım." Steve başını sallayıp onalyaldığın da odada bir alarm yankılanmaya başladı. Tony ve Peter anında birbirlerine bakarken hızla odadan çıkarak Valeria'nın kaldığı bölüme doğru koşmaya başladılar. Bölümlerin arası çok da uzak olmadığı için hızla ulaştıklarında ikisi de beklemeden içeri girdiler. Korktukşarının aksine değerler normale döndüğü için alarm verirken Tony ve Peter nefes nefese bir köşeye oturdular. Odaya giren ve ne olduğunu anlamayan Steve ve Fury ise kapının yanında ayakta bekliyorlardı. "Jarvis böyle birşey için alarm mı çalınır? Beni korkuttun." "Efendim saatinize titreşim yolladım defalarca ama siz fark etmediniz bende böyle dikkatinizi çekebileceğimi düşündüm." "Baya başarılı oldun Jarvis! Kalp krizi geçirecekmiş gibi hissettim!" "Efendim Bayan Valeria'nın değerleri düzelmeye başladı her an uyanabilir." Jravis'in onu umursamadan cevap vermesine Tony göz devirdiğin de bugün çok fazla göz devirdiğini düşünerek duraksadı. Peter ise hem duyduklarının verdiği rahatlama hem de Tony'in yüz ifadesinden dolayı hafifçe güldü. O sıra da yataktan olan ufak kımıldamayı fark eden Steve, Tony ve diğerlerine bunu söylediğin de Tony önce davranıp Valeria'nın baş ucuna geçti. bir kaç dakika sonra ise duymayı özlediği ses ve gördüğü gözler ile gözler dolmuştu Tony'in. "Peter!"
|
0% |