
Valeria'dan:
Valeria’dan:
Esnemek için kollarımı açtığım da elim bir şeye çarptığı için o tarafa baktım. Elimin çarptığı şeyin kafa olduğunu fark ettiğim de dün geceyi düşündüm ama en son Peter'ı bekliyordum.
Hareketlenmemden rahatsız olmuş olsa gerek kumral saçlı ve asla kim olduğunu anlamadığım(!) çocuk uyandığın da yüzümü diğer tarafa çevirdim.
"Sana da günaydın Valeria!"
"Seni görmeseydim günüm aydın olabilirdi ama uyanır uyanmaz seni görmek bu ihtimali ortadan kaldırdı!"
"Bekle elimi yüzümü yıkayıp geleceğim şuan sana laf yetiştiremiyorum."
Peter hızla sandalyeden kalkıp banyoya girdiğin de arkasından bakarak gülümsemiştim. Şapşaldı bu haline karşı tavırlı durmak zordu ama kırgınlığım da geri adım atmamı engelliyordu.
Bir kaç dakika sonra Peter banyodan çıkarak tekrar yerine geldiğin de sandalyeden sarkan pikeyi göstererek bana göz kırptı.
"Tavır yapıyorsun ama beni düşünmeden de duramıyorsun."
"Ne seni düşünücem ben be, boşuna bana yıkma konuyu üstünü ben örtmedim."
"Kim örttü o zaman?"
"Bilmiyorum ama öğrenmemiz zor olmaz... Jarvis dün ben uyuduktan sonra odaya kim girdi?"
"Bay Parker ve Bay Stark girdiler Bayan Stark."
"Jarvis sana geçen sefer de söyledim bana öyle seslenme."
"Tamam efendim, bir de size söylemem gereken bir şey daha var."
"Böyle de bir garip oldu ama neyse, evet seni dinliyorum Jarvis."
"Dün Bay Stark odanızdan çıktıktan kısa bir süre sonra odanızın ısı değerlerinde bir düşüş oldu, kayıtlarımda ve taramalarım da bir insan yada varlık belirtisine rastlamadım gücünüz ile alakalı olabileceği için size de söylemem gerektiğini düşündüm."
"Size de derken başka kime söyledin bunu?"
"Bay Stark'a söyledim efendim ve uyandığınızı da söyledim şuan odanıza geliyor kendisi."
"Tamam Jarvis, haber verdiğin için sağol."
"Biz konuşamayacağız galiba."
Peter ayağa kalkıp üstünü düzelterek odadan çıkmak için hareketlendiğin de bir kaç saniye kararsız kalsam da konuşup bu konuyu kapatmamız gerektiğine karar vererek onu durdurdum.
"Çıkmana gerek yok pijamalı, babam çıkınca biz konuşucaz."
Peter bir şey söyleyecekti ama kapı çalınca susup yerine oturmakla yetinmek zorunda kaldı. Bakışlarım netti o da fark etmişti ki odadan çıkarsa daha onunla konuşmayacaktım.
Dün yanıma geldiğinde de can çekişir gibi bir hali vardı zaten şimdi de kaçacak yer arıyor gibiydi. Konuşmak için yanıma gelmiş olsa da sanki birşeyler cesaretini kaybetmesine neden oluyor gibiydi ve ben bunu öğrenmeden onu rahat bırakmaya pek de niyetli değildim.
'gel' komutum ile babam içeriye girerek kapıyı kapattı ve boşta olan diğer tarafıma oturarak saçlarımı okşadı.
"Günaydın tatlım."
"Günaydın."
"Jarvis sana da haber vermiştir dün gece oda sıcaklığın da bariz bir düşüş olmuş. İyi misin?"
Babam bunları söylerken bir yandan da eli ile alnıma ve boynuma dokunarak vücut ısımın normal olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.
"İyiyim, merak etme. Jarvis söyleyene kadar durumdan haberim yoktu."
"İyi olmana sevindim, bugün Strange gelicek birşeyler bulmuş gibi görünüyor ama ısrarla seninle yanlız konuşmak istediğini söyledi."
"Pekala konuşuruz."
"Gerçi sen de ısrarla beni yanında istesen karşı koyamaz bence, hem onun kadar ısrar etmene gerek kalacağını da sanmıyorum."
"Doktor ve hasta arasında olan gizliliğe saygı duymalısın."
Ben sırıtırken babam gerilmiş ve şaşırmıştı.
"Kahretsin o da bana aynı şeyi söyledi. Siz tanışmadığınıza emin misiniz?"
"Hayır bizi sen tanıştırdın."
"Şu işi bir çözelim daha görüştürmeyeceğim sizi."
"Ne yapmayacaksın ben tam anlayamadım?"
"Şey, yani görüşmemeniz için gerekli nedenleri sana anlatacağım sen de kendi kararını verip ona göre hareket ediceksin tatlım."
"Güzel, bende öyle düşünmüştüm zaten."
"Neyse siz ne yapıyordunuz? Konuşabildiniz mi dün gece?"
"Ben Peter'ı beklerken uyumuşum o da yanımda uyuyakaldı galiba. Hem neden soruyorsun ki zaten gelip kendin gördün ya bizi."
"Hain Jarvis!"
Babamın tepkisine hem ben hem de Peter güldüğün de babam biraz daha somurtmuş ama halimize dayanamayarak o da gülmeye başlamıştı.
