Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7. Bölüm

@nurgogne

Valeria'dan:

ilk yardım çantasını toplayıp babamın peşinden ilerlemeye başladım. Binadan çıktığın da kapıda duran son model spor araba bana göz kırparken babam da binmem için işaret yaptı.

"Hadi bin bakalım."

"Motorum burda peşinizden gelebilirim Bay Stark."

"Ufaklık Tony Stark sana arabasına binmeni söylüyor ve sen red mi ediyorsun?"

"Evet, Bay Stark. Ben otoparktan motorumu alıp geliyorum."

Babam şaşkınca arkamdan bakarken ben otoparka ilerledim ve motoruma binip çalıştırdım.

Yarım saat önce ki ruh halimde olsam onu red etmezdim belki ama annemin açılan konusu üzerine bir an samimiyetimle ona ihanet ediyormuşum gibi hissetmeye başlamıştım.

Babama yakın olmak duygularımı ve kafamı karıştırmıştı. Benim gelme amacım intikamımı almaktı ama onun üzerime titreyen hali bunu tamamen unutmama neden olmuştu.

Gerçi şimdilik nasıl intikam alacağımı bilmesem de kaçmasıyla ilgili doğru dürüst birşey anlatmayaşı birşeyler gizlediğini düşünmeme neden olmuştu.

Babamın arabasını gördüğüm de yavaşlayarak yanında durdum.

"Yamaha R6, tercihleriniz dikkat çekici Bayan Brave."

"Audi R8'e biniyorsunuz Bay Stark, siz de dikkat çekici tercihlerde bulunuyorsunuz."

"Sana konum atıcam bakalım hangimiz daha hızlıyız. Abna numaranı söyle."

"Pekala, (718) 555-1234"

"Sana başlaman için beş saniye veriyorum."

Babamın cümlesinden sonra gülerek ufak gözden rujumu aldım ve aynama bakarak sürmeye başladım.

"Süren başladı Valeria."

"Biliyorum bende başladım zaten."

Babamın anlık gözleri büyürken ben hızlı bir hamle ile ruju göze atarak kaskı kapattım.

Aynı saniyelerde babam vites attığında beklemeden endüstriden çıktım. Telefonun ekranına üç kez dokunduğum da Thomas'ın açıldığını gördüm.

"Tom kestirme yol bulabilir misin?"

"Buldum bile güzergahı yansıttım."

Thomas'ın yansıttığı güzergah için ben sağa dönerken babam düz devam etmişti. Kafasının karıştığını ve ne yaptığımı anlamaya çalıştığını biliyordum bu bana bir kaç saniye daha kazandırırdı.

Kestirmeden gitmezsem onu geçme şansım yok gibi bir şeydi ayriyeten anlık şok onu yavaşlatırdı ki bu da benim yararıma oluyordu.

Özel mülke geldiğim de yüzümü kaplayan gülümsemem ile motoru parkedip kaskımı çıkarttım.

Alana giren babam arabayı yolun ortasına bırakarak yanıma gelmeye başladığın da gülüşüm daha da büyüdü.

"Numara üzerinden takip yapabiliyorum ama seni takip edemedim, nerden geldin?"

"Kestirmeyi kullandım Bay Stark."

"Seni neden takip edemedim, Jarvis de telefonuna erişim sağlayamadı."

"Tek yapay zekası olan siz değilsiniz Bay Stark."

"İşte bu güzel haber bana yanılmadığımı bir kez daha kanıtlamış oldunuz Bayan Brave."

"Yanıltmayı daha çok severim ama bu seferlik böyle olsun Bay Stark. Hem bu bahsettiğiniz işimiz ne?"

"Eve girelim sen de görüceksin. Bayanlar önden."

Babamın yönlendirmesi ile eve girdik. Geniş salonun ucunda manzaranın tam karşısında olan piyanonun güzelliği gözlerimi kamaştırırken babamla bir ortak nokta daha bulmam içten içe sevinmeme neden olmuştu.

"Süs mü, kullanıyor musunuz?"

"Süs olamayacak kadar güzel, herkeze dinletemeyeceğim kadar özel benim için. Annemin yadigarı."

"Özel oluşu hakkında birşey diyemem ama gerçekten de çok güzel görünüyor."

Babam merdivenleri işaret edince alt kata inmeye başladım. Babam gülümseyerek kafa salladığın da ben de gülümsedim.

Labratuar benzeri bir yere geldiğimiz de ben kenara çekildim ve camdan içeriye bakmaya başladım. Babam ise şifreyi girdi.

"Senin de kullanıcı şifren olucak Valeria onun için bakmaktan çekinmene gerek yok."

"Özel alanınızın şifresini verecek kadar beni tanımıyorsunuz Bay Stark. Hele de ben sizin erişiminizi bu kadar kolay engelliyorken bu çok da doğru bir karar gibi durmuyor."

"3 ay Valeria, insanları analiz etme yeteneğimin fazlasıyla gelişeceği şeyler yaşadım."

"Gene de her yaklaşımınız bu kadar hızlı olmamalı. Hele de şu an içinde bulunduğumuz durum bunun için fazla tehlikeli."

"Haklısın ama ne diyebilirim ki ben Tony Stark'ım. Başıma buyrukluk benim en baskın huyum."

"Siz bilirsiniz Bay Stark."

Babam kenarda olan döner sandalyeye oturarak masaya yaklaştı. Masanın başına geldiğin de ellerini çırptı.

"Uyanın çocuklar babacık geldi."

Hologram ekranlar açılırken labratuara loş mavi bir ışık yayıldı.

"Hoş geldiniz efendim. Sizi özledik."

"Bende sizi özledim ama sonra özlem gideririz. Şuan önemli bir işimiz var. Valeria yan masaya geç, Jarvis ekran yansıt."

Önümde açılan ekranda beliren hologramı döndürdüğüm de şüpheyle babama döndüm.

"Bu?"

"Ne bu Valeria?"

"Küçültülmüş bir ark reaktörüne benziyor."

"Evet ve?"

"Bunla ne yapmaya planlıyorsunuz Bay Stark."

"Büyüğü şirketin ve evin enerjisini karşılıyor. Bu da benimkini karşılayacak."

"Ne?"

Hızla sandalyeden dönerek babama baktım. Söyleyeceği şeyden zorlanacağı belliydi ve bu içimde derin bir korkuya neden oluyordu.

"Bunu Rhodes ve Pepperdan başka bilen yok. Ama bu sırrın üçüncüsü sen olucaksın Valeria. Çünkü daha hızlı olmam için yardımına ihtiyacım var."

Babam oturduğu yerde bana tamamen dönerek düğmelerini açmaya başladı. Göğsünden hafifçe yayılan mavi ışık yutkunmama neden olurken. Düşündüğüm şeyin olmasından ilk defa bu kadar korktuğumu hissettim.

Düğmelerin yarısı açılınca ortaya çıkan küçültülmüş ark reaktörü gözlerimin dolmasına neden olurken sandığımdan daha kötü şeyler yaşadığını anlamam çok da uzun sürmedi.

Sandalyeyi ona yaklaştırdım, elim istemsizce reaktöre dendiğin de akan göz yaşımı durduramadım. Ne yaptığımı anladığımda biraz geri çekildim ve telefonumu çıkartarak onu reaktöre yaklaştırdım.

"Thomas, tarama yap ve ekrana yansıt."

"Emredersin patron."

Telefonumdan gelen bildirim ile hızla yerime döndüm ve bilgisayara odaklandım. Önüme düşen veriler ve sanal çizimi iki ekran yaparak aynı anda karşılaştırmaya başladım.

"Reaktör çalışıyor ama güçsüz durumda daha iyisinin yapılması gerekiyor. Tarama sonucu reaktörün şarapnel parçalarının kalbe ulaşmasını engellediğini görüyorum. Vücud da 7 parça şarapnel var. Ameliyatı riskli çünkü yaralanmadan kalan iyileşme aşamasında birçok doku ve hücreye rastladım."

"Reaktörün güç durumu ne?"

"%72 görünüyor ama bir sorun da var gibi, bu kadar hızlı güç kaybetmesi normal değil. Ya ondan güç alınıp birşey çalıştırıldı yada yapımında bir hata barındırıyor."

"Hata var mı tekrar tara."

"Benim yaptığım bir şeyde hata olmaz Valeria."

"O zaman reaktörü kullanarak bir şeye güç vermişsiniz Bay Stark."

Babam bana biraz bakıp geri bilgisayara döndüğün de reaktörü güçlendirmek için tasarım yaptığını gördüm. Ben Thomas ile konuşurken çoktan tasarıma başlamıştım zaten.

"Hata yok, bir ürüne güç aktarılmış. Yani bir şey çalışmak için reaktörden güç almış patron."

"Bay Stark?"

"Kartlarımı yeterince açık oynadım, senin de dediğin gibi biraz geriden gelmeliyim sanırım."

"Pekala siz bilirsiniz. Jarvis tasarımı modellemen ne kadar sürer."

"Tasarımı yaptın mı?"

"Evet Thomas ile konuşurken yaptım. Bir kaç detay da ekledim."

"Bayan Brave tasarımı modellemem 15 dakikamı alıcaktır sonra tamamlamaları yapabilirsiniz."

"Pekala, acıktınız mı Bay Stark?"

"Evet, çizburger?"

"Yemek hazırlasam daha iyi olacaktır. Bildiğim kadarıyla bugün zaten çizburger yediniz. Biraz sağlıklı beslenirseniz yaranız daha çabuk iyileşir."

Babamın birşey söylemesine fırsat vermeden üst kata çıktım. Eve girdiğim zaman gördüğüm mutfağa ilerledim ve bir müddet dolaplarla bakıştım.

"Thomas Fransız usulü domates çorbası yapıcam, malzemeleri Jarvis'e listele. Harvis sen de bana malzemelerin yerini söyler misin?"

"Peki Bayan Brave."

•••

Elimdeki tepsiyle beraber aşağıya indiğim de babamın biten modelleme üzerinde çalıştığını gördüm.

"Mola zamanı, görev değişikliği yapıyoruz."

"O ne öyle bir garip kokuyor."

"Tadına bakmadan yorum yapmamalısınız Bay Stark."

"İşimi yarım bırakmayı sevmem şu bitsin bakarım tadına."

Babamı omuzlarından tutarak yerinden oynatmaya çalıştığım da başarısızlığım karşısında babam tek kaşını kaldırarak baktı bana.

"Kalkın ve çorbanızı soğumadan için gerisini ben hallederim."

Önce elinde olan modellemeye sonra da bana baktıktan sonra yavaşça kafa sallayıp çorbayı koyduğum masaya ilerledi.

Ben de dikkatimi modellemeye vererek hızlıca eksik kalanları tamamlamaya başladım.

"Haklıymışsın, tadına bakmadan yorum yapmamalıydım. Daha var mı?"

"Var, ben getireyim Bay Stark."

"Sorun yok ben alırım. Sana da getiriyorum."

"Ben şirkette yemiştim aç değilim Bay Stark. Bu çorba sizin için."

"Pekala."

Babam yukarı çıkarken bende tamamen elindekiyle ilgilendim ne kadar ark reaktörünün başında kaldım bilmiyorum ama kontrol stadına koyduğum da derin bir nefes alarak arkama yaslandım.

Tam o an önüme konan kahve ile sıçradım. Bir an babamın evde olduğunu unutmuştum. Babam da kahvesini masaya koyarak yanıma oturdu.

"Teşekkür ederim Bay Stark."

"Önemli değil, bitti mi?"

"Evet Bay Stark. Kontrol etmesi için Jarvis ve Thomas'a aktardım."

Babam bir anda reaktörü alıp masadan kalkarak arka tarafa yürümeye başladı.

"Tarama henüz tamamlanmadı patron."

"Bay Stark?"

"Bazen en doğru test direk yapılan testtir. Gel Valeria."

Sandalyemden kalkarak babamı takip etmeye başladım bir yandan da yapmayı planladığı şeyin risk tablosunu hazırlıyordu beynim.

"Bu tehlikeli hem de çok tehlikeli."

"Yarı yarıya ihtimal Valeria. Ya 50 yıl fazla yaşamamı sağlar yada 15 dakika. Bazen risk alınmalıdır."

"Üzerine kumar oynadığınız şey hayatınız Bay Stark ve bu çok yanlış."

Babam üstünde ki atleti çıkartarak sedyeye uzandı ve göğsüne bir kaç kablo taktı.

"Ben kumarda fazla iyiyimdir Valeria. Hadi gel ve yeni reaktörü tak."

"Ben yapamam bunu."

"Ama yapmalısın, eğer bu işi dummye bırakırsam yüzde yüz ölürüm."

"Yapamam ki beceremem."

"Yaparsın ben sana güveniyorum."

Derin bir nefes alarak babamın değerlerine baktım, detayları bilmesem de şu an durumunun normal gözüktüğünü anlayabiliyordum bu da demek oluyordu ki bu çizgiler hep böyle kalmalıydı.

"Tam olarak ne yapacağım."

"Dikkatli bir şekilde reaktörü çıkartmalısın, ama yavaş bir şekilde yoksa mıknatısı da çekersin."

Kafa sallayarak reaktörü döndürdüm ve yavaşça çekmeye başladım. Kablo zorlandığın da bir an babamın dediğini unutarak hafif güç uyguladım.

Ama bir anda ucunda mıknatıs ile çıkan kabloyu gördüğüm de korkuyla yutkundum aynı anda makine bağırmaya başladığın da iki adım geri çekildim.

"Ne oluyor? Ne yaptım ben!"

"Şşşt sakin ol Valeria. Yeni reaktörü takmalıyız."

"Uyardınız beni ama yapamadım mıknatısı da aldım. Ne oluyor size?"

"Kalp krizi geçiriyorum Valeria. Hızlı olmazsan kurtulamam, hadi tak şu reaktörü."

"Tamam, tamam, tamam"

Sayıklayarak babama yaklaştım ve yan tarafta bulunan reaktörü yerine yavaşça yerleştirdim son anda babamı hafif bir elektrik çarpıp sıçradığın da bende korku ile çığlık attım.

"İyi misiniz?"

"iyiyim, eylenceliydi ama dimi?"

"Bir daha asla ama asla benden böyle birşey istemeyin."

"Tamam geçti korkma iyiyim. Başardın Valeria."

"Başardım? Az daha ölücektiniz."

"Ama ölmedim çünkü sen başardın."

"Ben gitsem olur mu? Bu günğ atlatmam lazım."

"Tamam git, yarın en geç 10'da burda ol ama tamam mı?"

"Tamam Bay Stark, iyi geceler."

"İyi geceler ufaklık."

 

 

 

 

Loading...
0%