Yeni Üyelik
29.
Bölüm

28. Bölüm

@nurgogne

Yazar'dan:

"Hayatım boyunca hiç bu kadar yanılmayı istememiştim."

Fruy'in gevelediği kelimeler gerçeği bir kez daha odada olanların yüzüne vururken Steve anladığı gerçek ile derin bir nefes aldı.

Savaş son bulsun diye uyutulmuştu ama karşılaştığı dünya kendi bıraktığından daha kötü bir durumdaydı. En büyük acı ise savaş hala vardı.

"Biliyor muydun?"

"Serum hakkında bilgim vardı ama Valeria'ya enjekte edildiğine dair sadece şüphelerim oluşmuştu. Hatırla sana da söyledim bunu Rogers'ı bunun için çıkarttık uyutulduğu buzuldan."

"Tamam... Evet hatırladım, her neyse beni kızım ile yanlız bırakın."

Kimsenin diyecek birşeyi olmadığı için sessizce odadan çıkarken Tony Valeria'nın yanına oturdu.

Önüne gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırarak Valeria'nın eydiği başını kaldırıp ona bakmasını sağladı.

"Korkacağın birşey yok, bunu halledebiliriz"

"Halletmemiz gereken şeyin tam olarak ne olduğunu bile bilmiyoruz, bu da yetmezmiş gibi bu yaşadığım şey en çok seni hayatını tehlikeye atıyor ve beni tam olarak nelerin tetikleyeceğini de bilemeyiz."

"Temkinli davranırız ve beraber araştırırız. Hem benden yana korkma bana birşey olmaz."

"Akım reaktörü etkiledi?"

"Daha iyisini yaparız?"

"Serumun içeriğini de bilmiyoruz."

"Korsan biraz ajancılık oynar ve öğrenir. Öğrenmezse bile kanın bizde test yaparız ve içeriği ayrıştırırız."

"Risk çok fazla, bunu göze alamayız."

"Göze aldığımız şey risk değil Valeria, sensin. Seni daha yeni buldum ve kaybetmek gibi de bir düşüncem yok."

"Ben de seni kaybetmek istemiyorum... Hele de bunun benim yüzümden olma ihtimali.."

Valeria oflayarak ellerini saçlarının arasına daldırdı. 'Düşüncesi bile hastalık gibi!' içinden geçenler babasına söyleyemedi Valeria.

Düşünmek bile ona böyle acı veriyorken yaşanma ihtimali babasından çok fazla uzağa gitme isteğini tetikliyordu. Bunu dayısı ile konuşma konusunu beyninin bir köşesine not etti.

"Aklından bile geçirme Valeria, benden uzaklaşmayacaksın."

"Hayatını riske atamamam."

"Atmayacaksın çünkü biz bunu çözücez. Peter'da bize yardım eder."

"Ya tetiklenir ve kendimi kontrol edemezsem. Bu şey hakkında hiçbir bilgim yok."

"Benim de yok ama güçlerini öğrenmene ve kontrol altına alman için gereken kişiyi tanıyorum."

"Kim?"

"Doktor Stephan Strange"

"Bunun doktor ile çözülebilecek birşey olduğunu sanmıyorum."

"Sen bana güven, o sandığın gibi bir doktor değil. Bize yardım edebilir."

"Pekala dediğin gibi olsun ama ters bir durum olursa ben bildiğimi yaparım ona göre."

"Babaya şart koşmak için hala çok ufaksın."

Tony şakayla kurduğu cümlenin sonuna geldiğin de işaret parmağı ile hafifçe Valeria'nın burnuna vurdu. Bu Valeria'yı güldürürken Tony'in gözleri onun gülüşüne takıldı.

Ne yapacağını ve ne yaşayacaklarını tam olarak bilmiyordu ama kızının böyle gülümsemesi için herşeyini feda edebileceğini biliyordu, buna canı da dahildi.

"Ben şimdi gidiyorum Strange ile görüşüceğim ve başka ne yapabilirim diye bakacağım sen de dinlen tamam mı?"

Valeria cevap vermek yerine gülümseyen yüzü ile babasını başını sallayarak onayladı. Gergindi ama babasının ona iyi geldiği gerçeğinin de farkındaydı.

Tony odadan çıktıktan saniyeler sonra Fury odaya girdi. Valeria yatmak üzere olduğu için tekrar oturumuna gelerek dayısına odaklandı. Gelecek konuşmayı tahmin edebiliyordu, hatta ona göre dayısı iyi bile sabretmişti.

"Üsse gitmeliyiz. Orda daha detaylı taramalar yapabiliriz."

"Bu iş sadece taramalar ile çözülmez dayı bize çözümler lazım."

"Önce taramalar bitsin çözüm zaten basit, kullanmayı öğreneceksin."

"Kullanmayı öğrenmek mi? Yapacağım bir yanlış hamle onun ölmesine neden olabilir farkındasın dimi?"

"Çözemeyeceğimiz şeyler değil bunlar Valeria. Hem kullanabilirsen ekibe de dahil olabilirsin?"

"Anka olarak giremediğim ekibe mutant olarak girmem ben dayı. Hem ne malum bu ekibin kurulacağı?"

"Kurulacak, dünya tehlikeye girdiğin de hepsi korumak için orda olacaklar ben sadece ayrı ayrı olmaları yerine beraber olmalarını sağlayacağım."

"Labratuarlarınızda deney faresi olup sonra da bunu kullanmayacağım dayı. O bunu çözebileceğini söyledi."

"İki gün öncesine kadar ondan Stark diye bahsediyordun şimdi ona ne Stark diyebiliyorsun ne de baba. Ama ona benden daha fazla mı güveniyorsun."

"Konu güç iken güvenimi sorgulama dayı. Senin güç için neleri yok sayabileceğini biliyorum. Ben bunu kullanmayacağım, kurtulacağım."

"Valeria, ne kadar güçlü olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Ekibi ölümün elinden alma şansın var."

"Aynı zamanda Demir Adam'ın ölümüne sebep olma ihtimalim de var dayı!"

"O zaman işini iyi yapacaksın ve dikkat edeceksin Anka!"

Fury sonlara doğru yükselen sesi ile hem çizgisini hem de öfkesini Valeria'ya belli ederek odadan çıktı. Fury'in isteği netti bu konu da Valeria'yı yeğeni olarak değil emri altında olan ajanı olarak görüyordu.

Valeria kapanan kapı ile oflayarak kafasını yatağın başlığına yasladı. Üzerinden atmayı babası sayesinde başardığı tüm gerginlik katlanarak ona geri dönmüştü.

Uyuyamayacağını anlayınca yattığı yerden kalkarak önce kenarda olan çantasından kulaklığını alarak Thomas'ı aktifleştirdi sonra da babası ve Happy'in antreman yaptıkları odaya doğru ilerlemeye başladı.

"Thomas olanlardan haberin var dimi?"

"Evet Valeria, aktif olmadığım için müdahale edemedim ama dinlemedeydim. Araştırmalara başladım."

"Güç engelleyici gibi birşey işe yarar mı?"

"Sanmıyorum Valeria, gücünün sınırı hakkında bilgimiz yok."

"Peki gücün bir alan içinde kalmasını sağlayabilir miyiz?"

"Nasıl bir alan?"

"Mesela bu antreman odası, gücümün bu odanın içinde kalmasını sağlama şansımız var mı?"

"Bir dakika Valeria, hesaplıyorum."

Valeria babasının bandajlarını alarak sırayla ellerine sarmaya başladı. O sırada odanın bir duvarını kaplayan aynada olan görüntüsü dikkatini çektiğin de istemsizce kendini aynaya yaklaşırken buldu.

Kendi silüeti ile karşı karşıya kaldığın da kahverengi harelerinin içinde olan hafif mavilikleri farketti. Maviliklerine odaklandığın da odada bir soğukluk hissederek gözlerini kapattı.

Valeria gözlerini geri açtığın da ilk dikkatini çeken şey kapanan ışıklar olmuştu. Odanın bir köşesinden vuran loş bir ışık vardı ve garip bir soğukluk vardı.

Etrafına bakmak işin hareket etmek istediğin de ayaklarının yere sabitlendiğini hissederek kafasını aşağıya eğdiğin de ayaklarının buzla kaplı olduğunu gördü.

Odada bir kıpırtı hissederek bakışlarını geri aynaya çevirdiğin de odanın diğer ucunda karanlığın içinden çıkan birini gördü.

"Demek beklenen Kraliçe sensin?"

"Kimsin sen?"

Karanlığa rağmen belli olan gülümsemesi ile ona yaklaşmaya devam etti arkasında olan adam. Sesinden anlamıştı Valeria onun erkek olduğunu ama odada olmayan ışıklardan dolayı yüzünü göremiyordu.

"Cesursun, daha önce gölgeme bırak konuşanı bakabileni bile görmemiştim."

"Kimsin sen?"

Valeria'nın sesi bu sefer yükselirken gözlerinde olan mavilikler de artmıştı. Odada yanmayan ışıklar yanıp sönmeye başladığın da arkasında olan adamın gülüşü büyüdü.

"Sakin ol, şimdilik kaderin olduğumu bilsen yeterli. Zamanı gelince beni daha iyi tanıyacaksın."

Adam arkasını dönüp uzaklaşmaya başladığın da Valeria iyice mavileşen gözlerine baktı, elleri de karıncalanıyordu. Adam durarak arkasını döndü ve işaret parmağını Valeria'ya doğru uzattı.

"Gücünü tamamen öğrenene kadar olabildiğince sakin kalmalısın. Gücünü reddetme onu kabullen yoksa bu güç senin ölümüne yol açıcak."

Adam gülümseyerek ona referans yaptı ve sonra parmağını şıklatarak ortadan kayboldu. Valeria ise aynı saniyelerde gelen soğukluk hissi ile gözlerini kapatmıştı.

Gözlerini açtığın da herşeyin olması gerektiği gibi olduğunu görerek rahatladı. Bacaklarını oynatmak için kıpırdandığın da başarı hissi ile hafifçe gülümseyerek kafasını kaldırıp aynadan kendine baktı.

Gözlerinde olan mavilikler tekrar azalarak gizlenmişlerdi. Ellerinde olan karıncalanma ise geçmişti.

"Valeria, iyi misin?"

"Evet."

"Seslendim ama çok odaklanmıştın bana cevap vermedin."

"Dalmışım Thomas,hesaplamayı yaptın mı?"

"Evet hazırlığımı da yaptım. Yine de çok öfkelenmemeni öneririm. Akım sen sinirlenince ortaya çıkmıştı."

"Gücünü öğrenene kadar sakinliğini koru!"

Valeria'nın beyninde tekrar aynı ses yankılandığın da Valeria sesi görmezden gelerek saçlarını sıkıca topladı ve kum torbasının karşısına geçti.

"Thomas listeden güzel birşey aç."

Thomas cevap vermeyerek bir şarkı açtığın da Valeria gülümseyerek kum torbasını yumruklamaya başladı. Vücudun da dolanan enerjiyi her saniye daha fazla hissederken attığı her yumrukta rahatladığını da hissediyordu.

Gücün yanı sıra gelen rahatlama hissi onu gülümsetirken müziğin ritmine odaklanarak yumruklarını hızlandırarak daha sert vurmaya başladı.

 

 

 

 

Loading...
0%