"Tamam kahvaltı hazır olana kadar konuşun ve aranızda olanları çözün. Masaya geldiğiniz de ikinizin de gülümsemesini istiyorum."
Babam bizden aldığı onaydan sonra, benim saçlarımın arasına bir öpücük bırakırken Peter'ın da saçlarını karıştırarak odadan çıktı.
"Evet Parker seni dinliyorum."
"Beni dinleyeceğin başka birşey yok Valeria. Dün zaten sana olayı ve nedenimi anlattım. Tabi ki haklı olduğumu savunmuyorum baştan sana söylemeli ve yine de seni yalnız bırakmamalıydım ama olan oldu ve bir daha olmayacak."
"Tamam bu konuyu böylelikle kapattık şimdi gelelim diğer meseleye."
"Diğer mesele ne?"
"Benden ne saklıyorsun sen?"
"Hiçbirşey."
"Peter dün yanıma geldiğinde de kıvranıyordun resmen, hani biz birbirimizden bir şey saklamayacaktık."
"Gerçekten birbirimizden birşey saklamıyor muyuz Valeria?"
Yazar'dan:
Peter'ın sorduğu sorudan sonra Valeria ajanlığını ve Hector mevzusunu düşünürken, Peter ise bu soruyu onun sormasının ne kadar saçma olduğunu düşündü. Sonuçta o da örümcek adam olduğunu gizliyordu Valeria'dan.
"Herkesin karanlık bir yanı vardır Parker. Başkalarının bilmesini istemediği şeyleri olabilir."
"O zaman sen neden soruyorsun bana?"
"Kıvranmana neden olan şey benimle ilgili olduğu çok bariz olan birşey Peter, ondan dolayı soruyorum sana."
"Birşey yok Valeria. Neyse hadi hazırlan da kahvaltıya gel ben aşağıya iniyorum."
Peter Valeria'dan birşey deme fırsatı bırakmadan odadan çıktığın da Valeria neden böyle davrandığını anlayamamıştı.
Peter ise kapıyı kapattıktan sonra kapıya yaslanarak gözlerini kapattı ve düşündü. Yaptığı Valeria için yeni birşey di ama neyi nasıl anlatacağını bilmiyordu. İşin sonu her şekilde Valeria'nın örümcek adamı öğrenmesi ile bitiyordu.
Peter derin bir nefes alarak yaslandığı kapıdan uzaklaştı ve aşağıya indi. Tony dediği gibi masada bekliyordu. Bu durumu garipserken neden durduk yere masada beklediğini anlamadı Peter.
"Bay Stark en son siz gelirdiniz masaya. O da çok nadir genelde kahvaltı bile etmezsiniz."
"Valeria hazırlansın diye senin erken ineceğini biliyordum onun için burda bekliyorum."
"Bir şey mi oldu Bay Stark?"
"Evet oldu pijamalı."
Tony dudaklarını birbirine bastırarak gülüşünü bastırdığında Peter hala birşey anlamamıştı. Sonra dün olan olaylar aklına geldiğin de yutkundu.
Tony bunu kendi öğrendiyse Peter'a çok kızacaktı çünkü ona söylememiş olması Tony için hayal kırıklığından ibaret olurdu ve Peter bunu çok iyi biliyordu.
"Ne oldu Bay Stark?"
"İşte bu!"
Tony elinde ki sanal ekranı Peter'ın önüne tuttuğun da tam da tahmin ettiği gibi Peter'ın yüzü kızarmaya başlamıştı.
"Efendim ben uyuya kalmışım."
"Ve?"
"Ve'si yok Bay Stark. Valeria uyanır diye beklerken ben de uyumuşum o kadar başka birşey yok."
"Sakin ol pijamalı, bu talaşan yüzünden kızım ne olduğunu anlayabilir."
"O bilmiyor mu bu fotoğrafı?"
”Tabiki bilmiyor pijamalı ve bilmeyecek!”
”Ya öğrenirse?”
Peter sinsice gülümsediğin de Tony eline verdiği bu koz için ofladı. Evet Peter utangaç ve bir o kadar da saygılı bir çocuktu, sınırlarını bilirdi ama Tony’in yanında geçirdiği süre zarfında ondan bir kaç huy kapmıştı.
”Öğrenirse beni çiğ çiğ yer Peter, onun için aklından bile geçirme bunu.”
”Ortada bir fotoğraf olmazsa Valeria da birşey öğrenemez Bay Stark.”
”Pekala”
Tony fotoğrafı sanal ekranda sildiğin de Peter tek kaşını kaldırarak Tony’e baktı. Tony tekrardan ofladı, bu çocuğun bu kadar dikkatli oluşu bazen sinirini bozuyordu.
”Jarvis fotoğrafı tamamen sil.”
”Peki Bay Stark.”
”Sorun çözüldü dimi Peter?”
Tony tatlı olduğunu düşünerek gülümseyerek Peter’a baktığın da Peter gülmeye başladı ve tabağına birşeyler koymaya başladı.
”Peter?”
”Zaten sorun yoktu ki Bay Stark.”
Peter’ın gülüşü büyürken Tony ise can sıkıntısı ile kahvaltısını etmeye başladı. Planı bozulmuş Peter’ın böyle bir tepki vereceğini kestirememişti.
”Şu ana kadar sorun yoktu ama artık var.”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |